Martial World - Bölüm 445: Kelle Uçurmak

---

 

Bölüm 445: Kelle Uçurmak

Editör: Kinyas

 

Bang!

 

Menekşe Yağmuru'nun tekmesi zombi muhafızı geriye uçurdu. İnanamamış bir şekilde Lin Ming'e bakmak için döndü.

 

Menekşe Yağmuru yıldırım enerjisi değişikliklerine karşı son derece duyarlıydı. Bir süre önce zombi muhafızın saldırısın geciktiren şey, bu gencin yıldırım saldırısıydı! Bu yıldırım saldırısı güçlü değildi, kendisinin kullandığının sadece onda biriydi. Ama zayıf olmasına rağmen son derece yoğunlaştırılmış ve keskindi. Zombi muhafızın gözüne vurduktan sonra saldırısını tamamen dağıtmıştı!

 

Savaş alanında böyle iyi kontrol ve yargı... Menekşe Yağmuru buna inanamadı. Bu gerçekten çaylak mıydı?

 

“Vahşi Kargı sen...” Menekşe Yağmuru ne diyeceğini bilemedi.

 

“Kıdemli Acemi Kız Kardeş Menekşe Yağmur'u geliyorlar.” Lin Ming sakince söyledi. Az önce yaptığı saldırı güçlü değildi, sadece kullanımı zekiceydi; şüphe uyandırmak için yeterli değildi.

 

Menekşe Yağmuru dişlerini sıktı ve bütün sorularını bastırdı. İki zombi muhafızını karşılamak için arkasını döndü. İki zombi muhafızından birisi Menekşe Yağmuru'nun saldırısıyla vurulmuştu, diğerini de Lin Ming yaralamıştı. Ancak ikisi de büyük hasar almamıştı.

 

Lin Ming, Menekşe Yağmuru'nun iki zombi muhafızıyla savaşmak için saldırdığını görünce iç çekti. Menekşe Yağmuru küçük bir tarikattan geliyordu; emdiği Yıldırım Ruhu düşük seviyeliydi. Bu nedenle saldırı gücü de zayıftı. Lin Ming saldırması için ona fırsat yaratsa bile iki zombi muhafızına yeterince zarar veremezdi.

 

Bu savaş çok uzun süremezdi, Lin Ming'in bir açık bulması gerekiyordu. Aksi halde Ateş Baltası üyeleri kayıp verecekti. Ateş Baltası Mangası ona karşı çok nazikti. Lin Ming onların burada ölmesini istemiyordu.

 

Xiu! Xiu!

Menekşe Yağmuru üst üste iki kez saldırdı. Lin Ming'den ilham aldığı için zombi muhafızlarının gözlerine saldırmayı seçti.

 

Ancak bu Menekşe Yağmuru'nun düşündüğü kadar kolay değildi. Zombi muhafızın gözlerine vuran yıldırım onu yaraladı ama zombi ona saldırmaya devam etti.

 

Aslında zombi muhafızı düşmanı hissetmek için gözlerine güvenmiyordu. Düşmanının hayat gücünü hissediyordu. Gözleri olmasa bile düşmanının tam yerini belirleyebilirdi.

 

Menekşe Yağmuru ve zombi muhafızı iki kere saldırdı ve Menekşe Yağmuru birkaç kere geriye doğru itilmeye zorlandı. Kalbinde biraz paniklemeye başlamıştı. Lin Ming'in biraz önce yaptığı şey basit gibi görünüyordu ama kendisi yapınca neden böyle olmuştu?

 

Lin Ming söyledi. “Kıdemli Acemi Kız Kardeş Menekşe Yağmuru, vücuduna yıldırım gücü ileteceğim ve seninle koordine olacağım, iyi bir etkiye sahip olabiliriz.”

