Bölüm 168: Aptal Rolü Yapmak

...

...

...

"Aptal olması veya aptal rolü yapması önemli değil. O sadece Kas Değişimi aşamasında bir velet; yapabileceği fazla bir şey olamaz. Ona göz kulak olmam gerekecek. Böylece ses iletim tılsımı kullanma şansı da olmaz. Vahşi ormanın içinden geçtikten sonra, zaten ses iletim tılsımı menzilini aşmış olacağız. O zaman, bu çocuk bir et parçasından başka bir şey olamayacak. Onu kesmek istediğimde keseceğim." Maymun suratl adam bunu düşündü ve söyledi. "Küçük Kardeş benim soy adım Zhou. Bu adam benim kardeşim onun adı da Baldy."

"Güzel. Benim adım da Mo, Mo Lin." Lin Ming rastgele bir isim salladı. Güney Vahşi Doğa benzersiz şekilde genişti ve sayısız kabile vardı. Ouyang Dihua bile burada olduğunu bilse onu bulmakta zorlanırdı. Yine de Lin Ming herhangi gereksiz bir sorun çıkartmak istemedi.

"Küçük Karedş Mo, gidelim. Bayan Na Yi, kız kardeşin ile aynı ata binmenizi rica edeceğim."

Na Yi atları değiştirirken sakinliğini korudu. Lin Ming için, sadece iç çekebildi.

Bu genç adam aptal mıydı? Yoksa sadece bu derecede budala ve fazla mı iyimserdi?

Güney Vahşi Doğa'nın İki Şeytanı'nın bu iş bittikten sonra onu gerçekten bırakacağını mı düşünüyordu?

Fakat Na Yi ve kardeşinin kaderi zaten belirsizdi, başkalarının hakkında nasıl endişeleneceklerdi?

…………………

Beşli grup içinde, Lin Ming tüm yol boyunca kısa bacaklı atı sürdü. At yavaş olmasına rağmen, dayanıklığı çok iyiydi, tepeleri ve kayalıkları sanki düz bir yolmuş gibi geçebiliyordu.

Yavaşça çevredeki bitki örtüsü giderek yeşillendi ve gür ağaçlarla doldu. Lin Ming Güney Vahşi Doğa'ya ilk girdiğinde ağaçlar seyrekti ve arazi çoğunlukla bataklık ve çayır şeklindeydi. Ama şimdi orman dolmuştu, güneş ışığı bile yere ulaşamıyordu. Tüm orman alacakaranlık gibi karanlıktı ve çimler insan boyu kadardı.

Bu yüksek çimlerde gizlenen vahşi bir piton vardı. Yetişimi yetersiz olan bir dövüş sanatçısı içeri girerse, kolay bir şekilde öldürülebilirdi.

Kel adam öncüydü kılıcıyla yola önderlik etti. Maymun suratlı adam arkadan geliyordu, Lin Ming ve kardeşler ise ortada korunuyordu. Sihirbaz'ın Kutsal Toprakları'na ulaşmadan önce yetişimi düşük olan bu üçünün güvenliği önemliydi.

"Küçük Kardeş, yardım et. Gece çökmeden önce bu yüksek çimlerden çıkmalıyız, yoksa çok tehlikeli bir duruma düşeceğiz. Yola sadece ben liderlik edersem çok yavaş ilerleriz." Kel adam kılıcını sallarken Lin Ming'e söyledi.

Tüm tür çimler çok yoğun ve gürdü. Birbirleri arasına geçmiş ve son derece zorlardı. Eğer birisi onları kesmezse, atların geçmesi imkansız olurdu.

"Oh. Peki.” Lin Ming yanıtladı ve uzaysal yüzüğünden bir orta aşama insan adım hazine çıkardı. Bu kılıç Huo Gong'un öldükten sonra ondan kalan bir silahtı.

Kılıcın tasarımı basitti ve kını çok güzel tasarlanmış yılan derisi kılıfıydı. Yıllar içinde birkaç kere kullanıldığı açıktı. Kılıç ucunda yaklaşık beş inç kadar bir yazıt sembolü çiziliydi. Bu yazıt sembolü gerçek öz oranını %40 artıran alev özellikli bir semboldü. Sadece yazıt sembolünün maliyeti 10.000 altın taeli aşıyordu.

Bu açıkçası çok zorlu bir işçilik sürecinden geçen hazine bir kılıçtı. Huo Gong'un bu silahı kullanmasına şaşırmamalıydı. Ancak daha sonra başka bir tane edinmişti ama bunu satmaya gönlü el vermediği için uzaysal yüzüğünde saklamıştı.

Lin Ming'in bu kılıcı çıkarmasıyla kel adamın gözleri fal taşı gibi açıldı.

'Vay anasını, bu adam basbayağı orta aşama insan adım bir hazine çıkardı!'

'Üstelik bir de üst düzey bir orta aşama insan adım hazineye benziyor! Ben bile uzun yıllar boyunca sadece üç  orta aşama insan adım hazine gördüm!'

