Martial World - Bölüm 419: Canını Alacağım

---

 

Bölüm 419: Canını Alacağım

Editör: Kinyas

 

Beyaz mermer sahnenin merkezinde bir kılıç ışığı parladı ve bir Yedi Derin Vadi öğrencisi, sahneden dışarı uçarken ağır şekilde öksürdü.

 

“Kazanan, Ateşli Sel Tarikatı'ndan Liu Xuan!” Hakem sonucu ilan ederken derin gözlerle Liu Xuan'ın gözlerine baktı.

 

“Çok vahşi! Bu Liu Xuan art arda üç maç kazandı.”

 

“Ve gücünü hâlâ koruyor.”

 

“Genç nesil gerçekten kahramanlardan oluşuyor. Liu Xuan, Ye Tian, Zhang Yan, hepsi önceki yarışmalardan daha güçlü.”

 

“Ama asıl vahşi olacak olanlar Yedi Derin Vadi ustaları. Liu Xuan'ın karşılaştıkları iç bölge öğrenciler. Kaybetmelerine rağmen aralarındaki fark çok büyük değildi. Yedi Derin Vadi çekirdek öğrencileri veya direkt öğrencileri sahneye çıktığında, savaşların nasıl gelişeceğini hiç bilmiyorum!”

 

Bir öğrenci iç çekti. Herkes Ouyang Ming'e bakmadan edemedi. Sanki sahnede olan savaşları hiç umursamıyormuş gibi net bir ifadesi var gibiydi.

 

Liu Xuan da dahil olmak üzere bu savaşların seviyesi, Ouyang Ming'i tatmin etmediği açıktı.

 

Ona bakanlar son derece derin duygularla doldu.

 

“Ouyang Ming'in gücü ne seviyede?” Birkaç insan sormadan edemedi.

 

“Anlayamıyorum. Tek söyleyebileceğim şaşırtıcı derecede güçlü olduğu. Belki de tarikat Hükümdar'ımızdan bile güçlü olabilir.” Konuşan kişi küçük bir tarikatın öğrencisiydi. Tarikatının Hükümdarı Zirve Houtian Âlemi'ne ulaşmıştı.

 

“Hükümdar'dan bile güçlü mü? Fazla abartmıyor musun?”

 

...

 

O anda Ouyang Boyan ana adanın zirvesinde oturuyor, sahnedeki savaşları izliyor ve kulağına gelen hafif müziği dinliyordu. Hayattaki tüm lüksler elindeymiş gibi keyifli bir ifadesi vardı. Yanında dans eden güzel kadınlar vardı. Bu kadınlar onun cariyeleri veya hizmetçileriydi. Güzel kadınların onun etrafında dans etmesi çok güzel bir görüntüydü.

 

Bugün Ouyang Boyan'ın hayatındaki en mutlu günüydü.

 

Lin Ming ölmüştü. Qin Xingxuan sefil ve acı verici bir ölümle yüzleşecekti. Qin Ailesi ve Lin Ailesi yok edilmişti. Ve yakında Qin Ziya da ortadan kalkacaktı. Ouyang Boyan'ın tüm düşünceleri pürüzsüzdü.

 

Ayrıca ziyafete gelen ikinci seviye tarikatlar, ona 12 Saf Yin kızı teklif bile etmişti.

 

12 Saf Yin kızının üçüncü seviye yeteneği ve 20 yaşın altında olması gerekiyordu. Ve en önemlisi güzel ve bakire olması gerekiyordu. En zorlu gereksinim ise doğum tarihiydi; toplanması son derece zordu. Başlangıçta Zhang Guanyu, Ouyang Dihua'ya yardım etmesi karşılığında 12 Saf Yin kızı verme teklifinde bulunmuştu. Ve bunun sonucunda Ouyang Dihua kendi canını kaybetmişti.

 

 

12 Saf Yin kızının, İlahi Akasya Gücü'nün yetişimi için son derece güzel yararları vardı. Ouyang Boyan bu 12 Saf Yin kızına bakmış ve çok memnun olmuştu. Bu gece onların bekaretini alacak ve kendi yetişimi için kullanacaktı.

 

Ouyang Boyan'ın düşünceleri şehvetlenmeye başladı; zihni 12 güzel kızın vücuduna sürüklendi.

