Bölüm 301: Ulusa Zaferle Dönmek

Editör: Kinyas

Lin Ming Küçük Alev'in sırtında gittikçe, içine akan ısı dalgalarını hissedebiliyordu, bunu vücudundaki ateş köken enerjiyi desteklemek için kullandı. Bu Lin Ming'in şaşırmasına neden oldu. Küçük Alev gerçekten bir Aziz Canavarı olarak adlandırılmaya layıktı. Dünyadan sürekli ateş gücünü emebiliyor ve daha sonra istediği şekilde serbest bırakabiliyordu.

Mu Qianyu savaşırken, Küçük Alev saldırmasa bile, Mu Qianyu'ya büyük yardımı dokunabilirdi.

Küçük Alev büyüdüğünde ve Dönen Çekirdek sınırına ulaştığında, Mu Qianyu ile birleşince daha da inanılmaz olacaktı.

Vermillion Kuşu gökyüzüne yükseldiğinde kavurucu bir rüzgâr onların ardından geldi. Liu Xuan, Lin Ming ve Mu Qianyu'nun gökyüzünde kaybolmasını izledi. Liu Xuan kalbinde Lin Ming ve Mu Qianyu arasında ne tür bir ilişki olduğunu düşünmeden edemedi.

Sıradan bir ilişkileri olsaydı, Mu Qianyu asla Lin Ming'in Vermillion Kuşu'nun sırtına binmesine izin vermezdi.

Liu Xuan bunu düşündüğü anda zihnindekileri söylememek en iyisiydi. Sadece Lin Ming ile gizlice konuşmadığı ve onunla arkadaş olmadığı için pişmandı.

Mu Qianyu, seyirciler karşısında Lin Ming ile olan ilişkisini kasten ortaya çıkarmamıştı. Zaten bunu gizlemesine de gerek yoktu.

Küçük Alev'in sırtında uçtukları sırada, Mu Qianyu söyledi. “Kıdemli uzak bir dağda inzivaya çekildi. Ona ulaşmak için iletim dizisi kullansak bile yüz binlerce mil gitmemiz gerek. Göksel Rüzgâr Kartalı ile uçsaydık bu yolculuk iki ayı bulurdu. Ama Küçük Alev ile sadece bir hafta sürecek.”

Lin Ming başını salladı ve söyledi. “Benim mızrak ucu için gerekli materyallerim yok.”

“Biliyorum. Ama İlahi Anka Kuşu Adası öğrencileri bazı mezhep katkı puanları karşılığında kaliteli haplar, hazineler veya materyaller alabilir...”

Lin Ming zoraki şekilde gülümsedi ve söyledi. “Benim mezhep katkı puanım yok ki...”

Eğer Lin Ming'in İlahi Anka Kuşu Adası'nda katkı puanı olsaydı, bu muhtemelen birkaç ay önce Mu Qianyu'yu kurtardığı için olabilirdi. Elbette aslında onu kurtarmamıştı, bu Lin Ming'in düşüncesiydi. Mu Qianyu'nun hayati tehlikesi yoktu, sadece çok fazla acı çekiyordu. O sırada, Mu Qianyu da Lin Ming'e Mor Sel Ejderhası'nın İlahi Yıldırımı'nı emmesi için yardım etmişti. Borçları kapanmış olarak kabul edilebilirdi.

“Evet, katkı puanın yok ama...” Mu Qianyu konuştuğu sırada Lin Ming'e doğru dönerek, sinsi bir şekilde gülümsedi. “Puanınla birkaç eşya almana izin verebilirim ve sen de borcunu daha sonra ödeyebilirsin.”

Bu gülümseme birkaç ömre bedeldi. Önünde duran bu dünya güzeli şakacı tavırları görünce, Lin Ming bir süre dondu kaldı.

Mezhep katkı puanları ile takas... Lin Ming İlahi Anka Kuşu Adası iç sistemini anlamamış olsa da, Şiddetli Elektrik Ruhu Bambusu'nun ne kadar değerli olduğunu ve Yıldırım Sel Ejderhası'nın buna ne kadar değer verdiğini biliyordu. Şiddetli Elektrik Ruhu Bambusu'na eşit seviyede bir materyal, aşırı Xiantian ustasının kalbini bile hızlandıracak kadar inanılmaz bir şeydi.