Maymun suratlı adam, Lin Ming'in silahını görünce maymun gözleri açgözlülükle parıldamaya başladı.

Lin Ming'in parmağına taktığı basit görünümlü yüzüğü fark etti. Bunun uzaysal yüzük olduğuna şüphe yoktu.

Uzaysal yüzük! En kötü uzaysal yüzük bile onlarca bin altın tael ederdi! O zaten kıskançtı ve bir tanesini istiyordu ama kendi mal varlığıyla bunu nasıl karşılayacaktı?

Maymun suratlı adamın keyfi bir anda yerine geldi, yüzünde gülümseme belirdi. Lin Ming'i öldürmek, uzaysal yüzüğünü çalmak ve içinde başka ne tür hazineler olduğunu görmek için sabırsızlanıyordu.

"Bu çocukta kim bilir başka ne tür güzellikler var? Haha, bu sefer turnayı gözünden vurduk! Bu çocuk çok salak gibi; bu servetin ne anlama geldiğinden haberi bile yok. Aptal bir çocuk gibi gidip iyi bir kılıç çıkardı. Onu öldürüp bu kılıcı almazsam gerçekten büyük kayıp olur!"

"Sadece biraz daha sabret. Sihirbaz'ın Kutsal Toprakları'na ulaştığımız anda onu hemen öldüreceğiz!"

Lin Ming kel adam ve maymun suratlı adamın aç gözlülüklerini fark etmemiş gibi görünüyordu. Azimli bir şekide hazine kılıcıyla çimleri doğradı. Alev özellikli yazıt sembolü olan orta aşama insan adım hazine kılıç, bir askerin tofuyu doğraması gibi çimleri kolayca doğradı.

Yabani çimlerin büyük sarmalları kesilirken sadece dilimlenme sesleri çıktı.

Kel adamın boğazı bunu gördüğü gibi kupkuru olmuştu. Bu kılıca sahip olduğu takdirde, savaş gücünün ne kadar artardı kim bilir!

Kel adamın kullandığı silah bir topuzdu. Bu tür bir silah son derece nadirdi; bu silahlara fazla talep yoktu bu yüzden birçok arıtımcı hazine bir topuz yapmazdı. Bu yüzden kel adamın kullandığı topuz normal bir silahtı.

Ama maymun suratlı adam düşük aşama insan adım hazine olan kısa balta kullanıyordu. Fakat en kötü kalitede bir baltaydı ve baltanın üstündeki yazıt sembolünün değeri 2000 altın tael bile etmezdi.

Çoğu dövüş sanatçısı binlerce altın taellik bir hazinenin yanına bile yaklaşamazdı. Genellikle soylu ailelerin gençlerinde bu tür eşyalar olurdu. Örneğin, Lin Ming'in ezici rününü alan ilk kişi, Tie Feng de bir Kemik Gelişimi aşaması dövüş sanatçısıydı. Ama onun arkaplanının zayıf olması nedeniyle o da böyle bir hazine alamazdı. Aksi halde, Lin Ming'in ezici rününü asla satın almazdı.

Bir dövüş sanatçısı para kazanabilse de, yine de yetişimi için alması gereken ilaçlar vardı. Para sürekli akar giderdi. Sadece Nabız Yoğunlaştırma aşamasına ulaştıktan ve ekonomik durumunu yükseltecek bir ünvan ve maaşa ulaştıktan sonra bu mümkün olabilirdi. Bu yüzden fakir kişiler genellikle dövüş sanatları eğitimi yapmayı göze alamazdı.

"Küçük Kardeş, Küçük Kardeş." Maymun suratlı adam, karşısında çimleri budayan  Lin Ming'e seslendi.

"Mm? Ne oldu?" Lin Ming sıradan bir ifadeyle kafasını çevirdi.

"Kılıcına bakmama izin ver lütfen. Bu kardeş daha önce orta aşama insan adım bir hazine görmemişti."

"Oh, bu mu..." Lin Ming'in yüzü huysuz bir ifadeye büründü. Aptalı oynuyordu ama bunun da bir sınırı vardı. Silahını başkalarına verecek kadar salak değildi.

Bunu düşündükten sonra söyledi. "Bu kılıç ailemden kalan bir miras. Babam başka insanlara göstermememi söyledi. Yine de, siz iki kareşin bakması için verebileceğim başka birkaç kılıcım var."

Lin Ming'in bunu söylerken uzaysal yüzüğünden yavaşça iki kılıç çıkardı. Bunlar düşük aşama insan adım hazinelerdi. Bu iki kılıç Huo Gong'un daha yeni yaptığı sıfır kılıçlardı ve daha yazıt sembolleri de yoktu.

İki kılıç da inceydi. Bu kılıçlar üç feet uzunluğunda ve bir inç genişliğindeydiler. Ağızları dar ve kabzaları kısaydı. Hızı kullanmak için yapılmış silahlardı.

