Bölüm 324: Beyazlı Kız

Editör: Kinyas

Chi! Chi!

İki kılıç enerjisi sağ ve sol açılardan çıktı. Sıradan saldırılar olsa da, hâlâ bir Houtian Âlemi mezhep öğrencisinden çıkmıştı. Normal bir Orta Nabız Yoğunlaştırma dövüş sanatçısı bu iki kılıç enerjisi tarafından vurulsaydı, ağır şekilde yaralanırdı.

Sarı kıyafetli adam, gelecekte yaşayacağı sıkıntılardan kaçınmak için itibarını kazanmayı düşündü. Ve itibarını kazanmasının en iyi yolu, Yeşil Dut Şehri'nin bir numaralı ustası, Lin Ming'i tokatlamaktı.

“Anlamıyorsun!”

Lin Ming soğukça homurdandı. Bu karmaşaya sebepsiz yere sürüklenmişti ve bu adam ansızın ona saldırmıştı. Belli ki aklında bir sorunu vardı.

Azur ışık parladı ve Lin Ming iki yumruk attı, kılıç enerjileri bu yumruklarla çarpıştı.

Bang! Bang!

Bir patlama sesi ile birlikte iki kılıç enerjisi kırıldı. Lin Ming ne dokundu ne de geri adım attı.

“Öyle mi?” Sarı kıyafetli gencin kaşları kalktı. “Küçük bir Nabız Yoğunlaştırma Aşaması çocuk, benim kılıç parmak saldırımı mı engelledi? Oldukça ilginçsin değil mi? Hehe, gücümün %30'unu kullanmama ne dersin!”

Sarı kıyafetli adam bir kez daha saldırdı ama daha sonra beyazlı kızın elini sallayarak onu durdurduğunu gördü. “Kıdemli Acemi Kardeş dur. Gücünü insanlara eziyet etmeye çalışmak için kullanma.”

Sarı kıyafetli adamın yetişimi Erken Houtian Âlemi'ydi ama Lin Ming sadece Orta Nabız Yoğunlaştırma Aşaması'ndaydı. Bu savaş adil değildi; sarı kıyafetli adam başkalarını bastırmak için gücünü ve yetişimini kullanıyordu. Dahilere göre, sarı kıyafetli adam kazansa bile bu bir zafer olmazdı.

Sarı kıyafetli adam beyazlı kızın onu durdurmasından pek hoşnut olmamıştı ama onun sözlerinin arkasındaki anlamı anladı ve isteğini yerine getirdi. “Küçük Acemi Kız Kardeş böyle diyorsa duracağım. Sen, çocuk, bugün şanslı günündesin.”

“Ne? Şanslı mıyım?” Lin Ming bunun çok komik olduğunu düşündü. Biraz önceki saldırılarda, sarı kıyafetli genç gerçekten gücünün küçük bir kısmını kullanmıştı ama Lin Ming keskin algısı sayesinde onun gerçek özünün saf olduğunu hissetmişti. Sarı kıyafetli adamın bir çekirdek öğrenci olabileceğini düşünmüştü ama şu anda yüksek seviyeli bir iç bölge öğrencisi olduğu görülebiliyordu.

Bir iç bölge öğrencisi hiçbir şeydi. Şu anda, Qin Xingxuan da bir iç bölge öğrencisiydi ve yeteneği ileride büyüdüğünde bir çekirdek öğrenci olacaktı.

“Ne, ikna olmadın mı?” Sarı kıyafetli genç kaşlarını çattı. “Küçük Acemi Kız Kardeş bugün beni durdurduğu için seni zorlamayacağım. Yine de ikna olmadıysan, bunun basit bir çözümü var. Yarın canavar baskını geldiğinde, ikimiz de savaş alanına çıkacağız ve kimin daha çok öldürdüğüne bakacağız. Buna ne dersin?”

Lin Ming, Shi Linkai öfkeyle bağırırken konuşmadı. “Bu nasıl bir köpek saçmalığı! Sanki onun senin yardımına ihtiyacı var! Benim Yeşil Dut Şehri'm...”

