Bölüm 669, 2. Kısım: İlahi Anka Kuşu Adası'nın Durumu

Editör: Kinyas

Mavi kıyafetli genç doğal olarak Lin Ming idi. Lin Ming, Duanmu Qun, Lan Xin ve Feng Shen iki gündür iletim dizisinin içindeydi ve Gökyüzü Düşük Kıtası'na kadar milyonlarca mil kat etmişlerdi.

Birlikte birkaç tane uzay fırtınasıyla karşılaştılar. Lin Ming'in iki buçuk seneki gücüne göre herkesin gücü daha yüksekti. Uzay fırtınalarından geçerken elbette zorlansalar da tehlikeli olmamıştı.

Duanmu Qun, Feng Shen ve Lan Xin Zaman ve Uzay Kavramı hakkında iyi bilgiler edindi. Zaten Sevimli olarak yasa ve kavramlara karşı daha duyarlıydılar. Üç kişi uzay ve zaman fırtınalarından geçtikten sonra büyük yarar sağladı.

İletim dizisinde gün boyu seyahat ettikten sonra sonunda antik iletim dizisinin bulunduğu çökmüş dünyaya geldiler.

Burada eskisi gibi birçok uzay çatlağı vardı ve dünyayı büyük su yığını doldurmuştu.

Devasa miktardaki deniz suyu sürekli karanlık çatlaklardan sızıyordu ve nereye gittiği bilinmiyordu.

Lin Ming'in tahminine göre bu çökmüş dünya birkaç yüz yıl daha kendisini destekleyebilirdi. Daha sonra dünya tamamen çökecek ve iletim dizisi de onunla birlikte yok olacaktı.

Antik iletim dizisi gittikten sonra Lin Ming seyahat edemeyecekti. İletim dizisini mühürledikten sonra, Duanmu Qun ve diğerlerine İlahi Anka Kuşu Adası'na doğru öncülük etti.

Ancak hemen sonra hatırladığı röle istasyonunun yok edildiğini gördü!

Başlangıçta Güney Denizi Bölgesi'nde, İlahi Anka Kuşu Adası ve Güney Ufku Bölgesi İttifağı'nın neredeyse tam bir iletim dizisi ağı vardı. Bu materyallerin taşınması ve bilgi iletimi için çok değerliydi. Ancak bu iletim dizilerinin hepsi insan eliyle yok edilmişti.

Bu toprakların çoktan düştüğü açıktı. Savaş Zamanı İttifağı geri çekilirken bu iletim dizilerini yok etmiş olmalıydı.

Bunu düşünen Lin Ming'in kalbi dondu.

Kutsal Şeytan Kıtası'ndayken İlahi Anka Kuşu Adası'na döneceği günün hayalini kurmuştu.  Ama şimdi geri döndükten sonra korkmaya başladığını hissetti. İlahi Anka Kuşu Adası'na gittiğinde orada harabeden başka bir şeyin kalmayacağından korkuyordu!

Uçtukları tüm süre boyunca hiçbir şey görmemişlerdi. Lin Ming, Güney Denizi Bölgesi'nde normalde olmayan çok sayıda canavarın görülmeye başladığını keşfetti. Bu canavarların Houtian ve Xiantian Âlemi arasında olması garip değildi.

Güney Ufku Bölgesi elbette Kan Kıyım Bozkırları'yla karşılaştırılamazdı. Kan Kıyım Bozkırları, tüm Kutsal Şeytan Kıtası'nın sıra dışı yeteneklerini bir araya getiriyordu. Orada Xiantian Âlemi bir dövüş sanatçısının balık yemi olmaktan bir farkı yoktu. Ama Güney Denizi Bölgesi'nde birinin ikinci seviye tarikattan olması bile iyi olarak kabul edilirdi. Burada Gökyüzü Talihi Krallığı'ndan güçlü olmayan adalar bile vardı.

