Bölüm 631: Yalnız Çıkış

Editör: Kinyas

“Şeytan Parıltısı, Kan Şeytanı Kemiği'ni ele geçirdikten sonra tek başıma gitmeyi planlıyordum. Böylece ekiptekiler öldüğümü düşünecek. En kısa sürede bir aramam ve Dönen Çekirdek Âlemi'ne geçmem gerekiyor!”

Lin Ming'in Dönen Çekirdek Âlemi'ne geçmesinin gecikmesinin nedeni, bir şans yakalayamamasıydı. İmparator Yolu'na girdiğinde irade ışıkları yolunda yürümeyi seçmişti; bunun Lin Ming'in yetişimi için hiçbir yararı yoktu. Yetişim yaparsa, sağlam temeliyle atılım yapmasının en fazla bir yıl süreceğini biliyordu.

Lin Ming bu süreyi boşa harcamak istemiyordu.

Lin Ming başından beri Dönen Çekirdek Âlemi'ne geçmek istiyordu. Şu anda, Lin Ming'in korkunç gücü Xiantian Âlemi'nin sınırlarında fazla gelişim göstermemişti. Ama Dönen Çekirdek farklıydı, bu gerçek bir güç sıçrayışıydı. Dönen Çekirdek Âlemi'ne resmen geçmek, Gökyüzü Düşüşü Kıtası'na dönmeye yetecek nitelikleri sağlayacaktı.

Daha önce oluşturduğu savaş ruhu ise sadece çarpıcı gücünü artırabiliyordu. Kule Ustası'yla karşılaştırılınca Lin Ming'in onu şu anda yenebileceğine güveni azdı.

Gücünü artırmalı ve gerçekten Dönen Çekirdek Âlemi'ne geçmeliydi!

“Çocuk, sence de sabırsız değil misin? Hala Ebedi Şeytan Uçurumu'ndasın farkındasın değil mi? Burada bir atılım yapmak için güvenli yeri nerede bulacağız?”

Lin Ming söyledi. “Kule Ustası bana bir harita verdi. Bu haritaya zaten bakmıştım. Orada kapalı kapılar ardında inzivaya girebileceğim yerler var. Çok güvenli olmasalar bile, sıkıntı çıkacağını sanmıyorum. Bu şekilde, senin de beni korumanla Dönen Çekirdek Âlemi'ne geçmem en fazla yarım ay sürecek!”

“Çocuk, gerçekten taşaklı adamsın. Benim sadece bir ruh bedenim var, seni nasıl koruyacağım?” Şeytan Parıltısı huysuz şekilde söyledi.

“Bir bedene sahip olursan, savaş gücün de olacak!”

“Siktir!” Şeytan Parıltısı doğrudan küfretti. “Bir bedeni ele geçirmeyi kolay mı sanıyorsun sen? Bir ruh, sadece sınırlı sayıda bedene geçebilir! Üstelik, bu olduğunda ruh ve beden uyuşmazsa, o zaman şiddetli bir savaş meydana gelir! Bundan sonra da yeni bedene uyum sağlamak çok uzun sürecek. Vücudunu bana teslim etsen bile, birkaç faktörü göz önünde bulundurman lazım. Ve benim bu çöp parçalarının bedenini ele geçirmemi mi istiyorsun!? Bunu düşüneceğine bana tokat atsan daha iyiydi!”

Farklı bir ruh ve bedenin birleşmesi, yoğun ve şiddetli bir savaşı da beraberinde getirirdi. Birleşimin kendisi bile kısa bir süreç değildi. Bu yöntem çok şiddetli geçerse, bedene zarar verebilirdi. Bu aynı zamanda birçok ölümlünün bir tilki ruhuna sahip olduktan sonra yavaşça kuruması ve sonunda tüm özünün tükenmesine yol açıyordu.

Lin Ming bir şey söylemedi. Gerçekten de bir bedeni ele geçirmenin zorluğuyla ilgili bir şey bilmiyordu.

O anda Şeytan Parıltısı söyledi. “Sana bir önerim var. Bu grupla birlikte ilerlemeye devam et. Bu çok iyi olmasa bile herhangi bir şeytani varlık saldırısında en azından bir kalkan olurlar. Şeytani varlıklar genelde en zayıfları hedef alır. Mesela, Kan Şeytanı Kemiği de ilk olarak o iki zayıf çocuğa saldırdı. Onların ölümü bana bu şeytani varlığın ne olduğuyla ilgili ipucu vermeseydi, onu hiç yakalayamayabilirdik.”

Diğer insanları kalkan olarak kullanmasaydı, Kan Şeytanı Kemiği doğrudan Lin Ming'e saldırırdı. Lin Ming Kan Şeytanı Kemiği ile arasındaki savaşı kazansa bile, onu yakalayamama ihtimali vardı. Bu onu sadece alarma geçirmiş ve kaçmasını sağlamıştı.

Şeytan Parıltısı'nın gözleri öylesine değildi. Ancak Lin Ming bir süre tereddüt ettikten sonra başını salladı. “Kararımı çoktan verdim. Bir kalkan gibi bir şeyi her zaman bulabilirim. Daha sonra başka bir gruba katılabilirim, aynı insanlar olmalarına gerek yok.”