Shi Linkai, sesi tamamen öfkeyle taştığında yüksek bir ses onu durdurduğu anda sözünü bitirmedi. “Klan Lideri Shi, lütfen durumun ciddiyetini düşün ve mantıklı davran. Yeşil Dut Şehri'nin kararları, Yeşil Dut Şehri halkı tarafından verilecek.”

Shi Linkai arkasını döndü ve konuşan kişinin ordu komutanı Zhu Ping olduğunu gördü. Bir askeri üniforma giyiyordu ve hafif sinirli bir auraya sahipti. 

Shi Linkai'nin kalbi öfkeyle alevlenmeye başladı. Sadece Yeşil Dut Şehri halkı mı Yeşil Dut Şehri kararlarını verebilirdi? Tuz Klanı, Yeşil Dut Şehri halkından değil miydi? Kardeşleri bu şehri korumak için can vermişti ama halktan sayılmıyorlar mıydı?

Shi Linkai'nin öfkesi patlamak üzereydi ama o anda Lin Ming'in gerçek öz ses iletimi kulağında yankılandı. “Klan Lideri Shi, bu önemsiz sözleri boş ver, burada dur.”

Lin Ming, Ouyang Boyan'ın çırağını ortaya çıkarmadan bir savaş başlatmak istemedi, kendi gücünü ortaya çıkarmak istemiyordu.

Lin Ming, Shi Linkai'nin büyük hayranlık duyduğu bir kahramandı. Shi Linkai'nin geri çekilmekten başka bir seçeneği yoktu, konuşmasını durdururken öksürdü.

Zhu Ping, sarı kıyafetli gence döndü ve gülümseyerek söyledi. “Hemen, Yeşil Dut Şehri'nin en iyi konağını hazırlayacağım, yatak ve mobilya döşeteceğim ve birkaç iyi eğitimli hizmetçi yerleştireceğim. İki usta rahat bir şekilde dinlenebilir.”

Zhu Ping, konuşurken eğildi. Tüm isteklerin karşılanması, Lin Ming'i rahatsız etmek için kasıtlı yapılmış gibi görünüyordu.

Lin Ming ordu kampında yaşıyordu, askerler ile birlikte yiyordu ve askerlerle yaşıyordu. Buna rağmen Zhu Ping, bu iki kişi için özel bir konut ayarlamıştı.

Lin Ming bu konuyu kafasına takmadı. Bazı insanlar böyleydi. Nazik davranırsan karşındaki kişi seni ciddiye almayabilirdi. Ama karşılarında durursan ve onlara karşı hareket edersen, seni rahatsız edilmeyecek bir karakter olarak görürler ve dikkatli davranırlardı.

Bu türde kişi sadece sığ ve ucuz olarak tanımlanabilirdi.

Zhu Ping'in sarı kıyafetli gence karşı tutumu, elbette Lin Ming'in nefretini körüklemek içindi.

Zhu Ping, sarı kıyafetli gencin Lin Ming'e düşmanca bakmasından oldukça memnun oldu. Bu ikisi savaşır ve Lin Ming ağır yaralanırsa, onu öldürmek çok daha kolay olurdu.

“Humph, mantıklı biri gibi duruyorsun. Acele et ve hazırla. Kokuyu temizlemek için birkaç kova temiz su ve tütsü hazırlatmayı da unutma. Küçük kız kardeş ordu kampı gibi yerlerde yaşamayı sevmez. Canavar baskını geldiğinde birkaç nefes içinde geleceğimden emin olabilirsin.” Sarı kıyafetli genç konuşurken Lin Ming'e baktı, yüzüne kazınmış affetmez bir ifade vardı. Biraz önceki saldırısı başarılı olmadığı için rahatsız olmuştu. Sadece beyazlı kızın isteklerine karşı gelmek istemiyordu.

Sarı kıyafetli genç ve beyazlı kız, gerçekten Ay Kavrama Mezhebi öğrencileriydi. Ay Kavrama Mezhebi altı gün önce yok edilmiş ve öğrencilerinin %90'ından fazlası ölmüştü. Xiantian ustalarının hepsi ölmüştü.

