Bölüm 618: Parlayan Bir İrade

Editör: Kinyas

Pitonun karnı ayrı bir dünya gibiydi. İçinde kilitli kalan Lin Ming fırtınadaki yaprak gibi savruldu.

Bang!

Bilinci ezildi ve Lin Ming ağır şekilde öksürerek varlığının kaybolduğunu hissetti. Beyni karıştı ve duyuları tamamen karmaşa içerisine girdi, sanki dış dünya ile bağlantısı tamamen kesilmiş gibiydi.

“Lin Ming çabuk ol ve irade dünyasından çık! İmparator Yolu'nda bu kadar ağır hasar görürsen, ölmeyeceksin ama iraden zarar görecek!” Şeytan Parıltısı bağırdı. Ama bu durumda sesi artık Lin Ming'in kulaklarına gitmiyordu.

Kaos patlak verdi!

Belirsiz bir süre geçtikten sonra bu kaosun içinde bir girdap belirdi. Bu girdap belirdikten sonra yavaşça genişlemeye ve daha hızlı dönmeye başladı. Bu girdabın merkezinde azur bir ışık vardı; bu ışık Lin Ming'in sonsuz iradesinin özüydü.

Bu azur ışık ortaya çıktıktan sonra uzayı keserek fırlayan bir sarmal kılıç fırladı. Bir dalgalanma sesiyle boşluğun kendisi kesiliyormuş gibi bir görüntü oluştu. Azur ışık her şeyi deldi ve doğrudan pitonun sırtından fırladı!

‘Vücudunu düzelt.’

Lin Ming'in zihninin içinde iradesi yoğun bir inanç ile sarsıldı. İrade gücü yeterince güçlü olduğu sürece burada tanrı kendisiydi. Her şeyi kontrol edebilirdi!

Boşlukta sonsuz azur ışık bir arada dönmeye başlayarak Lin Ming'in vücudundaki tüm duyularını kurtardı ve hızla birleştirdi.

Lin Ming'in yeniden ortaya çıktığını gören Şeytan Parıltısı'nın küçük gözleri döndü. Lin Ming'in pitonun vücudunu delmesini ve tehlikeden kendisini kurtarmasını hiç beklemiyordu. Bu, İmparator seviyesinin oluşturduğu bir vahşi canavardı!

“Tıssss!”

Piton yüksek sesle kükredi ve bir kez daha fırladı.

“Mor Kuyruklu Yıldız!”

Lin Ming elini uzattı ve Mor Kuyruklu Yıldız Mızrağı aniden avucunda cisimleşti! Mızrak sapının alevlenmesiyle yıldırım ve ateşi birleşti!

“Delici Gökkuşağı!”

Mızrak ve adam bir oldu. Lin Ming doğrudan pitona doğru fırladı!

İradesi şimdi bir dönüşümden daha geçtikten sonra Lin Ming'in çarpıcı gücü daha da artmıştı! Öte yandan piton ağır şekilde yaralanmıştı.

Peng!

Lin Ming mızrağıyla ileri uçtu ve doğrudan pitonun çenesini deldi. Piton kafasından kan şelalesi akarken acı bir şekilde inledi. Bedeni şiddetle titremeye ve bükülmeye başladı, yavaşça uzaklaşan bir ışığa dönüşmeden gücünü kaybetmeye başladı.

Sonraki anda Lin Ming irade dünyasından geri çıktı.

Karşısındaki Gu Xiao'nun ışığı, hiçbir sönme belirtisi göstermeden parlak şekilde yanmaya devam etti. Bu, Lin Ming'in Gu Xiao'nun iradesine dayanamadığı anlamına geliyordu.

Lin Ming sadece Gu Xiao'nun iradesinin yarattığı pitonu öldürmüştü. Lin Ming aslında ana cesedi öldüremedi. Şu anda bir İmparator seviyesinin iradesiyle başa çıkması çok zordu.

Bu bir İmparator seviyesinin iradesiydi... Lin Ming derin bir nefes aldı. Sırtı soğuk ter ile kaplıydı. Son savaş, enerjisinin büyük bölümünü yok etmişti.

“Çocuk, gerçekten korkunç bir dahisin!” Lin Ming'in ruhsal denizindeki Şeytan Parıltısı onu övdü. “Bugün, irade gücünün inanılmaz olduğunu gösterdin. Böyle gelişmeye devam edersen, Dönen Çekirdek Âlemi'ne ulaşmadan kendi savaş ruhunu oluşturmayı gerçekten başarabilirsin! Yeteneğinin diğer yönlerinin yanı sıra, irade konusunda daha önce gördüğüm en yetenekli genç sensin!”

Dönen Çekirdek Âlemi'ne ulaşmadan bir savaş ruhu oluşturmak...

Lin Ming'in gözleri vahşi bir ışıkla parladı. Bir savaş ruhunun ne olduğu konusunda epey bilgisi vardı. Ona göre İmparator Yolu'nun içinde Dönen Çekirdek Âlemi'ne geçmek kolay olacaktı. Ama şu anda kendi savaş ruhunu oluşturması gerçekten gelecekteki yetişimine büyük fayda sağlayacaktı.

