Bölüm 459: Lordların Toplantısı

Editör: Kinyas

Ateş Baltası uzun süre Lin Ming'e baktı ve sonunda hediyeleri aldı. Bu şeyler onun için gerçekten kullanışlıydı. Lin Ming gibi birisi için çok temel ve düşük seviyeli şeylerdi. Kullandığı mor ve kırmızı mızrak bir yana, kan kargısı bile bunların toplam değerinin çok ötesindeydi.

“Millet, burada ayrılıyoruz. Kendinize iyi bakın.”

Lin Ming, Ateş Baltası Mangası'nın her üyesine elveda dedi ve arkasını dönerek gökyüzüne yükseldi.

...

Deniz dalgalıydı ve girdaplar her yerdeydi. Denizin koyu rengi, son derece güçlü bir baskı hissettiriyordu.

Lin Ming deniz üzerinde bir iz bırakarak hızla geçti.

Lin Ming dövüş sanatları yolunda yürümeyi seçmişti. Zamanının çoğunda yalnız kalacaktı. Bir usta olma yolunda karar verdiğinde, yalnızlığı hayatının kaderini oluşturacaktı. Ancak bu arkadaşlık benimsemeyeceği anlamına gelmiyordu.

Yaklaşık bir saat uçtuktan sonra Lin Ming karşısında bir ses iletim tılsımının yandığını gördü ve Mu Qianyu'nun sesi kulaklarında yankılandı. “Küçük Acemi Kardeş Lin, iyi misin? Ben Küçük Dalga Adası'ndayım. Mesajımı aldığında hemen dön.”

Lin Ming mesajdaki endişeyi duyduğu anda kalbi sıcaklıkla doldu. Mu Qianyu, Güney Denizi'ndeki olayları fark etmiş ve hemen Küçük Dalga Adası'na gitmiş olmalıydı, düzenli olarak da ses iletim tılsımı göndermişti.

Aksi halde çökmüş dünyadan çıktıktan sonra bu ses iletim tılsımını almasının bir yolu yoktu.

Birinin onun hakkında böyle endişelendiğini bilmek doğal olarak iyi hissettiriyordu. Lin Ming bir ses iletim tılsımı çıkardı ve söyledi. “Ben iyiyim. İki gün sonra Küçük Dalga Adası'na geleceğim.”

Hu!

Ses iletim tılsımı yandı.

Lin Ming, Küçük Dalga Adası'na hemen gitmedi. Bunun yerine ıssız bir ada buldu ve orada kendisine kalacak bir yer kurdu. Yapılması gereken bir iş vardı. Görünüşü Xuan Chang tarafından görülmüştü. Doğal olarak artık böyle gezemezdi.

Kan Şeytanı Adası'na bakarken gökyüzünü delen altı ışık demeti gördü. Gökyüzünde karanlık bulutlar yoğunlaştı ve yıldırım loş gökyüzünde parladı.

Lin Ming ne olduğunu bilmiyordu ama Güney Denizi'nde büyük bir fırtına geldiğini tahmin etti.

...

Günler geçtikçe Güney Denizi'ndeki savaş alanının kaosu açıklığa kavuştu. Çökmüş dünyadan çıkabilen dövüş sanatçıları ortaya çıktı ve izole bir adaya giderek şaşkın bir şekilde bekledi.

Lin Ming ise Küçük Dalga Adası'na geldi. Burada birçok Güney Denizi Şeytan Bölgesi Dönen Çekirdek elderi toplanmıştı.

“Lin Ming! Mu Qianyu, Lin Ming'i gördükten sonra rahat bir nefes aldı. Lin Ming'in görünümü değişmiş olmasına rağmen Mu Qianyu onu anında tanıdı.

