Bölüm 392: İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi

Editör: Kinyas

Mu Qianyu ilk defa böyle bir Yıldırım Ruhu görüyordu. Bir Yıldırım Ruhu, bir nesneye dönüşebilirdi ancak, dövüş sanatçısının gerçek özünü son derece sıkıştırması gerekiyordu. Ama Lin Ming'in Yıldırım Ruhu gerçek öz sıkıştırılmasıyla oluşmuş gibi değildi, zaten görünüşü buydu.

“Do... Dokunabilir miyim?” Mu Qianyu biraz tereddüt ettikten sonra sordu.

“Elbette.” Lin Ming yanıtladı. Bu durumda Kutsal Şeytan Yıldırım Ruhu'na dokunmanın herhangi bir tehlikesi yoktu. Ayrıca Kutsal Şeytan Yıldırım Ruhu tam gücüne ulaşsa bile, yetişimi aşırı Xiantian Âlemi olan Mu Qianyu'ya hiçbir şey yapamazdı.

Mu Qianyu yeşim parmaklarını uzattı ve yavaşça Kutsal Şeytan Yıldırım Ruhu'na dokundu. Parmağıyla Lin Ming'in çelik iğnesini takip ederken, soğukluğu hissedebiliyordu, Yıldırım Ruhu çelik iğnesi metalden yapılmış gibiydi.

“Muhteşem...” Mu Qianyu, Lin Ming'in sırrının bir parçasını keşfetmiş gibiydi ve bu kesinlikle onun fiziksel bedeniyle alakalıydı. Lin Ming'in onunla böyle bir sırrını paylaşması, Mu Qianyu'nun kalbinin garip bir duyguyla çarpmasına neden oldu.

Hafifçe gülümsedi ve parmağını geri çekti. O söyledi. “İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi, şu andan itibaren 15 gün içerisinde açılacak. Bu gece iyi dinlenmelisin. Yarın, Yüce Ata seni görecek. Sana Vermillion Kuşu kan özünü aktaracak. Böylece İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi'nde en iyi sonucunu elde edebilirsin.”

“Mm. Bu arada, sana verdiği Parçalanan Şeytan Kalbi Kristali'ni uygunsa burada emmelisin.”

Mu Qianyu biraz düşündükten sonra söyledi. “Tamam.”

Parçalanan Şeytan Kalbi Kristali'ni yutmak için vücudundaki kan özüyle kaynaştırması gerekiyordu. Mu Qianyu parmağını ısırdı ve kristal şişeye bir damla kan özünü akıttı. Koyu kırmızı kan, Parçalanan Şeytan Kalbi Kristali'ne dokunduğu anda heyecanla kaynamaya başladı ve dalgalar oluşturdu. Parçalanan Şeytan Kalbi Kristali, kalınlaşıp şişenin içinde kırmızı bir sıvıya dönüşmeden önce erimeye başladı.

Sanki bu koyu kırmızı sıvıdan, bilinmeyen bir dünyadan gelen sonsuz canlı bir enerji yayılıyordu. Antik ve keşfedilmemiş kapılarını Mu Qianyu'ya açıyor gibi görünüyordu.

“Çok gizemli!” Mu Qianyu söyledi.

“Parçalanan Şeytan Kalbi Kristali, Büyük Cehennem İmparatoru'nin irade kalıntılarını içeriyor. İradesini emdiğimde, tüm dövüş sanatlarına olan anlayışım da biraz derinleşecek.”

Mu Qianyu başını salladı ve kırmızı sıvı şişesini yuttu. Kanın tatlı ve bakır tadı ağzına yayılmaya başladı.

Kırmızı sıvı vücuduna girdiği anda, kanın vücudunun içinde hareket ettiğini hissetti. Kavrulma ısısı artmaya başladı ve meridyenleri boyunca vücudunu ısıttı.

“Mm?”

