Bölüm 353: İlahi Anka Kuşu Adası

Editör: Kinyas

Cennet Açan Hap'ın tıbbi etkinliği doğal olarak kıyaslanmayacak kadar değerli bir kaynaktı; Lin Ming kalan tıbbi etkinliği Gerçek İlkel Kaos Formülü ve Vermillion Kuşu Yasak İlahi Tarihi'nin geliştirilmesi için kullanacaktı.

Meridyenlerinde dolaşan tıbbi etkiyle, Lin Ming kendini tamamen yetişime adadı. Gece gündüz demeden günler geçti ve Lin Ming'in meridyenlerindeki tıbbi etkinlik yavaşça güneş açan gündeki kar gibi eridi. O sırada, Lin Ming ince bir çatlama sesi duydu.

Bu ince çatlama sesiyle gerçek öz meridyenlerin engelini kırdı ve vücutta akmaya başladı, en köşedeki kan damarlarına bile ulaştı.

“Sonunda Gerçek İlkel Kaos Formülü'nün dördüncü katmanına ulaştım!” Lin Ming rahat bir nefes aldı. Hava, düzinelerce feet yükseklikte kayalara çarpan ve sallanmalarına neden olan beyaz oklara dönüştü.

Devamlı yetişim yapması ve gerçek özünü tüketmesi sonucunda, Gerçek İlkel Kaos Formülü sonunda atılım gerçekleştirmeyi başarmıştı.

Gerçek İlkel Kaos Formülü, Kaotik Meziyet Savaş Meridyenleri'nin bir temel olması gibi gerçek öz evrimi yasası formülüydü. Daha sonra Sıkıştırılmış İlik ne kadar güçlü olsa da veya Sekiz İç Gizli Kapı'sında ne kadar ilerlese bile, Lin Ming bu temelden vazgeçmeyecekti.

Üstelik Lin Ming Gerçek İlkel Kaos Formülü'nün başka bir katmanına geçtiği için, başka bir yeşim kayışı çıkarıp Qin Xingxuan'a yardımcı olmak için kazıyabilirdi.

Sonunda üç tam tamamlandı. Lin Ming, elindeki tüm Cennet Açan Hapları yutmuştu ve Gerçek İlkel Kaos Formülü'nün dördüncü katmanına ulaşmıştı. Sıkıştırılmış İlik'in neredeyse %20'si tamamlanmıştı.

Lin Ming'in yetişimi hâlâ Geç Nabız Yoğunlaştırma Aşaması olsa da, gücü büyük oranda artmıştı.

Vücudunun güç ile patlayacakmış gibi hissetmesiyle, Lin Ming bir Houtian dâhisi bulmayı ve ona meydan okumayı hedefledi.

“Üç aylı süre sonra erdi. İlahi Anka Kuşu Adası'na gitme zamanı geldi...” Lin Ming'in gözleri mor yıldırım ile parladı. İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi'ne karşı büyük beklentiyle doluydu.

...

Antik zamanlardaki efsanelerde Gökyüzü Düşüşü Kıtası ilk kurulduğunda, dört esas bölgede yaşayan dört Aziz Canavarı vardı; doğu yabancı Azur Ejderhası, kuzey israf Siyah Kaplumbağa, batı çevre Beyaz Kaplan ve güney dağı Vermillion Kuşu. Daha sonra cennet ve toprak değişmişti ve güney dağları denizlerin içinde kaybolurken denizler yükselmişti. Vermillion Kuşu, Güney Denizi'nde nirvana olarak yeniden doğmuş, İlahi Anka Kuşu Adası'nın etrafında 10.000 mili sarmıştı. İlkel Kaos Seması'ndan aşağıya bakınca, İlahi Anka Kuşu Adası kanatlarını açmış uçan bir anka kuşuna benziyordu; bu gerçekten doğanın gizemlerinin merak edilmesine neden oluyordu.

Tarihin gerçeği, zamanın genişliğinde kaybolmuştu. Antik tarih kitapları ve oymaları bile on binlerce geçen yıla dayanamamıştı. Gerçek, uzun zaman önce kaybolmuştu.

