Bölüm 686: Yağmalamak

Editör: Kinyas

Dev Deniz Canavarı'nın dev dokunaçları nilüfer grubu gibiydi. Her gittikleri yerde ne varsa pervasızca topladılar. Alınabilecek her değerli şeyi aldılar, alınamayanları ise yok ettiler.

Bir tütsü çubuğu süresinde, Güney Denizi Şeytan Bölgesi'nin tüm binalarından alevler çıkmaya başladı ve tamamen yerle bir oldu.

Lin Ming'in yanındaki Lan Xin biraz şaşkınlıkla baktı. Öldürme, yakma, soyma, bunlar bir eşkıyanın eylemlerinden farksızdı.

Aslında Lin Ming'in şovalye veya eşkıya olmasını umursamıyordu. Eylemleri ve davranışları zihninde sorunsuz bir şekilde akıyordu.

Yöntemlerinin ise hepsi aynıydı. İlahi Anka Kuşu Adası'ndan yağmalananları doğal olarak en çarpıcı şekilde yağmalaması gerekiyordu.

“Değerli bir şey kalmadı sanırım.” Lin Ming, Dev Deniz Canavarı'nı kullanarak etrafındaki her yeri dağıttı ve hazineleri aldı. Fazla değerli bir şey kalmadı. Beklentisi de bu yöndeydi. Sonuçta, değerli şeyler Hayat Yıkımı elderları tarafından bulunmaması için saklanırdı.

Güney Denizi Şeytan Bölgesi'nin binalarında, eğitim dizilerinin yanı sıra başka bir şey yoktu. Lin Ming, büyük eğitim dizileri alınamadığı için hepsini yok etti. Gelecekte düşmana kullanabileceği herhangi bir kaynak bırakmak istemiyordu.

“Lin Ming, ilaç bahçesine gidelim. Orada kesinlikle iyi bir şeyler olmalı.” Şeytan Parıltısı aniden söyledi.

“Tamam!”

Şeytan Parıltısı bundan bahsettiği anda, Lin Ming bitkilerin bir uzaysal yüzüğe yerleştirilemediğini hatırladı; hepsi köken enerjinin zengin olduğu bir ilaç bahçesine dikilmeliydi.

Lin Ming, algısını yayarak, Dev Deniz Canavarı'nın desteğiyle birlikte Güney Denizi Şeytan Bölgesi'nin her bir kölesini taradı. Kısa sürede ilaç bahçesinin nerede olduğunu buldu.

Burada bir savunma dizisi vardı. Ama Lin Ming için bu kesinlikle bir engel olamazdı.

Birkaç düzine dokunaç uzandı. Çeyrek saatten kısa sürede, dizi oluşumu parçalandı. Lin Ming ilaç bahçesindeki bitkileri çok önemsediği için daha nazik eylemlerde bulunmuştu. Yoksa elbette diziyi çok daha hızlı kırabilirdi.

Dizi oluşumu parçalandığı anda, havaya inanılmaz bir köken enerji yayıldı. Lin Ming içeri baktığı anda, ilaç bahçesinde İlahi Anka Kuşu Adası'na nazaran çok daha iyi ve değerli bitkiler olduğunu gördü.

Buna ek olarak, çok daha değerli olduğu bilinen Kalp Şeytanı Çiçeği de vardı.

Lin Ming, Tanrılar Âlemi'nin simyacısının anılarını aldığı için şifalı bitkiler hakkında çok iyi bilgiye sahipti. En zengin ve nadir bitkiler Tanrılar Âlemi'nde bulunurdu. Gökyüzü Düşüşü Kıtası'ndaki her şey, Tanrılar Âlemi'nde de bulunabilirdi ama Tanrılar Âlemi'ndeki her şey Gökyüzü Düşüşü Kıtası'nda bulunamazdı.

Lin Ming dikkatle bitkileri inceleyerek onları farmakolojik bir sıraya soktu. Bazılarını çıkardı, bazılarını düzenledi, taşınımı zor olan bitkileri ise bir yeşim kutuya koydu.

Bazılarını nakledebilirdi. Onları ruhlarıyla aldı ve Dev Deniz Canavarı'nın boyutuna taşıdı.

