Bölüm 484: İmparatorluk Sarayı'nın İçi

Editör: Kinyas

Çökmüş dünyanın merkezindeki iletim dizisinde, Lin Ming anı parçalarını okuduktan sonra zorlukla gülümseyebildi.

İmparatorluk Sarayı'nın anılarında gidilebilecek gizli yollarla veya herhangi bir konuda bilgi bulunmuyordu. Gizli bir yolun olmaması, Lin Ming'in içeri girdikten sonra bir Hayat Yıkımı ustasıyla karşılaşmadan çıkmasını neredeyse imkansız kılıyordu.

Bu çökmüş dünyada algısı 200 feete kadar indirilmişti. Ama Hayat Yıkımı ustalarının algısı, 1000 feetten 10.000 feete kadar yayılabilirdi; onu bulmaları çok kolay olacaktı. Herhangi bir hazine bulsa bile kendi payına sahip olmayacaktı.

Lin Ming şu anda İmpartorluk Sarayı'nın iç düzeni hakkında çok şey biliyordu ama onu umutsuzluğa düşüren durum İmparatorluk Sarayı'nın sonsuz kuklayla dolu olmasıydı.

İmparatorluk Sarayı yüzlerce millik bir araziye kuruluydu. Şeytan Tanrısı İmparatorluk Sarayı'nın zafer zamanlarında içinde on, hatta yüz binlerce insan yaşıyordu; bu insanların hepsi dövüş sanatçısıydı.

Bu miktarda insan için yapılması gereken sayısız iş vadı. Bu işlerin tamamı, devriye ve koruma görevi de dahil olmak üzere kuklalara aitti.

Rastgele günlük işlerden sorumlu kuklalar Xiantian Âlemi'ndeydi. Devriyeden sorumlu kuklalar Dönen Çekirdek Âlemi'ne denkti.

Bir Dönen Çekirdek ustasının savaş gücü korkutucu değildi ama güç bu dünyanın yasalarıyla bastırılmıyordu. Dış dünyadaki dövüş sanatçılarına göre onlar Hayat Yıkımı ustalarına denkti; bu Lin Ming'in mücadele edebileceği bir şey değildi.

Bu kuklalar, Dev Şeytan ırkı soyundan gelen insanlardan farklıydı; onların Şeytan İmparatoru'nun anılarındaki gizli yetenekleri kontrol etme bilgisi yoktu.

Kısacası zorluklarla baş ediyorlardı.

Lin Ming rahat edebileceği tek konu, Şeytan İmparatoru'nun ilaç bahçesini anılarda bulabilmesiydi. Yanılmıyorsa, Nirvana Ejderha Kökü de orada olmalıydı. Orayı koruyan dizi konusunda ise emin değildi.

Ayrıca diğer değerli bilgiler arasında, Şeytan Tanrısı İmparatorluk Sarayı ilaç bahçesinin çok uzak olmayan bir noktasında buradan gidebileceği bir iletim dizisi olduğu vardı.

Sadece bu bilgiler ışında Lin Ming'in Hayat Yıkımı ustalarının arasında Nirvana Ejderha Kökü'nü nasıl zorluklarla almaya çalışacağı hayal edilebilirdi.

“Bu nöbetçi kuklalardan kaçınmanın bir yolu yoksa, Hayat Yıkımı ustalarının arasında saraya nasıl gireceğim? Bu şekilde Nirvana Ejderha Kökü elde etme şansım sıfıra yakın...” Lin Ming bunu düşününce sefil şekilde gülümsedi.

“Ama.... Şeytan İmparatoru'nun anılarında ilaç bahçesinin dışında üst düzey bir ilaç fırınında mühürlü bir hazine var. Bu hap fırınının nerede olduğu konusu ise tamamen belirsiz. Bu tekniği işlemek ise çok sıkıntılı...”

Lin Ming derin bir iç çekti. Bu işin başından beri umutsuz gibi göründüğünün farkındaydı. Hazineyi elde etmek istiyorsa, önce bunu yapacak güce erişmesi gerekiyordu.

Normalde bir dövüş sanatçısının yetişimi, tek bir Cennet Açan Hap ile özenle artabilirdi.

Şeytan Tanrısı İmparatorluk Sarayı'na yaptığı bu gezide Lin Ming tek bir Nirvana Ejderha Kökü istiyordu. Sıkıştırılmış İlik'i %80-90 oranında tamamlarsa çok memnun olurdu.

...

100 mil uzaklıktaki Şeytan Tanrısı İmparatorluk Sarayı'nda.

On binlerce yıllık zaman geçişinden sonra bile Şeytan Tanrısı İmparatorluk Sarayı muhteşemdi; duvarlarında herhangi bir hasar izi bulmak dahi zordu.

İmparatorluk Sarayı'nın içinde tanrıları destekliyormuş gibi birkaç düzine feet yüksekliğinde kalın bir sütun vardı.

20, 30 arası Hayat Yıkımı ustası, birkaç gündür Şeytan Tanrısı İmparatorluk Sarayı'nın girişinde çaba gösteriyordu; ve sarayın savunma bariyerinde sonunda bir kişi için yeterince geniş olan bir giriş açılmıştı.

