Bölüm 523: 12 Kanatlı İlahi Şeytan Dövmesi

Editör: Kinyas

“Öyle mi?” Lin Ming, Huo Yuan'ın bunun ne olduğunu bildiğini düşünmemişti. Sonuçta Huo Yuan'ın yetişimi sadece Houtian Âlemi'ydi ve sıradan bir arka plandan geliyordu, bu yüzden deneyimleri eksikti. “Söyle o zaman, bu simge nedir?”

Huo Yuan biraz düşündü. Düşüncelerini topladı ve söyledi. “Lord Lin, bu simge yanılmıyorsam Kan Kıyım Bozkırları'nın İlahi Şeytan Kutup Yıldızı Şehri'nin giriş bileti.”

“Mm? Şehir giriş bileti mi?” Lin Ming şaşırdı. “Emin misin?”

Simgeye bakılınca arkasında uzun bir tarihi varmış gibi görünüyordu. Üstelik çok yoğun bir şeytani aura yayıyordu. Sıradan günlük bir nesne olmadığı açıktı. Nasıl sadece bir şehir giriş bileti olabilirdi? Bu İlahi Şeytan Şehri'nin seviyesi neydi?

“Emin değilim. Bunu sadece antik metinlerde okumuştum. Ancak İlahi Şeytan Kutup Yıldızı Şehri sıradan bir şehir değil, Kan Kıyım Bozkırları'nın 12 ana şehrinden bir tanesi.”

“Ne? Kan Kıyım Bozkırları'nın gücü nedir?” Az önce ‘Kan Kıyım Bozkırları’ kelimelerinin üstünde ‘Şehir girişi komutanı’ yazısı belirmişti. Huo Yuan, bu Kan Kıyım Bozkırları sözünden bir daha bahsetti. Görünüşe göre bu gücün arkasında bir tarih yatıyordu.

Huo Yuan şaşkın şekilde Lin Ming'e baktı. Lin Ming'in daha önce Kan Kıyım Bozkırları'nı duymamasına çok şaşırdı ama yine de açıklamaya başladı. “Kan Kıyım Bozkırları, antik zamanlardan gelen bir özel bölgedir. Orada zengin bir cehennem enerjisi vardır ve ölüm, katliam cenneti gibidir.

Kan Kıyım Bozkırları'nın tarihi ise çok görkemli ve derindir. 100.000 yıldan uzun süredir var olabilirler. Bu nedenle kimse Kan Kıyım Bozkırları'nın neden oluştuğunu bilmez. Birçok farklı hikaye var. Bazıları Kan Kıyım Bozkırları'nın derinliklerinde güçlü ve antik bir Aziz Canavarı'nın mühürlendiğini söyler. Kan Kıyım Bozkırları'nda binlerce yıldır süregelen bir savaş olduğu da söylenir. Daha çirkin hikayeler de var. Bazıları, Tanrılar Âlemi'nden benzersiz bir gücün Kan Kıyım Bozkırları'na gelerek bir Gerçek Ejderha'yı katlettiğini söyler. Bu ejderjanın kanının yeri boyadığı gibi birçok farklı hikaye mevcut. Kökeni ne olursa olsun, kesin bir şey var ki Şeytan İmparatoru, Kan Kıyım Bozkırları'nda ölmüş. Bu iyi bilinen tarihi bir gerçek! Orada 10'dan fazla Şeytan İmparatoru ölmüş!”

10'dan fazla Şeytan İmparatoru mu?

Lin Ming sessiz kaldı. Altı yıldızlı Şeytan General'in üstünde bir Şeytan Kral vardı. Altı yıldızlı Şeytan Kral'ın üstünde ise bir Şeytan İmparatoru. Bir Şeytan İmparatoru, insanlarda İlahi Deniz Âlemi'ndeki bir yüce eldere denkti ve bir İmparator seviyesi de denilebilirdi. Belki de Dev Şeytan ırkının kendine özgü yetenekleriyle, Şeytan İmparatorları insanların İlahi Deniz Âlemi ustalarından çok daha güçlüydüler. Tüm Gökyüzü Düşüşü Kıtası'nda İlahi Deniz Âlemi'ne ulaşanların son derece nadir olduğu bilinirdi. Yine de bu Kan Kıyım Bozkırları'nda 10'dan fazla Şeytan İmparatoru ölmüştü. Bu gerçekten düşünülemezdi.