Bu seviyede bir hazine için gerekli mezhep katkı puanlarının miktarı hayal edilebilirdi. Bu puanları elde etmek için en azından Xiantian ustası olmak gerekirdi.

O sadece Erken Nabız Yoğunlaştırma Aşaması bir öğrenciydi, bu borcu nasıl geri ödeyecekti?

Son tahmini olarak, Mu Qianyu ona kalbinin iyiliğinden yardım ediyordu. Bu yardımseverlik gerçekten çok samimiydi.

Lin Ming gizlice bu iyiliği kalbine kazıdı. Gelecekte bir gün, bu iyiliği kesinlikle ödeyecekti.

...

Birkaç yüz mil uzakta, Gökyüzü Talihi Krallığı.

Toplam Bölüm Savaşçı Toplantısı sonucundan sonra, Qin Ziya, Ling Sen, Sun Youdao, Qin Xingxuan ve onlarla birlikte Zhou Yu ve Liang Long, grup olarak Göksel Rüzgâr Kartalı'na binmiş ve Gökyüzü Talihi Krallığı'na dönmüşlerdi.

Qin Xingxuan çoktan bir İç Mahkeme öğrencisi olarak seçilmişti. 16 yaşına girdiği anda, Yedi Derin Vadi'ye girecek ve bir Kılıç Bölümü öğrencisi olacaktı.

Ling Sen ise Katliam Alanı'nı kavramış ve ilk 100'e girmesine rağmen yaşı ve yetişimi onu sınırlıyordu. Sadece Yedi Derin Vadi'nin bir Dış Bölge öğrencisi olarak seçilmişti.

Göklerin Talihi Şehri'nin Yedi Derin Savaşçı Evi'ne kuş bakışı olarak bakılırsa, tamamen bir festival ortamı olduğunu ve sanki yeni yıl kutlamaları yapılıyormuş gibi olduğu görülebiliyordu. Kalabalık ve mutlu bir topluluk, Qin Ziya ve grubunu karşılamak için orada bekliyordu.

Yedi Derin Savaşçı Evi'nin tüm öğrencileri, Göklerin Talihi Şehri ve diğer dövüş sanatları ustalarının önemli saygınları burada toplanmıştı.

Göklerin Talihi Şehri'ndeki en aşağı Nabız Yoğunlaştırma Aşaması olan herkes, buraya gelmişti. Mareşal Qin Xiao bile bizzat buraya gelmişti ve Gökyüzü Talihi Krallığı on Büyük General'inin üçü buradaydı. Diğerleri ise askeri işleri ile meşgul olduklarından katılamamıştı.

Veliaht Prens Yang Lin de doğal olarak yoktu. Kalın bir mor altın pelerin ve altın taç giymiş dinleniyordu. Kaplan postundan bir koltuğa oturduğu için çok vahşi bir görünümü vardı, gözleri düşünürken kapanmıştı.

Aslında Yang Ling sakin görünse de sakin olmaktan çok uzaktı. Bu yarım ay içerisinde, neredeyse sürekli Yedi Derin Savaşçı Evi'nde yaşıyordu, bir kez bile dışarı çıkmamıştı.

Haber bekliyordu. Beklemiş, beklemiş, beklemiş, gece gündüz zorlukla uyumadan beklemişti.

Bu süre içerisinde, Yedi Derin Savaşçı Evi sadece bir kez uzun menzilli ses iletim dizisi kullanmıştı. Daha sonra bu hiç parlamamıştı. Bunun nedeni, dizi oluşumunun pahalı bir bedele denk gelmesiydi. Bunun nedeni sadece gerçek öz taşı maliyeti değildi, dizi oluşumunun uzun ömürlü olmasıydı. Yedi Derin Savaşçı Evi'nde kimse, yüzlerce bin mil uzaklığa ses iletim dizisini kullanarak iletişim kurabilecek kadar yetenekli değildi. Ses iletim dizisi yıpranırsa, Yedi Derin Vadi Dizi Bölümü bir usta gönderecek ve bunun bedeli gerçekten büyük olacaktı. Bu çok zor bir görevdi.

Bu nedenle, Toplam Bölüm Savaşçı Toplantısı bitmiş sonuçlar da açıklanmış bile olsa, iletim dizisi üzerinden haber göndermeye gerek yoktu. Sadece Qin Ziya'nın geri dönmesini ve bizzat duyurmasını bekleyeceklerdi.