Mu Qianyu, Qin Xingxuan'ı güvenliği ve acelesi yüzünden arkada bırakmıştı. Güney Denizi Şeytan Bölgesi dövüş sanatçılarının çoğunun uzay girdabına emildiğini ve parçalandığını duyduğunda endişelenmişti. Küçük Dalga Adası'na gelmişti ve birkaç ses iletim tılsımı göndermesine rağmen cevap alamamıştı. Lin Ming'in çökmüş dünyanın içine girdiğinden emin olsaydı onu bulmak için bizzat giderdi.

Nihayet birkaç düzine saat geçtikten sonra Lin Ming mesajını almıştı. Aksi halde Mu Qianyu kalp krizinden öleceğini düşünmüştü.

Lin Ming, Mu Qianyu ile buluştuktan sonra Güney Denizi'nde neler olduğunu öğrenmeye başladı.

”Antik savaş alanı mı açıldı?” Lin Ming sordu, kaşları havaya kalkmıştı.

“Emin değilim.” Mu Qianyu başını salladı. Aksi halde çökmüş dünyadan çıktıktan sonra bu ses iletim tılsımını almasının bir yolu yoktu. Tarikatın antik metinleri, Güney Denizi'nin tarihi konusunda belirsiz. Antik savaş alanı ise on binlerce yıllık tarihe bile sahip olabilir.

Tarikatların uzunluğu ve şanı kıyaslandığında İlahi Anka Kuşu Adası çok genç sayılır; tarikatımız Siyah Sel Ejderhası Klanı Patriği kadar bile yaşlı değil.

Şu anda Güney Denizi savaş alanında çok sayıda Dönen Çekirdek elderi toplanmış durumda. Hatta birçok Aşırı Dönen Çekirdek ustası da var. Bu garip yaşlı ustalar bir araya gelmiş ve antik savaş alanının girişine bağlanmaya çalışmış.” Mu Qianyu söyledi

“Antik savaş alanının girişine bağlanmak mı?”

“Mm. Bu dünyanın girişinin uzay fırtınalarıyla kaplı olduğu ve kimsenin giremeyeceği bildirildi. Onlar ana dünyaya küçük çökmüş dünyalarla bağlanmak zorundalar. Şimdi 30'un üzerinde Geç Aşama ve üstünde Dönen Çekirdek ustası görüşüyor. Usta ve Usta Ata da içeride.”

“30'un üstünde demek!” Lin Ming'in kalbi çarptı. Geç Aşama Dönen Çekirdek güç seviyesi ve daha üstünden 30'dan fazla kişi vardı! Onun bilgisine göre İlahi Anka Kuşu Adası'nın sadece bir avuç Dönen Çekirdek ustası vardı.

Beş Element Bölgesi'nin ise her tarikatta bir iki tane olması bile iyiydi. Bu kadar çok kişi nasıl bir araya gelmiş olabilirdi?

Mu Qianyu, Lin Ming'in ne düşündüğünü anladı ve söyledi. “Usta Ata, doğru yolu benimseyen bir ittifakla irtibat kurdu. Doğru yolun ittifağından gelen 10'dan fazla usta var ve dokuzu Hayat Yıkımı sınırında. Ayrıca Güney Denizi Şeytan Bölgesi de sekiz kişi gönderdi, bunların altısı Hayat Yıkımı sınırında. Beş Element Bölgesi'nin de sekiz ustası var, bunların hepsi Geç Aşama Dönen Çekirdek Âlemi'nde. Ayrıca hazinelerden pay almaya gelen özgür dövüş sanatçıları da var.”

“Özgür dövüş sanatçıları mı?”

“Mm. Uzun zaman önce tarikatlarını terk etmiş ve atılım gerçekleştirmek için inzivada yaşayan birçok kıdemli elder var. Bu elderlerin bazıları son derece güçlüdür.”

Lin Ming başını salladı. Antik savaş alanının bu açılışı, şampiyonların ve kahramanların bir araya gelmesine yol açmış gibi görünüyordu.

