Bölüm 676: Dönen Çekirdek Mu Bingyun

Editör: Kinyas

“Hükümdar Xuan, sadece Lin Ming için kendi komutanız dışında Dev Deniz Canavarı'nı da götürmeniz sizce de biraz abartılı değil mi? Bu duruma fazla önem vermiyor musunuz?”

Bir elder sormadan edemedi.

Dev Deniz Canavarı Güney Denizi Şeytan Bölgesi'nin süper silahıydı.

Gökyüzü Düşüşü Kıtası'nda geniş bir Aziz Canavarı çeşitliliği vardı ve hiçbirinin bir sınırlandırması yoktu, tamameen karmaşa içindeydiler. Bir Sel Ejderhası, bir Vermillion Kuşu bunların hepsi Aziz canavarıydı ama Aziz Canavarları'nın kendi içinde seviyeleri vardı.

Bu sınırlı görüşle farklar görülebiliyordu. Gökyüzü Talihi Krallığı, hatta Yedi Derin Vadi dövüş sanatçılarına göre bir Vermillion Kuşu ulaşılamaz bir varlıktı. Bu yüzden bir Aziz Canavarı ismi inkar edilemezdi.

Ancak Tanrılar Âlemi'nde, İlahi Anka Kuşu Adası'nın Vermillion Kuşu zorlukla bir Aziz Canavarı olarak nitelendirilebilirdi. Tanrılar Âlemi'nin Tanrı Canavarları ise tüm dünyayı yok edebilecek güçte canlılardı.

Bir Aziz Canavarı ismi belirsizdi; Dev Deniz Canavarı'nı tanımlamak için yeterince uygun bir kelime değildi. Dev Deniz Canavarı, Hayat Yıkımı'nın yüksek aşamalarındaki bir dövüş sanatçısından daha güçlüydü.

Özellikle de cephe savaşında veya bir tarikatı ele geçirmede, bu gücü korkunçtu. Bu süre içerisinde durdurulamaz ve eziciydi.

Xuan Wuji kapalı kapılar ardına giderken doğal olarak Xuan Yuqie'nin kontrolündeydi.

Xuan Yuqie, konuşan eldera baktı ve söyledi. “Bir kaplan, bir tavşanı yakalamak için bile tüm gücünü kullanmak zorunda kalır! Şeytan Tanrısı İmparatorluk Sarayı'na yapılan yolculukta ben de oradaydım ve Nirvana Ejderha Kökü'nü nasıl aldığını hiç bilmiyorum. Üstelik Lin Ming'in gücü geçmişteki gibi değil. Sadece iki buçuk yılda gücünün böyle bir seviyeye çıkması öngörülecek bir şey değil!”

Şeytan bölgesi elderı aksini düşündü. “Hükümdar Xuan, sadece Lin Ming'in gücü hakkındaki söylentilerin abartı olduğunu düşünüyorum, bence bu doğru değil. Diğer zayıflar sorumluluktan kaçmak için Lin Ming'in gücünü abartmış olmalılar...”

“Elder Sun!” Xuan Yuqie'nin narin kaşları kalktı ve soğukça söyledi. “Düşmanı hafife alırsan, acı çeken bizzat sen olursun! Lin Ming kolay başa çıkacak birisi değil!”

Konuşmasını bitirdikten sonra diğerlerine döndü ve devam etti. “Lin Ming ile ilgili bilgilerin tamamen kısıtlanması emrini verdim, kimse Lin Ming hakkında haber yaymayacak. Şu anda Dev Deniz Canavarı'nı kontrol edebiliyorum ama Lin Ming'i yakalamak biraz zahmetli olacak. Iki elderın bana yardım etmesini istiyorum. Kim benimle gelmek ister?”

Xuan Yuqie sorduktan sonra gözleri bütün elderları bir bir süpürdü. Lin Ming'i yakalama görevinde doğal olarak başarısızlığa izin veremezdi.

