Bölüm 632: Kan Şeytanı Kemiği'ni Emmek

Editör: Kinyas

Sada ve grubu daha etrafta dolanırken, Lin Ming çoktan birkaç düzine yol katetmişti.

“Lin Ming, adımlarını saysan iyi olur. Ebedi Şeytan Uçurumu hakkında çok fazla şey biliyor olsam da buranın ne kadar büyük olduğunu kimse bilmiyor olabilir. Ruh gücümün cenneti sarsan bir seviyede olduğunu kabul ediyorum ama savaş gücüm çok sınırlı. Düşman gelirse ve ruhuyla senin ruhsal denizini işgal etmeye kalkarsa bunu anında engelleyebilirim. Ama gerçek bir fiziksel saldırıda tamamen tek başına olacaksın.”

“Anladım, merak etme.” Lin Ming başlangıçta zaten Şeytan Parıltısı'na güvenmeyi planlamamıştı. Lin Ming haritaya baktı. Aslında Kule Ustası'nın verdiği yeşim kayış, bir harita olarak kabul edilemezdi. Aksine deneyimlerin birleşimi ve özeti gibi bir şeydi.

Ebedi Şeytan Uçurumu'nda tehlikeli bölgelerin bir listelendiği bir harita zaten işe yaramazdı. Çünkü Ebedi Şeytan Uçurumu her patladığında, bölgede büyük değişiklikler meydana gelir ve şeytani canavarlar ve karanlık ruhlar yer değiştirirdi.

Sonuç olarak, Ebedi Şeytan Uçurumu'nun güvenli veya tehlikeli bölgelerini referans noktası olarak ele almak anlamsızdı.

Sadece Ebedi Şeytan Uçurumu'na birkaç, hatta bir düzine sefer giren yaşlı Sada gibi birisi kendi deneyimlerini kullanarak Ebedi Şeytan Uçurumu'nda risk alabilirdi.

Lin Ming'in elindeki harita, tehlikeli veya güvenli noktaları göstermiyordu. Bunun yerine, tehlikeli veya güvenli yerleri tanımlıyordu. Haritada benzer tarif edilen bir sahneye geldiği zaman, bu bilgi oranın tehlikeli olup olmadığı hakkında fikir verebilirdi.

“Sis ön tarafta çok kalın ve şeytani enerji hafifçe kabarıyor. Bu yeşim kayışa göre burada bir şeytan veya canavar gömülü olmalı. Hayalat enerji göklere yükseliyor. Bu, buradaki şeytani enerjinin kabarmasına neden oluyor. Buradaki hayalet enerjisi dağınık olduğundan Şeytan Tanrı Kemiği bulma şansı da o kadar düşüyor. Aksine burada şeytani varlıklar toplanıyor. Böyle bir alanda şans yok, aksine tehlike çok. Buradan kesinlikle kaçınmam lazım!”

Lin Ming yeşim kayışa göre hemen karar verdi ve tehlikeli bölgeyi geçti.

Yürüdüğü sırada, yeşim kayışın ne kadar yararlı olduğunu övmeden edemedi. Kule Ustası'nın dikkatli olmasını ve ölümcül bir durumda ilk önce bunu yok etmesini istemesine şaşmamak gerekiyordu. Bu yeşim kayış bir Kutsal Toprak varisinin eline geçer ve haritayı kullanırsa, felaket kaçınılmaz olurdu.

“Lin Ming, dikkat et, tam önünde!”

Ebedi Şeytan Uçurumu'nun içindeki enerji alanı, algıyı, yoğun sis ise görüş alanını kısıtlıyordu. Normal bir dövüş sanatçısı sadece birkaç yüz fit menzile sahip olabilirdi. Ruh gücü çok güçlü olan Lin Ming bile bin fiti zorla görebiliyordu. Bu ölümlü birinin görüşünden daha kısaydı. Şeytan Parıltısı'nın ruh gücü ondan daha iyiydi. Bu yüzden onun duyuları birkaç bin fite kadar uzanabiliyordu. Onun daha önce bir şeyler fark etmesi garip değildi.

