Martial World - Bölüm 181: Yerçekimi Kafesi

---

 

Bölüm 181: Yerçekimi Kafesi

 

 

...

 

...

 

...

 

"Onu yenmek için sadece Yıldırım Ateşi İmhası'nı kullanabilirim. Ama Yıldırım Ateşi İmhası'nı sadece bir kere kullanabilirim. Işık gölgeli dövüş sanatçısı bir Houtian ustası olduğuna göre, Yıldırım Ateşi İmhası'na direnebilir mi? Yıldırım Ateşi İmhası engellenirse, o zaman gerçek özümün büyük bir kısmını kaybederim ve çok geçmeden kaybederim."

 

Lin Ming'in zihni farklı senaryoları düşünmeye başladı; düşmanı bir çeşit sürpriz saldırı ile yenmenin bir yolu yoktu.

 

Işık gölgeli dövüş sanatçısı bir süre saldırmadı. Kaşlarını çattı; şu ana kadarki performansından memnun olmadığı çok açıktı. "Saklanmayı ve kaçmayı sürdüremezsin. Gücümü boşa harcamam için bir yıpratma savaşı mı yapmak istiyorsun? Ne yaratıcı bir fikir. Fakat senin sadece bir Kemik Gelişimi dövüş sanatçısı ve benim ise bir Houtian alemi ustası olduğumu unutuyorsun. Gerçek öz depolarını karşılaştırmak ve savaşı sürdürmek istiyorsan, emin ol tükenecek ilk kişi sen olacaksın."

 

Işık gölgeli dövüş sanatçısı bir kez daha  kılıcını kaldırdı ve ikisi bir düzine takasa daha girdi.

 

Lin Ming dişlerini sıktı. Her ne kadar felaketin sınırında dans etse de, yine de yenilmiyordu.

 

Bu ışık gölgeli dövüş sanatçısı gerçekten şok ediciydi.

 

Işık gölgeli dövüş sanatçısı Lin Ming'in dayanıklılığının yetersiz olduğunu ve uzun süre boyunca devam edemeyeceğini düşünmüştü. Ancak Lin Ming'in bir keçi kadar inatçı olmasını beklemiyordu.

 

Farkında olmadan Lin Ming'in vücudundaki kan canlılığı, onun tarafından tamamen emilmemişti ve yavaşça erimeye, uzuvlarına yayılmaya ve kan damarlarında dolaşmaya başladı.

 

Bu kalın ve güçlü canlılık sayesinde Lin Ming'in savaş azmi yükseldi. Tükettiği gerçek öz sürekli olarak Gerçek İlkel Kaos Formülü ve kan canlılığı ile yenileniyordu, dengeli durumunu zar zor koruyordu. Bazen yaralansa bile Lin Ming'in aldatıcı derecede güçlü yenilenme yetenekleri yaralarını savaşın ortasında yavaşça yeniliyordu.

 

Yüzlerce hamle geçtikten sonra, ışık gölgeli dövüş sanatçısının durumun çok saçma ve absürt olduğunu kabul etmekten başka şansı kalmadı. Lin Ming'in dayanıklılığı onunkinden daha fazlaydı!

 

Zirve bir Kemik Gelişimi dövüş sanatçısının gerçek özü böylesine kalın ve saftı, ayrıca dayanıklılığı da Houtian alemi ustası ile karşılaştırılabiliyordu; bu mümkün müydü?

 

Lin Ming saldırıların çoğundan kaçmak için gerçek öz dışa vurumu ve hayalet gibi çevikliğine güvenmişti. Kaplumbağa kabuğuna benzeyen savunma gücü ve son derece iyi yenilenme yeteneği ile birleşince rekabet edebiliyordu. Savaş yeteneği düşmanından çok fazla aşağıda olmasına rağmen, bu it dalaşını sürdürebiliyordu.

 

Lin Ming'i yenememe hissi, ışık gölgeli dövüş sanatçısı için hiçbir anlam ifade etmiyordu.

 

'Ölüm kalım erime denemesinin birinci denemesinden kan canlılığı enerjisi elde etmiş olsa bile, yine de fazla dayanamamalı. Bu çocuğun vücudunda özel bir şey mi var?' Işık gölgeli dövüş sanatçısı somurttu. 'Bunu hemen halletmeliyim. Aksi hale bu savaş devam ederse kimin yenileceği belli olmaz. Hızı çok fazla. Eğer ona saldırmak istiyorsam, öncelikle onun hareketlerini sınırlamalıyım.'

