Bölüm 546: Büyük Hasat

Editör: Kinyas

“Sen...”

Lan Xing'in avucundaki kılıç enerjisi kayboldu. Kan kırmızısı gözleri Lin Ming'e bakarken genişledi. Bu kadar hızlı yenileceğini hiç düşünmemişti. Hatta henüz kullandığı hareketini bile bitirmemişti... artık kullanamazdı da!

Ne muhteşem bir Uzay Kavramı! Lan Xing kılıcını daha indirmeden, Mor Kuyruklu Yıldız Mızrağı karşısına ışınlanmış ve kalbini delmişti.

“Ben... ben bir... insana... kavram konusunda... kaybedeceğimi... düşünmemiştim...”

Lan Xing, Mor Kuyruklu Yıldız Mızrağı'nın sapını kavradı ve kederli şekilde gülümsedi. Ağzını açtığı anda bir ağız dolusu kan öksürdü. Kalbi ve ciğerleri paramparçaydı, göğsüne kan dolmuştu ve boğazından dökülüyordu.

Lin Ming mızrağını geri çekti. Titreşimli gerçek öz, Lan Xing'in vücudundaki her meridyeni zaten kırmıştı. Kalbi de delindikten sonra hayatta kalma ihtimali sıfırlanmıştı.

Mu Qingshu, Mu Chihuo, Ouyang Boyan ve neredeyse canını kaybeden kişilerden sonra Lin Ming giderek acımasız ve kesin olmaya başladı. Yeşermeden dikeni önceden koparıyordu.

Büyük miktarda kan fışkırdı. Lan Xing'in ayaklarının altındaki taşlar kırmızıya döndü. Bu şok edici sahne, tüm dövüş sanatçılarını sessiz bıraktı.

Daha önce Lin Ming'in kazanacağına neredeyse kimse inanmamıştı. Ama sadece kazanmakla kalmamış, bunu çok hızlı yapmıştı!

Tüm savaş boyunca sadece birkaç hamle kullanılmıştı. Lin Ming, Lan Xing'i ezici gücü ve hızıyla yenmişti.

Lan Xing'in Lin Ming'in son mızrak hamlesini Uzay Kavramı'na dokunduğu için engelleyemediği söylenebilirdi. Ama hiç şüphe yok ki, Lan Xing bu saldırıdan kaçsa bile sonunda yenilen kişi olacaktı!

Bunun nedeni, tüm kartlarını kullandıktan sonra bile Lin Ming'in aurasını bastıramamasıydı. Bu, Lin Ming'in Lan Xing'in kılıç ışığını sadece mızrak potansiyeli ile ortaya çıkmıştı.

“Lan Xing yenildi! Bu çocuk!” Seyircilerin arasında Lin Ming'in kaybetmesini bekleyen bir Dev Şeytan, son derece çirkin bir ifadeye sahipti. Yıllar geçtikten sonra üstünde doğal olarak bir kibir ve üstünlük duygusu oluşmuştu. Sadece bir insanın tüm Dev Şeytan ırkı kahramanlarını bastırmasının hiçbir yolu yoktu.

“Dört kanatlı İlahi Şeytan gücüne sahip olabileceğinden korkuyorum. Bu güç, Gökyüzü Kulesi'nin tüm ikinci katında ilk 10'a girebilir.”

“İnanılmaz. Lan Xing gibi Sevimli İmparator olabilecek bir dahi... Ama bu çocuk Lan Xing'i yendi. Olabilir miydi...”

“Humph, başkasının arzusunu kendi önüne koyma. Lan Xing, bir Sevimli İmparator olma niteliklerine sahipti ama sadece niteliklerine. Bir Aziz seviyesi yeteneğin üstü, İmparator seviyesi yetenektir. Peki her yıl kaç tane İmparator seviyesi yetenek geliyor, peki ya kaç tanesi Şeytan İmparatoru veya Sevimli İmparator oluyor? Hepsi yarı yolda ya ölüyor, ya gömülüyor ya da tüm potansiyelini kaybediyor. Bir anda sahip oldukları her şeyi kaybediyorlar. Bu Lin Ming adlı çocuğa bir Kusursuz İmparator demek için çok erken!”

Bir Sevimli dövüş sanatçısı acıyla söyledi. Kutsal Şeytan Kıtası'nda, İmparator seviyesi birey sayısı en düşük ırk, insanlar ve Vahşiler'di. Lin Ming sadece bir Sevimli dahiyi öldürmüştü ve diğerleri onun gelecekte bir Kusursuz İmparator olabileceğini söylüyorlardı, doğal olarak bundan mutsuz olmuşlardı.

Lin Ming, dövüş sanatçılarının tartışmalarını görmezden geldi. O anda şeytani enerji ile bütünleşiyordu. Lan Xing, büyük bir şeytani enerji biriktirmişti ve şimdi yarısı Lin Ming'in oldu. Bu enerji akışı son derece bastırıcıydı.

Kalbinin karanlık arzuları ve takıntıları, yoğun şeytani enerji ile birbirine girdi. Hepsi Lan Xing'in kendi emellerinden oluşuyordu.