Genel olarak, buradaki bitkilerin çoğu Ebedi Şeytan Uçurumu'nda bulduğu 10.000 Yıllık Ceset Otu'ndan değersizdi. Ama yüksek seviyeli bir simyacı her zaman en iyi bitkileri kullanmazdı; bazen düşük seviyeli materyallere ihtiyaç duyar ve onları desteklemek için kullanabilirdi. Üstelik, bir simyacı bir günde doğmazdı, işinde gelişmesi çok uzun bir süreçti. Lin Ming, simyayı öncelikle temeli için çalışmalıydı. Şu anda bu ilaçları çalışmak için kullanmak çok iyi olacaktı.

Güney Denizi Şeytan Bölgesi'nin elderları, Lin Ming'in yıllardır özenle yetiştirdikleri tüm bitkileri ve bütün binalarındaki her bir değerli şeyi aldıklarını ve canları kadar değer verdikleri bitkilere düşük seviyeli bitkiler dediğini bilselerdi, muhtemelen kan kusarlardı.

Güney Ufku Bölgesi'nde, bunların hepsi Hayat Yıkımı ustalarının bile elini bile süremeyeceği ilahi materyaller olarak bilinirdi.

Ancak Nirvana Ejderha Kökü'nü ve ilahi altın meyveyi ele geçiren Lin Ming için bunlar pek önemli bitkiler değildi.

Tüm bitkileri, uzaysal yüzükleri ve diğer kaynakları tamamen aldı. Lin Ming gitmeden önce Güney Denizi Şeytan Bölgesi'nin gerçek öz taşı madenini yerle bir etmek için Dev Deniz Canavarı'na komut vermeyi de unutmadı.

Gerçek öz taşı madenlerini bir anda yok etmek mümkün olmasa da, zarar vermek yeterliydi. En azından bir ay boyunca hiçbir şey elde edemeyeceklerdi.

Tüm bunları tamamladıktan sonra Lin Ming, Dev Deniz Canavarı'nı kontrol ederek Güney Denizi Şeytan Bölgesi'nden uzaklaştı.

...

Güney Denizi Şeytan Bölgesi, bir günde binin üzerinde dövüş sanatçısını kaybetmişti. Xuan Yuqie ve diğer elderlar ise Güney Denizi'ne doğru uçmuştu. Güney Denizi Şeytan Bölgesi'nin yağmalandığı haberleri, tüm Güney Ufku Bölgesi'ne yayıldı.

İlk başta insanların hiçbiri buna inanamadı. Ama daha sonra bilgi giderek doğrulanmaya başladı. Güney Denizi Şeytan Bölgesi, bu konuyu açıklığa kavuşturmak için ortaya çıkmadı, bunun dışında birliklerini çektiler ve Güney Denizi'ne kadar geri çekildiler.

Aniden Güney Ufku Bölgesi'ndeki tüm Güney Denizi Şeytan Bölgesi faaliyetleri ve saldırganlığı durdu.

Tüm bunlara inanmak gerçekten güçtü!

Geçmişte kimsenin karşı koyamayacağı süper güç olarak bilinen Güney Denizi Şeytan Bölgesi, şu anda sadece bir isimden ibaretti. Birisi tarikatlarına ilerlemiş, büyük koruyucu dizilerini kırmış, tüm binalarını yerle bir etmiş, pervasızca kaynaklarını yağmalamış ve her şeyi yakıp yıkmıştı. Tarikatın dövüş sanatçılarına kullanabilecekleri bir tencere bile kalmamıştı. Bu normalde bir tarikatın yok edilmesiyle eşdeğerdi.

Güney Denizi Şeytan Bölgesi, kapalı kapılar ardında inzivada olan Xuan Wuji'nin desteğine sahip olmasaydı, tüm tarikat bir daha dirilemeyebilirdi!

Tüm bunları sadece bir gencin yaptığı düşünülemezdi!

Yin Yang Derin Sarayı'ndaki Xing çifti de bu haberleri duydu.

“Kocacım, ne düşünüyorsun?”

Muhteşem bir tapınağın içindeki beyaz elbiseli bir kadın, antik bir kitabı masaya koyarak söyledi.

