Bölüm 393: Kan Damlaları, Mistik Aleme Giriş

Editör: Kinyas

Vermillion Kuşu Yasak İlahi Tarihi son derece geniş ve derin bir yetişim yöntemiydi. Lin Ming gelişmeye devam ettikçe, bu durumun farkına varmaya başlamıştı. Sadece içindeki yetişim yöntemi değil, birçok ateşi kontrol etme tekniği, ateş özellikli dövüş yetenekleri ve en önemlisi başka insanların ateş köken insanları hakkında anlayışlar mevcuttu. Yani bu Ateş Kavramı'ydı.

Bir kavram sadece kişinin kendi algısıyla kavranabilirdi, bu açıklanamazdı. Sadece birkaç söz bile birçok derin gece yansımasını sağlamak için yeterliydi.

Buna ek olarak, zihni ve kalbi geliştirmenin yolları da vardı. Kişinin ateş köken enerjiyle mentalitesinin iletişim yolunu kurmanın yolları vardı. Böylece bir dövüş sanatçısı kendisini tamamen ateş köken enerji denizine bırakabilir ve prangalarından kurtulabilirdi.

Ancak bu gizemli yetenekler, kişinin kendi anlayış ve çalışmasına bağlıydı. Lin Ming'in algısı ise zaten çok iyiydi. Son günlerde çok şey öğrenmişti.

Zaman günlerle birlikte geçti. Lin Ming her sabah uyanıyor ve güneşin ısısından gelen enerjiyi alarak her gün yetişim yapıyordu. Geceleri sürekli yetişim yöntemlerini düşünüyordu. Bugün çok sıkıcı gibi görünüyordu ama yetişimde ilerlemenin muazzam hissi, Lin Ming'i rahat ve mutlu hissettiriyordu.

Elbette her gününü şafaktan geceye kadar yetişim için harcamıyordu. Bazen 15, 16 yaşındaki kızlar grup olarak geliyor ve Lin Ming'den yetişim yöntemi hakkında rehberlik istiyordu.

Yumuşak sese ve tatlı tona ve kırmızı yanaklara sahip kızların umutla dolu gözleri vardı... Lin Ming onları reddedemedi. Her seferinde bilgisini en iyi şekilde anlatmaya çalışıyordu. Aslında Lin Ming'in teorik bilgisi fazla değildi ama neyse ki, bu kızlar genellikle Nabız Yoğunlaştırma Aşaması ve altındaydı. Bu nedenle Lin Ming onların sorularını zorlukla da olsa yanıtlayabiliyordu.

Lin Ming her gece bir damla Vermillion Kuşu kan özü damlası alıyor ve vücudunun ana noktalarından birine yerleştiriyordu. 12 gün içinde, yarısını kaşlarının arasında koyduğu 12 kan özü damlasını kullanmıştı.

Vermillion Kuşu kan özü kaşları arasındaki cilde dokunduğunda ve yavaşça nüfuz ettiğinde hafif bir baş dönmesi hissediyordu. O anda Lin Ming vücudundaki kan özünün kaşlarının arasında yöneldiğini hissediyordu, sanki orada bir kristale dönüşmeye çalışıyor gibiydi.

Bu duygu yavaşça kaybolduğunda Vermillion Kuşu kan özü de emildi. Lin Ming tüm vücudunun kan canlılığıyla dolduğunu hissetti ve enerji, vücudunun her bölgesine hücum etti. Sıradan hareketleriyle kemiklerindeki çıtlama seslerini de duyabiliyordu. Bu son derece rahatlatıcı bir histi. Her seferinde, bu olduğunda Lin Ming gerilmesi ve kendini rahatlatması gerektiğini hissediyordu.

“Tanrılar Âlemi'nden Yüce Elder'ın anılarındaki ölümsüz şebnemini içmek de aynı hissettiriyor.” Lin Ming son iki yılda çok fazla ilaç içmişti. Ama bu ilaçların çoğu son derece zor ve acımasız bir enerji içeriyordu; neredeyse zehir yemek gibiydi.

