Bölüm 673: Derin Üzüntü

Editör: Kinyas

“Hey çocuk, sana iyi haberlerim ve kötü haberlerim var. İlk önce hangisini duymak istersin?”

“Şeytan Parıltısı, şaka yapacak durumda değilim. Söyle şu haberleri.” Lin Ming kaşlarını çattı. Şu anda gerçekten şakaya ayıracak vakti yoktu.

“Öff bee, sen de çok sıkıcısın. Sonuçta bu bilgiyi almak için şurada bir çaba harcadık.” Şeytan Parıltısı somurtkan ifadeyle söyledi. Ama Lin Ming'in ciddi ifadesini görünce şakayı bıraktı ve doğrudan söyledi. “İyi haber Mu Qianyu'nun güvende. Güney Denizi Şeytan Bölgesi, Mu Qianyu, Mu Yuhuang ve Mu Fengxian gibi İlahi Anka Kuşu Adası'nın önemli kişilerini hâlâ yakalayamamış...”

Lin Ming bunu duyduğunda sırtından derin bir yük kalkmış gibi derin nefes aldı. “Peki nereye gitmişler?”

“İşte onu bilmiyorum.” Şeytan Parıltısı köpek pençelerini uzattı. “Bu adam bu sorunun cevabını bilseydi zaten şu an onu öldürmezdin, gidip Mu Qianyu'yu kurtarırdın.”

Lin Ming'in sessiz kaldığını gören Şeytan Parıltısı söyledi. “Nereye gittiklerini bilmiyorum ama Anti Şeytan İttifağı'nı kuran diğer güçlere katılmış olmalılar. Ama günleri çok iyi geçmiyordur diye düşünüyorum. Muhtemelen şekil değiştirme yöntemi kullanarak bir yerlerde saklanıyorlardır.”

“Anti Şeytan İttifağı...” Lin Ming bir süre düşündü. Böyle bir kuruluş daha güvenli olabilirdi.

“Kötü haberler ne?” Lin Ming, hâlâ tam olarak rahatlayamamış halde Şeytan Parıltısı'na söyledi. Şeytan Parıltısı'nın ‘iyi haber’ dediği şey Mu Qianyu'nun kaçmasıydı, ‘kötü haber’ ise Qin Xingxuan'ın kaçacak yeteneği olmadığı için yakalanması olabilirdi.

Şeytan Parıltısı söyledi. “Kötü haberler, Xuan Wuji'nin uzun süre önce kapalı inzivaya girmesi. Birkaç ayda, belki de bir yıl içinde çıkma şansı oldukça iyi. Bu olduğunda Hayat Yıkımı'nın dördüncü aşamasına çıkabilir.”

Bir insan Hayat Yıkımı'nın dördüncü aşamasına geldiğinde Dönen Çekirdek'i kırılır ve yeniden oluşurdu. Bu süreç süresince kesinlikle rahatsız edilmemesi ve kesintiye uğratılmaması gerekiyordu.

“Anladım...” Lin Ming rahat bir nefes verdi. Xuan Wuji'nin atılım yapmasını umursamıyordu. Asıl korktuğu şey, ailesinin veya arkadaşlarının tehlikeye girmiş olmasıydı.

“Xuan Wuji muhtemelen iki yılda sayısız kaynağı aldı. Yoksa Hayat Yıkımı'nın dördüncü aşamasına geçeceğinden emin olmasa böyle bir işe kalkışmadı.” Lin Ming söyledi.

Xuan Wuji'nin büyük hırsı vardı. İlahi Deniz alemine geçmeye ve Güney Denizi Şeytan Bölgesi'ni bir Kutsal Toprak yapmaya kararlıydı. Güney Denizi Şeytan Bölgesi'ni savaşa sokmasının asıl nedeni de İlahi Deniz ustası olma yolunda kaynak elde etmesiydi.

“Lin Ming, sıradaki adımımız ne olacak?” Duanmu Qun Lin Ming'in yanına yürüdü ve sordu.

