Martial World - Bölüm 253: Mutlak Defans

---

 

Bölüm 253: Mutlak Defans

 

Onunla karşılaşan iki güçlü yarışmacı, sahneye çıkarken soğuk dondurucu rüzgâr patlatmıştı, sadece Jing Chanyu'nun yüzündeki peçeye dokunabildi. Bu peçe rakibin saldırısı veya gerçek öz etkisi altında kaldırılamamıştı. Bu aynı zamanda Jing Chanyu'nun huzur sembolüydü ve hemen hemen herkesin 36 ülkeden gelen dövüş sanatçıları arasında onu şampiyon seçmesinin de sebebiydi.

 

Bu genç kız herkesin kalbinde dipsiz derin bir izlenim bırakmıştı.

 

“Sen çok güçlüsün. Neyse ki benim yetişim yöntemim biraz özel. Tekniklerinin hepsi benim karşımda bir anlam ifade etmeyecek.” Maç başladıktan sonra, Jing Chanyu ve Lin Ming birbirlerine karşı harekete geçmedi. Bunun yerine Jing Chanyu yavaşça konuştuğu sırada birbirlerine baktılar.

 

Nazik sözleriyle, yarı saydam bir sarı yumurta kabuğuna benzeyen puslu loş bir ışık halesi onun etrafında yoğunlaşmaya başladı.

 

Bu yumurta kabuğunu görünce Lin Ming herhangi bir tepki vermedi.

 

Seyirciler arasındaki Zi Ling derin bir iç çekti. Jing Chanyu arasında savaşırken, onun 36 Işık Bıçağı'nın İnfazı bu mükemmel görünen yumurta kabuğu tarafından engellenmişti.

 

Zi Ling kendi 36 Işık Bıçağı İnfazı'na tamamen güveniyordu. Fakat yumurta kabuğuna çarptıktan sonra, yeteneği kalın bir ağaç gövdesini kesmek için kullanılan bir kör bıçak gibiydi. Yavaşça ilerlemiş ve enerjisini verdiği tekniği anında parçalanmıştı.

 

Lin Ming sessiz kaldı. Gözleri kapandı ve açıldı. Sonsuz Samsara'nın siyah girdabı güçlü saf ruh gücü taşırken Jing Chanyu'ya doğru ilerledi!

 

Lin Ming bu hamlede ruh gücünün %90'ını kullandı. Bi Tinghua'ya karşı savaştığı sırada, Lin Ming ona karşı rahat bir şekilde savaşmıştı. Bi Tinghua Ruh Şevki Yasası'nı kullandıktan sonra, Lin Ming ruhsal denizinin altında gömülü olan saf ruh gücünü daha iyi emmek ve Samsara Savaş Niyeti hakkında daha fazla kavrayış elde etmek için onun bir çeyrek saat kadar dayanmasına izin vermişti.

 

Şu an karşı karşıya kaldığı Jing Chanyu'nun son derece derin bir ruh savunması olduğunu hissetti. Ruh saldırısının tam gücünü verse bile yine de kazanamayabilirdi.

 

Bang!

 

Ruh saldırısı görünmezdi ve hiçbir somut nesne içermiyordu ama sarı yumurta kabuğuna çarptığı anda yüzeyde şiddetli bir bozulma oluşturdu.

 

Zi zi zi!

 

Sarı yumurta kabuğu, rüzgârda köpüren bir sabun gibiydi. Kırılmanın eşiğine gelmiş gibi görülse de kırılmamıştı.

 

İkinci aşamanın sahne zemini, sarı yumurta kabuğundan gelen şiddetli titreşimler ile paramparça edildi, zeminde bir örümcek ağının oluşmasına neden oldu. Tüm bunların merkezinde Jing Chanyu dikkatli şekilde duruyordu, gözleri her zamanki sessiz ve sakinliğini koruyordu.

 

Sarı yumurta kabuğunun dışında meydana gelen şiddetli enerji fırtınası, Jing Chanyu'nun huzurlu ifadesiyle birlikte belirsiz bir tezatlık oluşturdu. Kıyafetleri rüzgârda çırpındı, peçesi sallandı ve birçok genç dövüş sanatçısının gözlerindeki saplantılı sevdanın görülmesine sebep oldu.