 

Ama o anda karşısında bir alev yandı. Bu bir ses iletim tılsımıydı.

 

Ouyang Boyan bu ses iletim tılsımını aldığı anda şok oldu. “İlahi Anka Kuşu Adası'ndan birisi Yedi Derin Vadi'ye mi girmek istiyordu?”

 

Ouyang Boyan bir süre sersemledi ve biraz sonra bir anka kuşunun çığlığını duydu. On mil uzakta kocaman bir Vermillion Kuşu gökyüzünü delmiş ve arkasında alevler bırakarak geliyordu!

 

Ouyang Boyan ayağa kalktı.

 

Vermillion Kuşu, İlahi Anka Kuşu Adası'nın mutlak sembolüydü. Bir Vermillion Kuşu görülürse, bu şüphesiz İlahi Anka Kuşu Adası'na aitti. Ama İlahi Anka Kuşu Adası'ndan birisi neden Yedi Derin Vadi'ye geliyordu ki? Onu tebrik etmek için gelmiyorlardı değil mi? İlahi Anka Kuşu Adası, sayısız Xiantian ustasına sahipti. Onlara göre Ouyang Boyan'ın Orta Xiantian Âlemi'ne geçmesi hiçbir şeydi. Peki, buraya kutlama için geliyor olabilirler miydi?

 

(Evet reyiz seni tebrik etmek için ta oradan geliyorlar...)

 

Oradaki herkes bir Vermillion Kuşu'nun yaklaştığını gördü. Kimse Yedi Derin Vadi'nin üstünden uçmaya izinli değildi ama bu Vermillion Kuşu'nu durdurabilecek hiçbir şey yoktu!

 

Lin Ming, doğrudan Derin Gökyüzü Dağı'na uçtu. Ona yaklaşan ve kim olduğu hakkında bilgi almak isteyen bir ruh teknesi olmuştu ama Ateş Parıltısı onları hemen uçurmuştu. Ateş Parıltısı'nun hızı, bir Dönen Çekirdek ustasından fazlaydı.

 

“Tanrım! Bu bir anka kuşu mu!?”

 

“Bir anka kuşu! Daha önce hiç görmemiştim!”

 

“Buraya geliyor! Geliyor!”

 

Binlerce göz, gökyüzüne kilitlenmişti. Herkes ayağa kalktı. Oradaki insanların çoğu ikinci seviye tarikattan geliyordu, elbette hiç bir Aziz Canavarı'na tanıklık etmemişlerdi!

 

Bir anka kuşu ve Vermillion Kuşu arasındaki farkı ayırt edemezlerdi.

 

100 feet kanat genişliğine sahip ve gövdesi tamamen alevlerle kaplı bir kuş; girdaptan çıkan güçlü fırtına herkesin nefes almasını zorlaştırdı. Ateş Parıltısı dev kanatlarını kapattı ve düz bir şekilde aşağı doğru inmeye başladı!

 

Bang!

Alevler her yöne sıçradı. Ateş Parıltısı doğrudan ada gölünün ortasına indi ve ateşli rüzgârın dalgaları tüm eşyaları paramparça etti! Zayıf dövüş sanatçıları, bu rüzgâr yüzünden geri gitmek zorunda bile kaldı!

 

Oradaki herkes korku içindeydi. Ateş Parıltısı, Mu Yuhuang'ın Vermillion Kuşu'ydu. Yetişkin bir Vermillion Kuşu'ydu. Mu Qianyu'nun Küçük Alev'i ile kıyaslandığında iki kat büyüktü!

 

“Bu bir İlahi Anka Kuşu Adası elçisi mi?”

 

“İlahi Anka Kuşu Adası, Elder Ouyang'ı tebrik etmek için elçi mi göndermiş? Elder Ouyang'ın onuru gerçekten mükemmel!”

 

Birçok Yedi Derin Vadi öğrencisi aralarında heyecanla konuştu. İlahi Anka Kuşu Adası'nın bir elçi göndermesinin sebebinin, Ouyang Boyan'ı tebrik etmek olduğunu düşündüler. Bu imkansız geliyordu ama son Toplam Bölüm Savaşçı Toplantısı sırasında İlahi Anka Kuşu Adası bir elçi daha göndermişti.