Neyse ki iki kişi kaçmayı başarmıştı. Zamanların çoğunu Güney Vahşi Doğa'da harcayarak zar zor hayatta kalabiliyorlardı. Dışarıda yaşıyorlar, kuru ve kötü yiyecekler yiyorlar ve kıyafetlerini bile değiştiremiyorlardı. Temiz kalmayı seven bu beyazlı kız için gerçekten zor bir durumdu.

Sarı kıyafetli genç, büyük bir şehirde beyazlı kızı bırakma ve birkaç gün dinlendirme fırsatı bulmuştu.

Aslında bunu yapmasının bir sebebi de kendisiydi. Beyaz kıyafetli kız, aslında Ay Kavrama Mezhebi direkt öğrencilerinden bir tanesiydi. Kaçabilirse, vücudunda birçok hazine olacağı anlamına geliyordu. Ustası yanında ölmüştü, elbette her şeyini öğrencisine verecekti.

Dünya adım hazineler, nadir yeşim kayışlar ve çok önemli Cennet Açan Haplar!

Sarı kıyafetli genç, beyazlı kızın yanında beş veya altı Cennet Açan Hap olduğunu düşünüyordu.

Ay Kavrama Mezhebi, 19 üçüncü seviye mezhebin en düşüklerinden birisi olsa da, birkaç düzine Cennet Açan Hap üretmeyi başarmışlardı! Beyazlı kız, mezhebin üst düzey öğrencilerinden birisi olduğu için muhtemelen bolca Cennet Açan Hap'ı vardı!

Cennet Açan Hap'lar bir yana, Ay Kavrama Mezhebi'nin içinde kalmanın son derece değerli bir tıbbi etkisi olduğunun da farkındaydı. Bu tıbbi değer, Cennet Açan Hap'ın çok ötesindeydi ve Güney Denizi Şeytan Bölgesi'nin eski ustası, Sessiz Şeytan İmparatoru Şehri'nin ustasıyla bile bağlantısı olabileceğini düşünüyordu.

Ay Kavrama Mezhebi, uzun süredir düşüşte olmasına rağmen, çok uzun görkemli ve iyi bir tarihe sahipti. 2000 yıl önce Ay Kavrama Mezhebi, zirve bir üçüncü seviye mezhepti ve gücü Tavuskuşu Dağı'nı aşıyordu.

O zamanlar Ay Kavrama Mezhebi, Sessiz Şeytan İmparatoru Şehri'ni kuşatmak için tüm Güney Ufku Bölgesi'yle birlikte ordu güçlerini vermişti. Bu kuşatmadan böyle son derece nadir ve değerli bir ilaç elde etmek olağandışı olmazdı.

Sessiz Şeytan İmparatoru Şehri, Kutsal Topraklar seviyesinde bir mezhepti ve Büyük Cehennem İmparatoru, tüm Gökyüzü Düşüşü Kıtası'nın en zirvesindeki figürdü. Böyle bir mezhepten gelecek bir demlik için bile sayısız küçük mezhep çılgınca savaşırdı.

Ay Kavrama Mezhebi'nin ele geçirdiği değerli ilacın, Dönen Çekirdek Âlemi'ne geçmek isteyen Xiantian ustalarına büyük yardımda bulunduğu söyleniyordu. Sarı kıyafetli genç bu konu hakkında bazı söylentiler duymuştu. O zamanlardan bu yana çok geçmişti, şu ana kadar hepsi bitmiş bile olabilirdi.

Elbette sarı kıyafetli genç, beyazlı kızın vücudunda değerli bir ilaç olmasını beklemiyordu. Öyle olsa bile, kendi seviyesinde o ilacı alamazdı.

Kalbi, o Cennet Açan Haplar'ı için atıyordu. Kendi yeteneğiyle, Xiantian Âlemi'ne ulaşması kolay değildi. Ama yeterli sayıda Cennet Açan Hap'a sahip olursa, bu sorun olmayacaktı.