Başarmak zorundaydı.

“Pekala. Beni sayın.”

Siyah cüppeli bir elder ayağa kalktı. Xuan Klanı'ndan geliyordu. Adı Xuan Zhongshan'dı ve yetişimi Hayat Yıkımı'nın birinci aşamasıydı. İkinci aşamaya geçmekten korkmasaydı, uzun zaman önce geçmeyi başarabilirdi.

“Ben de geliyorum.” Bir elder söyledi...

...

O sırada Beş Element Bölgesi'nin birkaç yüz bin feet yüksekliğidne büyük bir dağ zirvesi vardı. Bu dağın üstünde ateş denizi gibi görünen akçaağaçlar ormanı vardı. Bu dağın adı Gün Ateşi Dağı'ydı. Uzaktan bakıldığında, harikalar diyarı gibi görünüyordu. Ama çok az kişi Beş Element Bölgesi'nin yedi tarikatından birinin burada olduğunu biliyordu.

Gün Ateşi Dağı'nın akçaağaç ormanı sıradan görünse de muhteşem bir dizi oluşumu içeriyordu. Birisi giriş yöntemini bilmese ve içine girmek isterse, kesinlikle tuzağa düşürülebilirdi.

Gün Ateşi Dağı'nın zirvesindeki büyük bir tapınakta, Gün Ateşi Hükümdarı kırmızı bir cübbe giymiş, büyük bir tahtta oturuyordu. Önünde genç ve güzel bir kız vardı. Bu kız, Gün Ateşi Tarikatı'nın lider öğrencisi Gün Ateşi Prensesi'ydi.

Ve bu ikisinin önünde mavi kıyafet giyen bir yaşlı kadın vardı. Bu kadın yaşlıydı ama mizacı sıradışıydı. Yüzünün solgun hatları, bu gencin güzelliğinin kusursuz olduğunu düşündürüyordu. Bu kadın, Beş Element Bölgesi'nin yedi büyük tarikatından birisi olan Fırtına Vadisi'nin Vadi Ustası Zhan Youyun idi.

Bu yaşlı kadının yanında 20'lerinin ortasında yakışıklı genç bir adam vardı. O da Fırtına Vadisi'nin lider öğrencisi Zhan Yunjian idi.

Dört yıl önce, Zhan Yunjian ve Gün Ateşi Prensesi, saygın usta Tianguan'un doğum günü partisinde bir araya gelmiş ve tüm ışıkları üstüne çekmişti. Ancak hemen sonra Lei Mubai ve Lin Ming'in ortaya çıkması ikisini gölgede bırakmıştı.

O sırada, mavi kıyafetli bir kadının içeri girmesiyle tapınakta ayak sesleri yankılandı. Bu kadın, sadece 20 yaşın üzerinde görünüyordu ama yetişimi şaşırtıcı şekilde Dönen Çekirdek Âlemi'ydi. Üstelik görünüşü olağanüstüydü. Baştan aşağı herkese onunla baş edemeyeceğini düşündüren bir havası vardı.

Lin Ming burada olsaydı, onu hemen tanırdı. Bu kadın, İlahi Anka Kuşu Adası'nın Mavi Luan Bölümü Azize'si, ayrıca Mu Qianyu'nun küçük kardeşi Mu Bingyun idi!

“Genç Peri Bingyun, birbirimizi son görüşümüzden uzun süre geçti.” Gün Ateşi Bilgesi ve Fırtına Vadisi'nin yaşlı kadını Mu Bingyun'un geldiğini görünce selamladı.

Mu Bingyun genç yaşında olmasına rağmen Dönen Çekirdek Âlemi'ne geçmişti ve toplam savaş gücü sıradan bir orta Dönen Çekirdek ustasını aşıyordu. Güç açısından Gün Ateşi Bilgesi ve Fırtına Vadisi Zhou Youyun'dan zayıf değildi. Buna rağmen onlar elder olduğu için Mu Bingyun'un saygılı davranması gerekiyordu.