“Pek çok güç seviyesinin gelmesiyle bu antik savaş alanının bizim gibilerle bağlantısı kalmadı gibi.” Aksi halde çökmüş dünyadan çıktıktan sonra bu ses iletim tılsımını almasının bir yolu yoktu. Bu kişilerden herhangi birisi onu tek nefeste öldürebilirdi.

Lin Ming bir yana, Mu Fengxian bile bu kişi grubuna karşı bir şey yapamazdı. Mu Fengxian'ın birçok doğru yolun ittifağını davet etmesinin nedeni, suların durulması ve kaosun yatışmasını sağlamaktı. Aksi halde Güney Denizi Şeytan Bölgesi ile savaşacak nitelikleri olmayacaktı.

Mu Qianyu güldü ve söyledi. “Biz de antik savaş alanına girebiliriz. Hayat Yıkımı ustaları, Hayat Yıkımı aşamalarını geçmelerinde yardımcı olabilecek hazineleri aramaya geldi. Böyle bir hazine varsa İmparatorluk Sarayı'nda olabilir. Ancak kenarlarda küçük saraylar da var. Şansımız iyiyse ve iyi hasat yaparsak maceraya çıkabilir ve deneyim kazanabiliriz.” Mu Qianyu rahatlıkla söyledi. Aşırı Dönen Çekirdek Âlemi, şu anda ondan çok uzaktı. Şu anki gücüyle, Hayat Yıkımı aşamalarını geçme şansını artıracak bir şey elde etmenin anlamı yoktu.

Birinin Hayat Yıkımı aşamalarını geçme şansını artırabilecek ilahi bir materyal mi?

Lin Ming böyle bir şeyle ilgilenmiyordu. Şimdi kendisi de böyle bir şeyi kullanamazdı.

“Bu iyi. O zaman geldiğinde maceraya çıkacağım.”

...

Beş gün sonra, Güney Denizi'nin Güney Şafak Adası'nda.

Uzay girdabı tüm adayı harap ettikten sonra, Güney Şafak Adası'nın yarısından fazlası çökmüş ve büyük topraklar denizin içine sürüklenmişti. Lin Ming, Hayat Yıkımı güç seviyelerinin Güney Şafak Adası'nda toplandığını duyunca ağlasa mı gülse mi bilemedi. Bu yaşlı adamların sonunda Güney Şafak Adası'na geleceğini hiç düşünmemişti. Buradaki çökmüş dünya nispeten daha kararlı gibi görünüyordu ve buradan uzay kanalı oluşturarak doğrudan ana dünyaya geçebilirlerdi.

Bu çılgın bir fikirdi. Ve düzinelerce Hayat Yıkımı güç seviyesinin toplanmasıyla ortaya çıkacak doğa üstü güç, iki farklı uzayı birbirine bağlayabilirdi.

“Bunu daha önce bilseydim, çökmüş dünyada beklerdim.” Lin Ming dalga geçti. Mu Qianyu'dan bu çökmüş dünyada bazı şanslı fırsatlar bulabileceğini öğrenmişti ama grupla birlikte ararken hiçbir şey bulamamıştı.

20 ile 30 Dönen Çekirdek ustasının uzun süre havada süzülmesiyle son derece baskıcı bir güç ortaya çıktı. Havadaki rüzgâr, onların auralarıyla istemsizce değişiyormuş gibi görünüyordu.

Lin Ming üst düzey ustaların süzülüşünü gizlice izlerken köşede durdu.

Aksi halde çökmüş dünyadan çıktıktan sonra bu ses iletim tılsımını almasının bir yolu yoktu. Mu Yuhuang, Mu Fengxian ve mavi kıyafetli bir kadın vardı. Lin Ming onun kim olduğunu bilmiyordu ama Mavi Luan Bölümü'nden olduğunu düşünüyordu.

İlahi Anka Kuşu Adası'ndan üç kişinin yakınında cüppe giyen 10 keşiş vardı. Aksi halde Güney Denizi Şeytan Bölgesi ile savaşacak nitelikleri olmayacaktı. Bu keşişlerin kel kafalarında yüzük izleri vardı ve sakin görünüyorlardı.