Lin Ming, sonsuz bulutlu denizin üstünde binlerce feet boyunca uçtu.

İlahi Anka Kuşu Adası'nın içinde, ayrıca altı küçük ada vardı. İlahi Anka Kuşu Adası'nın etrafına çevrilerek kalın bir sis içine dalmışlardı.

Bu adaların etrafında da küçük adalar vardı. Gökyüzündeki yıldızlar gibi her tarafa yayılmışlardı. Lin Ming, İlahi Anka Kuşu Adası'nın etrafına yayılan bu adaların, dev bir koruma dizi oluşumunun parçası olduğunu görebiliyordu!

Böyle büyük ölçekli bir dizi oluşumunun temelinde kaç tane gerçek öz taşı kullanılacağını düşünmek imkansızdı. Bir mezhep, ne kadar zengin olursa olsun, böyle büyük kaynak tüketimine dayanamazdı.

Lin Ming yanlış tahmin etmiyorsa, bu devasa dizi oluşumu güç olarak cennet ve toprak kökenli enerji kullanıyordu. Köken enerjisi sınırdan geliyor ve bu mükemmel sistemi işletiyordu.

Bu kadar büyük bir dizi oluşumunu ortaya koymak için gereken kaynaklar hayal edebilirdi. Bu, Lin Ming'in iç çekmesine neden oldu, İlahi Anka Kuşu Adası'nın korkunç mirasına hayran olmadan edemedi.

Güney Denizi Şeytan Bölgesi'nin İlahi Anka Kuşu Adası'na karşı harekât düzenlemesine şaşırmamak ve diğer mezheplerin İlahi Anka Kuşu Adası'nın yanında yer almaması için canavar baskını düzenlemesini yanlış bulmamak gerekirdi. Aksi halde, İlahi Anka Kuşu Adası 19 üçüncü seviye mezhebin katkısının yanında, binlerce adasının desteğiyle birlikte, Güney Denizi Şeytan Bölgesi'nin buraya girmesi bile mümkün olmayabilirdi.

İlahi Anka Kuşu Adası, İlahi Anka Kuşu Adaları'nın ana karasının tam merkezinde yer alıyordu.

Ana adanın 10.000 milinde, çok sayıda dövüşçü ailesi vardı. Bu dövüşçü ailelerinin en büyüğünün bile 2000 yıllık tarihi vardı. Mirasları, Ay Kavrama Mezhebi'nden daha kötü değildi.

Onlar da İlahi Anka Kuşu Adası'nın bir parçası olarak düşünülebilirdi.

O sırada, İlahi Anka Kuşu Dağları'nın en yüksek zirvesinin ana salonunda, kırmızı kıyafetler içerisinde bir kadın yeşim bir platformun üstünde duruyordu. 30 veya 40 yaşlarında duruyordu ve saçları binlerce kar ipeği gibi beyazdı. Saçları, benzersiz derecede zarif, bir Anka kuşu şeklinde gümüş bir şerit ile süpürülüyordu.

Kadının gözleri, derin meditasyonunu yaparken kapalıydı. O sırada gözleri aniden açıldı ve garip bir ışıkla parladı. Fısıldadı: “Yu'er, birkaç ay önce nadir bir yetişim yeteneğine sahip bir gençten bahsetmiştin. Bu küçük çocuğun yeteneğinin hayallerinin bile ötesine geçtiğini, Bing'eri bile aştığını söylemiştin. Yu'er aslında mütevazı olmasına rağmen son derece kibirlidir de. Gence böyle büyük bir tanım yaptığın için... Bu yaşlı kadın gerçekten merak ediyor. Bugün, bu yaşlı kadın meditasyon yaparken, zihninde ani bir dokunuş hissetti... Muhtemelen bu Yue'erin bahsettiği küçük çocuk. Bu yaşlı kadın gerçekten bakmak ve ne kadar güçlü olduğunu görmek istiyor. İlahi Anka Kuşu Adası'nın çekirdek öğrencileriyle bile kıyaslanmayacak düzeydeyse, bu yaşlı kadın gerçekten hayal kırıklığına uğrayacak.”