“Üç tane, hepsi kan ateşi canavarı olmalı...”

Eğer 7000 yıl kadar büyüyebilirlerse, bir Hayat Yıkımı dövüş sanatçısına eşit güçleri olabilirdi. Ama karşısındaki bu kan ateşi canavarları sadece Orta Dönen Çekirdek Âlemi dövüş sanatçısına denkti.

“Lin Ming, onları öldürürken gücünü mümkün olduğunca bastır. Buradaki kanlı şeytani enerji çok yoğun; burada başka şeytani varlıklar olabilir. Onların dikkatini çekersek, sonumuzu biliyorsun...”

“Tamam.” Lin Ming parmaklarını salladı ve birkaç düzine Kan İçen Mühür havada dönerek hafifçe titredi.

Birkaç nefes sonra üç insansı vahşi canavar ona koştu, bedenleri ateş ve kan ile yandı. Vücutlarındaki parlak alevler, karşısındaki kişiye ruhunun yandığını hissettiriyordu.

“Geber!”

Lin Ming elini salladı ve Kan İçen Mühürler uçtu. Lin Ming ölümcül darbe vurmak amacıyla Kan İçen Mühürler'e biraz savaş ruhunu kattı.

Bir savaş ruhu, her şeye bağlanarak gücünü artırabilirdi. Solmuş bir yaprak bile bir savaş ruhuna bağlandıktan sonra aniden Kan İçen Mühürler kadar etkili, keskin öldürme aracına dönüşebilirdi.

Bir ‘cha cha cha’ sesiyle kan ateşi canavarlarının kristal çekirdekleri aniden savaş ruhu birleştirilen Kan İçen Mühürler ile birlikte ortadan ikiye bölündü. Kan ateşi canavarları sefil çığlık attı ve vücutlarından o anda hiçbir şey kalmadı.

Sadece bir anda üç Orta Dönen Çekirdek Âlemi düşmanın hepsi katledildi. Lin Ming şimdi olduğu yere gelmek için adım adım ilerlemişti. Gücü, Kan Kıyım Bozkırları'na geldikten sonra çok sarsıcı bir seviyeye gelmişti.

Lin Ming kırılan kristal çekirdekleri aldı. Bu kristal çekirdekler Şeytan Tanrı Kemiği'nden kötü olsalar bile zirve aşama Kan Şeytanı Kristalleri'nden iyiydiler. Doğal olarak onları boşa harcamayacaktı.

Farkında olmadan birkaç gün geçti. Lin Ming zaten bin mili geçmişti. Süratı fazla değildi, çünkü en güvenli rotayı ayarlamak için şeytani enerji dalgalanmalarını iyice kontrol etmeliydi. Sada da bunu yapmıştı ve çok yavaş gitmesinin nedeni buydu.

Ebedi Şeytan Uçurumu'nun içinde güvenli hareket etmek, daha sonra üzülmekten daha iyiydi.

“Bin milin üzerinde yürüdük ve yedi, sekiz tehlikeli bölgeyle karşılaşmamıza rağmen karşımıza hiç güvenli bölge çıkmadı!” Lin Ming biraz hayal kırıklığıyla söyledi. Ebedi Şeytan Uçurumu'nun içindeki tehlikeli alanlar, doğal olarak güvenli alanlara göre daha sıktı.

“Hehe, bu yolu sen seçtin. Bu cehennemin içinde Dönen Çekirdek Âlemi'ne geçmek istemek, sadece senin gibi deli cesareti olan birinin işi!” Şeytan Parıltısı dudaklarını kıvırdı ve tembelce söyledi. Devam etti. “Biraz şekerleme yapacağım. Ebedi Şeytan Uçurumu'nun içindeki şeytani enerji, hasarlı ruhumu geliştirmek için gerçekten çok iyi. Ben uyurken bir sorun çıkmazsa beni rahatsız etme. Çıkarsa da etme!” Şeytan Parıltısı şakayla söyledi.