 

 

Başka bir yolu yoktu. Menekşe Yağmuru'nun saldırı gücü çok zayıftı. Savaş sürdüğü sürece yıpranacak ve zombi muhafızının saldırısını engelleyemeyecekti. Lin Ming, Menekşe Yağmuru'nun saldırı gücünü artırmak için bu yöntemi kullanabilirdi.

 

“Pekala, destekle beni.” Menekşe Yağmuru, derin şekilde Lin Ming'e baktı. Zaten bu Küçük Acemi Kardeş'in hiç basit olmadığını fark etmişti.

 

Menekşe Yağmuru kılıcını tutarken etrafındaki elektrik ağı küçüldü ve Lin Ming'i de dışarıda bırakarak sadece kendisini korudu. Menekşe Yağmuru, Lin Ming'in kendisini korumak için elektrik ağına ihtiyacı olmadığını ve yaptığı şeyin gereksiz olduğunu fark etmişti. Yıldırım gücünü ona yakın şekilde toplarsa, saldırı gücünü biraz arttırabilirdi.

 

“Kükreme!”

 

İki zombi muhafızı aynı anda Menekşe Yağmuru'na atıldı. Birkaç hamleden sonra vücutları zaten yanıyordu. Neredeyse tüm ceset enerjileri yansa da vücutları hazine kadar sertti ve temelde hasar almamışlardı.

 

“Yıldırım Şok Kılıcı!”

 

Menekşe Yağmuru'nun kılıcının üstünde bir daha göz kamaştırıcı mavi bir kuş belirdi. Aynı anda Lin Ming ellerini Menekşe Yağmuru'nun sırtına bastırdı. Mor Sel Ejderhası'nın İlahi Yıldırımı'nı içeren yıldırım gücü, Menekşe Yağmuru'nun vücuduna akmaya başladı.

 

Lin Ming gücünü bastırmış ve sadece küçük miktarda yıldırım gücü aktarmış olsa da, saflık açısından Menekşe Yağmuru'nun düşük seviyeli Yıldırım Ruhu'ndan çok daha iyiydi.

 

Menekşe Yağmuru'nun yıldırım gücü bir kılıçsa, Lin Ming'in onun vücuduna döktüğü yıldırım gücü miktarı kılıcın keskin çeliğini örtmüş gibiydi.

 

O anda Menekşe Yağmuru mavi kuşu saldığı anda kendi ruhu varmış gibi tiz bir çığlık çıkarttığını fark etti. Mavi kuş ilk zombi muhafızını vurdu ve kuş doğrudan onun vücudunu deldi!

 

Zi zi zi!

Yıldırım arkları dans etti. Zombi muhafızı şiddetle bükülmeye başladı. Mavi kuşun geçtiği mide çevresi, gözle görülen bir hızda solmaya başladı.

 

Ca!

Menekşe Yağmuru kılıcıyla geriye doğru kesti ve zombi muhafızı geriye doğru uçurdu! Zombi muhafızın vücudundan mavi bir sis yayılmaya başladı.

 

Kazanmış mıydı?

 

Menekşe Yağmuru şok oldu. Bu sırada Lin Ming'in yıldırım gücü saflığını hissedebiliyordu. Bu kesinlikle küçük bir tarikatın sahip olabileceği bir şey değildi. Lin Ming büyük bir tarikattan maceraya çıkan bir dövüş sanatçısı olabilir miydi?

 

Menekşe Yağmuru, savaşın kaosunda kendini oyalayamazdı. İlk zombi muhafızı ciddi şekilde yaralanmış ve artık savaşamayacak olsa da, diğer zombi muhafızı Menekşe Yağmuru'na atıldı.

 

Menekşe Yağmuru, kullandığı Yıldırım Şok Kılıcı'nı yeni kullanmıştı. Bu kadar hızlı şekilde bir daha kullanamazdı. Vücudundan mor yıldırım arkları çıkardı ve zombi muhafızı elektrik kafesi içine aldı.