Kar gökyüzünden süzüldü ve yere düştü. Kış soğuktu, kar erimemişti, kar katmanları birer birer katlanmıştı.

Bulutlar kalındı, güneş ışığı bile yoktu. Soğuk rüzgâr kemiklere kadar işliyordu. Herkes neredeyse bir saat kadar bekliyordu ama kimse sabırsızlık belirtisi göstermeye cesaret edemedi. Dövüş sanatçıları için, özellikle de ordu generalleri için, güç farklı statüte de eşitsizliğe yol açıyordu. Qin Ziya'nın gücü tek bir şikayette bulunmadan burada beklemeleri için yeterliydi.

Soylular ise Veliaht Prens burada olduğu için beklemek zorundaydılar. Herkes, bu yılki Toplam Bölüm Savaşçı Toplantısı sonuçlarının Yang Lin için ne anlama geldiğini biliyordu. Veliaht Prens'in tahta çıkma şansı her gün pürüzsüzce artıyordu ve yalakalar, bu altın fırsatı kullanmak için onun yanında bekliyorlardı.

Hizmetçiler büyük bir mangal getirdi ve Yang Ling mangalın içinde parlayan kömüre bakınca gözleri düşünceler içinde kayboldu. “Lin Ming'in sıralaması ne oldu?” Eğer ilk 50'ye ulaşabilmişse, bu Yedi Derin Vadi İç Bölge öğrencisi olmak için yeterliydi. İç Bölge öğrencisi olursa, statüsü Yedi Derin Elçi veya Yedi Derin Savaşçı Evi, Savaşçı Evi Ustası'ndan daha düşük olmayacaktı.

Gökyüzü Talihi Krallığı'nın Veliaht Prens'i Yang Ling'in kaderi bu Toplam Bölüm Savaşçı Toplantısı ile bağlanmıştı. Toplam Bölüm Savaşçı Toplantısı'na neler olup bittiğine dair bir tahmini vardı. Tüm bu yıllar içinde, Toplam Bölüm Savaşçı Toplantısı'nın ilk 20'si Yedi Derin Vadi çekirdek öğrencileri tarafından alınıyordu. Bazen, 16 savaşçı ailesinden bireyler araya girebiliyordu.

36 ülke içinse, ilk 50'ye ulaşmak muhteşem ve onurlu bir sonuçtu. Üstelik bu türde bir karakter, Huoluo Ulusu ve Zarif Saygı Ulusu'nda saygıyla karşılanırdı.

Son 30 yıl içinde, Gökyüzü Talihi Krallığı ilk 100'e tek bir öğrenci bile sokamamıştı. Dört savaşçı ailesinden Mu Yinzhou girmişti ama o aynı adı paylaşmayan bir ailenin ferdiydi.

Bu bekleyiş yarım saat daha devam etti. Akşam yaklaştıkça, gökyüzünde küçük siyah noktalar aniden ortaya çıktı. Yang Ling, hemen ayağa fırladı, pelerini bile omzundan düştü.

Tüm soylular, dövüş sanatçıları, generaller aynı anda ayağa kalktı. Bu küçük siyah noktaların Göksel Rüzgâr Kartalı üstünde Qin Ziya ve grubunun olduğunu görebilen yüksek yetişimli insanlar vardı.

“Geldiler!”

Herkes koltuklarını terk etti ve genç saray hanımları donmuş bacaklarını ovuşturdu, taze çiçekler atmaya hazırlandılar. Göklerin Talihi Şehri gazetesinde çalışan muhabirler, her ayrıntıyı kaydetmek için kağıt ve kalemlerini hazırlamışlardı. Son zamanlarda Yang Lin'in emriyle, ulusal gazete ulus çapında Toplam Bölüm Savaşçı Toplantısı hakkında geniş bir propaganda kampanyası başlatmıştı.

O kadar çok not, kağıt, gazete ve belge dağıtılmıştı ki, çay ve haşlanmış yumurta satan teyzeler bile Toplam Bölüm Savaşçı Toplantısı'nın ne olduğunu öğrenmiş ve Toplam Bölüm Savaşçı Toplantısı'nın Gökyüzü Talihi Krallığı adına ne önemi olduğunu kavramıştı.

Flap flap flap.

