Bölüm 527: Soyguncular

Editör: Kinyas

Muk Qing 23 yaşındaydı. Tarikatında yükselen bir Aziz seviyesi yetenekti. Gelecekteki başarılarının Muk Gu'yu aşması bile mümkündü; Mu Qianyu'dan aşağı kalır yanı yoktu.

Muk Gu'nun Lin Ming'in kendisinden daha genç olduğunu söylediğini duyunca Muk Qing'in sözleri boğazında dizildi. Buna söyleyebileceği bir şey yoktu. Başkalarını bastırmak için her zaman bunu kullanıyordu. Bu yüzden birkaç yıl içinde Lin Ming'i geçebileceğine dair kendine güveniyordu. Ama şu anda Lin Ming'in kendisinden daha genç olabileceğini fark ettiğinde bunu kabullenmekte zorlandı.

“Gidelim. Muhtemelen Kutup Yıldızı Şehri'ne gidecek. Güneş Sel Şehri'nden geçen dövüş sanatçılarının çoğu o İlahi Şeytan Şehri'ne gider. Ona soygunculara dikkat etmesini söylemem gerektiğini düşünüyordum. Bunun biraz gülünç olduğunu düşünüyorum. Belki de o zaman bunu ondan çalmaya çalışsaydım, onun elinde mağlup bile olabilirdim...”

“Kıdemli Acemi Kardeş, onun seninle savaşacak niteliklere sahip olmadığını düşünüyorum ben?” Muk Qing şaşırmış şekilde söyledi.

“Bunu söylemek zor... önümüzdeki birkaç yılda Kutup Yıldızı Şehri'nde yeni bir süper güç olacak gibi görünüyor.” Muk Gu iç çekti.

Kan Kıyım Bozkırları'na isteğiyle gelen insanların çoğu sıradışı yeteneklerdi.

Yaşlı nesil arasında ise güçlüler gelirdi. Ama, Kan Kıyım Bozkırları'na gelen bir azınlık vardı ki; onlar bölgenin garip ve fantastik lanetinden korkardı. Ayrıca gençlerin sadece maceraya atılması ve deneyim elde etmesi mantıksızdı.

Yaşlı neslin zayıf olanları ise Kan Kıyım Bozkırları'na hiç gelmezdi. Kendi yaşları arasında zayıflarsa, burada başarıya ulaşmaları pek mümkün değildi. Kan Kıyım Bozkırları'na gelirlerse hayatlarını riske ederlerdi. Yetişimlerini ilerletme şansı bile olmadan hayatlarını kaybedebilirlerdi. Kazançları kayıplarıyla telafi edilmezdi.

Kan Kıyım Bozkırları'nın, Kutsal Şeytan Kıtası'nın muhteşem gençlerinin toplanma noktası olduğu söylenebilirdi. Buradaki herkes dahiydi. Eğer birisi birkaç âlem üstün başkasını yenerse, diğerleri de bunu yapabilirdi. Birey ne kadar güçlü olursa olsun, aynı seviyede olsa bile kimseyi hafife alamazdı. Rakibi genç veya kendi seviyesinden düşük bile olsa öldürülme ihtimali vardı.

Kan Kıyım Bozkırları'nda zalim bir ejderhanın bile temkinli olması gerekiyordu. Aksi halde daha güçlü bir düşmanı kışkırtmayacağını kimse bilemezdi.

Muk Gu konuşmasını bitirdiğinde arkasındaki binaya döndü. Muk Qing dişlerini sıktı ve Lin Ming'e son kez bakarak arkasını döndü.

...

“Genç Kahraman, Genç Kahraman, bu İlahi Kan Hapı, seninle onu sadece 10 orta aşama Kan Şeytanı Kristali karşısında takas edeceğim. Umarım bunu göz ardı edersin...” Güneş Sel Köşkü'nün meydanındaki Dev Şeytan satıcı, Lin Ming'in korkunç performansını gördüğü anda büyük bir pişmanlıkla İlahi Kan Hapı'nı uzattı. Böyle bir yetenek ile arkadaş olma şansını kaçırması bir yana, onunla düşman olmuştu. Güneş Sel Şehri normal bir şehir değildi. Burada bir dövüş sanatçısının kini ile sokağın ortasında bile harekete geçmesi mümkündü. Bu tamamen normal bir durumdu. Bu nedenle Dev Şeytan korkmaya başlamıştı. Lin Ming'i daha fazla rahatsız etmemek için sadece İlahi Kan Hapı'nı indirim ile sunabilirdi. Eğer Kan Şeytanı Kristalleri'ne gerçekten ihtiyacı olmasaydı, Lin Ming'e hapı doğrudan bile verebilirdi.