“Üzgünüm ama uyku planlarını engellemek zorundasın... önümdeki şeytani enerji düzeni, sanırım bükülmüş piton olarak adlandırılıyor. Burası yeşim kayışta belirtilen güvenli bölgelerden birisi.”

“Öyle mi?”

Şeytan Parıltısı oraya baktı. Karşısındaki şeytani enerji küçük girdaplar halinde puslu bir rüzgar oluşturmuştu. Aslında buradaki şeytani enerji, diğer yerlere kıyasla daha kalın gibi görünüyordu.

Emin misin? Buradaki şeytani enerjinin daha yoğun olduğunu hissediyorum Burası tehlikeli olmasın?”

Şeytan Parıltısı'nın Ebedi Şeytan Uçurumu'ndaki şeytani varlıklar ve ruhlara karşı derin bir anlayışı vardı. Şeytani enerji düzeni ve bölgeye gelince bunu hiç incelememişti. Şeytan İmparatoru, gücüyle buralara doğal olarak dikkat etmemişti. Şeytan İmparatoru, daha çok bu bölgedeki şeytani varlıkları ve ruhları yakalamaya odaklanmıştı. Amacı takip ettiği şeytani varlığın ona büyük bir şans getirmesiydi.

Lin Ming söyledi. “Yeşim kayışa göre bu bükülmüş piton bölgesi bir bin mil devam ediyor. Bunun nedeni, burada iki farklı şeytani enerjinin kesişmesi ve daha sonra birbirlerinin etrafında dönerek dev bir bükülmüş piton gibi bir hayalet enerji akımı oluşturması. Buradaki şeytani enerji çevreye göre daha kalın. İlerledikçe şeytani enerji daha da kalınlaşacak. Ama bu bükülmüş piton bölgesinin merkezindeki şeytani enerji aşırı derecede ince olmalı. Merkezdeki 10 milde, şeytani enerji Gökyüzü Kulesi'nden bile daha düşük olabilir. Güvenli bölge denilen yer burası. Elbette açık konuşmak gerekirse...”

Şeytan Parıltısı çenesini okşadı ve söyledi. “Bükülmüş piton alanı, bin mil kadar devam ediyor. Buranın merkezine ulaşmak için 500 mil gitmek zorundasın. Burada 500 mil gitmek kolay olmayacak...”

Lin Ming hafifçe gülümsedi. “Burada devreye sen giriyorsun. Beni tehlikelerden kaçmam için vaktinden önce uyaracaksın.”

“Burada bana mı güveniyorsun yani? Oradan bakınca köleye falan mı benziyorum? Uyandıktan sonra senin için çok çalıştım! O zaman anlaşalım. Ebedi Şeytan Uçurumu'nda Dönen Çekirdek Âlemi'ne geçtikten sonra elde ettiklerinin yarısı benim olur. Bu şekilde, zor da olsa bu görevi kabul etmeye istekli olabilirim belki.”

“Daha ne bulacağımızı bile bilmeden yarısını istiyorsun. Gerçekten ağzını açmış, açgözlü bir aslansın.” Lin Ming bunu söyledikten sonra sessiz kaldı. “Kan Şeytanı Kemiği'ni elde etmekte yardımın oldu, sana yarısını vermemin sebebi buydu. Burada ise, aynı çabayı gösterdiğin takdirde yarısını veririm. Bir şey yapmana gerek kalmazsa, 80'e 20 olarak bölüşeceğiz. Bunu Dönen Çekirdek Âlemi'ne geçmeme yardım etmen olarak düşün.”

“80 pay bana mı, sana mı?” Şeytan Parıltısı kafası karışmış şekilde sordu.

“Şaka falan yapıyorsan, şu an kaldıracak durumda değilim.” Lin Ming'in gülümsemesi gitti. O anda, Şeytan Parıltısı'yla pazarlık yapacak zamanı yoktu.

“Gerçekten çok kaba ve canisin!  60'a 40 olarak bölüşeceğiz!”

“80'e 20!”

“70'e 30!”

“80'e 20 dedim!”