Lin Ming bir şey söylemedi. Sadece orada durdu ve dinledi.

Huo Yuan devam etti. “Kan Kıyım Bozkırları lanetli bir bölgedir. Bunun bir nedeni büyük miktarda şeytani enerji içermesi, diğer nedeni ise kimsenin keşfedemediği sırrıdır. Antik zamanlardan beri, sayısız Şeytan İmparatoru ve beş, altı yıldızlı Şeytan Krallar, Kan Kıyım Bozkırları'nın sırrını keşfetmek istemiştir. Kendi şansı fırsatlarını aramak veya en azından şeytani enerjiyi kullanmaları için bir dizi oluşumu aradılar. Ama sonuç olarak hepsi öldü, ardında büyük gizem ve gariplikler bıraktı. Bazı söylentilere göre ölümle lanetlenmişler. Başka bir söylentiye göre ise, Kan Kıyım Bozkırları'nın mistik gücüyle öldürüldüğü söylenir.

Yavaş yavaş zaman geçtikçe, Kan Kıyım Bozkırları'ndan yararlanma fikrine sahip ustalar giderek azaldı. Daha sonra Şeytan Krallar bir yana, Şeytan İmparatorları bile Kan Kıyım Bozkırları'na ayak basmaya cesaret edemedi. Hepsi içeride öleceğinden korktu. Ayrıca düşük seviyeli dövüş sanatçıları da içerideki şeytani enerjinin çok güçlü ve tüm bölgenin kanunsuz olması nedeniyle Kan Kıyım Bozkırları'na adım atmaktan korkmaya başladı. Bir kişi orada ölebilir... Böylece orta seviyeli dövüş sanatçıları için orası bir cennete dönüştü. Dövüş sanatçıları orada öldürme yolunda yürümek için toplandı.”

“Öldürme yolu mu?” Lin Ming'in kaşları kalktı; anında bu bölgeye olan ilgisi arttı. Dev Şeytan ırkının yetişim yöntemlerinin ya öldürme, ya da cinsel yolu izlediğini biliyordu. Kutsal Şeytan Kıtası'nda bu teknikleri çalışan yüz binlerce, hatta milyonlarca dövüş sanatçısı olduğu söylenebilirdi.

Huo Yuan söyledi. “Kan Kıyım Bozkırları çok özel doğaüstü yasalar içeriyor. İçindeki güçlü şeytani enerjiyle öldürme yolunu çalışan herkes bunu şaşırtıcı şekilde geliştirebilir. Özellikle de Kan Kıyım Bozkırları'nın şeytani enerjisi 12 alanda yoğunlaşmıştır. Birey, bu kaynak alanlarda çalışırsa büyük yararları elde edecektir.

Orta seviyeli dövüş sanatçıları, bu 12 İlahi Şeytan Şehri'nin 12 şeytani enerji kaynak alanında şehirler kurmaya başladı. Kan Kıyım Bozkırları giriş simgesine sahip her dövüş sanatçısı İlahi Şeytan Şehri'ne girebilir, oradaki şeytani enerjiyi emebilir ve İlahi Şeytan Dövmesi'ne dönüştürebilir. Başkalarını öldürdükten sonra ise, onların şeytani enerjisini çalarak kendi İlahi Şeytan Dövmesi'ni tezahür edebilir. Tam dövme, 12 Kanatli İlahi Şeytan Dövmesi'dir. O zaman geldiğinde, İlahi Şeytan Dövmesi dövüş sanatçısıyla birleşerek çok özel bir türde savaş niyetine dönüşür...”

“Mm? Savaş niyeti mi?” Lin Ming'in kalbi sallandı. “Ne türde bir savaş niyeti?”

Huo Yuan söyledi. “Bu savaş niyeti türüne İlahi Şeytan Savaş Niyeti denir. Bu İlahi Şeytan savaş niyeti kullanıldığı anda, şeytani enerjinin benzersiz bir etkisini oluşturur. Buna 12 Kanatlı İlahi Şeytan Yasak Bölgesi nedir. Bu bölgeye adım atan herkes, şeytani enerjiyle baskılanır. Başka kullanımları konusunda pek bilgim yok.”