Satıcının dostça yaklaşmaya çalıştığını gören Lin Ming doğal olarak bunu reddetmedi. “Hiç orta aşama Kan Şeytanı Kristali'm yok. Sadece orta aşama gerçek öz taşlarım ve düşük aşama Kan Şeytanı Kristalleri'm var. Fiyatını bu şekilde düzenleyebilirsin.”

Satıcı şaşırdı. Bu adam nereden geliyordu böyle? Çok yetenekliydi ama orta aşama Kan Şeytanı Kristali yok muydu? Düşük aşama ve orta aşama Kan Şeytanı Kristalleri arasındaki fark 100/1'di. Bu oran biraz abartı olmasına rağmen, düşük aşama Kan Şeytanı Kristalleri dahiler için kullanışlı olmadığı için ortalama birisi bunu kabul etmezdi.

Satıcı dişlerini sıktı ve söyledi. “1000 düşük aşama Kan Şeytanı Kristali olabilir, bunu bir anlaşma olarak düşüneceğim!”

Konuşmasını bitirince çaresizce Lin Ming'e baktı. Sadece Lin Ming'in az önceki konuyu unutmasını umuyordu. Gelecekte Güneş Sel Şehri'nde başını eğerek gezmek istemiyordu.

Lin Ming satıcının içinde olduğu sıkıntıyı bilmiyordu. İlahi Kan Hapı'nı reddetmeyi düşünmüyordu. “Sana 2000 düşük aşama Kan Şeytanı Kristali veriyorum.”

Lin Ming bir uzaysal yüzüğü attı; bu yüzük, Sessiz Yeşil Kabile'nin altı elderine aitti.

Satıcı 2000 düşük aşama Kan Şeytanı Kristali'ni duyunca hemen mutlu oldu. Bu insan dövüş sanatçısının yeterince nazik olduğunu ve onu zorlamadığını görebiliyordu. Ama uzaysal yüzüğü aldıktan sonra içine baktı ve sessiz kaldı. Uzaysal yüzüğün içindeki Kan Şeytanı Kristalleri'ne çöp denilebilirdi. Onlar kelimenin tam anlamıyla kimsenin istemeyeceği Kan Şeytanı Kristalleri'ydi. Bu sözde 2000 Kan Şeytanı Kristali, 1000 tane saf düşük aşama Kan Şeytanı Kristali bile etmezdi.

Bu insan nereden geliyordu böyle?

Satıcı sessiz kaldı. Bu tür bir Kan Şeytanı Kristali, sadece sıradan ölümlü dövüş sanatçıları tarafından kullanılabilirdi.

Bu durumda satıcı sadece başını eğerek dişlerini sıkabilirdi. Şikayetini dile getirme hakkı yoktu. Bunlar Kan Kıyım Bozkırları'nın katı kurallarıydı.

...

Lin Ming, Güneş Sel Şehri'nden ayrıldıktan sonra bir binek aldı ve hızla ilerledi. Elinde çok fazla Kan Şeytanı Kristali yoktu. Mavi kanatlı bir kuş almak için kalan miktarı gerçek öz taşlarıyla ödemek zorunda kaldı. Uçma hızı çok fazla değildi ama Lin Ming'in onu kullanmasının nedeni uçarken dinlenebilmesiydi.

Sonuçta Kan Kıyım Bozkırları'nda derine gittikçe tehlike ve ölüme o kadar yaklaşacaktı. Lin Ming'in savaş gücünü her zaman zirvede tutması gerekiyordu.

