Bölüm 655: Kara Delik Dönen Çekirdek

Editör: Kinyas

Lin Ming'in ruhsal denizindeki bronz savaş ruhu uludu. Savaş ruhuyla oluşturduğu sizi sembolleri Şeytan Tanrı Kemiği'ni anında sardı.

Bir savaş ruhu saldırmak veya silah olarak kullanılabilirdi. Elbette bu bir dizi sembolünün enerjisi için de geçerliydi!

Savaş ruhunu birleştirdikten sonra, altın dizi sembolleri daha da sağlamlaştı.

Üstüne düşen bu altın ışık yağmurunu gören Şeytan Tanrı Kemiği korku içinde titredi. Bu keskin ses, kafa derisinin karıncalanma hissini de beraberinde getirdi.

Şeytan Tanrı Kemiği, Lin Ming'e saldırmak için iradesinin her bir damlasını bile kullanmayı denedi ama hiçbir işe yaramadı.

Çok uzakta olmayan Duanmu Qun alarma geçti. Mevcut kişiler arasında Lin Ming'in dışında savaş ruhları hakkında en iyi bilgisi olan oydu. Şeytan Tanrı Kemiği'nin kullandığı bu yöntemin ne olduğunu o da biliyordu.

Lin Ming Şeytan Tanrı Kemiği'ni mühürlemeye başladığından beri Duanmu Qun'un bedenindeki baskı tamamen kaybolmuştu. Şeytan Tanrı Kemiği diğerlerine saldırmayı bırakmış ve tüm gücünü Lin Ming'e direnmeye odaklamıştı. Buna rağmen Lin Ming göz bile kırmadı, sanki bunu fark etmemiş gibiydi.

İrade gücü o kadar yüksek miydi?

Bir tütsü çubuğu süresi geçtikten sonra cennet adım Şeytan Tanrı Kemiği'nin çığlıkları tamamen kaybolana kadar sürekli zayıfladı. Duanmu Qun birkaç adım ilerledi ve lahitin içindeki Şeytan Tanrı Kemiği'nin zaten kalın bir koza ile sarılmış halde olduğunu gördü.

Koza, mor yıldırım gücünün yanı sıra dizi sembolleri katmanları ile oluşturulmuştu. Yıldırım gücü şeytan ve ruhlara karşı güçlüydü, bunu Şeytan Tanrı Kemiği'ni bastırmak için kullanmak, kesinlikle en iyi yöntemdi.

“Pekala, burada işimiz bitti.”

Lin Ming cennet adım Şeytan Tanrı Kemiği'ni, altın ilahi meyveyi ve dünya adım Şeytan Tanrı Kemikleri'nin yarısını uzaysal yüzüğüne koydu. Kalan sekiz dünya adım Şeytan Tanrı Kemiği ise tamamen Duanmu Qun ve diğer iki kişiye kaldı.

“Aslında... bize hazine vermene gerek yok... 1000 millik bölgedeki her şeyi Kardeş Lin'e borçluyuz. Tek ihtiyacımız olan şey buradan canlı çıkmak.”

Duanmu Qun, lahitin içindeki sekiz Şeytan Tanrı Kemiği'ne bakarken kederli şekilde gülümsedi.

Aslında en sıradan, longan büyüklüğündeki düşük aşama dünya adım Şeytan Tanrı Kemiği bile bir Kutsal Toprak'ta çöp sayılmazdı. Duanmu Qun'un doğduğu günden bugüne kadar kullandıklarının toplamı, bu dünya adım Şeytan Tanrı Kemikleri'nden birisi kadar bile etmiyordu.

Duanmu Qun'un bu dünya adım Şeytan Tanrı Kemikleri'ne ilgi duymadığını söylemek imkansızdı ama Lin Ming'in acımasız ve kararlı karakterinden korktuğu için buna değmeyeceğini düşündü.

Aksine, Lin Ming ile iyi ilişkiler kurabildiği takdirde, elde edeceği avantajlar çok daha büyük olacaktı.

Lin Ming söyledi. “Sekiz tanesi bana yeter. Gerisi sen, Feng Shen ve Lan Xin için. Bu yeterince adil.”