“İlk önce İlahi Anka Kuşu Adası'nı temizleyeceğiz!” Lin Ming vahşi bir tonda söyledi. Güney Denizi Şeytan Bölgesi'nin dövüş sanatçılarına karşı en ufak bir olumlu düşüncesi yoktu. Ona göre cinsel yolu takip edenler, katliam yolunu takip edenlerden çok daha kötü ve tehlikeliydi.

“Haha, güzel fikir!” Duanmu Qun uzun kılıcını savurdu. Hayat Yıkımı Âlemi'nin altında yenilmez olarak kabul edilebilirdi. Hayat Yıkımı elderı öldüğüne göre bu adadaki herkesi öldürmek en kolay işti.

“Kardeş Feng Shen, sen güneyi al, ben kuzeyi alayım, Lan Xin de güneye gitsin. Kardeş Lin, gerisi sana kalsın. Buna ne dersin?”

Feng Shen başını salladı. Uzun kılıcını çıkardı ve doğrudan adanın güney kısmına gitti.

Lin Ming beyaz mızrağını kavradı ve Vermillion Kuşu Tapınağı'na doğru gitti. Başlangıçta, Vermillion Kuşu Tapınağı Vermillion Kuşu Bölümü'nün merkezindeydi. Mu Yuhuang veya Mu Qianyu'dan herhangi bir mesaj bulmayı ümit etti.

İlahi Anka Kuşu Adası'nda kalan diğer şeytan bölgesi dövüş sanatçıları zaten karmaşa içindeydi. Bu dört kişiye karşı hiçbir şey yapamazlardı. Herkes farklı yönlere kaçtığı anda kendilerini kurtarmayı seçti.

Feng Shen, Lan Xin ve Duanmu Qun olağanüstü güzel kişilerdi ama iş başkalarını öldürmeye geldiğinde gözünü bile kırpmazlardı. Sonuçta hepsi Gökyüzü Kulesi diye adlandırılan savaş alanından geliyordu.

Feng Shen'in kılıcı rüzgâr gibiydi. Her kılıç hamlesi, tek hamlede düşmanın kaşlarının arasına girdi. Lan Xin ise boğazlarını kesmeyi tercih etti. Öldürmeye devam ederken kadınları kötü amelleri için kaçıranları asıl hedef aldı. Bu, şeytani bölgenin dövüş sanatçılarından nefret etmesine ve hepsini hiçbir merhamet belirtisi göstermeden öldürmesine neden oldu.

Şu anda Lin Ming zaten Vermillion Kuşu Tapınağı'na koşuyordu.

Bir zamanlar görkemli ve ihtişamlı Vermillion Kuşu Tapınağı şu anda kasvetli ve karanlıktı. Büyük koruyucu dizi, zaten kırılmış ve duvarlar parçalanmıştı. Duvarlardaki güzel kabartmalar ve oymalar çürümüştü.

Duamu Qun ve diğerleri tamamen kalanları öldürmekle meşguldü ve siyah kıyafetli adam öldüğü için Vermillion Kuşu Tapınağı boştu.

Lin Ming herkesi inceledi. Düzensiz kıyafetleri olan birkaç hasta kız dışında hiçbir ipucu bulamadı.

Lin Ming iç çekerek uzaysal yüzüğünden birkaç kıyafet aldı ve bu genç kızlara attı. Ondan sonra düşüncelere daldı. Mu Qianyu ona gerçekten bir mesaj bırakmak isteseydi, bunu nasıl yapabilirdi ve nereye koyardı?

Mu Qianyu ile birlikte olduğu zamanlar, Lin Ming'e hiçbir şey göstermemişti. Böyle özel bir bilgi, iyi gizlenmez ve Güney Denizi Şeytan Bölgesi bunu öğrenirse bunun sonuçları korkunç olurdu.

Ama bir mesajı gizlerse, onu başkalarının bulmayacağının garantisini nasıl verebilirdi?

Mu Qianyu, çok büyük İlahi Anka Kuşu Adası gibi bir yerde mesajını nereye bırakabilirdi?