40 yaşlarında görünüyordu ama yüzünde hiçbir yorgunluk belirtisi yoktu. Hatları güzeldi, bedeni olgun ve dolgundu, her türlü tadı içeriyor gibiydi.

Bu kadın, Yin Yang Derin Sarayı'nın İkiz Yıldız'ından, Xing Can idi. Xing Ji'nin karısıydı. İkisi de Yin Yang Derin Sarayı'nın Saray Ustaları'ydı.

Yin Yang Derin Sarayı'nda birçok pozisyon eşler tarafından yönetiliyordu. Bunun nedeni, yetişim yöntemlerinin benzersiz özelliklerinden kaynaklanıyordu. Çoğu zaman eşler birlikte çalışır ve savaşırlardı. Ancak bu şekilde güçlerini birleştirerek en yüksek savaş gücünü ortaya koyabilirlerdi. Bu nedenle, eğitim, görev veya maceraya karı koca birlikte giderdi.

Xing Ji söyledi. “Bu genç, Kutsal Krallıklar'ın birinden gelen zirve İmparator seviyesi yetenek olmalı. Belki de Kutsal Krallık'ın Veliaht Prensi bile olabilir. 30 yaşında olduğunu tahmin ediyorum. Yetişiminin Dönen Çekirdek Âlemi'nde olduğunu duydum, muhtemelen Orta veya Geç Dönen Çekirdek Âlemi'dir. Bu yaşta bu yetişime sahip olması gerçekten insanı dehşete düşürüyor! Bu sadece zirve İmparator seviyesi yeteneğin sahip olabileceği bir yetişim.

Savaş gücünü söylemeye zaten gerek yok! Birinci aşama Hayat Yıkımı ustasını öldürebiliyor! Yenmiyor, doğrudan öldürebiliyor! Dönen Çekirdek ustasının, kendisinden çok daha üstün bir Hayat Yıkımı ustasını öldürmesi, Xiantian birinin Dönen Çekirdek Âlemi biriyle savaşmasından çok daha zor iş. Bu kişi kesinlikle bir Kutsal Toprak'tan geliyor, arkasında zirve seviyedeki kaynaklar ve ustalar olmalı. Yeteneği başlı başına muhteşem, muhtemelen Gökyüzü Düşüşü Kıtası'nda ortaya çıkmış son bin yılın en iyi dahisi olabilir.”

“Kocacım, neden böyle birisi Güney Ufku Bölgesi'ne gelsin ki?”

Xing Can bu haberleri duyduktan sonra, onun en büyük şüphesi bu olmuştu. Gökyüzü Düşüşü Kıtası, merkezi kazılmış bir yüzük şeklindeydi. Merkez bir iç denizdi, bu deniz dört Kutsal Krallık ile çevrilmişti.

Sınır işaretlerinin çoğu bu merkez bölgesinde konumlandırıldığı için, bu alanda çok sayıda ruhsal dağ ve ormanlar vardı.

Ruhsal topraklar arttıkça, cennet ve toprak kökenli enerjinin saflığı ve zenginliği, ilahi materyallerin sayısı ve gerçek öz taşı madenleri de artardı. Kutsal Topraklar'ın çoğu bu bölgedeydi.

Bütün mantıklı sebepleri düşündükten sonra bile Kutsal Krallıklar'ın oğullarından biri Güney Ufku Bölgesi'ne gelmezdi. Burası çok uzaktı. Tek istisna Sessiz Şeytan İmparatoru Şehri'nin üç bin yıl önceki açıklanamaz yükselişiydi. Her nasıl olduysa, Büyük Cehennem İmparatoru, Kutsal Krallık Kutsal Toprak'ın Kutsal Toprak'ı gücüne ulaşmıştı. Güney Ufku Bölgesi'nin Kutsal Krallıklar'ın görüşüne girdiği tek sefer buydu. Geri kalan zamanda ise Güney Ufku Bölgesi, dört Kutsal Krallık için yok hükmündeydi; aralarındaki fark bir metropol ve kasaba kadar büyüktü.

Bu aynı zamanda Güney Denizi Şeytan Bölgesi'nin ana karaya yavaşça dönmek istemesinin de nedeniydi, denizdeki kaynaklar yetersizdi.