Lin Ming, kaynakları bölerken zaten ihtiyacı olduğu kadarını hesaplamıştı. O, Mu Qianyu ve Qin Xingxuan'a kişi başı iki dünya adım Şeytan Tanrı Kemiği olmak üzere altı tane verecekti. Lin Ming'in küçük kardeşi Lin Xiaoge'nin de dövüş sanatları yeteneği olması üzerine, ikisi de ona verilince toplamda sekiz ediyordu.

“Iııı, şöyle yapsak nasıl olur. Üçümüz birer tane alalım, Kardeş Lin de diğer beşini alsın. Bir dünya adım Şeytan Tanrı Kemiği bile bizim için çok fazla.” Duanmu Qun, Feng Shen'e baktığı sırada bir kez daha reddetti. Feng Shen hiçbir ifade göstermedi, bu kararı kabul ettiğini gösteriyordu.

Lin Ming reddetmedi. Hemen beş Şeytan Tanrı Kemiği'ni daha aldı. Gerçekten de Mu Qianyu, Qin Xingxuan ve küçük kardeşinin dışında düşünmesi gereken Mu Bingyun, Mu Yuhuang ve Mu Fengxian'da vardı, onları da unutmaması gerekiyordu. Geçmişte gösterdiği nezaketleri nedeniyle onlara da bir veya iki tane vermeliydi. Bununla birlikte üç veya beş tanesi daha elinde olacaktı.

Duanmu Qun Lin Ming'in beş Şeytan Tanrı Kemiği'ni aldığını görünce rahatladı. Bu herkes için harika bir sonuç olarak tanımlanabilirdi.

“Kardeş Lin, şimdi gidelim mi?”

“Acele etmemize gerek yok.” Lin Ming zamanı düşündü ve başını salladı. Ebedi Şeytan Uçurumu yarım yıl boyunca açık kalacaktı, şu anda içeri gireli sadece iki ay geçmişti.

Bu iki ayda Lin Ming gücünde büyük atılımlar yapmış ve çok sayıda savaşa girmişti. İçindeki enerji güçlü olmasına rağmen kararsız ve huzursuzdu. Bu, kısa sürede fazla güç biriktirmenin sonucuydu.

Lin Ming gelecekteki birkaç yılda bazı yeni tehlikeler ile karşılaşabileceğinin farkındaydı. Kör bir bıçak, odunu kesemezdi. Mevcut durumdan en iyi şekilde yararlanmak ve burada kalarak gücünü stabilize etmek en iyisiydi.

“Burada bir ay boyunca çalışalım ve tekrar ilerlemeden önce zirve durumumuza geri dönelim.

Lin Ming'in sözleri artık emirden farksızdı; kimse ona karşı çıkmaya cesaret edemedi. Duanmu Qun hemen başını sallayarak söyledi. ”Bence de çok iyi olur.”

Aslında Duanmu Qun geçen günlerde çok fazla stres ve gerginlik yaşamıştı, şu anda dinlenmesi ve iyileşmesi onun için de çok iyi olacaktı. O, Feng Shen ve uyku sersemli Lan Xin, mezarın bir köşesine oturdu ve meditasyon yapmaya başladı.

Lin Ming ise başta bir köşeye gitti.

Birkaç zirve aşama Kan Şeytanı Kristali çıkardı ve hemen Uhrevi Savaş Niyeti durumuna girdi.

Şeytan Parıltısı'nın onu korumasıyla Lin Ming burada bir tehlikeyle karşılaşma konusunda tamamen güvendeydi. Dönen Çekirdek Âlemi'ne girdikten sonra Uhrevi Savaş Niyeti daha da pürüzsüzleşmişti. Şeytan Parıltısı'nın bir hatırlatmasıyla hemen uyanabilirdi.

Zaman yavaşça geçti. Lin Ming'in yetişimi artmadı ama temeli yavaşça dengelendi.

Lin Ming hiçbir Şeytan Tanrı Kemiği kullanmadı. Böyle ilahi bir hazine, zalim ve zorba davranışlar gösterecekti. Şu anda vücudundaki enerji zaten dengesizdi. Bu şekilde bir dünya adım Şeytan Tanrı Kemiği yutması, sadece temelini dengesizleştirecek ve gelecekteki yetişimini etkileyecekti.