 

Bu süre zarfında Lin Ming diğerlerinin durumuna baktı. Ateş Baltası Mangası'nın dokuz üyesine karşı siyah zırhlı manganın yedi askeri vardı. Lin Ming ve Menekşe Yağmuru'nun dışında herkese bir kişi düşüyordu.

 

Ateş Baltası, lideri bastırıyordu. Karanlık Kılıç biraz zayıf olsa da tehlikede değildi.

 

Ancak Lin Ming Yeşil Ağaç, Yeşil Orman ve Soğuk Öfke'yi gördüğü anda kaşlarını çattı. Bu üçü özel dövüş sanatçılarıydı, savaş güçleri daha zayıftı. Sadece birkaç hamlede tehlikeye girmişlerdi.

 

“Lanet olsun! Bu adamlar gerçekten sert!”

 

Siyah zırhlı bir dövüş sanatçısı geriye doğru itildi. İri adam nefes nefese kalmıştı. Bu Şeytan Bölgesi adamlarının zırhları bilinmeyen bir materyalden yapılmıştı. Yüksek savuna yetenekleri vardı ve onun saber enerjisine dayanabiliyordu.

 

“Kaba Sakal çabuk ol ve rakibinin işini bitirerek Soğuk Öfke'ye yardım et, fazla dayanamayacak!” Büyüleyici Gölge'nin gerçek öz ses iletimi, iri adamın kulaklarında yankılandı.

 

İri adam Soğuk Öfke'ye baktı. Rakibiyle birkaç hamleye girdikten sonra gerçekten solgun görünüyordu. Görünüşe göre rakibinin gerçek özüyle sarsılıyordu.

 

Böyle devam ederse Soğuk Öfke gerçekten dayanamayacaktı!

 

İri adam dişlerini sıktı ve yüksek sesle bağırdı. Vücudunun dört bir yanındaki kasları şişti ve elindeki kalın saber destansı görünüyordu. Bir çeşit gizli yetenek kullandığı aşikardı.

 

“Öl!” İri adam kılıcını siyah zırhlı adama savurdu ve Yeşil Ağaç, Yeşil Orman ve Soğuk Öfke'nin olduğu yere vurdu.

 

“Yeşil Ağaç! Yeşil Orman! Soğuk Öfke! Bana gelin!”

 

Ping ping ping!

Büyük saber saldırısı düşmanların mızraklarına vurdu ve her yere kıvılcımlar saçtı! İri adam alışılmadık bir güç kullanmıştı. Bu gücüyle Yeşil Ağaç, Yeşil Orman ve Soğuk Öfke'nin yükünü paylaşabilirdi.

 

Üç siyah zırhlı dövüş sanatçısı da aynı anda geri çekildi.

 

“Humph! Ölümüne susamış! Delirdiği için yenilmez olduğunu mu düşünüyor!?”

 

“Bu adam böyle ölmek istiyor madem, saldırılarımızı birleştirip önce onu öldürelim!”

 

“Öldürün!”

 

Üç mızrak aynı anda iri adama doğru itildi!

 

Bu üç siyah zırhlı dövüş sanatçısı savaş alanında ustalaşmış ustalardı. Mızrakları kurnaz yılanlar gibiydi. İri adama doğru ikisi kalbine, diğeri de dantianına yönelmişti.

 

“Dikkatli olun!”

 

Yeşil Ağaç bağırdı. O anda fazla savaş gücü kalmamıştı.

 

“Büyükannenin yanına git şimdi!”

 

İri adam saberını yatay olarak yöneltti; ileri bir adım attı ve iki siyah zırhlı dövüş sanatçısına çarptı.

 

“Kaba Sakal!”

 

Soğuk Öfke'nin ifadesi değişti. Algısı zaten çok hassastı. O saniye içerisinde Kaba Sakal'ın saber saldırısının aynı anda iki dövüş sanatçısının saldırısını da engelleyemeyeceğini fark etmişti!

