Bölüm 263: Mızrak Yolu Dâhisi

 Editör: Kinyas

“Kazanan, Lin Ming!”

Hakem sonucu ilan ettiğinde seyirciler tamamen bu inanılmaz sonuçla havaya uçtu. Fang Qi, Lin Ming'e üç hamle şans tanıyacağını söylemiş ve üç hamle içinde yenilmişti.

Özellikle Dizi Bölümü öğrencileri, üzeri çiğnenmiş patlıcanlar gibi duruyorlardı. İfadeleri çirkinin de ötesindeydi. Fang Qi'nin, Lin Ming'i paldır küldür ezeceğini ve onun gibileri bir kuğu etini asla yiyemeyecek köylü dövüş sanatçıları olduklarını varsaymışlardı. Fang Qi'nin onlara aralarındaki gerçek eşitsizliği göstermek istiyordu. Böyle olacağını hiç hayal etmemişlerdi, bunu kabul edemediler.

Fang Qi yenilmişti. Onun yerinde bir başkası olsaydı, muhtemelen daha kötüsü olurdu.

Lin Ming yarışmacı bekleme alanına geldiği anda, onu bekleyen sarı kıyafetli bir kız gördü. Bu kız, Jing Chanyu idi.

“Teşekkür ederim.” Jing Chanyu sakin bir ton ile söyledi.

“Fang Qi er ya da geç yenmem gereken biriydi. Bana teşekkür etmek zorunda değilsin.”

“Mm, biliyorum...” Jing Chanyu konuşmasını nasıl bitireceğini bilemeden bir süre sessiz kaldı. Lin Ming, arkasındaki Sel Ejderhası'nı serbest bıraktığı ve Fang Qi'nin savunma bariyerini tek bir mızrak hamlesi ile deldiği anda, onun üzerinde derin bir izlenim bırakmıştı.

Lin Ming tüm engelleri aşan, yakışıklı ve rakipsiz bir savaş tanrısı gibiydi. Durdurulamazdı!

O anda Jiang Lanjian yürüdü. O ve Lin Ming birbirini çok az tanıyordu.

“Lin Ming!”

“Kıdemli Acemi Kardeş Jiang.” Lin Ming yumruklarını birleştirdi ve eğildi. Lin Ming'in Jiang Lanjian üzerinde derin bir izlenimi vardı. Jiang Lanjian, tüm kalbi ve ruhu ile kılıç yolunu takip eden bir kılıç ustasıydı. Böyle bir kişiye karşı, taraf olmaya gerek yoktu.

Birçok durumda uygulanan yetişim yöntemi kişinin temel kişiliğini belirleyebilirdi. Yedi Derin Vadi'de hem iyiler, hem de kötüler vardı. Fakat kibar ve erdemli olmayan kişiler, Akasya Bölümü'nün karanlık ve aşağılık mirasları üzerinde yetişim yapardı. Kılıç Bölümü ve Zither Bölümü'nün öğrencileri ise, çoğu zaman erdemli ve vicdanlı insanlar olarak kabul edilirdi. En azından sırtından bıçaklayan tiplerden değildiler. Kana susamış olsalar bile, bunu dürüst bir şekilde yaparlardı. Aksi halde kalpleri doğru olmazsa, Kılıç Bölümü veya Zither Bölümü'nden herhangi bir öğrenci mükemmellik seviyesine ulaşamazdı.

“Lin Ming daha 16 yaşına mı girdin?”  Bu haberi Jiang Baoyun'un ağzından duymuş olsa da, Jiang Lanjian bizzat doğrulamak istedi. Bu yeni bilgi onu şoka uğratmıştı.

Bu soruyu sorduktan sonra Lin Ming'in cevap vermediğini duyunca Jing Chanyu aniden korktu. Lin Ming sadece 16 yaşında mıydı? Bilinçsiz bir şekilde elleriyle küçük ağzını kapattı. Geniş gözleri Lin Ming'e bakarken açılıp kapanıyordu.

Lin Ming tereddüt etmedi, bu iddiayı kabul etmek için doğrudan başını salladı. Sonuçta bu gizleyemeyeceği bir şeydi. Yedi Derin Vadi onu kontrol etmek istediği sürece ailesinin tüm nesillerine kadar bulabilirlerdi.

Yaşı biraz şüpheli olmasına rağmen Lin Ming endişelenmedi. Ne kadar olağandışı bir yetenek olursa, Yedi Derin Vadi için de o kadar değerli olur ve ona büyük bir kaynak atanırdı.