 

“Toprak özellikli dövüş sanatçısı mı?” Lin Ming, kalın yumurta kabuğunun içinde onun düzensiz ruh saldırılarını önleyebilen son derece güçlü bir toprak özellikli köken enerji olduğunu fark etti.

 

“Evet, altıncı seviye birleşim oranıyla birlikte toprak özellikli köken enerjiyle doğdum. Gerçek öz kalkanım, toprak özellikli köken enerjim tarafından oluşturuldu ve savunma gücü ve canlılığı ile ünlüdür. Sadece dövüş sanatları yeteneklerini savunmakla kalmaz, aynı zamanda senin ruh saldırılarını da savunabilir! Bu benim mutlak defansım. Her ne kadar ruh gücüm senin ve Bi Tinghua'nun aşağısında olsa da, senin ruh saldırılarını işlevsiz yapma yollarım var!”

 

Jing Chanyu'nun sesi yüksek değildi ama herkes bunlar açıkça duydu.

 

“Orta altıncı seviye birleşim!”

 

Gerçek öz özelliğine sahip çok fazla dövüş sanatçısı yoktu. Olanların da çoğu üçüncü veya dördüncü seviye birleşimdi. Bir beşinci seviye birleşim son derece nadirdi. Altıncı seviye birleşim ise, tüm Gökyüzü Düşüşü Kıtası içinde nadirdi.

 

Üstün bir beşinci seviye birleşim, gerçek öz ve özel özellikli köken enerji arasındaki %100 birleşimi ifade ediyordu. Altıncı seviye bir birleşim, gerçek özün sertleştirilmiş ete ve kana iletilmesi anlamına geliyordu.

 

“Jing Chanyu'nun tek bir adım bile atmadan savaşlarını bitirebilmesine şaşırmamak gerek. Böyle bir mutlak defansa sahipmiş. Herhangi birinden gelen saldırılardan korkmasına gerek yok, bu nedenle saklanmasına ve kaçmasına da gerek yok.”

 

“Lin Ming onun savunma bariyerini kıramazsa, o zaman o yenilmez bir konumda demektir. Lin Ming'in ruh saldırıları şimdi işe yaramayacak, bakalım şimdi nasıl savaşacak?” Konuşan kişi Lin Ming'in kazanacağı üzerine bahse giren birkaç küçük dövüş sanatçısında biriydi. Oranının iyi olduğuna inanıyordu ama şimdiki duruma bakınca, muhtemelen her şeyini kaybedecek gibi görünüyordu.

 

“Hehe, Jing Chanyu üzerine bahse girmeliydin. Fazla kazanamayacak olsa da, şansın çok fazla olurdu. Bir ruh saldırısı bunu yapmanın en uygun yolu değildir. Lin Ming'in önemsiz Zirve Kemik Gelişimi yetişimiyle buraya kadar gelebilmesinin nedeni ruh saldırıları hilelerine güvenmesi. Rakipleri ruh saldırılarına karşı nasıl savunma yapacaklarını bilmiyorlardı. Bu yüzden hazırlıksız yakalandılar. Aksi halde, Nabız Yoğunlaştırma Aşaması dövüş sanatçıları nasıl olur da Zirve Kemik Gelişimi bir çocuğa kaybeder? Bi Tinghua da aptaldı. Belli ki birkaç numarası vardı, bu yüzden Lin Ming ile ruh saldırıları ile karşılaşmak istedi. Eğer Lin Ming ile kafa kafaya dövüş sanatları ile savaşsaydı, nasıl kaybederdi?

 

Şimdiyse Lin Ming ruh gücü savunmasını bilen bir dövüş sanatçısıyla karşılaştı, Lin Ming'in yapabileceği başka hilesi kalmadı!” Konuşan dövüş sanatçısının iyi bir morali vardı. Jing Chanyu üzerine 10 gerçek öz taşı bahse girmişti. Kazanç çok fazla olmamasına rağmen, yine de birkaç artırmak için yeterliydi.

 

Sarı yumurta kabuğunun içinde, Jing Chanyu yeşim beyazı ellerini tuttu ve sarı puslu bir ışık ellerini kapladı. Sanki sarı parlak ışık banyosunda yıkanıyormuş gibiydi.

 

“Saldırın bitti mi? Peki... sıra bende o zaman!”

 

Ruh saldırısı işe yaramadığı için Lin Ming ruh gücünü geri çekti. Gülümsedi ve söyledi. “Saldırmadan önce rakibini uyardığına göre, kendine gerçekten güveniyor olmalısın.”