Güç, güzel kadınlar, zafer, Sevimli İmparator sınırının dövüş sanatları... hepsi Lin Ming'in ruhsal denizine girdi.

Bu ani ve yoğun güç arzuları ve tutkuları, Lin Ming'in ruhsal denizine kök salmak isteyen şeytanlar gibiydi.

“Bu Gökyüzü Kulesi gerçekten bir yağmalama cennetiydi!”

Lin Ming'in gözleri soğuk bir ışıkla parladı. Samsara Savaş Niyeti'nin siyah girdabı aniden ortaya çıktı ve tüm bu arzuları sökerek onları parçaladı.

Lin Ming, kalbi sakinleştiği anda hızla düşüncelerini topladı.

‘Ruh gücüm aslında iyi ama buna rağmen bu arzulardan etkilendim. Ruh gücü benden daha düşük olan birçok dövüş sanatçısı var ve muhtemelen onlar bu arzulara direnemiyorlar. Bu düşüncelerin komutası altına girmeseler ve kölesine dönüşmeseler bile, kalpleri onlardan etkileniyor. Ama şeytani yolun yetişim yöntemleri zaten arzuların istedikleri şeyi yapmaya itiyor, bu yüzden düşünceleri kaybetmek çok zor değil.’

Gökyüzü Kulesi dövüş sanatçılarının kişiliklerinin ne kadar bozuk olduğunu görmek için buradaki kölelerin kaderine bakmak yetiyordu. Acımasızca perişan olmak, aşağılanmak, kötü muamele görmek, hatta öldürülmek... bu köleler her zaman her yerde acı çekiyordu.

Lin Ming derin bir nefes aldı ve vücudundaki şeytani enerjiyi döndürdü. Kolundaki İlahi Şeytan Dövmesi yoğunlaşmaya başladı. İlk kanat çifti tamamlandıktan sonra ikinci çift de şeytani enerjiyle beslendi ve yavaşça oluşmaya başladı...

Dört kanatlı İlahi Şeytan!

Lin Ming, Lan Xing'i öldürdükten sonra sonunda dört kanatlı İlahi Şeytan seviyesine ulaştı.

Âlemin kendisi, onun için önemsizdi. Ama şeytani enerjinin birikmesi, Büyük Ezici Kargı Sanatı'nı çalışmak için çok avantajlıydı.

Lin Ming, Lan Xing'in uzaysal yüzüğünü aldı ve içine baktı. Etkileyici bir şekilde bu orta aşama dünya adım uzaysal yüzüktü.

Gerçekten büyük bir tarikattan iyi bir arka planı olan bir dahiydi. Bu uzaysal yüzük sadece orta aşama dünya adım değildi, ayrıca kendi seviyesinde de çok iyiydi.

Kan İçen Mühürler'i ise doğal olarak unutmadı. İyi kötü, Lan Xing Sevimli ırkı arasında yüksek bir statüye sahipti. Lan Xing'in cesedinin patlamasını ve Sevimli ırkını utandırmayı umursamadı. Aksine Kan Tüketen Şeytan Yıldırımı'nın Lan Xing'in cesedinin etrafında oluşmasına ve kan özünü doğrudan emmesine izin verdi.

İşini bitirdikten sonra birkaç işçi geldi ve Lan Xing'in cesedini aldı.

Sonuçta kendisi ölmüştü. Aşırı kibirli ve kendine çok önem veren Lan Xing burada yok olmuştu. Buradaki her dövüş sanatçısı, aynı kaderi bir gün kendisinin yaşayacağını biliyordu.

“Ahhh... Genç Kahraman Lin, devam etmek istiyor musunuz?” Hakem bir garip bir sesle söyledi. Lin Ming'in yeteneği korkutucuydu. Burada ölmediği sürece Gökyüzü Kulesi'nde yüksek bir figür olabilirdi. Belki de ondan üstün bile olabilirdi.

“Hayır, bugünlük burada bitireceğim.” Lin Ming devam etmeyi reddetti. Bu savaşta Rüzgâr Kavramı hakkında bir şeyler anlamıştı. Odasına geri dönerek onları düşünmek istiyordu.

“Pekala. Genç Kahraman Lin böyle istiyorsa.” Hakemin tutumu son derece saygılıydı.

Lin Ming arkasını döndü ve sahneden çıktı. Seyircilerin arasındaki dövüş sanatçıları bundan ürktü ve gözleri onun gidişini izlerken merak doldu.

Lin Ming dövüş arenasının çıkışına geldi. Genç Sevimli kız orada bekliyordu. Ne söyleyeceğinden emin olmamakla birlikte boş boş Lin Ming'e baktı.

“Efendi Lin, siz...”

Lin Ming genç kıza küçük bir Kan Şeytanı Kristali kutusu verdi ve söyledi. “Beş gün boyunca beni Sabah Çiyi Hanı'ndan bekle.”