“Gün Ateşi Bilgesi, Vadi Ustası Zhan.” Mu Bingyun başını salladı ve koltuğuna yürüdü.

Herkes birbirini selamladıktan ve oturduktan sonra, Zhan Youyun Gün Ateşi Hükümdarı'na ve Mu Bingyun'a bakarak gülümsedi ve söyledi. “Kardeş Gün Ateşi, Genç Peri Bingyun, Güney Denizi'ne gönderdiğimiz gözcü ekibinden dün sıra dışı haberler geldi.

”Ne? Sıra dışı haberler mi?” Gün Ateşi Bilgesi hafifçe şaşırdı. “Güney Denizi Şeytan Bölgesi tüm deniz ırklarından ittifak kurduktan sonra sıra dışı bir haber almamıştım. Tek duyduğum, Güney Denizi'nde sürekli yenildiğimiz oldu. Böyle devam ederse, Beş Element Bölgesi'nin yedi tarikatı da buna kurban gidecek! Bu sıra dışı haberler ne peki? Bunu duymaya çok ihtiyacım var.”

Beş Element Bölgesi ve Güney Ufku Bölgesi birbirinden bir milyon mil uzaklıktaydı. Güney Denizi Şeytan Bölgesi, bir Kutsal Toprak olursa doğal olarak Beş Element Bölgesi'nin bölgesine girmezdi. Ama Güney Denizi savaşında Güney Denizi Şeytan Bölgesi birçok ittifak toplamıştı ve şu anda Güney Denizi'ndeki kaynakları bölmek istemiyorlardı.

Bu savaşın alevleri Beş Element Bölgesi sınırlarına kadar gelmişti; Beş Element Bölgesi'nin işgali sadece zaman meselesiydi. Beş Element Bölgesi'nin yedi tarikatı, doğal olarak İlahi Anka Kuşu Adası'ndan düşüktü. Güney Denizi'nin ittifak ordularına karşı yapabilecekleri hiçbir şey yoktu.

Gün Ateşi Bilgesi'nin endişelerini duyan yaşlı kadın iç çekti. Güney Denizi Şeytan Bölgesi'nin görgüsüzlüğü artıyordu. Görünüşe göre Güney Denizi'nin kıyısındaki büyük bölgeleri yutmak istiyorlardı.

Güçleriyle Güney Denizi Şeytan Bölgesi'ne direnmeleri zor olacaktı. Tek şansları Büyük Zen Bölgesi'nin yardım etmesiydi. Ama birkaç elçi gönderdikten sonra Büyük Zen Tapınağı'nı Güney Denizi savaşın girmeye ikna edememişlerdi. Beş Element Bölgesi ve Güney Ufku Bölgesi'yle kıyaslanınca, Büyük Zen Bölgesi iç kısımlarda yer alıyordu. Bu nedenle yardım etmeleri için bir sebep yoktu.

“Vadi Ustası Zhou, bu konularda elbette endişe etmeniz çok doğal. İlk önce aldığımız bu garip haberleri siz de duyun.”

“Bu haberler, Güney Denizi Şeytan Bölgesi İlahi Anka Kuşu Adası şubesinin ele geçirildiği konusunda. Hatta orayı koruyan Elder Hong Qi öldürülmüş.” Zhan Youyun konuştuğu anda gözleri Mu Bingyun'a kaydı.

“Ne? Gerçekten mi?” Gün Ateşi Bilgesi şaşırdı.

Mu Bingyun'un ise kaşları kalktı. İlahi Anka Kuşu Adası'nın düşmanın eline geçmesi, sonsuza dek kalbine acı olarak kalacaktı. İlahi Anka Kuşu Adası, Güney Denizi Şeytan Bölgesi tarafından işgal edildikten sonra, adanın kızları ele geçirilmişti ve işkence görmüştü. Tüm bunlar Mu Bingyun'un kalbinde büyük bir acı olarak saplanmıştı.