 

Jing Chanyu'nun kırmızı dudakları ayrıldı ve konuştuğu sırada elleriyle bir dizi sembol oluşturmaya başladı. “Bu dostane bir maç, ölüm kalım mücadelesi değil. Ayrıca... saldırımın gizlenmesi çok zor. Sana söylesem bile bunu atlatamazsın!”

 

Jing Chanyu doğru ve dürüst bir kişiye sahip bir kızdı; gücünü gösterirken abartılı sözler söyleyen birisi değildi. Eğer yeteneğinden kaçamayacağını söylüyorsa, o zaman kaçamazdı!

 

Onun mühür oluşturan parmakları hızlanmaya başladı ve bir dizi bulanıklık olana kadar hızlanmaya devam etti. İki nefeslik kısa bir sürede, 1000 mühür oluşturmuştu!

 

“1000 Elin Sakin Yansıması!”

 

Jing Chanyu ellerini yukarı doğru döndürdü ve parmak şekilli gölgeler serisi yoğunlaştı, gökyüzünü kaplarken, parlayan ok yağmuru gibi ateşlendi.

 

Bir anda Lin Ming'in her yanı bu parmak gölgeler tarafından çevrilmiş gibiydi. Sayısız gölge parmaklar havayı deldi, canlandıktan sonra cızırtılı sesler çıkardılar. Bu gölgelerden binlerce vardı!

 

1000 Elin Sakin Yansıması. Bu hareket, 1000 Elin Sakin Yansıması olarak adlandırıldığına göre elbette hak ettiği itibarı hak ediyordu.

 

“Bundan kaçamazsın demesine şaşmamalı, bundan kaçmanın bir yolu yok!”

 

Daha önce Zi Ling bizzat bu hareketi deneyimlemişti. Bu neredeyse görülmez olan gölgeler tarafından vurulacaktı ve daha sonra Jing Chanyu'nun 1000 Elin Sakin Yansıması tarafından yenilmişti.

 

Zi Ling bu hareketin ne kadar güçlü olduğunun farkındaydı, direnmek için bir fırsat yoktu. Lin Ming'in 1000 Elin Sakin Yansıması tarafından vurulduğu takdirde, Büyük Bilge Avcunun Sakin Yansıması'ndan kaçmasının bir yolu yoktu. Bunun sonucu belliydi, yenilgi!

 

1000 Elin Sakin Yansıması ile karşılaştıktan sonra, sadece Fang Qi gibi birisi ezici gücüyle hepsini kolayca engelleyebilirdi. Ama onlardan kaçmak mı? Zi Ling bunun mümkün olmadığını düşündü.

 

“Toplanın!”

 

Jing Chanyu ellerini bir araya getirdi ve tüm bu parmak gölgeler Lin Ming'e doğru saldırdı!

 

Lin Ming'in dudakları sinsi bir gülümsemeyle kıvrıldı. Hiçlik Ezici Altın Kuş!

 

Pah pah pah pah pah pah pah!

 

O anda, bu parmak gölgelerin kaçının Lin Ming'i deldiği bilinmiyordu. Zemini ve döşemeyi parçalayarak, taşları havaya uçururken vücudunun içinden geçtiler!

 

Seyirciler ne yapacaklarını bilemedi! Ama o anda Lin Ming'in figürü kayboldu, ardışık görüntüler oluşturdu.

 

“İşte orada!”

 

Seyircilerden birisi bağırdı ve parmağıyla gökyüzünü gösterdi. Seyirciler bu işareti takip etti ama sadece havada yön değiştiren bulanıklık dizisiyle birlikte gölgeler gördüler. Hangisinin gerçek Lin Ming olduğunu söylemek imkansızdı.

 

Ta ta ta ta ta!

 

Lin Ming'in vücudu dönen kasırga gibiydi. Keskin algısı ile birlikte, her parmak gölgesinin yerini açıkça anladı. Bu parmak gölgelerinin bir yağmur değil ilk ve son olduğunu keşfetti. Jing Chanyu'nun bu parmak gölgelerini aynı anda kontrol etmesi zor olmalıydı.

 

Lin Min parmak gölgelerinin arasında binlerce boşluk gördü. Hızlı bir fırtına gibi onların arasından geçti!