“Ne? Yani bu şeylere yarıyor...” Lin Ming biraz afalladı. Bu Kan Kıyım Bozkırları, böylesine mistik bir gücü barındırmak için muhteşemdi. Şeytan İmparatorları'nın öldüğü bir bölge. En büyük güçlerin bile adım atmaya cesaret edemediği bir bölge. Bu şekilde Kan Kıyım Bozkırları gerçekten zaptedilemez bir bölge haline gelmişti.

Orada güç her şeydi!

Şehir girişi simgesine sahip olan herkes, İlahi Şeytan Şehri'ne girebilir, şeytani enerjiyi emebilir ve İlahi Şeytan Dövmesi'ni oluşturabilirdi. Ayrıca başkasını öldürürse, onların şeytani enerjisini çalarak kendini destekleyebilirdi.

Kan Kıyım Bozkırları'nın tabiri caizse bir katliam alanı olduğu söylenebilirdi.

“Bu Kan Kıyım Bozkırları'na gidebilirsem...” Lin Ming tereddüt etti. Maceraya atılmak için gücünü olabildiğinde artırması gerekiyordu. Ne olursa olsun Kan Kıyım Bozkırları üst seviye bir bölgeydi.

Ayrıca 12 Kanatlı İlahi Şeytan Dövmesi'ni yoğunlaştırabilirse, başka bir savaş niyeti elde edebilirdi.

Lin Ming'in şu anda Uhrevi Savaş Niyeti ve Samsara Savaş Niyeti vardı. Eğer İlahi Şeytan Savaş Niyeti'ni de elde ederse üç tane olacaktı.

Uhrevi Savaş Niyeti çok yararlı gibi görünmüyordu. Ama aslında Lin Ming'in yetersiz bir yeteneğini büyük oranda telafi ediyordu. Uhrevi Savaş Niyeti'ne sahip olmasaydı, herhangi bir yetişim yöntemini uygulaması ve Xiantian Âlemi'ne bu kadar çabuk girmesi imkansız olurdu.

Samsara Savaş Niyeti'nin ise ne kadar yararlı olduğunu söylemeye gerek yoktu. Samsara Savaş Niyeti, güçlü bir ruh savunmasıydı. Şeytan Tanrısı İmparatorluk Sarayı'nda hayatını iki kere kurtarmıştı.

Bunlara ek olarak İlahi Şeytan Savaş Niyeti'ne de sahip olabilirse...

Ne kadar çok savaş niyeti, o kadar korkunç bir güç. Lin Ming daha önce Gökyüzü Düşüşü Kıtası'nda binlerce yıl önce İlahi Deniz ustası İmparator Shakya diye birinin yaşadığını biliyordu. Onun yedi farklı savaş niyeti vardı! Yedi gün yedi gece bir Bilgelik Ağacı'nın altına oturmuştu ve sonunda yedi farklı savaş niyetini birleştirerek yüce aydınlanmaya erişmişti. Savaş zincirlerini kırmış ve ölümsüz bir vücut elde etmişti. Daha sonra savaş hiçliğini geçerek Tanrılar Âlemi'ne yükselmişti!

Lin Ming ‘savaş zincirlerini kırma’ olayının İmparator Shakya'nın İlahi Deniz Âlemi'nin üstüne geçtiğini belirttiğinden emin değildi. Ama şüphesiz bir şey vardı ki, o da daha fazla savaş niyeti biriktirdiği sürece korkunç bir değişim elde edecekti.

Bu niteliksel değişim, algıyla da ilgiliydi. Aksi halde İmparator Shakya'nın yüce aydınlanmaya erişmesini tanımlamanın hiçbir yolu yoktu.

Lin Ming'in algısı kötü değildi. Ama sadece Yedi Derin Vadi gibi küçük bir tarikatta geliyordu. Lin Ming şu anda daha fazla güçlendikçe, algısının kendisini kısıtladığını fark etmeye başlamıştı. Bu onun büyümesini engelleyen bir zayıflıktı.