Temeli sağlamlaştırmak son derece zahmetli ve külfetli bir süreçti. Şu anda Lin Ming'in dantianda, ortadan dönen çekirdeğin yanında çok sayıda gerçek öz kristali parçası vardı. Kristal çekirdeğin etrafında yavaşça dönüyorlardı.

Bunların hepsiz düzensizliğin işaretiydi.

Lin Ming'in bu düzensiz gerçek öz kristallerini tamamen Dönen Çekirdek'e yönlendirmesi gerekiyordu; buna temel sağlamlaştırma deniyordu.

Bu çok, çok uzun bir süreçti. Üstelik bu, gerçek öz miktarını bile artırmıyordu.

Diğer dövüş sanatçıları da temelini böyle sağlamlaştırmaya çalışırdı. Bunu yapmak için genellikle bir yıl veya daha uzun süreli kapalı inzivaya girerlerdi.

Üstelik ne kadar zaman harcasalar bile, temelleri artık sağlamlaşamayacak noktaya ulaşacaktı. Bu onların sınırı olurdu.

Dağılmış gerçek öz kristallerinin Dönen Çekirdek'te toplanmasıyla, enerjinin gerginliğiyle Dönen Çekirdek'in etrafındaki diğer gerçek öz kristallerinin bazıları kırılabilirdi. Bu nedenle, kırılan gerçek öz kristallerinin bu enerjileri dantiana geri dönerdi.

Bu ikisi dengeye geldiği anda dövüş sanatçısının temeli sağlamlık sınırına ulaşmış olurdu. Artık bu konuda zaman harcamak işe yaramazdı.

Bu yüzden normal bir Dönen Çekirdek dövüş sanatçısının temelini sağlamlaştırması bir veya daha uzun yıllar alabilirdi. Sınırına ulaştıktan ve Dönen Çekirdek'ini dengeledikten sonra temelini sağlamlaştırmak için çalışmazlardı.

Bu dengeye herhangi bir zamanda ulaşabilirlerdi; bu tamamen dövüş sanatçısının Dönen Çekirdek Âlemi'ne girmeden önce ne kadar temelinin ne kadar iyi olduğuna bağlıydı.

Örneğin Lin Ming. Dönen Çekirdek Âlemi'ne girmeden önce temeli aşırı derecede sağlamdı. En başından beri Dönen Çekirdek'i normal dövüş sanatçılarına göre birkaç kat daha büyüktü.

Daha sonra Dönen Çekirdek çökmüş ve sıradan bir dövüş sanatçısıyla eş boyuta gelmişti. Ama bununla birlikte rengi koyulaşmış ve dönme hızı birkaç kat artmıştı, bu içindeki enerjinin normala göre birkaç kat daha büyük olduğunu kanıtlıyordu.

Böyle bir Dönen Çekirdek çok daha çekici bir güce sahip olurdu, bu şekilde dönen gerçek öz kristallerini daha kolay toplayabilirdi.

Bu sayede Lin Ming'in temel sağlamlaştırma süreci normal bir dövüş sanatçısına göre daha kolay olacaktı. Sadece bir düşünceyle dantianında dönen gerçek öz kristalleri bahar meltemi gibi Dönen Çekirdek'in üzerine düştü. Sadece birkaç günlük çalışmayla, gerçek öz kristallerinin yarısı Dönen Çekirdek'in içine emilmişti bile.

Ancak bununla birlikte hızı daha da yavaşladı. Dönen gerçek öz kristallerinin sayısız azaldığı için temeli sağlamlaştırmak daha da zorlaştı.