Kadın kendi kendine konuşurken, parmaklarını şıklattı ve havada bir alev belirdi. Bir mesaj iletmesi için ses iletim tılsımına ihtiyacı yoktu.

...

Ölümsüzdağlar, bulutlar ile kaplıydı. 1000 zirvesinin etrafında kalın ve güçlü sis rüzgârları esiyordu. Uzaktan bakıldığında, sadece en hafif bezlerin dağların üzerinde döküldüğünü ve manzaradan saklandığı görülüyordu.

Havada, uhrevi yeşim bir saray, sessizce bulutların içinden serap gibi çıkmıştı. Bu ölümsüz köşkün İlahi Anka Kuşu Adası Mezhebi olduğuna şüphe yoktu!

Hatta kapalı bile değildi, havadan ileri geri uçan binekler ve tekneler rahatça görebilirdi. Lin Ming üzerinde oturduğu Kanatlı Sel Ejderhası bile fazla dikkat çekmiyordu.

“Dördüncü bir mezhep olarak tanımlanmaya gerçekten layık. Olağanüstü bir aura var.” Lin Ming'in arkasında duran Zhou Xinyu, derin bir duygu hissetti. İlahi Anka Kuşu Adası'na kıyasla, Ay Kavrama Mezhebi bahsedilmeye bile değer olmayan küçük bir şehirdi.

Lin Ming bir şey söylemedi. Gözleri, başkalarının onu sorgulamak için bir tekneyle gelmesine odaklandı.

“Orada kim var?” Kırmızı cüppeli bir adam, ruh teknesinin başında durdu. Gözlerini Lin Ming'in üzerinde gezdirdi, görüşü kibir ve gururla doluydu.

Bu kibir, kasıtlı olarak ortaya konmuştu ancak zaten doğduğundan beri kemiklerinin içine sızmıştı. Bu, Güney Ufku Bölgesi'nin en iyi mezhebine mensup olmanın verdiği duygulardı.

“Adım Lin Ming, Yedi Derin Vadi öğrencisiyim.” Lin Ming ellerini ne alçak gönüllü, ne de kibirli bir duygu belirtmeden birleştirdi.

“Lin Ming mi?” Kırmızı cüppeli adam Lin Ming'e bir daha baktı. “Sen, Kıdemli Usta Mu'nun cennet adım yetenek olarak bahsettiği kişi misin?”

“Eğitim programının cennet adım yeteneğinden bahsediyorsanız, evet.”

Kırmızı cüppeli adam Lin Ming'e bir daha bakarken gözleri garip görünüyordu. Arkasını dönerek söyledi. “Beni takip et!”

Konuştuğu sırada ruh teknesini çevirdi ve doğrudan İlahi Anka Kuşu Adası'na doğru uçtu.

Zhou Xinyu, biraz memnuniyetsizlikle söyledi. “Bu adam gerçekten herkesi küçük görüyor.”

“Bu normal.” Lin Ming sakince söyledi. İlahi Anka Kuşu Adası ve Yedi Derin Vadi arasındaki güç farkı, Yedi Derin Vadi ve Gökyüzü Talihi Krallığı arasındaki farktan çok daha fazlaydı. Lin Ming, kırmızı cüppeli adamın duygularını, Yedi Derin Vadi öğrencilerinin Gökyüzü Talihi Krallığı öğrencilerine duyduğu aşağılama duygusuna benzetti. Böyle büyük bir şehrin sakinleri bile, ülkelerin halklarını kalplerinde küçük görürdü.

Kanatlı Sel Ejderhası, kırmızı cüppeli adam ile birlikte girişe uçtu. O sırada kırmızı cüppeli adam, zaten önündeki basamaklarda bekliyordu.

“Buradan itibaren yürümen gerek, uçamazsın. İlahi Anka Kuşu Adası'nın kuralları böyle.” Adam, Zhou Xinyu'yu işaret etti. “Bu kız kim?”

Zhou Xinyu, böyle parmakla işaret edilmekten mutsuz oldu. Yürüdü ve mutsuzca söyledi. “Adım Lan Yi. İlahi Anka Kuşu Adası'na bir öğrenci olarak girmek için geldim.”