Onlara göre böyle bir canavar kalabalığıyla yüzleşmek toplu katliamdı!

Ve Lin Ming'in gördüğü durum son derece kötüydü. Başlangıçta çok sayıda insanın yaşadığı bu topraklar, şu anda terk edilmiş ıssız yerlerdi.

Lin Ming görmeye devam ettikçe korkusu da arttı. Durmak ve insanlara birkaç soru sormak istedi ama 100.000 mil boyunca ilerledikten sonra bu dövüş sanatçısı grubuna kadar kimseyi görmedi. Bu gruba Elder Zhao adında birisi önderlik ediyordu ve vahşi canavar grubu tarafından takip ediliyorlardı. Lin Ming savaş ruhunu havaya bağladı ve canavarları kolayca öldürdü.

Lin Ming'in bu insanları kurtarmasının başlıca nedeni, İlahi Anka Kuşu Adası'nın durumuyla ilgili bilgi almaktı.

Lin Ming'in onlara doğru geldiğini gören Elder Zhao ve grubu, Lin Ming'in ekibinin yaşını tahmin edebildi.

Lin Ming'in grubunu gördüklerinde şok oldular. Dördünden hiçbiri 20'lerini geçmemişti. En fazla 27-28 yaşında görünüyorlardı. Ama güçleri, korkuncun da üstündeydi. Bir Geç Xiantian seviyesi canavarı sadece bakarak öldürmek... bir Dönen Çekirdek Âlemi ustanın bile yapamayacağı bir şeydi!

Elder Zhao'nun ifadesi bunu düşündüğünde soldu. Önlerinde süzülen bu gençler aslında, yetişimlerinin ilerlediği noktayla birlikte genç görünümlerini korumayı başaran yaşlı canavarlar olabilirler miydi?

Elder Zhao sınırlı anlayışıyla, onların 20'sinde Dönen Çekirdek Âlemi'ne geçeceğini düşünmedi. Lin Ming ve ekibinin onları yok etmesi kalem kırmaktan daha kolaydı.

Güney Denizi Şeytan Bölgesi'nde adının Xuan Yuqie olduğu söylenen bir cadı vardı. 1000 yaşını geçmişti ama daha gençliğinde görünen bir bayan olmasına rağmen çok fazla mizacı olduğu söyleniyordu. Karşılarındaki bu insanlar da ona benzer kişiler olabilirdi.

Elder Zhao'nun kalbi bunu düşününce paniklemeye başladı. Olabildiğince saygılı bir tonda söyledi. “Kıdemli'ye bildiriyorum, bu değersiz kişinin adı Zhao. Küçük Kırlangıç Adası'nın dış bölge elderıyım. Arkamdaki dövüş sanatçıları ise benimle aynı tarikattan veya yolda karşılaştığımız zorluklar ile bir araya geldiğimiz kişilerden oluşuyor. Hep birlikte Güney Denizi'nden ayrılmak için bir araya geldik.”

Kıdemli mi?

Lin Ming bunu duyunca garip şekilde baktı. Lan Xin ve Feng Shen gülmeden edemedi.

Lan Xin kıkırdadı. “Senden yaşlı bile değilim, nasıl kıdemlin olabilirim? Çok ilginç!”

Lan Xin'in dediğini duyan Elder Zhao'nun zihni sallandı. Bu genç bayan yaşının görünüşüyle doğru orantıda olduğunu mu söylüyordu!?

Elder Zhao yutkunarak aklını uyandırmak istedi. Bu dört genç nereden geliyordu? Çok genç olmalarına rağmen böyle güce sahiplerdi. Başka bir dünyadan gelen melekler olmalıydılar!

“Küçük Kırlangıç Adası'nın dış bölge elderı olduğunu söyledin, Güney Denizi'nden kaçmanız mı gerekiyor? Tarikatınız yok mu edildi? Tarikatının seviyesi ne?”