Kim Xiantian Âlemi'ne ulaşmak istemezdi ki?

Beyazlı kız melek gibi bir güzelliğe sahip değildi ve sayısız hayat kurtarma işi olmasaydı, sarı kıyafetli genç, çoktan vücudundan çekip almıştı.

Sarı kıyafetli genç, Ay Kavrama Mezhebi'nin iç bölge öğrencisiydi ve kız ile kendisi arasındaki statü farkı çok büyüktü. Normal zamanlarda bu ikili karşı karşıya gelirse, sarı kıyafetli genç son derece saygılı olmak zorundaydı. Ancak kalbinde beyazlı kıza karşı doğal olmayan ve çok sapkın düşünceler vardı. Bu sadece onun için geçerli değildi. Ay Kavrama Mezhebi'nin birçok erkek öğrencisi, bu beyazlı kız ile evlenmeyi hayal ederdi. Bunu yaptıkları takdirde, güzel bir kadının desteğini almakla kalmayıp fazladan kaynak da alacaklardı. Bu mükemmel olmaz mıydı?

Elbette sarı kıyafetli genç bunu sadece düşlüyordu, bunun gerçekleşmesi imkansızdı.

Özellikle beyazlı kız, İlahi Anka Kuşu Adası tarafından yürütülen eğitim programının dahilerinden birisi olarak seçilmişti. 50 insan adım yetenek arasında seçilmişti.

Ay Kavrama Mezhebi, 19 üçüncü seviye mezhebin en düşüklerinden birisiydi. Eğitim programı, Yedi Derin Vadi'de ilk kez duyurulduğunda, Ay Kavrama Mezhebi'nin 20 seçkininden kimse davet edilmemişti. Daha sonra, eğitim programının kişi sayısı 100'e çıkınca iki kişi davet edilmişti.

Bunlardan birisi bir erkek öğrenciydi, diğeri ise bu beyazlı kızdı.

Bu nedenle o erkek öğrenci ve beyazlı kız, Ay Kavrama Mezhebi'nin ejderha ve anka kuşu olarak görülüyordu. Bu şartlar altında, beyazlı kıza uygunsuz düşünceler besleyenler, kuğu eti yemek isteyen kurbağalara benziyordu.

Sarı kıyafetli genç kıskançlıkla yanıyordu. Birinin o şanslı aptal erkek öğrenciyi öldürmesini istiyordu. Böylece onun yerine geçerek beyazlı kızı elde edebilirdi. Onun arzulu kabuğunu kırmak ve ona acımasızca sahip olmak istiyordu.

Bu, muhtemelen tüm iç bölge öğrencilerinin aklında bulunan karanlık ve kötü düşüncelerdendi.

Daha sonra felaket, Av Kavrama Mezhebi'ne ulaşmıştı ve o çok şanslı erkek öğrenci ölmüştü. Sadece bu bile sarı kıyafetli gencin son derece mutlu olmasına neden olmuştu.

Sarı kıyafetli genç sanki uyanmak istemediği bir rüyanın içindeydi. Kaçarken, altın kanatlı Göksel Rüzgâr Kartalı'na binen beyazlı kız ile tanışmıştı.

Bu sadece göklerin ona yardım etmesi olarak tanımlanabilirdi.

Beyazlı kız ustasını ve mezhebini kaybettiği için, ölçülemez bir kederin içinde olmalıydı. Sarı kıyafetli genç için, bu kalbinde arzu ettiklerini elde etmesi için altın bir fırsattı.

Bu nedenle son günlerde sarı kıyafetli genç, tüm deneyimlerini kullanarak ve kızlar hakkındaki bilgisiyle beyazlı kızın gönlünü yapmaya çalışıyordu ve ona iyi davranıyordu.

Güney Denizi Şeytan Bölgesi'ne Ay Kavrama Mezhebi'ni yok ettiği için teşekkür edecek birisi varsa, bu kesinlikle sarı kıyafetli gençti.