Lin Ming en ufak bir ipucu bulma ihtimaline karşı tüm algısını Vermillion Kuşu Tapınağı'na yaydı.

Tekrar tekrar araştırırken, Lin Ming daha önce Mu Qianyu'nun burada yaşarken kullandığı nesne ve araçları buldu. Zihninde belirli belirsiz burada her gün enstrüman çalan ve dövüş sanatları çalışan o kırmızı kıyafetli kadını görebiliyordu.

Ne yazık ki bunların hepsi onunla birlikte gitmişti. Bu güzel ve sonsuz anılar artık geri gelmeyecekti.

Lin Ming, Mu Fengxian'ın bir süre önce bir İmparator doğduğunda omuzlarına çok güzel bir kaderin düşeceğini söylemişti. Ama gelecekteki İmparator seviyesinin geldiği tarikatın İmparator seviyesinin doğuşundan yararlanacağı kesin değildi.

Gerçek bir İmparator seviyesinin doğması, birçok güçlü düşmanın dikkatini çeker ve onu kışkırtırdı. Tarikatın gücü ve imkanı yetersiz, dahiyi ileriye taşıyacak gücü yoksa, bu dahi tarikatın yok olmasına neden olabilirdi. Antik zamanlarda bu durum çok yaygındı.

“Umarım Bayan Mu, Qin Xingxuan ve diğerleri güvendedir...” Lin Ming sadece böyle ümit edebilirdi. Hiçbir ipucu bulamayınca, Vermillion Kuşu Tapınağı'nı üzücü ve keder içerisinde terk etti.

Ne kadar dikkatli düşünse de, Mu Qianyu ipucu bırakmayı düşünse bile istenmeyen olaylar olmuş olabilirdi. Mu Fengxian ve diğerleri nereye gideceğine anında karar vermeyebilirdi. Sonuçta bu zirve dördüncü seviye bir tarikattı. Gizlenmiş kaynakları öylece taşımak o kadar kolay değildi.

Lin Ming Vermillion Kuşu Tapınağı'ndan ayrılmak üzereyken biraz şaşırdı.

Ufuğa baktığı anda dünyanın hafif bir beyaz sisle kaplandığını görebiliyordu. Parlak güney ışığı denize düşüyordu ve altın bir alev gibi görünüyordu. Bu altın alevin üzerinde birkaç deniz kuşu uçuyordu. Bu çok huzurlu ve sakin bir sahne gibi görünüyordu.

Vermillion Kuşu Tapınağı, İlahi Anka Kuşu Dağı'nın en yüksek noktasında yer alıyordu. Tüm Güney Denizi'ni görmek için en iyi yer burası olabilirdi.

Lin Ming, İlahi Anka Kuşu Adası'ndan manzaraya bakarken, son derece yoğun bir cennet ve toprak kökenli enerjiyle kaplı alan gördü. Ruhu sersemledi. Burası... İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi'ydi!

İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi, Antik Anka Kuşu Klanı'ndan geliyordu. Antik Anka Kuşu Klanı'nın seviyesini söylemek zordu. Dört yıl önce, Lin Ming hâlâ bir Nabız Yoğunlaştırma Aşaması dövüş sanatçısıydı. Yeteneğiyle İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi'ne girmesine izin verilmişti ve o sırada general seviyesi denemesine girmeye hak kazanmıştı. Ama Kral seviyesi denemesine ulaşmaktan çok uzaktı.

Bu nedenle, Antik Anka Kuşu Klanı'nın korkunç bir güç olduğu söylenebilirdi. Ebedi Şeytan Uçurumu'yla karşılaştırılamamasına rağmen, Şeytan Tanrısı İmparatorluk Sarayı'nın kesinlikle üstündeydi.

İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi, ayrıca antik bir dizi oluşumuyla kaplıydı ve orayı sadece İlahi Anka Kuşu Adası açabilirdi. Güney Denizi Şeytan Bölgesi İlahi Anka Kuşu Adası'nı ele geçirse bile İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi'ni açamazdı.