 

Rüzgar Kavramı'nın desteğiyle birlikte, Lin Ming'in hareketleri akan bir sıvı gibiydi. Seyirciler onun bir köşeye sıkıştığını ve artık kaçamayacağını düşünse de, gerçek benliği gölge parmaklar ile delinmiş gibi olduğunda, bundan geriye kalan tek şey Lin Ming'in ardışık görüntüsüydü.

 

Yoğun bir gölge yağmurunda böylesine çeviklik ve dönme yeteneğini uygulamak, seyircilerin tekrar tekrar feryat etmesine ve nefesinin kesilmesine neden oldu. Bu çarpışma ve patlamalar altındaki aşırı hız, sadece benzeri görülmemiş görsel bir şölendi!

 

“İyi hız!”

 

Büyük Salon'da oturan Mu Qinghong bile şok oldu. 16 yaşındaki bir çocuğun böyle bir çevikliğe sebep olması akıl almaz bir şeydi. Binlerce parmak gölgesi oklardan bile hızlıydı. Ayrıca bir insan algısı tarafından kontrol ediliyorlardı; saldırının yolunu yöneten hiçbir emir veya yasa yoktu. Onlardan kaçmak için sadece hız değil, inanılmaz derecede keskin bir algıya ve anlık yargıya sahip olmalıydı!

 

Whiz whiz whiz whiz!

 

Bu kaos fırtınasında Lin Ming, Jing Chanyu'dan gelen her saldırı ve yaklaşımdan tamamiyle kaçmayı başardı.

 

Jing Chanyu sonunda eski sakinliğini kaybetti. Saydam gözleri Lin Ming'e bakarken ve kalbi delicesine göğsünde atarken hayretler içindeydi.

 

Bu adam ne yapıyordu böyle?

 

Onu koruyan mutlak defansı hatırlayınca, Jing Chanyu biraz daha huzurlu hissetti. Ama o anda, hızla hareket eden Lin Ming bir anda yumruğunu kaldırdı.

 

Bu güçlü savunma, birkaç dövüş sanatçısını çıkmazın içine sokmayı başarmıştı. Fakat bu Lin Ming için bir sorun teşkil etmiyordu. İpek Gibi Akış, savunma tabanlı dövüş sanatçılarını bastırmak için çok kullanışlıydı. Gerçek öz direkt olarak savunmalara nüfuz eder ve aşırı titreşimlerle herhangi bir savunmanın iç yapısını anında çökertirdi!

 

Lin Ming'in vücudundaki tüm küçük birimler aynı anda nefes almaya başladı. Lin Ming'in gerçek özü dalgalandı ve 5000 gerçek öz iplikleri sağ elinde yoğunlaştı!

 

“Beden Yırtan Kemik Parçalayan Yumruk!”

 

Lin Ming haykırdı, yumruğu bir Sel Ejdarhası'nın Denize Girmesi gibiydi.

 

Bang!

 

Lin Ming'in sağlam yumruğu kalkana vurdu. 5000 titreşimli gerçek öz iplikleri ileri doğru kükredi ve Jing Chanyu'nun yumurta kabuğunun yapısını ve bütünlüğünü parçalamaya başladı.

 

Ka ka ka ka!

 

Paramparça olan camın sesi kulaklarda yankılandı. Bu yumurta kabuğu mutlak defans olarak isimlendirilmiş olsa bile, bir anda binlerce küçük parçaya bölünen bir cam parçası gibi dağıldı.

 

Titreşimli gerçek öz girdiği her şeyi parçalayabilirdi. Lin Ming titreşimli gerçek öz ipliklerinin yüz milyonlarca oluşma âlemine girebilseydi, o zaman İpek Gibi Akış dokunduğu her şeyi tuzla buz eden bir şeye dönüşebilirdi.

 

Lin Ming'in yumruğuyla mutlak defansın dağıldığını görünce, Jing Chanyu tüm ölçü birimlerinin ötesinde panikledi!

 

Ne!

 

Bu nasıl mümkün olabilirdi!

 

Jing Chanyu övünmeyi seven birisi değildi. Eğer yeteneğine mutlak defans ismini vermeyi seçmişse, o zaman ona tam olarak güveniyordu. Sarı yumurta kabuğu son derece zorluydu. Herhangi bir güçlü saldırıya karşı sadece biçimini kaybedebilirdi, kırılamazdı.

 

Ama şimdi sadece biçimi bozulmamış, parçalara bölünmüştü!