Dönen Çekirdek Âlemi'ne geçmeliyim. Güce ihtiyacım var. Şu anda böyle bir yerde Dönen Çekirdek Âlemi'ne geçmek tehlikeli, kabul ediyorum. Ama şu anki gücümle Ebedi Şeytan Uçurumu'nun 1200 mil sınırı gibi yerlerde dolaşmak, bir patlama daha olması durumunda çok tehlikeli değil mi? Bu Kan Şeytanı Kemiği ile başa çıkabilmemin tek nedeni, sadece irade saldırıları kullanmasıydı. Bu sayede onu bastırabildim. Peki ya fiziksel saldırılar kullanan varlıklarla karşılaşırsam? Bu türdeki şeytani varlıkları yenebilecek miyim? Peki ya Ebedi Şeytan Uçurumu'ndaki bir tür enerji türbülansıyla karşılaşırsam? Bunların hepsi birer risk olduğu için burada Dönen Çekirdek Âlemi'ne geçmeyi tercih ediyorum! Çünkü bunu yaptıktan sonra kendi şanslı fırsatlarımı arayabileceğim. Ama Dönen Çekirdek Âlemi'ne geçmezsem, Ebedi Şeytan Uçurumu'na yaptığımız bu yolculuğun sadece bir piknik gibi olmasından korkuyorum!”

Lin Ming zihninde kararını vermişti. Lin Ming gibi sağlam dövüş sanatları kalbine sahip olan birisini yaptığı seçimden döndürmek imkansızdı. Böyle bir kişi genellikle inatçı olur ve durumun kendisini ne kadar zorlayacağını düşünmezdi. Ama bazen, bu mesele devam ettikçe, şanslı fırsatlar ile karşılaşabilir ve sonunda tüm dünyaya kendini kanıtlayabilecek bir güce erişebilirlerdi!

Şeytan Parıltısı, Lin Ming'in kararını değiştirmeyeceğini gördü ve başını salladı. “Peki madem, öyle olsun. Ama bu lanet topraklarda atılım yapmaya bu kadar istekliysen, benim seni korumak için bir bedeni ele geçirmek gibi bir amacım olmayacak, bu imkansız çünkü! Bu sizin sözde ‘İmparator seviyesi yetenek'leriniz benim gözümde çöp parçalarından başka bir şey değil! Burada seçici olmaya falan çalışmıyorum!”

Şeytan Parıltısı her zaman kibirliydi. Doğal olarak bu ölümlü dahileri onun istekleri için yeterli değildi. Bu sözde dahiler, Gökyüzü Düşüşü Kıtası ve Kutsal Şeytan Kıtası'nda sadece İmparator seviyesi yetenek olarak kabul edilebilirdi. Ama İmparator seviyesi'nde İmparator seviyesi yetenekler tamamen farklı seviyedeydi.

Lin Ming söyledi. “Anladım. O zaman, gerçekten tehlikeli bir durum oluşursa beni uyarman yeterli olacaktır.”

...

...

“Zaman doldu!”

10 mil ileride, Sada elindeki kum saatiyle uzakları seyrediyordu. Lin Ming'in içeri girdiği yöne baktı. Tek gördüğü, Lin Ming'in gölgesinin bile izinin olmadığıydı.

Lin Ming... burada öldü mü?

“Aptal velet, ona gitmemesini söylemiştim, haha. Daha önce böyle aptal birisini görmemiştim!” Kara Kül kahkaha attı.

Böyle bir ortamda düşmanının ne olduğunu bilmeden, iki dövüş sanatçısı trajik şekilde ölmüştü. İkisi de İmparator seviyesi yetenekti! 12 Gökyüzü Kulesi'nde, hepsi İlahi Şeytan Yedi Yıldızlar arasında üst sıralardaydı. Bir Yüksek Lord'dan zayıf olsalar bile bu fark çok değildi.

Ama böyle olağanüstü insanlar ölümleri karşısında çaresiz kalmıştı. Düşmanının gölgesini bile görememişlerdi!

Böyle bir durumda Kara Kül'ün tek bir açıklaması vardı. Bu... aralarındaki farkın çok fazla olmasıydı!

O şeytani varlık, onlardan daha güçlü olduğu için onları avcunun içine almıştı. Ve son olarak Lin Ming aptal bir uzaysal yüzük için tuzağın içine yürümek istemişti. Bu intihar etmek değil miydi?

Bu düşünceler sadece Kara Kül'ün değil, diğerlerinin zihninde de vardı. Bir Sevimli genç ‘ağlayarak’ söyledi. “Ona geri gitmemesini söylemiştim ama...” Lin Ming kendine çok güveniyordu. Sisin içinden rastgele çıktıktan sonra bunu ikinci sefer yapabileceğini düşünüyordu!

Sevimli genç konuştuğu anda mavi gözleri Lan Xin'e bakmadan edemedi. Sanki onun da Lin Ming ile alay etmesini bekliyor gibiydi.