"Güzel kılıç." Maymun suratlı adam ve kel adamın gözleri bir anda açgözlülükle kırmızıya döndü. "Bu saf küçük çocuğun üstünde çok güzel şeyler var. Kayıtsızca iki düşük aşama insan adım hazineyi çıkardı!"

"Çok aptal, daha önce bu kadar aptal birini daha görmedim! Bu Kas Değişimi aşaması bir çocuk iki tane zirve Kemik Gelişimi aşaması dövüş sanatçısının önünde bu kadar hazine çıkaracak kadar aptal!" Kel adam, maymun suratlı adama dudaklarını yalarken bir gerçek öz ses iletimi yolladı.

Maymun suratlı adam söyledi. "Bu çocuk sadece 15 yaşında. Büyük bir aileden olduğunu düşündüm ama daha önce evden hiç çıkmamış olmalı. Bu yüzden dünyanın ne kadar tehlikeli ve acımasız olduğundan bihaber. Şimdilik sabredeceğiz ve Sihirbaz'ın Kutsal Toprakları'na ulaştığımızda onu hemen öldüreceğiz."

"Güzel plan Büyük Kardeş. Sabırsızlanıyorum!”

"Hehe, bu çocuğu öldürdüğümüzde, biz kardeşler bir servet kazanacağız. Nadir haplar alabileceğiz ve Sihirbaz Kutsal Topraklar'ın miras gücü ile birleştiğinde, Nabız Yoğunlaştırma aşamasına ulaşmak çok basit olacak! O zaman geldiğinde, biz kardeşler yükseleceğiz! Haha!”

"Haha, salyalarım akıyor. Bu fazladan 100 yıl daha yaşamak demek. Bir kadın sürüsü alacağım ve her günümü imparatorlar gibi yaşayacağım!"

K.N: Koymazsam olmaz :D https://www.youtube.com/watch?v=jItFDceJiC0

Kel adam ve maymun suratlı adam gözleriyle anlaşırken, Na Yi iç çekmeden edemedi. Dünyevi ve insan meseleleri hakkında bir soylu genç nasıl bu kadar cahil olabilir? Buraya gelene kadar nasıl hayatta kalabildi?

Maymun suratlı adam Lin Ming'e döndü ve söyledi. "Küçük Kardeş Mo, bu iki kılıcı bize ödünç verebilir misin? Bu gür ormanda sayısız vahşi canavar var biliyorsun. Derine inmeye devam ettiğimiz sürece, daha yüksek seviyeli vahşi canavarlar ile karşılaşacağız. Gücümüz yeterli değilse, korkarım ki bu vahşi canavarlar ile savaşırken yaralanacağız ve bu bizi tehlikeli bir durumun içine sokacak."

Lin Ming düşündü ve söyledi. "İki büyük kardeş çok mantıklı konuşuyor. Öyleyse, bu iki kılıcı iki büyük kardeşe ödünç vereceğim."

Lin Ming yanıtladı ve hiç tereddüt etmeden kılıçları verdi.

Kel adam kılıcı aldığında yutkunmamak için kendini zor tuttu. Bu düşük aşama insan adım hazine bir kılıçtı ve aynı zamanda son derece yüksek kaliteydi. Böyle iyi bir şeyi, böyle kolay bir şekilde elde edebilmişti. Neden daha önce böyle bir aptalla karşılaşmamıştı ki?

Kel adam kılıcı tarttı ve birkaç kere rastgele savurdu. Kılıçtaki tek sorun biraz hafif olmasıydı ve bu yüzden ona biraz garip gelmişti.

Gerçek şu ki, Lin Ming'in bu iki kılıcı onlara vermesinin bir nedeni vardı. Bu iki adam balta ve topuz gibi ağır silahlar kullanıyorlardı.

Ama Lin Ming onlara iki ince kılıç vermişti. Bu iki kılıç hızlı kullanım içindi. Kılıçları onlara vermiş olsa bile, ikisi onları tam potansiyeli ile kullanamayacaktı. Lin Ming bu iki dövüş sanatçısını fazla önemsemese de, yine de onların gücünü artırarak başına fazladan bela açmak istemedi. Sonuçta bu iki zirve Kemik Gelişimi aşaması dövüş sanatçısı ondan kaçmak isterse, Lin Ming sadece birini engelleyebilirdi.

Lin Ming onları yanlış bir güven duygusu hissetmeye zorladı ve tek bir hamleyle onları öldürecekti. Birini aradan çıkardıktan sonra, diğerini halletmek daha kolay olurdu.

Bu anda, Lin Ming'in zihni aniden bir gerçek öz ses iletimiyle yankılandı. Bu Na Yi'nin sesiydi. "Kaçış şansı ararken aptal rolü yapıyordun sanıyordum ama meğersem zaten bu kılıçları onlara verecek kadar aptalmışsın. Sadece kendi mezarını kazıyorsun! Şu ana kadar senin gibi bir aptalın hayatta kalabilmesi bile bir mucize. Gerçekten.”

Bu buz gibi ses ironi doluydu. Na Yi ve çocuksu yüzü birbiriyle tamamen bağımsızdı.