Xuan Wuji, Şeytan İmparatoru'nun mektubunu birkaç yıl boyunca okuduktan sonra savunma bariyerini aşmanın bir yolunu bulmuştu. Basitçe söylemek gerekirse ilk önce güç kaynağından savunma dizisinin ilk kısmını izole etmişlerdi ve daha sonra yavaşça saldırarak bariyerin enerji almasını engellemişlerdi. Daha sonra da bariyeri kırmayı başarmışlardı.

“Hadi girelim, giriş sadece bir saat boyunca açık kalabilir. Daha sonra kalkan otomatik olarak yeniden açılacak. Zamanı geldiğinde kalkanı açmak için tekrar birlikte çalışmamız gerekecek.”

Savunma bariyerini açmak için çok fazla çaba ve zaman harcamışlardı... Ama yapacakları başka bir şey yoktu. Şeytan Tanrısı İmparatorluk Sarayı altıncı seviye bir tarikattı. Elderları İmparator seviyesindeydi. Kuvvetleri Hayat Yıkımı Âleminde, diyakozları ise Dönen Çekirdek Âlemi'ndeydi.

Xuan Wuji ve diğerleri çoğunlukla birinci ve üçüncü aşama Hayat Yıkımı'ndaydı. Gerçek özleri %20'ye kadar bastırılmıştı, şu anda Dönen Çekirdek diyakozlardan daha güçlü değillerdi.

En düşük seviyeli diyakoz ve kuvvetlerin bir araya gelerek Şeytan Tanrısı İmparatorluk Sarayı'nı açması doğal olarak kolay değildi.

Xuan Yuqie ilk giren isim oldu, ardından Nanyun Wang geldi. İki gün önce bariyerin dışında Nanyun Wang ve Xuan Wuji savaşmamıştı. İkisi bir çıkmaza girmişti ve ikisinden de kıvılcımlar yayılıyordu.

Son olarak birlikte girmişlerdi; toplam 20 kişiydiler.

Bu 28 kişi yaklaşık 5 gruba ayrıldı. İlk grup Güney Denizi Şeytan Bölgesi, ikinci Grup Büyük Zen Tapınağı, üçüncü grup Nanyun Wang'ın önderliğindeki özgür dövüş sanatçıları, dördüncü grup küçük tarikatlara önderlik eden İlahi Anka Kuşu Adası, son olarak Siyah Sel Ejderhası Klanı vardı.

Bu beş ana grup arasındaki ilişkiler çok karmaşıktı. Her ne kadar hepsi Şeytan Tanrısı İmparatorluk Sarayı'ndaki hazineleri hedef alsa da, hazinelerin dağıtımı konusunda anlaşmaya varmışlardı, hatta temsilciler bile dövüş sanatları kalbinin üzerine yemin etmişti.

Ama herkes anlaşmanın ne kadar zayıf olduğunu biliyordu. Bu anlaşma, sadece temel hazineler için uygulanacaktı. Hayat Yıkımı aşamalarını geçme şansını artıran Nirvana Ejderha Kökü'yle karşılaşan birisi, dövüş sanatları kalbine biraz zarar vermekten hiç çekinmezdi.

Bu beş ana gruptan İlahi Anka Kuşu Adası ve küçük tarikatlar en zayıf olanıydı. Ama Mu Fengxian da bunu fark etmişti. Girmeden önce Büyük Zen Tapınağı ile anlaşmaya varmışlardı. Korunma ve sığınma karşılığında Nirvana Ejderha Kökü ve diğer büyük fırsatların hepsinden vazgeçmişlerdi. En azından hayatlarını koruması sorun olmayacaktı.

“Bize hayalet gibi musallat olan adamlarla uğraşmak gerçekten zor. Bizi takip etmeye devam ederlerse, vahşi bir savaş kaçınılmaz olacak.” Xuan Wuji herkesi gözden geçirirken gerçek öz ses iletimi gödnerdi. Hazineleri tek başına aramak için herkesten ayrılmak istiyordu ama Şeytan İmparatoru'nu bilen kişi ve Şeytan Tanrısı İmparatorluk Sarayı'nın hazinelerinin yerini bilen kişi olduğu bilindiği için herkesin onu takip etmeyi bırakmasının imkansız olduğunu biliyordu.

“Mm... Nirvana Ejderha Kökü'nün yanı sıra Dev Deniz Canavarı ve Evrensel Cennet Eritme Fırını da var. Dev Deniz Canavarı'nı kontrol edebilecek tek kişi biziz, bu yüzden o kaçınılmaz olarak bize ait. Nirvana Ejderha Kökü için savaşmamız gerek. Ama tüm bunlar arasında Evrensel Cennet Eritme Fırını en değerli olanı... Antik zamanlarda ne oldu da, Şeytan İmparatoru bu fırını Şeytan Tanrısı İmparatorluk Sarayı'nda bıraktı bilmiyorum.” Cevap veren kişi Xuan Yuqie idi. Geçmişte Xuan Wuji ve Xuan Yuqie, Şeytan İmparatoru'nun mektubunu birlikte okumuştu.