Bu, erkek hayvan türlerinin genel özelliğiydi. Sevimli genç, bir Sevimli Kutsal Toprakları'nın asla bir insanı tarikatlarına kabul etmeyeceğini biliyordu ama Lin Ming bütün spot ışıklarını çaldığı için onu kıskanıyordu. O anda hepsi korkmuştu ama hiçbiri şeytani varlığı uyarmamak için hareket etmemeyi tercih ediyordu. Ama Lin Ming buna cesaret etmişti ve tek seferde dışarı çıkmıştı. Bu, aynı zamanda bu Sevimli gencin de çekingenliğine büyük bir tezat oluşturuyordu.

Ve şimdi, Lin Ming aptalca bir şey yapmıştı. Bu daha önce yaptığı bütün aptallıklardan daha kötüydü. Bu, diğerlerinin kalbindeki üstünlük ve yücelik duygusunun yükselmesine neden olmuştu. Sevimli gencin ifadesi şöyle söylüyor gibiydi; ‘Bak, Lin Ming ne kadar aptal birisiydi! Şansıyla bir kere çıktıktan sonra bunu tekrar yapabileceğini düşünmüştü. Sonuç neydi... ölmüştü. Biz ürkek falan değildik, korkmuyorduk, sadece dikkatli davranıyorduk! Bu Ebedi Şeytan Uçurumu'nda bu kadar temkinli olmak yanlış bir şey değil.’

Öylesine yürürken rastgele ikramiye ona vurmuştu. Ama ikinci kez mutlak ölümle karşılaşmıştı!

Bu Sevimli genç söyledikten sonra diğer iki Sevimli genç de aklındakini söyledi. “Kesinlikle. Ah, bundan sonra dikkatli olmamız gerekiyor. Ölen ilk adam Lan Yuan da aptal birisiydi. Bay Sada'nın tavsiyesini nasıl göz önünde bulundurmaz? Sonunda başımıza böyle bir şeytani varlığın felaketini saldı. Neyse ki artık Lin Ming denen adamla birlikte değiliz. Bizimle devam etseydi, kim bilir bizi daha hangi tehlikelere sokacaktı, hahahaha!”

Birkaç Sevimli genç konuşurken, Lin Ming'in şanssız olduğunu vurguluyordu. Gruplarında gerçekten böyle aptal birisi olursa, o zaman kolayca tehlikeye girebilirlerdi.

Lan Xin, onların tartışmalarını duymamış gibi görünüyordu. Sürekli sisin içine bakıyordu. Aniden söyledi. “Çeyrek saat önce yoğun bir enerji çarpışması oldu. Siz fark ettiniz mi...”

Lan Xin'in bahsettiği yoğun enerji çarpışması, Lin Ming'in Kan Şeytanı Kemiği'ni kazmak için Delici Gökkuşağı'nı kullandığı zaman olmuştu. Lin Ming bu saldırısında tüm gücünü kullanmıştı ve bu enerji dalgalanmaları kolayca 10 mil öteden algılanabilirdi. Doğal olarak bu dövüş sanatçıları da bunu görmüştü.

“Evet, ben fark ettim. Sanırım Lin Ming ölmeden önce son saldırısını yaptı. Bu saldırıdan sonra tamamen ortadan kayboldu. Bu hamle, sonucun doğruluğunu kanıtıyor. Lin Ming geri dönmediğine göre kimin kazanıp kimin kaybettiği gayet ortada!” Bir Sevimli genç mantıklı olarak durumu açıkladı.

Sada, burada bir şeylerin ters gittiğini hissetse bile bunu kabul etmekten başka çaresi yoktu. Sevimli gencin analizi gerçekten mantıklıydı. Muhtemelen Lin Ming ölmüştü.

“Lanet Lin Ming!” Kan Ateşi kaşlarını çattı. Artık umudu kalmamıştı. Buradaki herkes Lin Ming'in gücünü biliyordu. Lin Ming, Dönen Çekirdek Âlemi'ne giremese bile Kutup Yıldızı Kulesi'nde Yüksek Lordlar arasında ilk 5'teydi. Lin Ming, Ebedi Şeytan Uçurumu'nun 1200 millik bölgesine girebilseydi, ona gerçekten büyük yardımı olabilirdi. Zamanı geldiğinde, Lider Yüksek Lord için büyük şanslı fırsatlar bulabilirdi. Çok yazık olmuştu. Bu plan artık onun yalnız hissetmesinden başka hiçbir işe yaramıyordu.

“Bay Sada, gidelim artık!” Bir Sevimli genç söyledi. Bir saatlik anlaşma sona erdikten sonra bir tütsü çubuğu kadar bile geçmişti. Lin Ming'in öldüğü giderek netleşiyordu.

Sada iç çekti. “Burada sonsuza kadar bekleyemeyiz. Lin Ming burada ölmediyse, zaten uzun zaman önce dönerdi. Hadi devam edelim.”

Sada, Lin Ming'in hayatta olabileceğini ve grupla bağlantısını kasıtlı olarak kestiğini düşünmedi. Tek başına, bir rehber veya ekip olmadan Ebedi Şeytan Uçurumu'nda yaşama şansı sıfıra yakındı.