Güney Denizi boyunca uzanan şeritte çok fazla ada vardı. Çeşitli adaları da çeşitli güçler işgal edebilirdi. Bu güçler ne Güney Ufku Bölgesi'ne aitti, ne de İlahi Anka Kuşu Adası'na. Küçük Kırlangıç Adası tarikatı aniden ortaya çıktıysa Lin Ming'in adını duymaması normaldi.

Lin Ming, Küçük Kırlangıç Adası hakkında bir şeyler sorduğu anda Elder Zhao'nun yüzünde üzüntü ifadesi belirdi. “Büyük Efendi, Küçük Kırlangıç Adası başlangıçta sadece ikinci seviye bir tarikattı. Son yıllarda büyük zorluklar ile üçüncü seviye olmayı başardık. Tarikatın 10'dan fazla Xiantian elderı bile yok. Yarım yıl önce, Güney Denizi'ndeki büyük canavar saldırısında çoğu öldü, geri kalanı ise iz bırakmadan kayboldu...”

Elder Zhao, Lin Ming'e büyük efendi olarak hitap etti. Lin Ming gibi bir varlık kapsama sınırlarını çoktan aşmıştı. Aynı dünyadan bile olmadığını gördüğü birine karşı rahatça seslenemezdi.

Belki de bir Kutsal Toprak torunuydu... Elder Zhao bunu düşündüğü anda merak etmeye başladı... Bir Kutsal Toprak torunu gerçekten böyle güçlü olabilir miydi?

“Güney Denizi canavar baskını mı? Ne oldu?” Lin Ming'in zihni titredi. Canavar baskınlarına karşı aşina değildi, sadece Gökyüzü Talihi Krallığı'ndayken bir tanesine rastgelmişti. Canavar baskını Güney Denizi Şeytan Bölgesi tarafından çıkarılmıştı ve tüm İlahi Anka Kuşu Bölgesi'ni süpürmüştü!

O sırada sayısız insan ölmüştü. Lin Ming, zamanında Yeşil Dut Şehri'ne dönmemiş olsaydı, şehrin tüm insanları, kendi ailesi de dahil vahşi canavar saldırısı altında ölecekti.

Lin Ming'in canavar baskını hakkında hiçbir şey bilmediğini gören Elder Zhao şaşırmadı. “Büyük Efendi, yarım yıl önce denizin derinliklerinde bir canavar baskını oldu. Güney Denizi Şeytan Bölgesi'nde sayısız ada var ve buradaki deniz 100.000 fitin altına inmiyor. Buraya iç deniz deniyor. Ama Güney Denizi Şeytan Bölgesi'nin ve ana toprağın dışında, denizin derinlikleri hayal dahi edilemiyor. Ne kadar derin olduğunu İlahi Deniz Yüce Elderı bile ölçemez. Bu bölgede çok sayıda vahşi canavar var ve sayılarını kimse bilemiyor. Normalde, denizin sığ bölgelerine ulaşmaları kolay olmaz ama yarım yıl önce Güney Denizi Şeytan Bölgesi'nin yaşlı bir şeytanı bilinmeyen bir yöntem kullanarak denizin derinlerindeki binlerce vahşi deniz canavarını topladı ve Güney Denizi Savaş Zamanı İttifağı'nın merkezine saldırdı. Dev Deniz Canavarı'yla birlikte Savaş Zamanı İttifağı'nın savunması bir çırpıda kırdılar. O noktadan itibaren Savaş Zamanı İttifağı'nın sadece adı kaldı. İlahi Anka Kuşu Adası ve Korkunç Uzay Tarikatı'nın ana güçlerinden oluşan Savaş Zamanı İttifağı doğrudan yok oldu...”

Zhao'nun böyle söylediğini duyan Lin Ming yıldırım çarpmış gibi hissetti!

İlahi Anka Kuşu Adası yok mu oldu!?