 

'Onun hızını azaltabilecek sadece bir yeteneğim var. Ama bunu kullanırsam, kendimi de büyük oranda kısıtlarım. Ama başka bir yolu da yok...'

 

Işık gölgeli dövüş sanatçısı bunu düşününce kılıcını önüne aldı, zeminde dönmeye başladı.

 

"Yerçekimi Kafesi!”

 

Cha!

 

Büyük miktarda gerçek öz zemine döküldü. Lin Ming aniden garip bir yer çekimi kuvvetinin onu sardığını, hareketlerini kısıtladığını hissetti. "Mm? Bu hareket mi?"

 

Ölümlü Dünya olan beşinci denemede baltalı kargı kullanan Nabız Yoğunlaştırma Aşaması dövüş sanatçısı da bu hamleyi kullanmıştı, Lin Ming'in kaçma yeteneklerini zorlaştırmıştı.

 

Şimdi, bu o hareket ile aynıydı. Fakat bir Houtian alemi dövüş sanatçısı tarafından yapıldığı için çok daha güçlüydü. Lin Ming dev bir mıknatısın onu yere çektiğini hissetti; yürümek için bile büyük bir mücadele vermesi gerekiyoru.

 

'Bu kötü oldu.'

 

Lin Ming'in bu kadar uzun süre dayanabilmesinin nedeni, güçlü savunması ve muhteşem yenilenme yeteneklerine ek olarak, Hiçlik Ezici Altın Kuş'un hareket kabiliyetinin mükemmel olmasıydı. Bunu kullandığı için saldırıların çoğundan kaçabilmişti. Ancak şu an hareketleri kısıtlanmıştı, Lin Ming çok tehlikeli bir durumun içerisindeydi.

 

'Mm? Bekle. Bu hamleyi kullandıysa, o zaman çok büyük oranda gerçek öz kullanmış olmalı.'

 

Lin Ming ışık gölgeli dövüş sanatçısının gerçek özünün büyük oranda zayıfladığını keşfetti; yerçekimi kafesini oluşturmak için çok büyük miktara bir gerçek öz harcıyordu.

 

Lin Ming, bu yerçekimi kafesi dövüş yeteneğinin sadece grup savaşlarında ve koordineli durumlarda kullanılabileceğini anladı. Bir kişi yerçekimi kafesini kullanacak ve diğeri de saldıracaktı. Eğer bu yeteneği kullanan kişi, aynı zamanda saldırmak isterse, kullanabileceği güç miktarı çok azalacaktı.

 

Işık gölgeli dövüş sanatçısının kendisini öldürmek için hareketini toplamasını gören Lin Ming sevindi. 'İşte fırsat. Bu adam muhtemelen onu öldürmek için bitirici Yıldırım Ateşi İmhası hareketimin olduğunu bilmiyordur.'

 

'Aslında, tam gücün ile Yıldırım Ateşi İmhası'na dayanabileceğinden korkuyordum. Ama şimdi sadece gücünün bir kısmını kullanabilirsin, kendi mezarını kazdın!'

 

Lin Ming'in dudakları gülümsemesiyle kavislendi ve Ağır Derin Yumuşak Mızrak'ın üstünde bir nilüfer alevi parladı.

 

Bu koyu kırmızı aleve bakınca fazla tehlikeli görünmüyordu. Işık gölgeli dövüş sanatçısı bu alevin ona herhangi bir tehdit oluşturmayacağını tahmin etti. Aslında Lin Ming'in kullandığı birkaç saldırı onun gerçek öz korumasını geçmeyi bile başaramamıştı.

 

Işık gölgeli dövüş sanatçısı sadece Lin Ming'i yenmenin ne kadar uzun süreceğini düşündü; yenilme ihtimalinin olma olasılığını hiç hesaba katmıyordu.

 

"Sİhirbaz'ın Gücü!"

 

Işık gölgeli adam bağırdı ve kılıcı kan kırmızısı bir ışık tabakası kapladı. Adamın arkasında gri bir hayalet ortaya çıktı. Bu hayalet, Sihirbaz Kutsal Toprakları'nın duvar resimlerinde tasvir edilen antik şeytan ruhuna benziyordu. Hayaletin üç başı ve altı kolu vardı. Üç kafası da korkunç derecede gülümsüyordu ve altı kolu da her biri farklı silah tutan şeytan pençeleri gibiydi.