Daha büyük resme baktığımızda ise birçok büyük güç ve insan kötü ameller ile ona geldiği zaman, Lin Ming'in arkasında bir İlahi Anka Kuşu Adası olacaktı. Böylece hiçbir kötü niyetli birisi ona bir şey yapamazdı.

Lin Ming, Mu Qianyu'nun sürekli ona pürdikkat etmeyeceğini biliyordu ama başı bir belaya girdiğinde ona yardım edeceğini de biliyordu.

Lin Ming'in bilgiyi doğruladığını görünce, Jing Chanyu yutkundu.

Toplam Bölüm Savaşçı Toplantısı'na giren herkesin kendi nesli arasında genç olduğunu biliyordu. Ama kendisinin 18 yaşına girmesine iki ay kalmıştı. Lin Ming'in ona yakın olduğunu düşünse de, en fazla birkaç ay veya yarım yıl genç olacağını düşünmüştü. Sadece 16 yaşında olabileceğini düşünmemişti!

16 yaşındaki bir çocuk Toplam Bölüm Savaşçı Toplantısı'na katılmış ve direkt öğrenci Fang Qi'yi sadece üç hamle içinde yenmişti.

Bu ne tür korkunç bir sonuçtu böyle?

Yedi Derin Vadi'nin Jiang Baoyun ve Ouyang Ming gibi direkt öğrenciler bile, 16 yaşlarında böyle bir güce ulaşamamıştı!

Jing Chanyu, Lin Ming'in ne kadar çok tanırsa, onun hakkında o kadar az şey bildiğini düşündü. Lin Ming, gökyüzünden sadece küçük bir kısmı görünen bir buz dağı gibiydi. Bakan bir kişi, onun suyun altında kalan büyük yetenek potansiyelini görmeden sadece önemsiz bir kısmını fark edebilirdi.

Jiang Lanjian derin bir nefes aldı ve ciddi bir ifadeyle Lin Ming'e baktı. Çöl Çiçeği Salonu'nda Lin Ming'i yargıladığı zamanı hatırladı, o ve Lin Ming aynı seviyede olsalar bile Lin Ming'in onun dengi olamayacağını söylemişti... Sadece Zirve Kemik Gelişimi yetişime sahip olan Lin Ming'in onu tehdit edecek seviyede güçlü olduğunu hayal etmemişti!

Ama en önemli kısım Lin Ming'in çok genç olmasıydı. Kılıç Kalbi'nin Büyük Başarı Aşaması'na ulaşan Jiang Lanjian bile biraz çaresiz hissetmeye başladı. Lin Ming mızrağını kaç yıldır çalışıyordu? Tüm zamanı boyunca mızrağı üzerinde çalışmamıştı ve yine de onun mızrak ustalığı, kendi kılıç ustalığını aşıyordu.

“Lin Ming, maçımızı dört gözle bekliyorum!” Jiang Lanjian güçlü bir şekilde söyledi.

Lin Ming gülümsedi. “Yakında savaşacağız.”

Jiang Lanjian arkasını dönüp giderken, ağzı açık kalan Jing Chanyu arkada kaldı.

Jing Chanyu şu an ne diyeceğini bilmiyordu. Gelecekte Lin Ming'in en azından bir direkt öğrenci olacağını biliyordu. Böyle büyümeye devam ederse, kolayca Xiantian Aşaması'na ulaşabilir ve hatta Dönen Çekirdek Âlemi'ne ulaşmak için bile büyük bir şansı olabilirdi!

Yedi Derin Vadi'nin tamamında sadece bir Dönen Çekirdek ustası olduğu biliniyordu. Üstelik bu usta sadece Erken Dönen Çekirdek Âlemi'ndeydi.

Eğer Lin Ming Dönen Çekirdek Âlemi'ne ulaşabilirse, muhtemelen sıradan bir Dönen Çekirdek ustası olmayacaktı. Tüm Yedi Derin Bölge'nin en güçlü varlığı olabilirdi. Hatta Yedi Derin Vadi'nin Elder Atası bile olabilirdi.

Jing Chanyu bunu düşündüğü anda kalbi hızla atmaya başladı. Gerçekten de şu an gelecekte tüm Yedi Derin Bölge'nin kaderini elinde bulunduran adamın yanında mı duruyordu?

