Bölüm 442: Ateş Baltası

Editör: Kinyas

Kan kargısının üstünde birçok Kan İçen Mühür oluştuğu zaman, bunları kargı yasasıyla birleştirdiğinde mükemmele yakın savunma ve saldırı savaş sistemi oluşturulabilirdi.

Kan İçen Mühür sayısı belirli bir sayıya ulaştığında somut bir Katliam Alanı'na dönüşebilirlerdi. Zihinsel olarak zayıf birisi bu Katliam Alanı'na girdiğinde ceset olma noktasına kadar bastırılacaktı. Güçlü bir iradeye sahip birisi bile etkilenecekti.

Lin Ming Büyük Ezici Kargı Sanatı'nın açıklamasını hatırlayınca iç çekti. Lei Mubai gerçekten şanslıydı. Kan Tüketen Şeytan Yıldırımı, Antik Kitap Cildi ve Büyük Vahşi Kan Kargısı'nın kopyası birbirleriyle mükemmel şekilde tamamlanıyordu. Büyük Ezici Kargı Sanatı'nın ilk birkaç katmanını çalışabilseydi, muhtemelen gelecekte bir İmparator güç seviyesi olabilirdi.

Ne yazık ki Lei Mubai Lin Ming'in yoluna çıkmıştı...

Antik Kitap Cildi aslında Büyük Ezici Kargı Sanatı'nın parçalanmış kitabıydı ve Büyük Vahşi Kan Kargısı da Şeytan İmparatoru'nun kullandığı silahtı. Kan Tüketen Şeytan Yıldırımı ise kan özü çıkarabilen yüksek kalitede bir Yıldırım Ruhu'ydu.

Lei Mubai'nin yetişim için mükemmel bir yol bulduğu söylenebilirdi. Ancak ne kadar başarılı olursa olsun, kaderi değişmemişti.

Bu, dövüş sanatları yolunun izleyen kişileri bekleyen acımasız tehlikeydi. Gökyüzü Düşüşü Kıtası'nda İmparator olma niteliğine sahip sayısız dahi vardı ama yıllar geçtikçe İlahi Deniz Âlemi'ne girebilecek kişi sayısı çok azdı.

Lin Ming o zamanları düşündü, şu anda gecenin ortalarıydı. Yeşim kayışında hâlâ bir kırmızı nokta vardı ve burası çok yakındı; oraya kısa bir süre gidebilir ve sorunu çözebilirdi.

...

Sabahın erken saatleri.

Parlak kırmızı bir zırh giyen uzun bir adam küçük avluda yürüdü.

Bu adam yürüdüğü anda güçlü bir aura yaydı ve çevredeki tüm ateş köken enerjiyi emdi.

“Kaptan!”

Sakallı iri adam gülüyor ve ikizlerle konuşuyordu. Ama bu adamı gördüğü anda ayağa kalktı ve selamladı.

“Mm.” Kırmızı zırhlı adam başını salladı. Bu adam, Ateş Baltası Mangası'nın kaptanı Ateş Baltası'ydı. Yetişimi Orta Xiantian Âlemi'ydi ve Ateş Baltası'nın mutlak gücünü oluşturuyordu. Savaş deneyimi, liderlik yeteneği, bireysel güç, tüm konularda mangadaki en iyisiydi ve mangada mutlak bir duruş sergiliyordu.

Diğer tüm manga üyeleri Ateş Baltası'na gönülden saygı duyuyordu.

Menekşe Yağmuru hareketleri duyunca kendi odasının kapısını açtı. Kırmızı zırhlı adama hafifçe gülümsedi ve söyledi. “Kaptan, savaşın durumu nedir?”

“İki Orta Xiantian Âlemi dövüş sanatçısının liderlik ettiği küçük bir mangayla karşılaştık. Üç Zirve Houtian dövüş sanatçısını öldürdük. Soğuk Öfke'nin yaralanmasının yanı sıra başka hasar almadık.” Kırmızı zırhlı adam sakince söyledi.

“İki Orta Xiantian Âlemi dövüş sanatçısı mı?” Menekşe Yağmuru ürktü.

“Haha! Kaptan Kaptan'dır, ikiye karşı bir yapabilir!” Sakallı iri adam güldü.

On gün önce Ateş Baltası bir taşıma görevi almıştı. Ama çok zor olmadığı için manganın sadece yarısını almış ve yarısını arkasında bırakmıştı. İki Xiantian Âlemi dövüş sanatçısının liderlik ettiği bir mangayla karşılaşacağını düşünmemişti.

Güney Şafak Adası'nda hiç Dönen Çekirdek ustası olmadığı için en güçlü kişiler Xiantian dövüş sanatçılarıydı. Ateş Baltası, Orta Xiantian yetişime sahipti ve kendi seviyesinde oldukça güçlü olarak kabul edilebilirdi; Güney Şafak Adası'nın üst düzey ustası olarak görülüyordu.

Ancak dövüş sanatlarındaki aynı yetişim öldürmeyi zorlaştırıyordu. Bu savaşta üç Zirve Houtian Âlemi dövüş sanatçısını öldürmüştü ama iki Orta Xiantian Âlemi dövüş sanatçısı kaçmıştı.