 

Bu gri gölge belirdiği anda, ışık gölgeli adamın momentumu kreşendoya yükseldi.

 

"Öl!"

 

Lin Ming'in hareket tekniği kısıtlanmıştı; bu hamleden kaçma şansı yoktu.

 

Lin Ming gri hayaleti gördüğü anda şok oldu. Bu garip üç kafalı altı silahlı varlık, Sihirbaz Kutsal Toprakları'nın sanatlarında vardı. O da aynı zamanda Sihirbaz'ın bir hizmetkarı olabilir miydi?

 

Işık gölgeli dövüş sanatçısının kılıcı kesmeye hazırlandı. Lin Ming'in artık düşünmek için zamanı yoktu; bir şey yapmalıydı! Kafir Tanrı Tohumu'nun içinde bulunan tamamen sıkıştırılmış enerjiyi serbest bıraktı.

 

Kafir Tanrı Tohumu-- Açıl!

 

Lin Ming'in gerçek özü anında yükseldi!

 

Alev Özü ve Yıldırım Ruhu heyecanla haykırmaya başladı. Dizginlenemez ateş ve yıldırımın şiddetli dalgalanmaları Lin Ming'in vücudundan dışarı çıktı.

 

O anda ışık gölgeli adam bir şeylerin ters olduğunu düşündü. Bu çocuk gerçek gücünü saklıyor muydu yoksa?

 

Fakat ışık gölgeli adam geri dönecek çizgiyi çoktan geçmişti, bu hamleyi tamamlamak dışında başka seçeneği yoktu. Adam dişlerini sıktı ve yerçekimini oluşturduğu gerçek özün küçük bir bölümünü geri çekti. Bu gri gölge daha sağlam ve gerçekçi hale geldi. Elindeki kan kırmızısı kılıç güzel bir ışık ile parladı.

 

Zaman kısıtlamaları altında enerjisini tam olarak toplayamamıştı. Öyle olsa bile, Lin Ming'in küçük yıldırım ve ateşinin Sihirbaz Gücü'ne dayanabileceğini düşümüyordu.

 

Ama o anda, Lin Ming'in mızrağındaki alev ve yıldırım bir anda birbirine karıştı.

 

Yıldırım Ateşi İmhası!!!

 

"Bu...!” Işık gölgeli dövüş sanatçısının göz bebekleri aniden genişledi. Görüşü, tamamen parlayan ışıl ışıl beyaz bir ışıktan başka hiçbir şey görmüyordu. Parlak ışığa vurduğu kan rengindeki kılıç aniden paramparça oldu!

 

Bang!!!

 

Şiddetli bir fırtınanın gök gürültüsü sağır edici şekilde patlamış gibiydi. Işık gölgeli dövüş sanatçısı Yıldırım Ateşi İmhası tarafından vuruldu. Yıldırımın korkutucu heyecanı, gümüş bir yılanın göz kamaştırıcı alevlerin cehenneminde dans etmesi gibiydi.

 

Okyanustaki oluşan bir fırtınanın sert dalgaları gibi havada çarpıcı bir şok dalgası oluştu. Benzersiz genişlikte bir gerçek öz tsunamisi her yöne yayıldı; tapınağın içindeki tüm yeşim zemin paramparça oldu!

 

Lin Ming ve ışık gölgeli adam aynı anda geriye doğru uçtu.

 

Lin Ming Yıldırım Ateşi İmhası'nı kullandığında, şok dalgalarına direnebilecek tüm gücünü kullanmıştı zaten. Şokun vücudundan geçmesiyle Lin Ming kan püskürdü ve mızrağını tutan elinin kemikleri kırıldığı için kan kusuyordu.

 

Ancak ışık gölgeli adam çok daha kötü durumdaydı. O hareket için hazır değildi ve kılıcı yıldırım ve ateş topu tarafından kesilmişti. Böyle yakın bir mesafede, bir Houtian alemi ustası olsa bile, göğsü patlamış ve her yeri kanla kaplıydı, tamamen dağılmıştı.

 

"Lanet olsun!”

 

Işık gölgeli adam uzun kılıcıyla kendisini destekledi. Çok dikkatsiz davranmıştı. Sadece bir Kemik Gelişimi aşaması dövüş sanatçısı tarafından böyle sefil bir duruma düşürüleceğini tahmin etmemişti. Bir ağız dolusu kan tükürdü; göğsündeki kaburgaların en az yarısı parçalanmıştı.