“Bir öğrenci olarak girmek içni mi?” Kırmzıı cüppeli adam çenesini okşadı ve Zhou Xinyu'nun yetişimini yaşıyla kıyasladı. Kırmızı cübbeli adam “Bundan üç ay sonra, İlahi Anka Kuşu Adası dış bölge öğrencisi alacak. Yeteneğinle, belki girmeyi zorlukla da olsa başarabilirsin. Bundan önce kapıdan geçemezsin.” dedi.

“Sen...”

“Yakında bir savaş patlak verecek. Yetkisiz hiçbir kişi dağa giremez.” Kırmızı cüppeli adam soğuk şekilde söyledi. Konuşurken, iki ruh teknesi doğrudan ana salona uçtu.

Zhou Xinyu ruh teknelerine baktı ve soğuk şekilde yanıtladı. “Girişten yürümek zorunda olduğumuzu söylemediniz mi? O ruh tekneleri neden uçuyor?”

Kırmızı adam kaşlarını çattı. “Sana mezhep hakkında yalan söylediğimi ya da seninle oyun oynadığımı mı sanıyorsun? Bu iki ruh teknesinin üstünde bir güneş sembolü vardı. Bu, Beş Element Bölgesi'nin Gün Ateşi Mezhebi'ne ait olduğunu gösteriyor. Yakında İlahi Anka Kuşu Adası'nın Yüce Vekil Ada Ustası Tianguang'ın 400. doğum günü gelecek. Farklı mezheplerden her türlü temsilci katılacak. Gün Ateşi Mezhebi'nden gelen bu temsilci, Dönen Çekirdek Âlemi'nden bir mezhep direkt öğrencisi. Statüsüyle birlikte, saray meydanına kadar ruh teknesi ile gidebilir!”

Zhou Xinyu sertçe yanıt vermedi. Kırmızı cüppeli adam kibirli olmasına rağmen, onlar adına işleri kasıtlı olarak zorlaştırmıyordu. Hiçbir davet almadığı için o kapıdan geçmesi hiçbir şey ifade etmiyordu. Aslında diğer mezhepler de girişe bu şekilde gelmişti.

Zhou Xinyu iç çekti. Lin Ming'e döndü ve söyledi. “Daha sonra beni ses iletimiyle bilgilendirin lütfen. Kalacak bir yer bulmalıyım.”

Lin Ming, kırmızı cüppeli adamın ifadesi aniden değiştiğinde bir şey söyleyememişti. Lin Ming'e garip bir şekilde baktı ve soğukça söyledi. “Şimdi bir emir aldım. İkinizde girebilirsiniz ama siz....” Kırmızı cüppeli adam Zhou Xinyu'yu işaret etti. “Dağ kapısından girdikten sonra dağa tırmanamazsınız ama misafir salonunda bekleyebilirsiniz. Lin Ming, sen ise beni Parasol Ağacı Köşkü'ne kadar beni takip et, sana kalman için bir yer ayarlayacağım.”

Kırmızı cüppeli adam konuştuğunda elini salladı ve bir ses iletim tılsımı gönderdi. Bu, Parasol Ağacı Köşkü'nün öğrencilerine gönderilen bir emirdi ve Lin Ming'e kalacak bir yer ayarlanması söylenmişti.

İlahi Anka Kuşu Dağları'nda, parasol ağaçlarının ormanında bir dağ zirvesi vardı. Yükselen ağaçların altında genç bir kız oturuyordu ve dudaklarının arasında bir çim vardı. Kırmızı cüppeli adamın ses iletim tılsımı onun yanında yanıyordu.

Genç kız nazikçe öksürdü.

“Konu nedir, Küçük Acemi Kız Kardeş?” Kızın yanında meditasyon yapan başka bir kırmızı cüppeli adam vardı.

“Kıdemli Acemi Kardeş Zhang'dan bir mesaj aldım. Kıdemli Usta Mu'nun önerdiği çocuğun geldiğini ve Parasol Ağacı Köşkü'nde kalacağını söyledi.”