Mu Qianyu'nun zihni şok oldu ve hemen ruhsal denizine geri çekildi Lin Ming'in daha önce gördüğü sahne, şu anda Mu Qianyu'nun karşısında canlanıyordu. Mu Qianyu, Büyük Cehennem İmparatoru'nun büyük baltasını kavradığını ve gökyüzü kanla kırmızıya boyanana dek 10.000 şeytanı vahşice öldürdüğünü gördü. Bu gerçekten nefes kesici bir sahneydi.

Mu Qianyu'nun derin bir yetişimi vardı. Dönen Çekirdek Âlemi'ne ulaşamamış olmasına rağmen, sıradan bir Erken Dönen Çekirdek dövüş sanatçısıyla karşılaştırılabilecek durumdaydı. Savaş gücü açısından onu da aşıyordu. Bu nedenle Büyük Cehennem İmparatoru'nun irade kalıntısı onun zihnini sallayamadı.

Ancak Mu Qianyu, Parçalanan Şeytan Kalbi Kristali'nin içindeki enerjiyi kısa süre içinde ememedi. Bu bir tam Parçalanan Şeytan Kalbi Kristali'ydi ve Mu Qianyu'nun yetişimi Elder Jin ve Elder Bai'den daha düşüktü. Mu Qianyu'nun solunumu hızlandı ve güzel kokulu ter damlaları akmaya başladı.

“Nasıl hissediyorsun?”

“Biraz sıcak.”

Mu Qianyu uzaysal yüzüğünden bir mendil çıkardı ve terini sildi. Boynu, kanla kızarmıştı.

Lin Ming, Mu Qianyu'nun solgun yanaklarından tatlı kristal terlerin aktığını görünce, bir an için sersemledi. Ona göre Mu Qianyu'nun vücudunda saf olmayan hiçbir şey yokmuş gibi görünüyordu. Aksi halde kasları ve ilikleri yıkayan hap yemiş olsaydı, şu anda safsızlıkları dışarı atıyor olmalıydı.

Ancak Mu Qianyu'nun İlahi Anka Kuşu Adası'ndaki günlük yaşamında sadece nadir ve değerli ruh meyveleri yiyip tatlı sabah şebnemi içtiğini hatırlayınca, vücudunda safsızlık olmamasını normal karşıladı. Lin Ming, Parçalanan Şeytan Kalbi Kristali'nin yarısını ilk yuttuğunda, tüm vücudu baştan aşağı kanamıştı ama Mu Qianyu sadece terlemişti.

Ter saçlarını donuklaştırmış ve kıyafetlerinin vücuduna yapışmasına neden olmuştu. Bu oldukça rahatsız edici bir histi. Mu Qianyu buna dayanamadı ve vücut hatlarını ortaya koyan ıslak kıyafetlerini çekti.

Bu sahneyi gören Lin Ming, ağzındaki tükürüğü yutmaktan başka bir şey yapamadı. Biraz utandı ve söyledi. “Gidip biraz buzlu su alacağım.”

“Buna gerek yok. Yakında biter, zaten yarısından fazlasını emdim. Bundan sonra duş alacağım.” Mu Qianyu konuşurken aniden bir şey fark etti ve yanakları kızardı. Ateş özellikli gerçek özünü kullandı ve vücudundaki tüm teri buharlaştırdı.

Kıyafetleri kuruyup tekrar rahatladığında, o güzel bahar sahnesi de yok oldu. “Yarın sabah seni Yüce Ata'yı görmeye götüreceğim.”

Lin Ming başını salladı. “Tamam.”

...

İlahi Anka Kuşu Adası dağlarının arkasında büyük miktarda çiçek açarak yeşillenmişti. Sabah olmuştu. Yoğun bir sis dağları kaplamış ve tüm dağ resimlerde çizilen dağlar gibiydi. Bir bahar nehri akıyor ve hafif meltem esiyordu. Sabahın hafif müziği havada hafifçe yankılanıyordu.

Bambu bahçelerinin arasında derin ve uzayan yollar vardı. Bambu yapraklarının üzerinde sabah çiyi kalmıştı. Lin Ming bu yolda yürürken iç çekti. Burası yeryüzünde cennette bulunmak gibiydi.