“Gu Xiao'nun savaş ruhu daha oluşmamış gibi değil mi?”

“Peki. Gu Xiao en düşük seviyeli Şeytan İmparatorları'ndan birisi. Gerçek bir İmparator seviyesinin savaş ruhu, gerçekten bundan çok daha korkunç olacak. Şu gücünle bir İmparator iradesinin savaş ruhuyla karşı karşıya kalırsan, anında paramparça olacaksın. İradeni böyle bir savaşa direnecek seviyeye kadar zorlarsan, işte o zaman kendi savaş ruhunu oluşturma şansını yakalayacaksın.”

...

12 ana şehrin dışında, Kan Kıyım Bozkırları'nın binlerce milinin içinde kan kırmızısı bir tapınak vardı. Buranın adı, Kan Kıyım İlahi Tapınağı idi.

Bu tapınakta Kan Kıyım Bozkırları'nın ustası ve Kan Kıyım Bozkırları'nın tek İmparator seviyesi yaşıyordu; Luo Sha!

İlahi Şeytan Yüksek Lord Luo Sha, 12 Gökyüzü Kulesi'nin tek 12 kanatlı İlahi Şeytan'ıydı.

Dev kan kırmızısı kapılar açıldı ve Luo Sha büyük tapınaktan dışarı çıktı, kırmızı pelerini yerde sürüklendi ve ayak izleri uzayda yankılandı.

İlahi Şeytan Yüksek Lord 15 feet uzunluğunda iki yetişkin erkek uzunluğundaydı. Zaten uzun Dev Şeytanlar ve Devler arasında bile uzun olarak kabul ediliyordu.

“Baba.”

İlahi Şeytan Yüksek Lord tapınaktan çıktığı anda orta yaşlı bir adam zaten diz çökmüş ve onu dışarıda bekliyordu. Bu orta yaşlı adam koyu mavi bir cübbe giyiyordu ve gözleri siyah gökyüzündeki yıldızlar gibi parlıyordu. Lin Ming bu kişiyi görseydi, onu tanıyabilirdi. Bu kişi, Kutup Yıldızı Gökyüzü Kulesi'nin Kule Ustası Sınırsız Şeytan Yüksek Lordu idi.

Neredeyse kimse, Kutup Yıldızı Kulesi'nin Kule Ustası'nın Luo Sha'nın oğlu olduğunu bilmiyordu.

“Baba, talimatlarını uyguladım ve Lin Ming'i köleleştirdim.”

“Mm.” İlahi Şeytan Yüksek Lord başını salladı. “Lin Ming'in içine bir köle mührü yerleştirsen bile gelecekte büyüyecektir. Güçlerimize büyük destek olacak.”

“Baba, Lin Ming'i İmparator Yolu'na gönderdim. Bundan birkaç ay sonra ortaya çıktığında gücü çok daha yüksek olacak.”

“İmparator Yolu...” Luo Sha hafifçe gülümsedi. “Ebedi Şeytan Uçurumu patladı. Bütün Gökyüzü Kuleleri, İmparator Yolu'na deneyim kazanması için birçok kişi gönderdi. Bu insanlar, güçlerini artırarak Ebedi Şeytan Uçurumu'na girmek ve hazineleri paylaşmak istiyorlar. Seçkin Kulesi'nden Lan Xin, İlahi Bulut Kulesi'nden Duanmu Qun, Beş Renk Kulesi'nden Zhuan Yu; bunların hepsi Kutsal Toprakları'nın varisleri ve Azize veya Azizler'in oğlu olarak adlandırılan kişiler.”

Onların hepsi İmparator Yolu'na girdi. Duanmu Qin ikinci kez giriyor. Nereye kadar gidebileceklerini merak ediyorum.”

İlahi Şeytan Yüksek Lordu konuştuğu anda Kutup Yıldızı Kule Ustası kaşlarını çattı. Babasının şu anda bahsettiği insanlar sadece şu anda canavarca dahiler değil, arka planları da korkunç olan kişilerdi. Aralarından bazıları iki yıldızlı Sevimli İmparator, hatta üç yıldızlı Sevimli İmparator olan dört beş İmparator'a sahip Kutsal Topraklar'dan geliyorlardı.

Kan Kıyım Bozkırları bile bu süper güçlerden korkuyordu. Bu Kutsal Topraklar'ın varislerine kaynaklarının bir kısmını vermekten başka çareleri yoktu. Buna Ebedi Şeytan Uçurumu ve İmparator Yolu da dahildi. Hepsi bir uzlaşmaydı.

“Ebedi Şeytan Uçurumu'nun patlaması nadir bir fırsat. Sen de gireceksin!” İlahi Şeytan Yüksek Lordu emrini verdi.

“Peki, baba.”

Ebedi Şeytan Uçurumu'nun patlamasından sonra ölme oranı %30'a kadar çıkıyordu. Kutup Yıldızı Kulesi, Kule Ustası yeterli güce sahipti ve Ebedi Şeytan Uçurumu'nun çevresini anlamasına çalıştığı yıllarda içeride ölme şansı çok azalmıştı.