 

Onların sınırlı görüşlerinde İlahi Anka Kuşu Adası'nın Ouyang Boyan'ın atılımını tebrik etmek için bir elçi göndermesi mümkündü.

 

Elbette Ouyang Boyan böyle hayallerde değildi. İfadesi ciddiydi ve gözleri Vermillion Kuşu'nun sırtındaki birkaç figüre yöneldi.

 

Bir genç zıpladı. O anda her bir Yedi Derin Vadi öğrencisi sessizleşti.

 

Birkaç bin göz, bu gencin üstüne düştüğünde tamamen sersemlemişti.

 

Bu kişi siyah kıyafetler giyiyordu ve uzun saçları dağınıktı. Elinde koyu mor kırmızı bir mızrak tutuyordu.

 

Yakışıklı yüzü bir kılıç tarafından yontulmuş gibiydi ve iki kaşı havaya kalkmıştı. Gözleri sanki sonsuz gökyüzünü deliyormuş gibi derin ve muhteşemdi! Sadece durmasına rağmen görünmez bir baskı dalgası dalgalarla yayılmıştı; yüzlerce insan bile bu aurayı hissetmişti. Bu, nefes almalarını ve kalbini sakinleştirmelerini zorlaştırdı.

 

Şu anda sahnenin merkezinde duran genç, ilahi bir Savaş Tanrısı gibiydi.

 

“Kim bu?”

 

“Kim o?”

 

İkinci seviye tarikat öğrencileri aralarında konuşmaya başladı. Lin Ming'in adını duymalarına rağmen onu hiç görmemişlerdi.

 

Ancak Yedi Derin Vadi öğrencileri şaşkınlıktan adeta küçük dillerini yutmuştu. Birçoğu refleks olarak gözlerini ovuşturdu ve gördüğünün halüsinasyon olduğunu düşündü.

 

Lin Ming!

 

Bu gerçekten Lin Ming'di!

 

Ölmemiş miydi!?

 

Ouyang Ming'in yüz ifadesi tamamen değişti. Az önceki sakin gülümsemesi kaybolmuş, yerine varlığının derinliklerinden gelen derin bir korku almıştı. Bir buçuk yıl önce olanları asla unutmamıştı. Toplam Bölüm Savaşçı Toplantısı'nda, Erken Nabız Yoğunlaştırma Aşaması Lin Ming onu yenmişti ve karşısında direnç gücü bile gösterememişti.

 

Şimdiyse aradan bir yıl geçmişti, Ouyang Ming Erken Houtian Âlemi'ne yükselmişti. Lin Ming'in öldüğünü düşünüyordu ama şimdi karşısına çıkacağı aklının ucundan bile geçmemişti. Ayrıca yetişimi Geç Aşama Houtian Âlemi'ne yükselmişti.

 

Sadece bir buçuk yılda, Lin Ming'in yetişimi bir buçuk âlem yükselmişti!

 

Lin Ming'in yetişimi en başta Ouyang Ming'den düşüktü. Ama şu anda onu çok geride bırakmıştı!

 

Erken Nabız Yoğunlaştırma Aşaması Lin Ming, Zirve Nabız Yoğunlaştırma Aşaması Jiang Baoyun'u yenebiliyorsa, şu anki Geç Aşama Houtian Lin Ming nasıl bir varlıktı?

 

Erken Xiantian Âlemi gücüne sahip olabilir miydi?

 

Ouyang Ming sadece korkuyu hissediyordu, bunu hayal etmeye bile cüret edemedi!

 

Ouyang Boyan'ın gözleri şiddetle bükülmüştü, yumruklarını sıkarken avuç içi terlemişti.

 

Lin Ming ölmemişti!

 

Neden!?

 

Neden ölmemişti!?

 

Sadece yaşamıyor, yetişimi de Geç Aşama Houtian Âlemi'ne yükselmişti! Bu bir buçuk yılda ne olmuştu!?

 

Ouyang Boyan kalbinde çığlıklar atıyordu.

 

Nefret ediyordu!

 

Buna inanamıyordu!

 

Korkuyordu!

 

Lin Ming'in geçtiğimiz yılda ne yaptığını bilmesi imkansızdı. Belki de Lin Ming şu anki gücüyle onu tehdit edemeyebilirdi ama gelecekte ne olacaktı?