Bu keşişlerin karşısında Güney Denizi Şeytan Bölgesi elderleri vardı. Uzun siyah cüppeler giyiyorlardı, ifadeleri bu davetsiz misafirlere bakarken ürpermişti. Onların yanlarında dört veya beş Siyah Sel Ejderhası Klanı üyeleri vardı, vücutları koyu mavi pullarla kaplıydı.

Lin Ming bu insanlara baktığında şaşırmadan edemedi. Gökyüzü Düşüşü Kıtası'nın son derece geniş olduğunu duymasına rağmen, burada her taraftan gelen sayısız usta vardı ve onları duymasına rağmen kendi gözleriyle hiç görmemişti.  Şimdiyse bu yaşlı Hayat Yıkımı adamlarını görmüştü. Ve bu insanların çoğu beşinci seviye tarikatlardan gelmiş gibiydiler; Mu Fengxian'dan daha güçlüydüler.

Şu anda gökyüzünden ahenkli ses dalgaları geldi. Lin Ming şaşkınlıkla yukarı baktı ve gökyüzünün çok uzağında olmayan bir yerde altın bir parlaklık olduğunu görünce şok oldu. Lüks ve aşırı süslü bir ruh teknesi gökyüzünden yavaşça indi ve dokuz Kanatlı Sel Ejderhası tarafından çekildi. Altın ruh teknesinin etrafında altın zırh giyen bir düzine Xiantian ustası vardı ve farklı enstrümanlar çalıyorlardı. Arkalarında güzel Xiantian Âlemi hizmetçiler vardı.

Bu seyahat etme yolu Lin Ming'i afallattı. Bunlar çocukken okuduğu hikayelerdeki seyahat etme biçimiydi.

“Humph, o yaşlı adamın gerçekten utanması yok. Böyle bir zamanda geç kalıyor!”

Güney Denizi Şeytan Bölgesi'nin tarafında duran Xuan Wuji ruh teknesine soğuk ve tiksintili bakışlarla baktı.

“Onunla uğraşma. Öfkelenirse son derece sıkıntı olur.” Xuan Yuqie söyledi. Kalbinde tiksinmesine rağmen yüzünde gülümseme vardı.

Altın ruh teknesi inerken Lin Ming dokuz Kanatlı Sel Ejderhası'nın kılıç kadar uzun tüylerinin olduğunu ve Boynuzsuz Ejderha gibi göründüklerini fark etti. Hepsinin çok zengin Sel Ejderhası kan soyu olduğu ve Aşırı Xiantian ustalarına denk olduğu açıktı.

Bu Lin Ming'i sessiz bıraktı. Dokuz Kanatlı Sel Ejderhası yetiştirmenin bedeli az değildi ama bu adam her kimse onları arabasını çekmesi için kullanıyordu.

“Haha, bu yaşlı adam biraz geç kaldı. Umarım buradaki dövüş sanatçıları bunu göz ardı eder!” Ruh teknesinden yüksek sesle orta yaşlı bir adam çıktı. Dokuz pençe imparatorluk cüppesi giyiyordu ve belinde altın mor yeşim kemer asılıydı. Ruh teknesinden inerken her iki kolundan da peri güzelliğine sahip beyaz elbiseli kızlar tutuyordu. Özür sözleri söylemesine rağmen, bu yaşlı adamın parlak kırmızı yüzünde tek bir özür ifadesi yoktu.

Ayrıca bu iki güzelliğin şeftali çiçeği gibi yüzleri vardı. Yüzleri, sanki açıkta kalan kanla kızarmış gibiydi. Yetersiz kıyafetlerinde çıplak noktalar bile vardı; bu yaşlı adamın elleriyle onlara ne yaptığını hayal etmek zordu.

Hayat Yıkımı ustalarının ifadeleri bunu görünce çirkinleşti.