Altı Göksel Rüzgâr Kartalı birer birer aşağı inerken açık meydandaki karları savurdu. Qin Ziya Göksel Rüzgâr Kartalı'ndan atladığı sırada, yüzünde geniş bir gülümseme vardı. Bu gülümsemeyi görünce Yang Ling'in kalbindeki endişe yarıya indi. Lin Ming ilk 50'ye girmeyi başarmış gibi görünüyordu.

Mareşal Qin Xiao yürüdü ve gelenleri karşıladı. Qin Xiao samimi şekilde gülümsedi ve söyledi. “Savaşçı Evi Ustası Qin'in dönüşünü tebrik ederim. Herkes için zor oldu ama tebrik ederim!”

Qin Ziya yumruklarını birleştirdi ve söyledi. “Majesteleri Veliaht Prens'i ve Mareşal Qin Xiao'yu rahatsız ettim. Neyse ki, şans bu sefer bizim yanımızdaydı. Toplam Bölüm Savaşçı Toplantısı sırasında, çok güzel sonuçlar elde ettik.

Qin Ziya'dan gelen bu haberi duyunca Yang Lin'in kalp atışları hızlandı. Altı kişiye baktı ama Lin Ming onlarla değildi.

Lin Ming neredeydi?

Tam Lin Ming'in nerede olduğunu soracakken, Qin Xiao torununun elini tutarak ona gülümsedi. ”Xingxuan neler yaptın?”

“169. sıraya yerleştim.” Qin Xingxuan, Qin Xiao'nun koluna sarılarak biraz utandı. Sadece dağ kapısı elemesini geçmeyi başarmıştı ve grup aşamasında elenmişti.

Böyle olsa bile, yaşına göre muhteşem bir sıralama elde etmişti. Aksi halde, Yedi Derin Vadi İç Bölge öğrencisi olamazdı.

Sun Youdao sakalını okşadı ve gülümseyerek söyledi. “Mareşal Qin, torununuz gerçekten mükemmeldi. Xingxuan Elder Wen Hui tarafından Kılıç Bölümü'ne seçildi ve bir Kılıç Bölümü öğrencisi oldu. Elder Wen Hui uzun yıllardır Xiantian Âlemi'nde ve gücü gerçekten sınırsız.”

“Xiantian mı?”

Qin Xiao'nun gözleri parladı. Toplam Bölüm Savaşçı Toplantısı'nın 169. sırasının ne anlama geldiğini bilmiyordu ama Xiantian elder sözlerini duymak onda büyük şok etkisi yarattı.

Qin Xiao uzun yıllardır Houtian Âlem'inde kalmıştı ve Xiantian Âlemi'nin ne olduğuna dair derin bir anlayışı vardı. Onun için, Xiantian Âlemi darboğazı aşılmaz bir engeldi. Gökyüzü Talihi Krallığı kurulduğundan bu yana 80 yıl boyunca bir Xiantian ustası gelmemişti.

Eğer Qin Xingxuan bir Xiantian ustasının öğrencisi olacaksa, geleceği hayal edilebilirdi.

“Hahaha! Güzel! Güzel! Çok güzel!” Qin Xiao sevindi ve şaşırdı. Öldükten sonra Qin Ailesi hakkında endişeleniyordu. Ancak, Qin Xingxuan olduğu için, ailesinin kaderi yüzyıllar boyunca devam edecekti.

O sırada Yang Ling sabırsızlıkla sordu. “Savaşçı Evi Ustası Qin, Lin Ming nasıldı? Sıralaması neydi?”

O sırada Yang Ling, Qin Xiao'dan daha heyecanlıydı. Qin Xingxuan İç Bölge öğrencisi olduysa, Lin Ming de olmalıydı.

Qin Ziya derin bir nefes aldı, gülümsemesi giderek genişledi. Tam beş nefeslik süre geçtikten sonra Qin Ziya her bir heceyi vurgularken yavaşça konuşmaya başladı. “Lin Ming, şampiyon oldu!”

“Ne!” Yang Lin hayrete düştü. Bir süre boyunca tepki bile veremedi. Neredeyse şampiyonun ne demek olduğunu soracaktı. Duyduğuna inanamadı, buna inanmaya cesaret edemedi!

Sun Youdao söyledi. “Lin Ming Toplam Bölüm Savaşçı Toplantısı'nın ilk sırasını alarak şampiyon oldu. Yedi Derin Vadi direkt öğrencilerinden birisi oldu...”