Sabah Çiyi Hanı, Lin Ming'in yetişim alanına doğru giderken iletim dizisine yakın bir handı. Dövüş sanatçılarının yetişim alanının yakınlarında hiçbir şey yoktu. Bu nedenle çoğu dövüş sanatçısı hanlarda kalmayı tercih ederdi. Daha sonra yetişimlerine devam etmek için geri dönebilirlerdi.

“Ehm... tamam... olur...” Genç kız hızla yanıtladı. Ona bunu söyleyen kişi başka bir dövüş sanatçısı olsaydı, kendisinden istenen şeyi hemen anlardı. Ama Lin Ming böyle şeylere ilgi duyan birisi değildi. Aksi takdirde şu ana kadar zaten yapmış olurdu.

“Efendi Lin ne yapmak ister?”

“Savaş dizi diski kiralayabileceğim bir yere gitmek istiyorum. Sadece yarım İmparator seviyesi ve üstü olmalı ama.”

Yüksek seviyeli bir yarı İmparator savaş dizi diski bir katliam puanı gerektiriyordu. Büyük tarikatların büyük dahileri bile bunu birkaç seferden fazla izlemek istemezdi. Ama Lin Ming'in tonundan, bunlardan bolca almak istediği açıkça görülüyordu.

Genç Sevimli kız nefes nefese kaldı ve başını salladı.

“O zaman... beş gün sonra görüşmek üzere.” Lin Ming konuşmasını bitirdikten sonra gitti. Hızlı hareket ediyormuş gibi görünmüyordu ama ayaklarının altındaki zemin giderek küçülüyor gibiydi. Sadece birkaç adım atmasına rağmen köşeyi döndü ve kayboldu...

...

Lin Ming, yetişim alanındaki yatağına oturdu. Lan Xing'in uzaysal yüzüğündeki her şeyi çıkardı ve onlara baktı. Gizliden şok oldu. Başkalarını öldürmek ve servetlerini almak, gerçekten zengin olmanın en kolay yoluydu. Lan Xing'in toplam serveti, Kara Sıçan'dan birkaç kat fazlaydı.

Burada on binlerce orta aşama gerçek öz taşı ve birkaç düzine yüksek aşama gerçek öz taşı vardı.

Buna ek olarak sayısız büyük ve küçük şişe, yeşim kayışı ve hazine de vardı.

Orta aşama Kan Şeytanı Kristalleri'ne bakmaya gerek yoktu, onlar tamamen harcamak içindi.

Yüksek aşama Kan Şeytanı Kristalleri ise yetişim içindi. Lin Ming onları yerine koydu.

Hapları dikkatlice inceledikten sonra Lin Ming onları farklı sınıflar şeklinde ayırdı.

Geriye sadece yeşim kayışları kaldı.

Lin Ming, Lan Xing'in uzaysal yüzüğündeki yeşim kayışları incelemeyi çok istiyordu. Hemen algısını yeşim kayışlara daldırdı ve yavaşça okudu. Onları bir saat boyunca sabırla inceledi. Aniden Lin Ming'in gözleri parladı.

İşte bu!

Lin Ming yığınların arasında sıradan görünümlü bir yeşim kayışı gözüne kestirdi. Bu yeşim kayışta, bir yetişim yöntemi veya dövüş sanatı yoktu. Aksine Sevimli ırkının Rüzgâr Kavramı hakkında bütün anlayışları vardı.

Yeşim kayışındaki ruh izlerine bakıldığında tek bir kişinin yapmadığı açıktı. Aksine çok sayıda Sevimli ustanın deneyimleri ve kazanımlarıyla oluşturulmuştu. Bu kesinlikle paha biçilemez bir hazineydi!

Bu türde bir kavram yeşim kayışı, yetişim yöntemi yeşim kayışı gibiydi; içeriği çoğaltılamazdı. Sadece derin şekilde anladıktan sonra içeriği yazılabilirdi. Bu sadece değerini yükseltmeye yarıyordu. Lan Xing'in onu yanına almasının nedeni, muhtemelen her zaman meditasyon yapabilmek içindi.

“Sevimliler, gerçekten doğal yasalarla birlikte doğuyor. Kavramlarda Büyük Başarı aşamasına ulaşan sayısız ustaları var. Bu ustalar miraslarını geride bırakmışlar ve böylece devam etmiş. Bu deneyimler birleştikçe, Sevimli ırkının kavramlar ve yasalar üzerindeki üstünlüğü de artıyor.

Bu birkaç hatta düzinelerce neslin topladığı bilgi birikimi korkunçtu. Bu aynı zamanda antik klanların daha derin mirasa sahip olmalarının da nedeniydi.

”Bu yeşim kayış ve Rüzgâr Kavramı hakkında kendi anlayışım ile birlikte, Rüzgâr Kavramı'm daha yüksek seviyeye ulaşacak!”

Lin Ming'in gücü hiçbir zaman hız olmamıştı. Rüzgâr Kavramı'nı daha ileri götürebilirse, Rüzgâr Kavramı'nın temel anlayışını kavrayabilirdi. Lin Ming'in böylece Hiçlik Ezici Altın Kuş'un ikinci katmanına geçme umudu arttı. O zaman gücü de yükselecekti.