 

Bu aşırı hızla büyümeye devam ederse, Lin Ming onu bir yıl içinde öldürebilirdi!

 

O zaman geldiğinde savunmak için Yedi Derin Vadi'deki hiç kimseye güvenemezdi! Mutlak gücün baskısı altında, Yedi Derin Vadi onu feda etmek için bir saniye bile düşünmeyecekti!

 

Yapabileceği tek şey kaçmaktı. Yedi Derin Vadi'de kalırsa, onu bekleyen tek şey ölümdü.

 

Ouyang Boyan soğukça Lin Ming'e baktı. Özür dilemek gibi aptalca bir şey yapamazdı. Lin Ming aşağı indiği anda ondan gelen öldürme arzusunu hissetmişti. Ouyang Boyan, Lin Ming'in onu öldürmeye karar verdiğini görebiliyordu!

 

Lin Ming'in çok dürtüsel olması çok yazıktı. Sabırla bir yıl bekleseydi, onu öldürebilirdi.

 

O anda Ouyang Boyan'ın kalbinde birçok düşünce parladı. Sakinliğini kaybetmedi. Aksine, rahatça durdu.

 

“Elder Ouyang! Son görüşmemizden bu yana nasılsınız? Umarım iyisinizdir!”

 

Lin Ming'in ifadesi kayıtsızdı. Ama sesi, cehennemin dokuzuncu katmanından gelen soğuk bir rüzgâr gibiydi. Ziyafetin tüm atmosferi, sıfırın altındaki sıcaklığa düşmüştü.

 

İkinci seviye tarikattan gelenlerin çoğu, karşılarındaki bu gencin kim olduğunu bilmiyordu! Ama anlayabildikleri tek şey, onları tebrik etmek için değil, mahvetmek için geldiğiydi!

 

Bu adam kimdi böyle? Yedi Derin Vadi'ye girmeye cesaret mi etmişti? Ama Aziz Canavarı'na bakılırsa bu genç sıradan biri değildi! Büyük bir aile klanından veya tarikattan geliyor olabilirdi. Yedi Derin Bölge'deki insanların çoğu, Yedi Derin Vadi'yi en büyük varlık olarak biliyordu; İlahi Anka Kuşu Adası'ndan haberdar değillerdi. Bu hiç de şaşırtıcı değildi. Sonuçta sadece zirvede duranlar, daha büyük dünyaları görebilirdi. Lin Ming'in İlahi Anka Kuşu Adası'ndan olduğunu da bilmiyorlardı.

 

Ouyang Boyan'ın ifadesi çirkinleşti. Gülmek istedi ama gülmemeye karar verdi. “Buraya bu yaşlı adamı kutlamak için gelmedin!”

 

Lin Ming mızrağını tuttu ve beyaz mermer sahnede dolunay çizdi. Güldü ve yavaşça söyledi. “Elbette hayır. Canını almaya geldim!”

 

Bu cümle tüm seyircilerde soğuk duş etkisi yarattı. Yedi Derin Vadi öğrencilerinin çoğu, bu ikili arasındaki düşmanlığı bilmiyordu. İkinci seviye tarikat bireyleri ise, bu bir yana Lin Ming'i bile tanımıyorlardı.

 

“Ne!”

 

“Ouyang Boyan'ın canını mı alacak!? Yanlış mı duydum?”

 

Kimse bu olanları anlayamadı. Burası Yedi Derin Vadi'ydi ve birisi Yedi Derin Vadi Elderı'nı öldürmeye mi cüret edecekti? Bunlar normal bir insanın söyleyeceği söyler miydi?

 

Ayrıca bu gencin yetişimi Geç Aşama Houtian Âlemi'ydi. Momentumu muhteşem olsa da, bunu yapabilir miydi?

 

Lin Ming'in gücünü bilen Ouyang Ming bile, Lin Ming'in çok saf olduğunu düşündü. Birçok Akasya Bölümü Elderı'nın arasında, Lin Ming nasıl birini öldürebilirdi? Aslında muhtemelen Ouyang Boyan'ı bile yenemezdi.

 

Qin Ziya zorlukla gülümsedi.

 

Bu sonuçtan kaçamayacak gibi görünüyordu.