Bu bambu korusu, Mu Fengxian'ın yaşadığı yere gidiyordu; Zümrüt Bambu Köşkü.

Yolun sonunda zarif bir bambu evi vardı. Yürürken yoğun toprak kokusuna karışmış hoş bambu kokusu hissedilebiliyordu, bu çok rahat ve huzurlu hissetmeyi sağlıyordu.

Mu Qianyu ve Lin Ming geldiği anda, Mu Fengxian'ın sesinin yankılandığını duydular. “İçeri gir.”

“Lin Ming, Büyük Usta seni çağırıyor. Seni burada bekleyeceğim.”

Lin Ming başını salladı ve bambu yaprağı kapısını açarak içeri girdi.

Bambu evin içindeki eşyalar çok sıradandı. Birkaç hasır sandalye ve ahşap düz bir masa vardı. Bir kişi bu bambu zemin üzerinde yürürken, çıtırdama seslerini bile duyabilirdi.

Mu Fengxian, bu hasır sandalyelerinin birinde oturuyor ve uzun kırmızı bir elbise giyiyordu. Gümüş saçları bir saç tokasıyla bağlıydı, karşısındaki sandalye baktı ve Lin Ming'e bakarken gülümsedi. “Otur.”

“Mm.”

Lin Ming kibarca oturdu.

Mu Fengxian, Lin Ming'in Zirve Nabız Yoğunlaştırma Aşaması'na geçtiğini gördü ama şaşırmadı. Bir fincan çay döktü ve Lin Ming'e uzatarak yavaşça söyledi. “Yuhuang'ın kişisel öğrencisi olarak, bana Usta Ata diyebilirsin. 15 gün sonra, İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi açılacak. İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi'nin ne olduğunu biliyor musun?”

Lin Ming başını salladı. Şimdiye kadar İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi hakkında sadece söylentiler duymuştu.

“İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi, Antik Anka Kuşu Klanı'nın bıraktığı bir miras. Tarihi on, hatta yüz binlerce yıla kadar dayanır...”

Lin Ming şok oldu. “O kadar uzun mu? Ama İlahi Anka Kuşu Adası sadece...”

“Mm. İlahi Anka Kuşu Adası'nın sadece 3000 yıllık bir tarihi var. İlahi Anka Kuşu Ada'mızın Antik Anka Kuşu Klanı'nın torunları olduğu söylenebilir ama 3000 yıl önce adamız sadece kadın öğrencilerin bulunduğu üçüncü seviye bir tarikattı. O zaman Sessiz Şeytan İmparatoru Şehri yeni yeni yükseliyordu. İlahi Anka Kuşu Ada'mızın çok fazla kadın öğrencisi olduğu için tarikat Sessiz Şeytan İmparatoru Şehri'ne saldırmaya ve kadınlarımızın onların cinsel yetişimleri için kullanılmasından korktu. Bu nedenle Güney Denizi'nin İlahi Anka Kuşu Adası'ndan kaçmaya karar verdi. Bu ada, aslında İlahi Anka Kuşu Adası olarak adlandırılmıyor. Aksine bu isim daha sonra verildi.

Tarikat buraya yerleştikten sonra, Tarikat Ustası İlahi Anka Kuşu Adası içinde büyük şanslı bir fırsatla karşılaştı. İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi'ne giren ilk kişi oldu. Çıktıktan sonra Vermillion Kuşu kan soyunu, Mavi Luan kan soyunu ve birçok büyük hazineyi elde etmeyi başardı. Daha sonra İlahi Anka Kuşu Adası'nı buldu. Bu nedenle İlahi Anka Kuşu Ada'mız için, İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi buranın kökeni ve can damarıdır.”

Lin Ming bunları duyduğu anda şok oldu. İlahi Anka Kuşu Adası'nın tarihini ilk defa duyuyordu. İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi, sadece İlahi Anka Kuşu Adası öğrencilerine açık olduğu için öğrencilerin yetişim yaptığı bir deneme olduğunu varsaymıştı.

Ama bu açıklama da mantıklıydı.