Bu Vermillion Kuşu kan özü, vücudunun içine girince son derece sevinçli hissetti.

Lin Ming vücudunun emilimini artırmak için Mor Kuyruklu Yıldız Mızrağı'nı çıkardı ve vücuduna damlattıktan sonra mızrak yeteneklerini çalışmaya başladı. Lin Ming, Kıdemli Acemi Kardeş Xiao Chi ile savaştıktan ve mızrak yetenekleri konusunda bilgilendikten sonra, mızrak ustalığı konusunda büyük ilerleme kaydetmişti. Maç bittikten sonra defalarca çalışmış ve vücudunun gücünün sonsuz şekilde büyüdüğünü hissetmişti.

Lin Ming, kalan Vermillion Kuşu kan özüne baktı, sadece 10 damla kalmıştı. Bu 10 gün için yeterliydi. Lin Ming bunu görünce biraz pişmanlık duydu.

Vermillion Kuşu kan özü, Cennet Açan Hap gibiydi. İlk damla en büyük ve en belirgin etkiye sahip olacaktı. Daha sonra, damlaları tükettikçe zayıflayacaktı. Şimdi, 12 damla ilk damlanın yarısı kadar bile etkili olmayacaktı.

Buna devam ettikçe son damla, muhtemelen ilk damlanın sadece %20'si kadar etkili olacaktı. Bu gerçekten israftı.

Lin Ming bunu düşündüğü anda zihni karıştı. Belki de bu damlaları harcamayarak Qin Xingxuan'a verebilir miydi?

Qin Xingxuan'ın yeteneği, İlahi Anka Kuşu Adası içinde sadece temel olarak kabul edilebilirdi. Ama Vermillion Kuşu kan özünün yardımıyla, bir gün Dönen Çekirdek Âlemi'ne adım atacak bir umut ışığı yakalayabilirdi.

Ancak, İlahi Anka Kuşu Adası, Vermillion Kuşu kan özünü Lin Mİng'e vermiş ve onun kullanmasına izin vermişti. Bunu bir başkasına vermeye hakkı yoktu. Tek yol, Lin Ming'in statüsünün biraz daha yükselmesi ve bunu yapabilecek yetkiye sahip olmasıydı.

Lin Ming başını salladı ve bu düşünceyi geçici olarak ortadan kaldırırken Vermillion Kuşu kan özünü yerine koydu. Bunu tekrar düşünmeden önce yapabilecek güce sahip olana kadar bekleyecekti.

...

Üç gün daha geçti. Sonunda İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi giriş günü gelmişti.

İlahi Anka Kuşu Adası derinliklerinin içinde, bir ruh teknesi yavaş yavaş dağ vadisinin içine indi. Bu ruh teknesinin içinde Mu Yuhuang, Mu Qianyu ve Lin Ming de vardı.

Burası İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi'nin bulunduğu yerdi. Çevredeki manzara, İlahi Anka Kuşu Adası'ndan farklı değildi. Burası sadece dağ vadisininin çevredeki dağlarla sıkı bir dizi oluşumuydu, cennet ve toprak kökenli enerji çok gürdü, özellikle de ateş ve su köken enerji.

Lin Ming, onunla birlikte İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi'ne girecek öğrencilere baktı. Aralarında en etkileyici olanlar Mu Dingshan ve Mu Xiaoqing idi. Çekirdek ve direkt öğrencilerin neredeyse tamamı, Zhang Zhen bile buradaydı. O, Antik Anka Kuşu Ana Salonu'na girmeye uygun değildi.

Lin Ming'i gören Zhang Zhen güldü ve el salladı.

“İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi'ne yapılan bu gezi sırasında, ilk önceliğiniz her zaman güvenliğiniz olmalıdır. Yeteneklerinizin üstünde bir şey yapmayı denemeyin. Anladınız mı?” Mu Yuhuang sordu.

İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi her açıldığında, ölen öğrenciler olmuştu. Bu özellikle de Antik Anka Kuşu Ana Salonu'nda çok küçük bir olasılık olmasına rağmen, giren kişiler İlahi Anka Kuşu Adası'nın en sıradışı yetenekleriydi. Burada her seferinde birileri ölürse, İlahi Anka Kuşu Adası büyük acı çekerdi.

Ve en korkutucu olan durum, İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi'nde hayatta kalmanın kişinin gücüne bağlı olmamasıydı. Zayıflar hayatta kalabilirken, güçlüler ölebilirdi.

Bunun nedeni, dahilerin güçlü olması, yeteneklerine her daim güvenmesi ve şanslı fırsatlarla karşılaşmaya çalışmalarıydı. Sonunda, bunun tek sonucu tehlikelerin çoğalması ve bir yeteneğin daha gökyüzünden düşmesi oluyordu.

Zayıf ve alt kademelerden birkaçının ölmesi çok kötüydü. Ama Mu Dingshan seviyesinde direkt öğrenciler ölürse, İlahi Anka Kuşu Adası gerçekten büyük bir kayıp yaşardı.

Mu Yuhuang'ın gözleri, İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi'ne girecek tüm öğrencileri süpürdü. Son olarak gözleri Lin Ming'in üstünde durdu. Gerçek öz ses iletimiyle söyledi. “Lin Ming, Antik Anka Kuşu Ana Salonu on binlerce yıllık tarihe sahiptir. Antik Anka Kuşu Klanı'nın bizden çok daha zengin ve saf Aziz Canavarı kan soyu vardı. Aslında bir Tanrı Canavarı kan soyuna bile sahip olabilirler ve onların zamanındaki yetenekler bizim anlayışlarımızın çok ötesinde. Bu hayatta canavar dahi olarak kabul edilebilirsin ama on binlerce yıl önceki varlıklara kıyasla bu kadar sıradışı olmayabilirsin. Bu nedenle güveninin seni kör etmesine izin verme ve yeteneklerinin üstünde bir şey yapmaya çalışma. Sana bir şey olursa, İlahi Anka Kuşu Adası bu darbeye dayanamayabilir!”

Mu Yuhuang, en çok Lin Ming konusunda endişeleniyordu. Yıldırım Dağı'nda Lin Ming'in sadece Kemik Gelişimi yetişimiyle dağa tırmandığından haberdardı. Mu Qianyu ve Yıldırım Sel Ejderhası'nın savaşından yararlanarak mağaraya sızmış ve birçok hazineyi alarak, son olarak Şiddetli Elektrik Ruhu Bambusu'nu ve Manyetik Doğum Taşı'nı ele geçirmişti. Bu Manyetik Doğum Taşı'nın sayesinde, Lin Ming Mor Sel Ejderhası'nın İlahi Yıldırımı'nı emebilmişti. Bu, en az Orta Xiantian Âlemi'nin emebileceği bir Yıldırım Ruhu'ydu ama Lin Ming bunu sadece Kemik Gelişimi yetişimiyle başarmıştı!

O zamanlarda Lin Ming bir İlahi Anka Kuşu Adası öğrencisi değildi. Bu nedenle Mu Yuhuang bunu ilk duyduğunda Lin Ming'in karar verme cesaretinin, karşısındaki tehlikeler karşısında çok iyi olduğunu düşünmüş ve takdir etmişti. Ama şimdi Lin Ming onun öğrencisiydi ve Mu Yuhuang'ın duyguları tamamen değişmişti. Çoğu insan, başkalarının çocuklarının kendisini tehlikeye attığını görünce hayranlık duyabilirdi. Ama aynı durumu kendi çocuklarında gördüklerinde, elbette aynı şeyi hissetmezlerdi. Aksine endişelenirlerdi.

Mu Yuhuang'ın seçim şansı olsaydı, Lin Ming'in gelecekte sakin ve kararlı şekilde aşırı Dönen Çekirdek Âlemi'ne ulaşmasını seçerdi. Bu bile İlahi Anka Kuşu Adası'na büyük güç katacaktı.