Elder Zhao, Lin Ming'in ifadesinin değiştiğini fark etmedi. O devam etti. “Savaş Zamanı İttifağı düştükten sonra, bizim gibi daha küçük tarikatların durumu daha da kötü oldu. Tüm Güney Denizi, Güney Denizi Şeytan Bölgesi'nin hakimiyeti altına geçti. Buna ek olarak yarım yıl geçtikten sonra vahşi deniz canavarları hiç azalmadı. Güçlü vahşi canavar sayısı, birkaç gruba ayrıldı ve insanların toplandığı alanı talan ederek oradaki ölümlüleri öldürdü. Bunun Güney Denizi'nin kıyameti olduğu söylenebilirdi! Şu anda Güney Denizi'nin ölümlü halkının tamamı öldü. Neyse ki dövüş sanatçıları daha şanslıydı. Haberleri aldıktan sonra büyük bir ekibe girdiler ve ana karadan kaçtılar. Ama bizim gibi diğerleri çeşitli nedenlerden Güney Denizi Bölgesi'nde kalmaya devam etti. Birkaç yüz mil geçmemiz bile gerçekten çok zor...”

Elder Zhao, özellikle bunları söyledi, bunların Lin Ming'in ana karaya dönmesine yardımcı olacağını umuyordu. Ancak bencil şekilde konuşurken, Lin Ming'in ifadesinin son derece korkunç ve kasvetli olduğunu gördü. Kaşlarının arasında bir alev yanmaya başladı!

Elder Zhao bunu gördüğü anda kalbi durdu ve konuşmayı bıraktı.

“İlahi Anka Kuşu Adası'nın yok mu... olduğunu söyledin?” Lin Ming'in gözleri Elder Zhao'ya bakarken alevlendi.

“Evet... evet.. İlahi Anka Kuşu Adası... bir ölüm adası... haline geldi.” Elder Zhao nefes nefese söyledi. Lin Ming ile yüzleşirken her an ölebileceğini hissetti.

“Adadaki insanlar?”

“O... o konuda... emin değilim... Ben... sadece Küçük Kırlangıç Adası'nın... bir dış bölge elderıyım. Gerçekten Savaş Zamanı İttifağı'nın ana güçlerinin nereye gittiği hakkında bir fikrim yok...”

Elder Zhao bunu söylediği anda sırtı terle ıslandı. Lin Ming'in karşısında hissettiği baskı büyüktü.

“Kardeş Lin, önce sakin ol!”

Duanmu Qun aniden söyledi. Sesi bahar meltemi gibi Elder Zhao'nun üstündeki baskıyı kaldırdı. Elder Zhao derin nefeslerle soluklanmaya başladı. Bu sözlerle, tüm gücünün çekildiğini hissetti.

Bunun nedeni Lin Ming'in farkında olmadan iki kuvvet alanını yaymasıydı. Aurası güçlü duygular ile yanlışlıkla sızsa bile düşük seviyeli dövüş sanatçıları için çok büyük bir baskıydı.

“Kardeş Lin, bu konuda daha fazla düşünmeliyiz. Şu anda çok fazla endişelenmek hiç işimize yaramaz. Bu adamın sözlerine göre Savaş Zamanı İttifağı insanları ölmemiş de olabilir.”

Duanmu Qun, Lin Ming'in İlahi Anka Kuşu Adası'yla bağlantısı olduğunu anladı. Bunu düşündükten sonra bunu garip buldu. Lin Ming gibi cennete meydan okuyan bir yeteneğin bir süper Kutsal Toprak'tan geleceğini düşünmüştü ama olanları dinleyince İlahi Anka Kuşu Adası'nın orta seviyeli bir tarikat olduğunu anladı.

Lin Ming İlahi Anka Kuşu Adası'ndan mı geliyordu? Bu, imkansız olmalıydı değil mi?

“Tamam....” Lin Ming gözlerini kapattı. Bir süre sonra açtı ve kasvetini gizleyerek saf öldürme arzusunun yerini sakinliği aldı.

“Gidelim!”