Jing Chanyu, Lin Ming gibi biriyle arkadaş olursa, sonsuz fayda ve avantajlara sahip olacağını bilse de, daha önce hiç kendi inisiyatifi ile başka birinin yanına yaklaşmamıştı. Bu noktadan sonra nasıl ilerleyeceğini bilmiyordu.

Aslında çıkarları bir kenara koyarsak, Jing Chanyu, Lin Ming'i daha çok kişisel ve samimi düzeyde tanımak istiyordu. Ama bu konuya nasıl başlamalıydı?

O anda Qin Xingxuan ve Qin Ziya, Lin Ming'e doğru yürüdü.

Lin Ming savaş sahnesinde Fang Qi'yi kahraman gibi yendiğinde, Qin Xingxuan'ın genç kalbinde erken bir şaşkınlık olmuştu. Özellikle Lin Ming'in son mızrak hamlesini yaptığı ve Fang Qi'yi geriye doğru uçurup kan tükürürken Mavi Işık Dizisi Dokuz Çemberi'nin tüm beş katmanını bir anda paramparça ederken. Tam bu anda, Qin Xingxuan bu sahneyi hatırlayınca tüylerinin diken diken olduğunu ve zihninde duygular coştuğunu hissetti.

“Lin Ming, çok fazla enerji tükettin mi?” Qin Ziya, küçük bir yeşim şişesi çıkarırken söyledi. “Bu bir Öz Eriten Hap, gücünü düzeltmene ve durumunu dengelemene yardımcı olur.”

Qin Ziya, Lin Ming'in ikinci turunun etkileneceğinden korkuyordu. Bu yüzden ona onlarca gerçek öz taşı değerindeki Öz Eriten Hap vermekte tereddüt etmedi. Bu bir yenileyici haptı, yani hap toksini içermezdi. Bir kişi istediği gibi yutabilirdi.

Lin Ming başını salladı, gerçekten de enerjisini desteklemesine ihtiyacı vardı. Kâfir Tanrı Gücü zaten kullanılmıştı ve gerçek özünü tekrardan sıkıştırmak istiyordu. Kâfir Tanrı Gücü'nün şu anki yenilenme oranı çok hızlı olmasına rağmen bir sonraki turda Kâfir Tanrı Gücü'nü tam potansiyeli ile kullanmak için Lin Ming'in olabildiğinde çabuk olması gerekiyordu.

Lin Ming bu hapları hemen aldı, bir yastığın üzerine bacaklarını çaprazlayarak oturdu ve hemen uhrevi savaş niyetine girdi.

Qin Ziya ve Qin Xingxuan aniden geldiği için, Jing Chanyu gitmek istedi.

Qin Xingxuan, Jing Chanyu'ya doğru terbiyeli bir gülümsemeyle kibarca söyledi. “Bayan Jing, bu bizim ilk karşılaşmamız. Benim adım Qin Xingxuan, Lin Ming'in arkadaşıyım.”

Jing Chanyu zor bir şekilde zarifce gülümsedi, biraz utandı. Qin Xingxuan da 15 veya 16 yaşlarında görünüyor ve Lin Ming'in kız arkadaşı gibi görünüyordu. Jing Chanyu, Qin Xingxuan'ın yanlış anlamasını istemedi, Lin Ming'i sadece tanımak istiyordu ve başka bir sebebi yoktu.

“Anladım, Bayan Qin. Tanıştığımıza memnun oldum.” Jing Chanyu eğildi. Yetişime odaklanan birisi olmasına rağmen Jing Chanyu da genç bir kızdı ve onun da genç kız düşünceleri vardı. Qin Xingxuan'u görünce, bilinçsiz olarak kendisini onunla karşılaştırdı.

Jing Chanyu, Qin Xingxuan'dan aşağı kalır yanı olmadığını düşündü. Her ikisinin mizaçları da farklı noktalarda iyiydi. Yeteneği Qin Xingxuan'dan aşağıda değildi, en azından aralarında net bir kazanan yoktu. Fakat... Qin Xingxuan ondan çok daha gençti. Bu onun değiştiremeyeceği bir şeydi...

Jing Chanyu iç çekti, onun aşağısında kalmıştı. Söyledi. “Chanyu size elvedalarını sunar.”

“Mm. Bayan Jing, kendinize iyi bakın.” Qin Xingxuan eğildi ve Jing Chanyu'nun gidişini izledi.

Qin Ziya, bu etkileşimi izlediği sırada başını sallayarak gülümsedi. “Xingxuan, gidelim. Burası yarışmacı bekleme alanı, burada çok uzun kalmamız doğru değil.”