Ateş Baltası rastgele üç yeşim kayışı çıkardı ve masaya attı. Bu üç yeşim kayış kanlı çizgilerle kaplıydı.

“Hehe.”

Sakallı iri adam üç yeşim kayışı aldı; bunlar Savaş Zamanı İttifağı'nın askeri ganimetleri kaydetmek için verdikleri kayışlardı. Bir düşmanı öldürdükten sonra dantianındaki gerçek öz dağılmadan düşmanın gerçek özünü yeşim kayışa kaydetmek mümkündü. Bu yeşim kayış, düşmanın yetişimini görmek için kullanılabilirdi.

“300 askeri ganimet noktası aldık! Haha, ne büyük bir hasat, muhteşem!”

“İlahi Anka Kuşu Adası çok iyi ateş özellikli yetişim yöntemleri ve Yüksek Aşama İnsan Adım Alev Özü de veriyor. Kaptan, biraz daha askeri ganimet elde edersen bir Yüksek Aşama İnsan Adım Alev Özü'yle takaslayabilirsin. Gücünle birlikte Geç Aşama Xiantian Âlemi dövüş sanatçısı bile senin dengin olamaz! O zaman geldiğinde Güney Şafak Adası'nda yenilmez olacağız! Haha!”

Nadiren gülen Ateş Baltası, iri adamın coşkusuyla hafifçe sırıttı. Uzun zamandır Yüksek Aşama İnsan Adım Alev Özü'nü düşlüyordu.

“Fazla övünmeyin. Güney Denizi Şeytan Bölgesi'nin çok güçlü adamları var. Örneğin Kan Kemiği, Engerek ve Kâbus. Yüksek Aşama İnsan Adım Alev Özü'nü alsam bile onlardan çok uzak olacağım.”

Ateş Baltası bu üç kişiden bahsettiği anda iri adamın boynu büzüldü ve başka bir şey söylemedi. Bu üçlünün sözünün geçmesi bile onu korkutmuştu.

Geçtiğimiz yarım yılda Güney Denizi Şeytan Bölgesi'nin Güney Şafak Adası'ndaki en büyük güçleri Kan Kemiği, Engerek ve Kâbus'tu. Güney Şafak Adası'nın içinde onlara Şeytan Bölgesi'nin Büyük Üçlüsü deniliyordu.

Bu üçünün her biri katliam yıldızlarıydı. Onlarla karşılaşan herhangi bir manga muhtemelen yok olurdu.

Ateş Baltası gülümsedi ve söyledi. “Yüksek Aşama İnsan Adım Alev Özü'nü aldığımda Geç Aşama Xiantian dövüş sanatçılarını yenebileceğim. Ve bu sadece onları yenmeye yetecek. Onları öldürmek başka bir hikaye!”

Bir dövüş sanatçısının kendi seviyesinde yetişimi olan ve çok güç farkı olmayan birini yenmesi kolaydı. Ancak onu öldürmesi son derece zordu. İki taraftan herhangi birisi tüm gücüyle koşarsa onu yakalamak çok zor olurdu.

“Güzel, bundan üç gün sonrası için operasyonları konuşalım. Tüm üyeleri çağırın.”

...

Ateş Baltası Mangası toplamda dokuz üyeydi. Kaptan Ateş Baltası, manganın çekirdeği olarak Orta Xiantian Âlemi bir dövüş sanatçısıydı. Erken Xiantian yetişimi olan ve yıldırım gücünü kontrol edebilen yardımcı kaptan Menekşe Yağmuru vardı; savaş gücü küçümsenemezdi.

İkizler Yeşil Ağaç ve Yeşil Orman'ın yaraları tedavi etme yeteneği vardı. İri adamın ise hiçbir özelliği yoktu. Bir balyoz ile savaşıyordu ve yetişimi Zirve Houtian Âlemi'ydi.

Sekiz üye masanın etrafındayken Lin Ming en arkada oturdu.

“Hehe, bu küçük kardeşimiz yeni mi katıldı?” Sekiz üye içinde yetişimi Yarım Adım Xiantian olan bir kadın vardı. Oldukça çekici ve minyon tipliydi. Ama asıl dikkat çekici noktası, ellerinin porselen gibi olması ve keskin, uzun tırnakları olmasıydı. Bu iki güzel elin onun cinayet silahları olduğu açıktı.

“Adım Vahşi Kargı. Yıldırım özelliğine sahibim.” Lin Ming basitçe kendini tanıttı.

“Vahşi Kargı mı? Ne kadar eğlenceli bir isim.” Kadın alışkanlık olarak tırnaklarını temizliyordu. Güldü ve söyledi. “Benim adım Büyüleyici Gölge. Simyacıyım.” Büyüleyici Gölge, yanında oturan gülümseyen genci işaret etti. “Bu ise Soğuk Öfke. Olağanüstü duyusu vardır. Bu yüzden izcilik ve tespit etmeden sorumlu.”

Lin Ming kendisini tanımayan birkaç üyeye kendini tanıttı ve isimlerini ezberledi.