 

Bu durum, Lin Ming'in de farkındaydı. Bu kritik anda Lin Ming'in gözleri parladı ve adamların göz bebeklerinin içinde iki siyah girdap ortaya çıktı.

 

Samsara Savaş Niyeti!

 

Bang!

İki siyah zırhlı dövüş sanatçısının ruhsal denizinde düşünce ve sahne tsunamisi aktı. Zihinleri sallandı ve gözleri tüm odağını kaybetti.

 

“Öl!”

 

İri adam saberını salladı; saberı mızrakları geçti ve doğrudan dövüş sanatçılarının kafasını uçurdu!

 

Pu! Pu!

İki kafa havaya yükseldi ve kan yağmuru aktı. Siyah zırhlı dövüş sanatçılarından ikisinin kafası, iri adamın tek saldırısıyla kopmuştu!

 

Yeşil Ağaç ve Yeşil Orman şok oldu. İri adam bile boş boş kılıcına bakarken inanamıyordu.

 

Biraz kaba ve dikkatsiz olmasına rağmen düşmanları ve kendi saldırısının farkını görebiliyordu. O anda saber saldırısı gücünün çoğunu tüketmişti ve iki mızrağa çarparken tehlikeli bir durumda olduğunu fark etmişti. Peki bu nasıl olmuştu?

 

“Bu... nasıl oldu?”

 

İri adam mırıldandı. Sanki düşmanları onun saldırmasına izin vermiş gibiydi.

 

Soğuk Öfke ölmeden önce iki dövüş sanatçısının gözlerinin ifadelerini gördüğünde biraz düşünceli görünüyordu.

 

Bir kişinin boynu saberla kesilirse, ifadesi elbette korku dolu olurdu. Ama bu ikisi donmuştu, bakışları gitmişti ve ifadeleri yok olmuştu. İri adamın saberından korkmuyor gibi görünüyorlardı. Orada ne olmuştu? Bu kritik anda çalıştıkları şeytan sanatları geri tepmiş olabilir miydi? Bu çok büyük bir tesadüftü.

 

“Siktir, bu iri adamın seviyesi mi arttı böyle?” İri adam bir sebep bulamayınca bunu varsaydı. “Her neyse, bu lanet karıncalarının kalanlarını da öldüreceğim.”

 

İri adam büyük saberını salladı ve tekrar savaşa girdi.

 

...

 

“Mm?” Bu şiddetli savaşta siyah zırhlı kaptan genel durumu kavramak için duyusunu yaydı. O anda tamamen şok oldu. Ekibinden ikisi ölmüş ve bir zombi muhafızı bile mahvolmuştu!

 

Bu nasıl mümkün olabilirdi!

 

Mangasının savaş gücü rakibinden daha üstündü ve fazladan Xiantian ustası da vardı. Nasıl kaybediyorlardı?

 

Bu nasıl mümkün olabilirdi ki!?

 

Her şeyi bırakarak kaçacak mıydı?

 

Gücüyle kaçabileceğine güveniyordu. Ama adamları bunu yapamazdı. Diğer Xiantian ustası da onunla kaçabilirdi ama diğerleri burada ölecekti!

 

Bu insanların hepsi onun astlarıydı. Gelecekte aile klanına döndüğünde ona yardım edeceklerdi. Bunları çoğu gelecekte Xiantian ustası olacaktı.

 

Astlarının kaybının üstüne tüm tıbbi bitkiler de gidecekti!

 

Askeri ganimet puanları da azalacaktı.

 

Bunu yapmaya istekli değildi!

 

Sayısız ölüm kalım durumunda kalmıştı ve yarım yılda Güney Şafak Adası'nda savaş ateşinin içindeydi. Kaç kere savaşmıştı? Gökyüzüne yükselmek için bir şans alışverişi yapmıştı. İşler nasıl bu hale gelmişti?