Şu anda Güney Denizi Şeytan Bölgesi'nin İlahi Anka Kuşu Adası şubesinin tamamen yok edildiğinin ve ele geçirildiğini duyunca ifadesi tamamen değişti.

“Kim yapmış bunu?” Mu Bingyun'un gözlerinde bir ışık parladı.

İlahi Anka Kuşu Adası şubesini yöneten kişinin birinci aşama Hayat Yıkımı ustası olduğunu biliyordu. Gün Ateşi Bilgesi ve Zhan Youyun Geç Dönen Çekirdek Âlemi'ndeydiler. Güçleri arasındaki fark devasaydı. Güney Denizi Şeytan Bölgesi'nin İlahi Anka Kuşu Adası şubesinin bile sadece Gün Ateşi Tarikatı ve Fırtına Vadisi'ni ele geçirmeye yeteceğini söylemek abartı olmazdı!

Bu küçük bir güç değildi. Yine de ne kadar güçlü olsalar da yok edilmişlerdi. Böyle bir güce kim sahip olabilirdi?

Gün Ateşi Bilgesi bir süre düşündü ve biraz şaşırarak sordu. “Savaş Zamanı İttifağı yok edildiğine göre, böyle bir gücü kim organize etmiş?”

Zhan Youyun başını salladı. “Bu konuda emin değilim. Güney Denizi Şeytan Bölgesi'nin bilgi barikatı çok geniş. Ruh arama teknikleri olduğu için aralarına bir casus yerleştirmek çok zor. Bunun kim olduğu hakkında bir bilgi alamadım. İlahi Anka Kuşu Adası saldırıya uğradığı için Güney Denizi Şeytan Bölgesi tüm bilgi yayılımını önlemiş. Tek bildiğimiz, İlahi Anka Kuşu Adası'na sadece 20 ile 30 yaşın arasında dört dövüş sanatçısının saldırdığı.

”20 ile 30 mu? Bu imkansız!” Gün Ateşi Bilgesi bunu kabul edemedi. 30 yaş bile çok gençti. Böyle bir yaşta zirve Aziz seviyesi yetenek bile sadece Dönen Çekirdek Âlemi'ne ulaşabilirdi. Örneğin Mu Bingyun gibi birisi. 30 yaşında Dönen Çekirdek Âlemi'ne ulaşmıştı.

Elder Hong Qi'nin ise yetişimi Dönen Çekirdek değil, Hayat Yıkımı Âlemi'ydi!

Bir dahi 50 yaşından önce Hayat Yıkımı Âlemi'ne ulaşabilirse, bir Kusursuz İmparator olmasına imkan doğardı. Ama Zhan Youyun'un 30 yaşına bile gelmemiş olmalarına rağmen bir Hayat Yıkımı elderını öldürmelerini söylemesi çok abartılıydı!

Mu Bingyun sadece sessiz kaldı. Güney Denizi Şeytan Bölgesi'nin İlahi Anka Kuşu Adası şubesinin tamamen ortadan kaldırılması onun için şok edici bir haberdi!

Zhan Youyun'un dediğine göre Hong Qi'yi öldüren kişinin 30 yaşına bile gelmemiş olması hayal gücünün çok ötesindeydi!

Zhan Youyun elini uzattı ve söyledi. “Aslında, bu gençlerin 30 yaşın üzerinde olmadığı bilgisine ben de inanmıyorum.”

Aslında haberciler Lin Ming'in sadece 20 yaşını yeni geçtiğini düşünmüşlerdi. Ama Zhan Youyun'a bu bilgileri yollamak çok garipti, o yüzden 20-30 arasında demeyi tercih etmişlerdi. Zhan Youyun bu haberi duyduğunda onların doğal olarak 28-29 yaşında olduklarını düşündü.

Ancak bu bile inanması imkansızdı.