Kusursuz İmparator olma yolunda bulunduğu sürece tehlikeli fırsatları aramaya devam edecekti. Bunun, tehlikeli yoldan yürümek gibi olduğu söylenebilirdi. Mu Yuhuang, kader gibi Lin Ming'in hayali ve belirsiz yolculuğunda ona eşlik edeceğine garanti veremedi. Gökyüzü Düşüşü Kıtası'nın çağları boyunca, Kusursuz İmparator olmaya çalışmış zirve dahiler vardı. Ama başarılı olan kişi sayısı, akıl almak derecede düşüktü.

“Öğrenciniz anladı.” Lin Ming başını salladı.

“Güzel. Şimdi diğer elderlar ile güçlerimizi birleştirerek İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi'ni açacağız. Sıradan öğrenciler genellikle üç gün boyunca içeride kalır. Üç gün sonra otomatik olarak dışarıya çıkarlar. Antik Anka Kuşu Ana Salonu'na giren öğrenciler ise 7-10 gün arası içeride kalırlar. O zaman geldiğinde, herkes dışarı çıkmış olur. Şimdi, geri çekilmek isteyen var mı?”

Mu Yuhuang bunu söyledikten sonra kimse çıkmaya istekli olmadı. Elbette normal olan da buydu. Tüm öğrenciler İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi'ne girmek için mücadele ediyordu. Böyle küçük bir tehlike, onlar için önemsizdi. Dövüş sanatları yolunda yürüyenler, sayısız yaşam ve ölüm anını deneyimlemek zorunda kalırdı. Dövüş sanatlarının dostane yarışmalarında bile, ölme tehlikesiyle karşı karşıya kalabilirlerdi. Ölümden korkarlarsa, sonsuza dek Houtian veya Xiantian Âlemi'nde sıkışırlar ve asla Dönen Çekirdek Âlemi'ne ulaşamazlardı.

“Çok güzel!”

Mu Yuhuang başını salladı. “Tianguang, bu gençlerin gitmesi için mührü kırmak için birlikte çalışalım.”

Mavi Luan Bölümü'nün güçlü bir figürü olarak Saygın Usta Tianguang, Mavi Luan Bölümü öğrencilerinin temsilcisiydi. Başını salladı ve elini salladı. O anda mavi bir kılıç parladı; bu muhteşem bir Yüksek Aşama Dünya Adım Hazine Silah'tı.

Mu Yuhuang ellerini birleştirdi ve Saygın Usta Tianguang'ın mavi hazine kılıcıyla birlikte alevli rünler dizileri oluşturmaya başladı. Bir süre sonra, zi zi zi sesi çıktı ve kalabalığın önündeki boşluk, gölün sakin yüzeyinin bozulması gibi titremeye başladı.

Aniden zifiri karanlık bir girdap ortaya çıktı ve hafif bir rüzgâr sesi çıkararak yıldırımı takip etti. Çevredeki cennet ve toprak kökenli enerji, çılgınca girdabın içinde birleşti. Çevredeki köken enerji huzursuzlandı ve büyük rüzgâr fırtınaları oluştu. Oradaki herkesin kıyafetleri rüzgârla çırpındı ve kayalar havaya uçarak kuma dönüştü.

Sonunda bir düzine zaman sonra, dönen girdap yavaşça dengelendi ve rüzgâr dindi. Kalabalığın karşısında, 10 feet genişliğinde bir siyah giriş açıldı. Boşluktan geçen bu hiçlik havada askıda kaldı ve sanki başka dünyadan açılan bir kapı gibiydi, içeriyi görmek imkansızdı.

“Gidin! Ve unutmayın. Sınırlarınızı aşan hareketlerde bulunmayın!” Mu Yuhuang tekrar tekrar bağırdı.

İçeri ilk atlayanlar Mu Dingshan ve Mu Xiaoqing idi. Figürleri bir an için parladı ve siyah açıklık tarafından yutuldular. Lin Ming de onları takip ederek içeri atladı.