“Sanırım, Şeytan İmparatoru Evrensel Cennet Eritme Fırını'nı Şeytan Tanrısı İmparatorluk Sarayı'nı korumak için bırakmış. Şeytan İmparatoru, Şeytan Tanrısı İmparatorluk Sarayı'nı yeniden inşa etmek için bu çökmüş dünyaya bir daha gelmeyi düşünüyor sanırım. Ama bilinmeyen bir nedenden ötürü geri dönememiş. Evrensel Cennet Eritme Fırını, buranın içindeki en değerli hazine. Ne yazık ki Şeytan Tanrısı İmparatorluk Sarayı'nın içinde mühürlenmiş ve araziyle birleşmiş durumda, kesinlikle taşınamaz. Girişin savunma bariyerinde küçük bir delik açmak için tüm gücümüzü kullandık. Evrensel Cennet Eritme Fırını'nı kendimize almak istiyorsak, şansımız çok çok az.”

Xuan Wuji, Evrensel Cennet Eritme Fırını'ndan bahsedince Xuan Yuqie kalbinni acıdığını hissetti. Şeytan İmparatoru'nun mektubuna göre bu fırın ilahi hamları arıtmak için kullanılıyordu. On binlerce yıl önce tüm Gökyüzü Düşüşü Kıtası içindeki bir numaralı hap fırını burasıydı. Evrensel Cennet Eritme Fırını'nın içinde her türlü değerli hazine mühürlenmiş durumdaydı. Örneğin, içinde en kaliteli haplar vardı. İçinden sadece biraz alsalar bile çok büyük yarar sağlarlardı.

Üstelik, Evrensel Cennet Eritme Fırını zirve bir hazineydi. İçine bir düşman konulur ve ateşinin içinde yanarsa, ondan geriye külden başka bir şey kalmazdı.

Bu hazineyle Xuan Wuji'nin İlahi Deniz Âlemi'ne gireceği ev Güney Denizi Şeytan Bölgesi'nin Kutsal Toprak olacağını söylemek abartı olmazdı. 3000 yıl önceki Sessiz Şeytan İmparatoru Şehri'nin ihtişamını geri kazanabilirlerdi.

Xuan Wuji başını salladı ve söyledi. “Evrensel Cennet Eritme Fırını'nı almayı düşünme bile. Nirvana Ejderha Kökü bizim için çok daha kullanışlı.

”Mm...” Xuan Yuqie başın salladı ve aniden bir şey düşündü. O söyledi. “En azından bir bakalım. Bunlar Evrensel Cennet Eritme Fırını'na bakınca, onun için kesinlikle savaşmak isteyecektir. O zaman geldiğinde bizim avantajımız olacak.”

Xuan Yuqie konuştuğu sırada, güzel yüzünde şeytani bir gülümseme belirdi. Bir kişi, Xuan Yuqie gibi şeytani ve sersemletici birini ölümlü dünyada görseydi, kesinlikle sefil bir kaderle ölürdü.

“Bir düzine kadarını öldürebilirsek çok iyi olur...” Xuan Wuji çenesini okşadı ve gözleri soğuk bir ışıkla parladı.

Hayat Yıkımı ustaları, Şeytan Tanrısı İmparatorluk Sarayı'na girdiği sırada 10 mil uzakta bir iletim dizisinin üstünde beyaz bir ışık parladı. Solgun bir genç çıktı. Bu genç Lin Ming idi.

“Burası Şeytan Tanrısı İmparatorluk Sarayı...” Lin Ming nefes verdi. Nihayet gelmişti. “Doğru hatırlıyorsam, Şeytan Tanrısı İmparatorluk Sarayı'nın meydanı buradan uzakta. Ana giriş 10 mil uzakta. İmparatorluk Sarayı'nın girişinde de büyük bir koruyucu dizi var. Oradan girmek istersem çok çaba harcamam gerekir.”

Girişteki bariyeri geçmek için bir yöntem olsa da, Lin Ming'in yetişimi çok düşüktü; oradan girmek imkansızdı.

Lin Ming hafızasındaki yola göre dikkatle ilerledi. Hayat Yıkımı ustalarının arkasından giderse ve bulunursa, ne olacağı belliydi.

“Mm? Bariyeri zaten açmışlar.”

Lin Ming bariyere baktığı anda bir köpek boyutunda delik gördü. İfadesi endişeli bir hâl aldı. Bu, Hayat Yıkımı ustalarının Şeytan Tanrısı İmparatorluk Sarayı'na girdiğini ve sarayla ilgili bir şeyler bildiklerini açıklıyordu.

Böylece Lin Ming'in avantajı büyük ölçüde azalmıştı.

Lin Ming dişlerini sıktı ve sürünmeye başladı.

Bariyer yavaşça kendini yeniliyordu. Bir kişi için yeterince büyük olan boşluk, şu anda sadece iki feetti. Lin Ming yerde sürünerek zar zor girebilirdi.