“Lin Ming, Dönen Çekirdek'inin temeli aşırı seviyeye ulaştığında, Dönen Çekirdek'indeki her bir gerçek öz kristali ve içerdiği enerjinin birazı bile kaçamayacak ve mükemmel bir kristal çekirdek küre oluşturacak. Böyle bir Dönen Çekirdek gerçekten çok nadirdir. Tanrılar Âlemi'nde, buna Kara Delik Dönen Çekirdek deniyor, çünkü o zaman Dönen Çekirdek'in bir kara deliğe benziyor. Gerçek öz kristalleri bu şekilde sadece içeriye doğru sürüklenecek, çünkü çekim kuvveti çok büyük olacak. İşte hedefin bu. Orta Dönen Çekirdek Âlemi'ne gelmeden Kara Delik Dönen Çekirdek durumuna ulaş. Temelin daha da dengesizleşirse, gelecekte bunu kurtarmak için birkaç kat daha fazla çaba harcarsın ve bu çabalarının boşa gitme ihtimali bile oluşur.”

“Anladım.” Lin Ming başını salladı ve temelini sağlamlaştırmaya devam etti.

Lin Ming zaten kararını vermişti. Kara Delik Dönen Çekirdek'e ulaşması gerekiyordu. Bu âleme ulaştığı güne kadar yetişiminde atılım yapamazdı.

...

Zaman farkında olmadan geçmeye devam etti. Bir ay sonra, Lin Ming'in gözleri meditasyon yaptığı sırada aniden parladı. Bir anda mağarayı parlak yıldırım arkları gibi aydınlattı. Görünmez bir aura yayılarak, Lan Xin, Duanmu Qun ve Feng Shen'in sırtının ürpermesine neden oldu. O anda vücutlarındaki gerçek özü döndürerek bu baskıya dayanmayı başardılar.

Lan Xin Lin Ming'e baktığı anda şoka uğradı. “Lin Ming... sen...”

Ho!

Aura aniden kayboldu ve Lin Ming'in gözlerindeki parlak ışık da gitti, sanki her şey bir anlık illüzyon gibiydi.

Lin Ming ayağa kalktı. Bir ay öncesine kıyasla, etrafındaki enerji daha sakindi ve aurası daha fazla toplanmıştı. Vücudundaki toplam gerçek miktarı artmamıştı ama gücü tekrar yükselmişti. Başlangıçta Dönen Çekirdek Âlemi'ne girmişti ama hâlâ Erken Dönen Çekirdek Âlemi'nde bile kabul edilemezdi.

Duanmu Qun Lin Ming'e baktı. Lin Ming'in varlığında bir Azur Ejderha gizlendiğini hissediyordu. Enerjisi patladığı anda, bulutları ve denizi titretebilir, yeri göğü sarsabilirdi.

Böyle bir Lin Ming tamamen korku vericiydi!

Duanmu Qun'un gözleri bunu düşündüğü anda farkında olmadan Lin Ming'in kolundaki İlahi Şeytan Dövmesi'ne düştü. Zirve On Kanatlı İlahi Şeytan Dövmesi, 12 kanada ulaşmaya sadece küçük bir adım uzaklıktaydı. Duanmu Qun Lin Ming'in bu hedefine ulaşmaktan vazgeçeceğini düşünmüyordu.

Bu olduğu anda, Lin Ming kesinlikle tüm Kan Kıyım Bozkırları'nın düşmanı haline gelecekti!

10 kanattan 12 kanada kadar en az üç veya dört yüksek seviyeli Yüksek Lord'u öldürmesi gerekiyordu.

Şu anda kimi öldürebilirdi?

Duanmu Qun'un kaşları bunu düşündüğü anda yükseldi. Lin Ming hoş ve nazik bir genç gibi görülse de, konu öldürmeye geldiğinde kimse onun kararlılığı ile boy ölçüşemezdi.

“Hadi buradan çıkalım!”

Lin Ming söyledi. Şu anki durumuyla 1000 millik bölgeden çıkması zor olmayacaktı.

Lin Ming, Ebedi Şeytan Uçurumu'nun içindeki durumu daha net anlamaya başlamıştı. Güney Ufku Bölgesi'ne dönme zamanı gelmişti. Şeytan Tanrısı İmparatorluk Sarayı'ndan ayrıldığından beri, tam iki buçuk sene geçmişti. Tüm bu süre boyunca Lin Ming'in zihnindeki endişe her geçen gün artmaya devam etmişti.