Başka bir deyişle, İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi en güvenli yerdi.

Mu Qianyu, mesajını İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi'ne bırakmış olabilir miydi?

Lin Ming bunu düşündüğü anda hiç tereddüt etmedi ve doğrudan İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi'ne doğru uçtu. Bir anda birkaç düzine mil ilerledi.

İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi, İlahi Anka Kuşu Dağı'nın derinliklerinde yer alıyordu. Vadi dağları bir enerji alanıyla çevrilmişti. Buradaki cennet ve toprak kökenli enerji çok zengindi, özellikle de ateş ve su köken enerjisi. Neredeyse solgun bir sis oluşturmuştu.

İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi'nin dışında koruyucu bir dizi oluşumu vardı. Girmek için öncelikle bu dizi oluşumunu geçmek gerekiyordu.

Bu antik bir dizi oluşumuydu; Güney Denizi Şeytan Bölgesi'nin geçebileceği bir şey değildi.

Lin Ming antik dizi oluşumlarına çok yetkindi. O da İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi'ne girmişti ve son genel seviye izabe denemesini tamamlayarak İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi tarafından kabul edilmişti. Mu Yuhuang'dan bu dizi oluşumunun nasıl açılacağını öğrenmemiş olsa bile, onun açması da zor değildi.

Bir saat sonra Lin Ming bunu açmanın yöntemini yaklaşık olarak buldu. Vermillion Kuşu Yasak İlahi Tarihi'ni döndürdüğü anda elini uzattı ve altın rünler oluşturdu.

Boşluk titredi. Bir uğultu sesiyle, birkaç düzine çevresindeki uzay bozulmaya başladı, sanki su dalgalanması gibiydi. Ama bu dalgalanmalar çok uzun sürmedi, kısa sürede soldu.

Lin Ming cesaretini kaybetmedi. Uzay Kavramı'nı bu alev dizi sembolleriyle birleştirmek için tekrar tekrar denedi. Sonunda çeyrek saat sonunda bariyeri açtı.

Ince bir ışık bariyeri ortaya çıktı. Bariyerin içinde tek bir boşluk vardı. İçinde ateş ve buzun enerjisi birleşti ve yıldırım sesi ortaya çıktı.

Lin Ming kendini sakinleştirdi ve İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi'ne girmek için koruyucu diziye adım attı.

Işık parladı. Lin Ming, İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi'nin olduğu dağ vadisine geldi. Ama girdiği anda Lin Ming İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi girişinin yakınında 10.000 yıllık parasol ağacına narin ve güzel harfler oyulduğunu gördü.

‘Yıldırım Dağı, isimsiz mağara, on yıllık süre, ayarlanan buluşma!’

Lin Ming'in kalbi bu sözleri gördüğü anda deprem gibi sallandı. Sadece bu 9 kelime, basit şekilde yazılmıştı, yine de Mu Qianyu'nun güçlü kararlılığını ve iradesini içeriyordu. Buluşma gerçekleşmediği takdirde ne olacağı veya yaşayıp yaşamadığı yazmıyordu.

9 kelime. Yazının içinde sarılsılmayacak bir irade varmış gibiydi. Bu süre zarfında hangi sıkıntı çıkarsa çıksın, neyle yüzleşmesi gerekirse gereksiz veya başına ne gelirse gelsin...

On yıllık süre, ayarlanan buluşma!

Sanki Lin Ming bundan altı ay önceki sahneyi görüyor gibiydi. Mu Qianyu İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi'ne koştuğunda ve bu mesajı kazıdığında elleri hızlı ve sağlamdı. Gözlerindeki umut ve inanç, dokunuşlarındaki derin aşk ve üzüntü...

Yıldırım Dağı'nın isimsiz mağarası... Mu Qianyu ve Lin Ming ilk defa burada tanışmıştı. Bu mağarada güzel duygularla dolu üç gün üç gece geçirmişlerdi.