Lin Ming ilerledikçe birkaç dövüş sanatçısı grubuyla karşılaştı. Bunlar arasında insanlar, Dev Şeytanlar, Sevimliler ve diğer türler de vardı. Onlara bakınca kalın ve saf gerçek özleri olduğunu ve çok genç olduklarını görebiliyordu.

“Kutsal Şeytan Kıtası'nın dövüş sanatçılarının yetişimleri Gökyüzü Düşüşü Kıtası'ndan daha yüksek. Bunun bir nedeni sıradışı yeteneklere sahip ırkların olması ve diğer nedeni ırkların çok çeşitli olması. Her yıl maceraya gidiyorlar ve sürekli savaşıyorlar. Bu nedenle güçlü kişilerin çıkması daha yüksek oluyor.” Sürekli savaşmak bir dahinin büyümesinin en kolay yoluydu. Antik çağlar sırasında, İmparator seviyesi yetenekler genellikle savaşın tüm bölgeyi süpürmesiyle ortaya çıkardı.

Lin Ming, Kutup Yıldızı Şehri'ne yaklaştıkça onu sersemletecek ve şaşırtacak seviyede çok fazla sıradışı yetenek gördü. Özellikle Sevimli ırkı. Onların doğal yeteneği Dev Şeytanlar'dan bile üstündü. Ne yazık ki sayıları çok azdı. Aksi halde Kutsal Şeytan Kıtası'na çoktan hakim olmuşlardı.

Yol boyunca Lin Ming, Aziz seviyesi yetenek olduğundan şüphelenen iki Sevimli genci gördü.

“Kutsal Şeytan Kıtası'nda çok fazla dahi var ve Kan Kıyım Bozkırları tüm bu dahilerin toplanma noktası. Bu gerçekten hayret verici!” Lin Ming bunu söylerken iç çekmesine rağmen aslında heyecanlıydı. Ona meydan okuyacak rakiplerin olması iyi bir şeydi. Sadece bu şekilde hızla gelişebilirdi. Sonuçta, dövüş sanatçılarının özü kapalı inzivaya girerek anlaşılamazdı.

Kan Kıyım Bozkırları'na gelmesi mantıklıydı!

...

“Bu kadar uzun süre bekledik ama sonunda şişman bir koyun geldi.” Lin Ming birkaç mil uzakta birkaç cüce dövüş sanatçısıyla karşılaştı. Lin Ming'e av gibi bakıyorlardı.

“Sadece Xiantian Âlemi'nde ve bineği sıradan. Sen de çok zavallı olduğunu düşünmüyor musun?”

“Mm... yetişimi düşük olmasına rağmen gerçek özü çok kalın. İyi kötü büyük bir tarikatın dahisi olmalı. Bu yüzden de malları iyidir. Erken Xiantian çocuğun Kan Kıyım Bozkırları'nda dolaşması için kendine gerçekten güveniyor olması gerek. Ama çok fazla özgüven, her zaman intihara eşdeğerdir.

Kan Kıyım Bozkırları'nı duyan bütün dahiler, kibirleri yüzünden yetişimi düşük olmasına rağmen buraya geliyor. Pervasızlıkları yüzünden daha şehir kapılarına bile gelemeden yok oluyorlar.” Bu yüzden vahşi doğada çok fazla soyguncu çıkmıştı.

Bu soyguncular genellikle Cüce ırkından geliyordu. Kutsal Şeytan Kıtası'ndaki Cüceler'e bu davranışları yüzünden rezil deniliyordu. Dev Şeytanlar acımasızca ve kana susamış olmasına rağmen, az da olsa ahlakları vardı. Bazı konularda geçemeyecekleri çizgilerde bekliyorlardı.

Ama bu Cüceler açgözlü, aşağılık, sinsi ve tüm suçları işleyen tiplerdi. Zayıflara zorbalık ediyor, güçlülerden ise korkuyorlardı. Güzelleri arzuluyorlardı ve davranışları çok müstehcendi. Vahşiler'in yanı sıra, diğer her türlü ırkın güzellerinin peşinden gidiyorlardı. Bir kadın bir Cüce'nin eline düşerse, ölmeden önce büyük bir acı çekerdi.

“Hehe, böyle birisi olmasaydı kardeşlerimiz ne yerdi!” Öndeki Cüce dudaklarını yalayarak söyledi.