Lin Ming'in savaş yeteneği hiç iyi olmamıştı. Uhrevi Savaş Niyeti'nin, Tanrı Canavarı kan soyunun ve Kafir Tanrı Gücü'nin desteğiyle, bunlara ek olarak yüksek oranda yıldırım ve ateş yetişim yöntemleri birleşim oranıyla Lin Ming'in yetişimi hızı yavaş değildi.

Ancak algısı Lin Ming'in geçemediği eşik olarak kalmıştı.

Lin Ming, Hiçlik Ezici Altın Kuş'u neredeyse iki yıldır uyguluyordu. Ama Rüzgâr Kavramı konusunda anlayışı kısıtlı olduğu için ilerleme kaydedemiyordu.

Lin Ming, Tanrılar Âlemi güç seviyesi anılarının içinde antik yazıt teknikleri ve dizi oluşumları hakkında bilgi sahibi olmuştu. Ancak bunlar hakkında tam bir usta olabilmesi için son derece yüksek bir algıya sahip olması gerekiyordu. Şu anda Lin Ming'in yazıt yeteneğinin büyüyen gücüne yetişmesi mümkün değildi ve son olarak bunu farklı alanlarda kullanamıyordu. Dizi oluşumlarında ise Lin Ming onları anlamak için sadece Yüce Elder'ın anılarına güveniyordu. Kendi dizi oluşumlarını yapması ise neredeyse imkansızdı.

Ayrıca Büyük Ezici Kargı Sanatı vardı. Gerçek Büyük Ezici Kargı Sanatı'nın ikinci aşamasında her hareket Uzay ve Zaman Kavramları olmak üzere bir kavram içeriyordu. Lin Ming bu bölgeye asla geçememişti. Birkaç gün önce, Lin Ming antik iletim dizisinden geçerken bizzat uzay akışının türbülansını deneyimlemişti. Uzay ve zamanın gücünü yaşamıştı ama bu şekilde bile bunu fazla anlayamamıştı!

Bunun asıl nedeni de algısının yetersizliğiydi.

Eğer Kan Kıyım Bozkırları'na gidip ve o savaş niyetini kavramak, Lin Ming'in kaçıramayacağı bir fırsattı.

Lin Ming hayal kurarken aniden bir patlama sesi duydu. Orada doğru baktı ve gökyüzüne yükselen havai fişekleri gördü. Lin Ming şaşırdı.

“Bu... Kabilemi daha önce kendi kararımla bilgilendirdim.” Huo Yuan suçlulukla söyledi. Bu savaşın bu kadar basit ve çabuk bitmesini beklemiyordu. Aslında içeride olan kendi grubuyla dışarıdan gelecek birliklerin birleşeceğini düşünmüştü. Lin Ming'in, Sessiz Yeşil Kabile elderleriyle tek başına ilgilenerek kolay bir zafere ulaşacağını düşünmemişti. Kabilesinin yetenekli insanları gelirse, muhtemelen zaferin meyvelerini çalacaktı.

Lin Ming söyledi. “Önemli değil. Kabilen geldiğine göre, Sessiz Yeşil Kabile'nin kontrolünü ele geçirebilirler.”

Lin Ming doğa olarak bu ‘zaferin meyvesi'ni önemsemedi. İnsan gücü, kaynaklar, koyun ve sığır, tahıl, arazi gibi şeyler bir kabile için yararlıydı. Ancak onun için anlamsızdılar. Eğer her şeyi onlar ele geçirecekse, Qing He ve büyükannesinin orada kalması iyi bir seçim olurdu.

“Ah... bu...” Huo Yuan garipsedi. Sessiz Yeşil Kabile'nin büyük miktarda zenginliği ve hazır Kan Şeytanı Kristali madenleri vardı. Bu madenler her yıl büyük miktarda Kan Şeytanı Kristali üretebilirdi. Ve Lin Ming bunları öylesine veriyor muydu?

Lin Ming söyledi. “Bu tür şeylerle ilgilenmiyorum. Hikayeni dinledikten sonra Kan Kıyım Bozkırları'na gitmeye karar verdim.”

“Ah... sen... Kan Kıyım Bozkırları'na mı gideceksin?” Huo Yuan şok oldu. Bunu düşündüğü anda Lin Ming'in orada gidecek niteliklere sahip olduğunu gördü.