“Pekala, şu an düşman kuvvetlerinin nasıl dağıldığına bir göz atalım.” Ateş Baltası konuştuğu anda masaya bir harita yaydı.

Haritada Güney Denizi Şeytan Bölgesi'nin kuvvetleri kırmızı noktalar ile işaretlenmişti.

“Burada, burada ve burada. Bu üç yer, Güney Denizi Şeytan Bölgesi'nin çekirdek dövüş sanatçısı kuvvetleri. Ayrıca Kan Kemiği, Engerek ve Kâbus da burada yer alıyor. Savaş alanımızın onlardan mümkün olduğunda uzakta olmasına özen gösterelim. Bu üçlünün gücüyle herhangi biriyle karşılaşırsak, muhtemelen mangamız yok olur.”

Ateş Baltası Lin Ming ile konuşuyordu, diğer üyeler bunun zaten farkındaydı.

“Şimdi Güney Şafak Adası içinde, Güney Denizi Şeytan Bölgesi'nin dövüş sanatçılarından iki kat fazla Savaş Zamanı İttifağı dövüş sanatçısı var. Ancak kuvvetlerimizin kalitesi daha düşük. Bu nedenle Güney Denizi Şeytan Bölgesi dövüş sanatçıları sayıca çok olmamasına rağmen adanın her yerine yayılmış ve gerçek öz taşı damarlarını ele geçirmiş vaziyette. Bizim çok fazla insanımız var ama yok olma korkusu nedeniyle toplanmamız gerek.”

“Bundan üç gün sonra, görevimizin hedefi... burası!”

Ateş Baltası konuştuğu anda haritada bir noktayı işaret etti. Lin Ming bu işaretli yeri görünce ifadesi aniden değişti. Burası geçen gece gittiği yerdi. Liderleri solgun görünümlü Şeytan Bölgesi genciydi ve zaten Lin Ming her birini öldürmüştü.

Böyle bir tesadüf olmuş olabilir miydi?

Elbette Ateş Baltası bunların hiçbirini bilmiyordu. Sözlerine devam etti. “Gücümüz onlardan biraz daha yüksek, onları yenmemiz sorun olmamalı. Asıl soru, kaç kişiyi öldürebiliriz...”

Düşman, yedi veya sekiz üyelik bir manganın gelmesiyle doğal olarak farklı yönlere kaçacaktı. Bu olduğunda sadece birkaçını öldürebilirlerdi.

Birçok Şeytan Bölgesi mangası, Güney Şafak Adası'nın derinlerine kadar girmek için gücüne güveniyordu ve gerçek öz taşı damarlarını böyle yağmalamışlardı.

Kazanamazsa kaçarlardı. Birkaç Geç veya Zirve Houtian dövüş sanatçısı kabul edilebilir bir kayıptı.

Ateş Baltası'nın burayı seçmesinin nedeni, düşman üssünün kendi topraklarından çok uzak olmasıydı. Lin Ming buraya gitmeye karar vermesinin sebebi de buydu. Bu nedenle ikisi de aynı yeri seçmişti.

“Şeytan Bölgesi mangasının kaptanı Orta Xiantian Âlemi'nde. Benden biraz daha zayıf ama kaçmak istediği sürece onu buradan kimse durduramaz. Onu öldürmek gerçekçi değil. Ancak Erken Xiantian Âlemi dövüş sanatçısı var. Ana hedefimiz olarak onu alırsak, 1000 askeri ganimet puanı elde edebiliriz!”

Savaş Zamanı İttifağı, Zirve Houtian Âlemi dövüş sanatçısı öldürmeye 100, Yarım Adım Xiantian öldürmeye ise 200 ganimet puanı veriyordu.

Erken Xiantian dövüş sanatçısını öldürmek 1000 ganimet puanı ediyordu.

Bu, bir Xiantian ve Houtian Âlemi dövüş sanatçısı arasındaki farkı net olarak gösteriyordu. Güney Şafak Adası'nda bir Xiantian Âlemi dövüş sanatçısı öldürmek hiç kolay değildi.

“Hehe, 1000 askeri ganimet puanı. Sabırsızlanıyorum!” İri adam hemen canlandı ve eklemlerini kıtlattı. Güney Denizi savaş alanına gelenlerin çoğu savaşın heyecanını yaşıyordu.

Sessiz ve suskun olan tek kişi Lin Ming idi. Bu boşa zaman harcama olacaktı ama ağzını açıp dün gece neler olduğunu söyleyemezdi. Böyle bir şeyi bilmesinin imkanı yoktu.

“Pekala, operasyon detaylarını söyledim. Sorusu olan yoksa üç gün sonra yola çıkacağız.” Ateş Baltası konuştuğu anda önünde bir ses iletim tılsımı yandı. Mesajı duyduğu anda sersemledi.

“Sorun ne?” Menekşe Yağmuru şaşırarak sordu. Kaptan genellikle çok sakindi ve çok nadiren ifadesi değişirdi.

Ateş Baltası gülümsedi ve başını sallayak söyledi. “Operasyon iptal!”

“Ne? Görev planı reddedildi mi?”

“Hayır.. Şeytan Bölgesi mangası zaten yok edilmiş...”