 

"Ölmemiş..." Lin Ming'in göz bebekleri, geriye doğru uçarken genişledi. Bir Houtian alemi ustası gerçekten çok güçlüydü. Yerçekimi kafesini oluşturmak için gücünün büyük kısmını tüketmiş olmasına rağmen, Yıldırım Ateşi İmhası'ndan sağ kurtulabilmişti.

 

Lin Ming'in kalbi tekledi. Işık gölgeli adam ağır derecede yaralanmış olsa da, Lin Ming, Yıldırım Ateşi İmhası ve Kafir Tanrı Gücü'nü kullanmıştı. Eğer savaş devam ederse daha da korkunç bir duruma girecekti.

 

Ancak o anda Yan Mo'nun sesi tapınağın üzerinde yankılandı. "Altıncı deneme, geçildi!"

 

Işık gölgeli adam bunu duyduğunda çok isteksiz görünüyordu. Lin Ming'e öfkeli bir şekilde baktı, kılıcını aldı ve tapınaca doğru yürüdü.

 

"Geçtim mi?”

 

Lin Ming buna inanamadı.

 

O anda Lin Ming'in önündeki boşlukta, Yan Mo ortaya çıktı. “Tebrikler. 19.000 yıldır altıncı denemeyi geçen ilk kişi sensin."

 

Lin Ming şaşırdı. "Altıncı denemedeki düşmanımı öldürmedim, nasıl oluyor da geçebiliyorum?"

 

Yan Mo yanıtladı. "Altıncı denemenin koruyucusunu yendiğin için geçmeyi başardın. Eğer hareketin onu gerçekten öldürseydi, saldırını engellerdim. Altıncı denemenin muhafızı, ilk beşten farklı. O gerçek bir ruh ve bir ruhun kendi özgür bilinci vardır."

 

Tabii ki bu Lin Ming'in tahmin ettiği bir şeydi, fazla şaşırmadı.

 

Yan Mo devam etti. "Altıncı denemenin birkaç muhafızı var. Onların yetişimi erken Houtian aleminden Xiantian alemine kadar uzanır. Geçmişte, onlar Güney Vahşi Doğa'nın büyük kabilelerinin Sihirbaz Elçi'leriydiler. Ancak Güney Vahşi Doğa'da sürekli savaşlar vardı ve bazen bu Sihirbaz Elçi'ler bile öldürülüyordu. Onlar da yaralanabilir ve ölümün eşiğine gelebilir. Ruhları, erime denemesinin altıncı denemesini korumaları için onları kurtardım."

 

"Demek öyle oldu..." Lin Ming anladı. Bu Sihirbaz Elçileri'nin itibarları gerçekten değerliydi. Tüm Sihirbaz Elçileri boyunca, onun karşılaştığı aralarındaki en zayıf olanıydı. Bunun nedeni de sadece 15 yaşında olmasıydı. Eğer daha büyük olsaydı, o zaman orta Houtian alemi ustası ile karşılaşacaktı, hatta zirve Houtian alemi ustası bile olabilirdi.

 

"Üç saat boyunca dinlenebilir ve daha sonra yedinci erime denemesi ile devam edebilirsin."

 

Yan Mo lafını bitirdi ve hemen kayboldu.

 

Lin Ming bunu dinlediğinde sadece acı şekilde gülümsedi. Yedinci denemeyi nasıl geçecekti?

 

Altıncı denemede zaten şansını dibine kadar kullanmıştı. Şu anki gücüyle, bir Houtian alemi ustasına eşdeğer değildi. Eğer muhafız sabrını yitirmese be onun hareketlerini kısıtlamaya çalışmasaydı, onun savunmasını aşamazdı, bu şekilde Lin Ming asla kazanamazdı.

 

Şimdi gücü artmamıştı ve yedinci denemeyi geçmek zorundaydı. Bunu nasıl yapabilirdi?

 

Dördüncü denemeden başlayarak, her denemenin zorluğu saçma derecede artıyordu. Beklendiği gibi giderse, yedinci denemenin zorluğu, altıncı denemeyi fazlasıyla aşacaktı.

 

Orayı nasıl geçecekti?

 

Geçemezse, o zaman garip kırmızı kuvars sadece hayal olurdu ve altıncı denemeyi geçmenin ödülünü bile alamazdı.

 

Her halükarda her şeyiyle çabalaması gerekiyordu. Sadece çok küçük bir umut ışığı olmasına rağmen, yine de ilerlemeye çalışmak zorundaydı.