“Usta Ata, Tarikat Ustası'na ne oldu?” Lin Ming sormadan edemedi.

“Tarikat Ustası, ayrıca İlahi Anka Kuşu Adası'nın kurucusuydu. Daha sonra, aşırı Dönen Çekirdek Âlemi'nde durdu ve ölümsüz ruhu 2000 yıl önce ölümsüz Samsara'ya girdi.”

Lin Ming iç çekti, zaten bunu bekliyordu. Aksi halde İlahi Anka Kuşu Adası'nın sadece dördüncü seviye tarikat olarak kalması imkansızdı. “Kurucu böyle büyük bir fırsat elde etmiş ama yine de Kusursuz İmparator olamamış. Tüm Gökyüzü Düşüşü Kıtası'nda sadece 10 tane Kusursuz İmparator olduğunu söylenmesine şaşmamalı.”

“Hahahaha.” Mu Fengxian güldü. “Dönen Çekirdek Âlemi'nden Kusursuz İmparator'a giden yol, gerçekten çok uzun ve dayanılmaz bir yoldur. 30 yaşından önce Dönen Çekirdek, 50 yaşından önce aşırı Dönen Çekirdek ve 100 yaşından önce de Kusursuz İmparator sınırını kırmalısın! Sadece bu adım, 50 yıl için sayısız dahiyi yakalamana yardımcı olabilir. Ama sayısız zorluk ve engel olmasına rağmen 10'dan daha çok Kusursuz İmparator var. Şu anda çok zayıfsın ve bunları bilmenin bir yararı yok. Birçok Kusursuz İmparator, dünyanın ıssız topraklarında inzivada yaşıyor. Elbette bazen kasten ortaya çıksalar bile, bunu asla bilemezsin.”

Lin Ming başını salladı. Bu dağın zirvesine tırmanırken, aynı zamanda dağın zirvesinin altındakileri de görebiliyordu. Kusursuz İmparator olabilirse, Kusursuz İmparator dünyasına adım atabilirdi.

Mu Fengxian ayağa kalktı. Uzaysal yüzüğünden kırmızı bir kutu çıkardı ve Lin Ming'e vererek söyledi. “Bu, Vermillion Kuşu kan özü. Vücudunun bir ana noktasını koy. Daha sonra Vermillion Kuşu Yasak İlahi Tarihi'nin çekirdek bölümlerini çalışabilecek potansiyeli elde edeceksin. Bunu yavaşça inşa etmeli ve Dönen Çekirdek Âlemi'ne ulaşana kadar özenle çalışmalısın. Kusursuz İmparator olmak için yeteneğin yeterli; sadece fırsatların karşına çıkması gerek.” Çağlar boyunca, Kusursuz İmparator olmak için yeterli yeteneğe sahip birçok dövüş sanatçısı vardı. Ama bunların çoğu ya ölmüş ya da kaza geçirmişti; sonuç olarak asla bu seviyeye gelememişti.

Lin Ming derin bir nefes aldı ve saygılı şekilde Mu Fengxian'a teşekkür etti. Daha sonra Vermillion Kuşu kan özünü yerine koydu. Bu nezaketi kalbine kazıdı.

Mu Fengxian başını salladı ve söyledi. “Şimdi gidebilirsin. Yarım ay sonra İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi açılacak ve Antik Anka Kuşu ana salonuna giren kişilerden birisi sen olacaksın. Bu süre içinde iyi çalıştığına emin ol.”

Lin Ming eğildi ve çıktı. Mu Fengxian iç çekti, göğsünde derin bir duygu kabardı. Kader, hayali bir dünyaydı. Lin Ming'in kaderinin büyüklüğü ise, İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi'nde yapacağı yolculuk sırasında belli olacaktı.

İnsanlar için kader bir gökkuşağı gibiydi. Mesela İlahi Anka Kuşu Adası kurucusu içeride büyük şanslı bir fırsat elde etmişti. Fakat kurucunun yeteneğinin bir adım yetersiz olması, Kusursuz İmparator olma ihtimalini ortadan kaldırmıştı.