“Gidelim. Öldür onu!”

İkisi de tam güçleriyle fırladı. Bu Cüceler'in yetişimi düşük olmasına rağmen, arkalarında birçok insan vardı. Hepsi birlikte saldırınca havada şeytani enerjinin kara bulutları dolaşmaya başladı!

Lin Ming alaycı şekilde güldü. Doğrudan kara bulutlara düştüğü anda yavaşlamadı bile.

‘Kan Kıyım Bozkırları'nın katiller ve soyguncularla dolu olduğunu zaten duymuştum. Kan Kıyım Bozkırları'na kadar geldim ve ilk onlarla karşılaştım. Yetişimimin düşük olduğunu ve yalnız olduğumu düşünürsem, gerçekten şanslı sayılırım.’

Lin Ming güldü. Mızrağını bile çıkarmadı. Parmaklarını hareket ettirdi ve on Kan İçen Mühür çıktı!

Kızıl ışıklar hiçliği deldi. Sonraki anda kanlar fışkırdı ve toprak kırmızıya boyandı. Yedi veya sekiz Cüce anında Kan İçen Mühürler tarafından delindi. Kalan Cüceler orada dururken sersemledi ve gözlerinde hayret vardı.

Peng peng peng!

Kanlı sis Cüceler'in cesetlerinden çıktı ve yeni br Kan İçen Mühür'e dönüştü.

“Mm? Cüceler'den oluşan Kan İçen Mühürler de iyiymiş. Dev Şeytanlar'dan daha kötü değiller.” Lin Ming havada parlayan kızıl sembollere bakarken mırıldandı. İnsanların kan canlılığı çok düşük olduğu için onlardan yapılan Kan İçen Mühürler'in de en zayıf olduğu görülüyordu.

“Bunu gördün mü!? Mavi kıyafetli çocuk elini kaldırdı ve birkaç gizli silah gönderdi. Anında yedi sekiz Cüce'yi öldürdü ve bu Cüceler'in hepsinin yetişimi ondan yüksekti!”

“Mm. Bu Cüceler'in iğrenç kişilikleri olabilir ama güçlülerdir. Özellikle kaçmakta iyilerdir. Ama anında öldüler. Bu genç adam da kim? Bir Aziz seviyesi yetenek bile Xiantian Âlemi'nde bu kadar korkunç olamaz.”

“İlginç. Kutup Yıldızı Şehri'nde uzun zamandır iyi bir insan yeteneğe rastlanmamıştı. Ne yazık ki yetişimi çok düşük. Dev Şeytan Da Gu veya Mo He ile kıyaslanınca aralarındaki fark çok büyük. Bu ikisi son zamanlarda zaferlerini artırdılar. İlahi Şeytan Dövmeleri'nde kaç tane kanat çıktığını bilemiyorum artık...”

Bir dövüş sanatçısı 12 İlahi Şehtan Şehri'ne geldiğinde hafif bir İlahi Şeytan Dövmesi oluşurdu. Ve şeytani enerjiyi biriktirdiği için dövmesi daha canlı ve hayat dolu olurdu. Belli bir şeytani enerji miktarına ulaştığında kanatları büyürdü. Dört kanat, altı kanat... on iki kanada kadar büyüyebilirdi.

Ve şeytani enerjiyi yağmalamanın en iyi yolu başkalarını öldürmek veya doğrudan yemekti.

Kan Kıyım Bozkırları'nın meydan okuma aşamasında ölüm olasılığı %60'ın üzerindeydi. Ve birisi ister ölsün, ister yenilsin, topladığı toplam şeytani enerjinin %50-70'i kazanan bedenine akardı. Bunlar 12 İlahi Şeytan Şehri'nin garip kurallarıydı.

“Da Gu... Mo He...” Lin Ming bu isimleri ikinci defa duyuyordu. “Bu ikisi Dev Şeytanların en seçkinleri olmalı, onların gücünü merak ediyorum. Cüce Chi Yan da onlara denk gibi görünüyor. Ao Ri'nin bahsetmesi için yeterince ünlü olduklarına göre sıradan kişiler değiller sanırım.”