“Macera ve deneyim için olabilir mi? Ya da Güney Denizi Şeytan Bölgesi'nde hoşlandığı bir şey buldu da onu mu almak istiyor?” Xing Can derin düşüncelerinden sonra söyledi.

“Neyi almak isteyebilir ki? Güney Ufku Bölgesi'nde bu tanrının oğlunun isteyebileceği bir şeyin olduğundan şüpheliyim. İşin içinde nefret veya intikam olduğunu düşünüyorum. 3000 yıl önce Büyük Cehennem İmparatoru şeytan sanatlarını geliştirmek için özel fiziklere sahip genç kızlar aramıştı. Ama devamlı aradıktan sonra, sonunda gözlerini dört Kutsal Krallık Kutsal Toprak'ın en genç kızına çevirmişti. Onu gizlice kaçırmayı planlamıştı, bu gerçekten çılgın bir fikirdi. Sonunda bu konu ortaya çıkıcna Büyük Cehennem İmparatoru, birkaç Kutsal Toprak'ın birleşmesiyle öldürülmüştü.

O andan itibaren Güney Denizi Şeytan Bölgesi, Kutsal Krallıklar tarafından hoş karşılanmıyor. Şeytan Bölgesi, Güney Denizi'ne çekilmişti ve düşük profilde kalmıştı, bu yüzden Kutsal Krallıklar onlar ile ilgilenmedi. Artık Gökyüzü Düşüşü Kıtası'na yeniden girmek istedikleri ve Güney Ufku Bölgesi'ni bir kez daha istila etmek istedikleri için, Kutsal Krallıklar'ın bireyleri bundan mutlu olmamış olabilir. Belki de Kutsal Krallıklar'ın bir Veliaht Prensi dışarı çıkıp biraz macera aramıştır.  Yolculuk ederken Güney Denizi Şeytan Bölgesi'ni yok etmek istemiş olabilir. Bu gizemli genç gerçekten bir genç ejderha! Çok korkutucu!”

“Mm. Kocacım, söylediğin şey çok mantıklı, bu en uygun neden sanırım. Şimdi ne yapmalıyız peki?”

“Bir şey yapmayacağız. Kutsal Krallıklar'ın işleri bizim boyumuzu aşar. Bizim asıl Kutsal Krallık'ın Veliaht Prensi ile temasa geçmek için bu durumu kullanmamız lazım. Onunla iyi ilişkiler kurabilirsek, gelecekte bize yararları çok büyük olabilir.” Xing Ji söyledi.

“Güzel söylüyorsun ama bizim gibi düşük beşinci seviye tarikatı önemsemesi çok zor!” Xing Can başını salladı. Kim bir Kutsal Krallık ile iyi ilişkiler kurmak istemezdi ki?

“Her şey bize bağlı, sonuçta bir şansımız va.r Bunun üstüne gitmezsek, neler olacağını asla bilemeyiz. Bundan bahsetmişken, bu İlahi Anka Kuşu Adası, Korkunç Uzay Tarikatı, Yüce Gizem Tapınağı ve Beş Element Bölgesi'nin yedi tarikatı için de bir fırsata dönüştü. Bir Kutsal Krallık'ın yardımıyla hepsi Güney Denizi savaşından artık korkmayacaktır.”

Xing Ji İlahi Anka Kuşu Adası'ndan bahsettiği anda Xing Can'ın gözleri parladı. “Kocacım, neredeyse unutuyordum. Vermillion Kuşu'nun kan özünü çıkarma ve bedenlerimiz ile birleştirme aşaması nasıl gidiyor?”

Yin Yang Derin Sarayı'nın İlahi Anka Kuşu Adası'nın sığınmasına izin vermesinin asıl nedeni, iki Vermillion Kuşu'ydu! Vermillion Kuşları'nın kan özlerini alarak kendi yetişim yöntemlerini geliştirmek istemişlerdi. Vermillion Kuşu işe yararsa, o zaman Mavi Luan ile deneyeceklerdi.

Xing Can bundan bahsettiği anda Xing Ji'nin yüzü karardı. “Yaşlı cadı Mu Fengxian, Vermillion Kuşu'nun kan özünü nakletmenin gizli yeteneğini vermektense ölmeyi tercih ediyor.”