“Tamam be, öyle olsun!” Şeytan Parıltısı çaresizce kabul etmek zorunda kaldı. Lin Ming sözlerini tutan birisiydi. Onunla pazarlık yapmak, geri tepmeye neden olabilirdi.

Lin Ming hafifçe gülümsedi ve hareket tekniğini kullanarak yoğun sisin içine daldı.

İçine girdikleri anda şeytani enerji giderek zenginleşti. Şeytan Parıltısı burada devreye girdi. Algı duyusu, bu bükülmüş piton bölgesinin içindeki şeytani varlıkları algılamak konusunda daha iyiydi.

Bu, Lin Ming'in şeytani varlıklardan korktuğu anlamına gelmiyordu. Bundan ziyade, onlarla savaşmamanın daha güçlü şeytani varlıklara yol açacağından korkuyordu.

Bazen bu şeytani varlıklardan kaçamayacağı zamanlar da oluyordu. O zaman, Lin Ming genellikle savaş ruhunu Kan İçen Mühürler'i ile birleştirerek onları anında öldürüyordu.

Bu şekilde Lin Ming tehlikeyle karşılaşmadan merkeze 100 mil kalana kadar geldi. Buradaki şeytani enerjinin kalınlığı gerçekten büyük bir düşüş yaşamıştı.

Lin Ming o noktadan sonra artık hızını bastırmadı. Hemen Hiçlik Ezici Altın Kuş'u kullandı ve sadece birkaç adımda bükülmüş piton enerji akımının merkezine geldi.

“Burada! Yeşim kayış yanlış değilmiş.”

10 millik merkezdeki şeytani enerji akımı, Gökyüzü Kulesi'nden bile daha azdı. Böyle bir şeytani enerji bölgesinde şeytani varlık olmazdı.

“Burası gerçekten uzak ve terk edilmiş bir bölge.” Şeytan Parıltısı etrafına baktı ve inceledi. Burayı sevmemişti. Buradaki şeytani enerji çok düşüktü.

“İşte geldik. Yarım ay burada duracağım ve Dönen Çekirdek Âlemi'ne geçeceğim. Daha sonra Ebedi Şeytan Uçurumu'nun 1200 millik tehlikeli bölgesine tek başıma gideceğim!”

“Velet, sen delisin, tamamen çıldırmışsın! Burada Dönen Çekirdek Âlemi'ne geçmeye çalışman, kesinlikle enerjide dalgalanmalar oluşturacak. Güvenli bir yer bile olsa güvensizleşebilir. Umarım bir canavar veya o tarz bir şeyle karşılaşmazsın.” Şeytan Parıltısı huysuzca söyledi. Yine de algısını mümkün olduğunca uzattı ve Lin Ming'i korumak için elinden gelenin en iyisini yaptı.

Lin Ming hafifçe gülümsedi ve daha sonra uzaysal yüzüğünden Kan Şeytanı Kemiği'ni çıkararak büyüsünü çözdü. Geçtiğimiz günlerde, Şeytan Parıltısı onun yarısını almak için bilinmeyen bir yöntem kullanmıştı. Kan Şeytanı Kemiği bu şekilde küçüldü ve başlangıçtaki vahşi enerjisi de azaldı.

Bu, Lin Ming'in emmesi için şu anda çok daha uygundu. Eğer her zamanki kapalı inzivasını yaptığı yerde kullansaydı, bu çılgın enerji onun için çok tehlikeli olmazdı. Ama burada, bu formu emmek çok daha güvenliydi.

Lin Ming, Kan Şeytanı Kemiği'ni kavradı ve yavaşça içine gerçek özünü döktü. Bir süre sonra Kan Şeytanı Kemiği koyu kırmızı bir sıvı topuna döndü. Lin Ming hiç tereddüt etmeden onu kaldırdı ve yuttu!

Lin Ming'in vücuduna aniden çılgın ve tehlikeli enerji yayıldı!

Kan Şeytanı Kemiği, ilk önce Lin Ming'in iradesini etkiledi. Zihninin sallandığını ve irade dünyasının tamamen kan kırmızısına boyandığını hissetti!