“Tamam.” Qin Xingxuan başını salladı.

Giderken, Lin Ming'e bir kere daha bakmadan edemedi. O anda, Lin Ming zaten tamamen uhrevi savaş niyetine girmiş durumundaydı ve etrafındaki şeylerin farkında değildi. Bu durum sırasında Lin Ming'in bilinci tamamen meditasyondaydı. Yakında bir tehlike olmasaydı, hiçbir şey hissetmezdi.

...

Yedi Derin Vadi Büyük Salon'da Mu Qinghong, Lin Ming'in yarışmacı bekleme alanında meditasyona girdiğini izlerken gülümsedi. Bu, Qianyu'nun bahsettiği uhrevi savaş niyetiydi. Eğer bunları söylememiş olsa, Mu Qinghong gerçekten hiçbir şeyi fark edemezdi.

“Yıldırım gücünü kullanmıştı, şimdi de mızrağını kullandı. Bu küçük çocuğun elinde Mor Sel Ejderhası'nın İlahi Yıldırımı da var. Onu kullanmak için neyi zorlayabilirim emin değilim.

Qianyu'nun yargısı gerçekten çok iyi. Lin Ming'in yüksek seviyeli yıldırım köken enerji ile birleşme oranının olması ve ruh gücünü kullanmasının yanı sıra, mızrak momentumu aynı seviyedeki dövüş sanatçılarının çok daha ötesinde. Mızrak gücü bir dağ gibidir, mızrak bir ejderha gibidir; böyle genç birinin böyle bir seviyeye ulaşması gerçekten inanılmaz. Bu tek kelimeyle ezici derecede korkunç bir algı! Jiang Baoyun da fena değil ama onun kılıç ustalığı Lin Ming'i aşamaz. Jiang Baoyun tüm kalbiyle kılıç yolunu takip eden birisi, fakat Lin Ming'den birkaç daha büyüktü. Bu açıdan aralarındaki fark çok büyüktü.

Mu Qianyu dahil herkes Lin Ming'in bir milenyumda bir gelen nadir ve yetenekli bir mızrak dahisi ve ruh gücü dahisi olduğunu düşündü. Algısı da saçma bir şekilde güçlüydü.

Bilmedikleri şey ise, Lin Ming'in ruh gücü saldırılarının aslında Samsara Savaş Niyeti'ne dayanmasıydı.

Mızrak gücünün dağ gibi olması konusu ise, gücünün nehirleri ve dağları aşması nedeniyle onun aşırı Yang ve Yin enerjisi Kaotik Meziyet Savaş Meridyenleri'ni kavramasıydı.

Mızrağının ejderha gibi olmasına gelirse, bu daha da basitti. Lin Ming sadece Mor Sel Ejderhası'nın İlahi Yıldırımı'nı emmemişti, ayrıca vücudunda bir Gerçek Ejderha kanı vardı. Eğer Lin Ming mızrağını ejderha gibi bir kudrete ulaştıramazsa, zaten bunu bu dünyadan kimse yapamazdı.

Mu Qinghong, yanında duran Shi Zongtian'a bir bakış attı. Shi Zongtian sakin gibi görünüyordu ama gözleri ışıkla parlıyordu. Onun ne düşündüğünü bilmiyordu.

Mu Qinghong gülümsedi, Shi Zongtian'ın düşüncelerini az çok anlayabiliyordu. Onun Yedi Derin Vadi'si aniden canavarımsı bir zirve seviye yetenek üretmişti. Ayrıca İlahi Anka Kuşu Adası tarafından gözlemleniyordu.

Shi Zongtian'ın mezhebinin kendi arzuları tarafından avantaj ve dezavantajlarını sıraladı. Sakinleşemiyordu. Hatta önceki vaatlerinin işe yaramayacağından bile korkuyordu.

Mu Qinghong, Shi Zongtian'ın bu haberi en hızlı şekilde Yedi Derin Vadi Elder Ata'ya ulaştırmasını bekliyordu. Böyle seviyedeki bir dahi, Elder Ata'nın dikkatini çekmek için zaten yeterliydi.

Mu Qinghong tabii ki tek ayağı mezarda olan bu fosili önemsemedi. Bu yaşlı adam, Yedi Derin Bölgede nihai hâkim bir güç olabilirdi ama İlahi Anka Kuşu Adası'nda sadece sıradan bir elder değildi, ayrıca ikinci sıraya düşmüş birisi olurdu.