Bölüm 158: Yıldırım Vadisi

…

…

…

"Orası önemli değil. Onu öldürmene gerek yok. Senden sadece bir iyiliğe ihtiyacım var; ben onu öldürmek için birini gönderdim zaten. Eğer bu başarılı olursa, o zaman amcam ustanıza birkaç iyi kelam edecek. Böylece o da size bazı yetişim yöntemleri geçirecek."

Yedi Derin Vadi'de, yardımcı savaşçı evi ustası, düşük statülü öğrenciler ile karşılaştırılırdı ve bu yüzden az değerli kabul edilirlerdi. Ouyang Dihua amcasıyla onu cezbetmeye çalıştı.

Bi Luo neşeli şekilde söyledi. "Haha, o zaman ilk olarak Küçük Acemi Kardeş'den özür dileyeceğim. Ama neden Lin Ming'e suikast yapmamı istedin? Bunu kendin yapamaz mısın?"

Ouyang Dihua yanıtladı. "Lin Ming'i öldürmek öylesine bir iş değil. Amcamın desteğini alsam ve arkamda bana karşı kullanılabilecek hiçbir kanıt bırakmasam bile, bunun halka açık olmaması ve şüphe uyandırmaması gerekiyor. Lin Ming'i öldürmek için birini gönderdiğimde, birkaç ziyafete katılıp gözden uzak duracağım. Konu temiz bir şekilde kapandığı sürece, kimse beni sorgulamaya cüret edemez."

Bi Luo dudaklarını yaladı. "Kimi göndermeye hazırlandın? Gücü çok zayıf olursa, sadece bir köpeğin önüne et atmak gibi olur."

"Endişelenme. Çoktan Gökyüzü Talihi Krallığı'nda yakın bir kıdemli acemi kardeşe sordum. Eskiden Arıtım Bölümü'ndeydi ama tarikat kurallarını ihlal etti ve Yedi Derin Vadi'den kovuldu. Onunla bir nebze arkadaşlık ilişkim var ve yetişimi zirve Nabız Yoğunlaştırma aşamasına ulaştı. Savaş gücü benimkinden aşağıda değil. Ona birkaç kazanç sözü verdiğim ve onun bunu yaptığı sürece, bu en iyisi olacaktır. Daha da iyi olan durum ise, zaten yalnız ve ortalıkta avare olarak dolaşan birisi olması. Bu yüzden onu buldukları durumda bile, ondan hiçbir şey alamayacaklar."

Yetişim açısında, Ouyang Dihua orta Nabız Yoğunlaştırma aşamasındaydı. Ama Akasya Bölümü'nde çalıştığı yetişim yöntemleri genellikle insanları öldürme ve onlarla savaşmak üzerineydi. O kıdemli acemi kardeş ise Arıtım Bölümü'ne mensuptu ve arıtımda iyiydi. Savaş teknikleri biraz yetersiz kalıyordu. Bu yüzden ikisinin savaş verimlilikleri benzerdi.

"Zirve Nabız Yoğunlaştırma mı? Haha, gerçekten de yeni Kas Değişimi aşamasına geçen küçük bir çocukla ilgilenmesi için zirve Nabız Yoğunlaştırma aşaması ustası mı göndermek istiyorsun? Lin Ming'i çok fazla iyi görüyor olmalısın."

Ouyang Dihua söyledi. "Lin Ming normal bir Kas Değişimi aşaması çocuğu değil. Ayrıca Yıldırım Şeytan Ateşi Boncuğunu o aldı; o silah erken Nabız Yoğunlaştırma aşaması dövüş sanatçısını öldürebilecek güçte. Yıldırım Şeytan Ateşi Boncuğunu bir Nabız Yoğunlaştırma aşaması dövüş sanatçısına vurmak kolay olmasa da, yine de dikkatli olmalıyım. Bu yüzden ona karşı tüm gücümü kullanacağım. Bu kadar kısa sürece Houtian alemi ustası bulmak zor olmasaydı, o zaman hemen bir Houtian alemi dövüş sanatçısı ayarlar ve onunla bu şekilde ilgilenirdim!"

"Mm... Görünüşe göre Lin Ming yalnız yakalandığı anda can verecek. Peki Lin Ming'i öldürmek için nasıl fırsat yaratmayı planlıyorsun?"

"Bu konuda endişelenme. Kendi yöntemlerim var. İlk olarak bir şey sorayım. Qin Ziya'nın Lin Ming ile ilişkisi nedir?"

"Ne tü bir ilişki? Qin Ziya, Lin Ming hakkında çok fazla düşünüyor ve onun gelecekteki başarılarından çok umutlu. Gelecekte onun yeni bir arkadaş ve yardımcı olabileceğini düşünüyor. Yakında, Yedi Derin Vadi, Savaçı Evi çekirdek öğrencisi almak için birilerini göndereceğiz. Qin Ziya, bir an önce Lin Ming'i almak için endişeleniyor. Bence Lin Ming'in Büyük Turnuva'da önemli bir başarı elde edebileceğini düşünüyor ve onun gelecekte bir elder olması için yolunu açıyor gibi görünüyor."

"Qin Ziya, Lin Ming ile çok ilgileniyor olsa da, gideceği yerler değişiyor ve sürekli seyahat ediyor. Yedi Derin Savaşçı Evi'ne bir yıl gibi uzun bir sürede bile dönmeyebilir. Geçtiğimiz on yılda, zither kalbini geliştirmek için derin vadilere gitti. Lin Ming'i sürekli olarak koruması imkansız. İlişkileri fazla derin değil."

"Mm. Güzel. Qin Ziya Yedi Derin Savaşçı Evi Ustası olsa da, kendime güveniyorum." Ouyang Dihua şeytani şekilde sırıttı. Sanki Lin Ming'in hayatı onun ellerindeymiş gibiydi.

…………….

Sabahın erken saatleriydi ve güneş ufuktan daha yeni yükseliyordu. Zhou Dağı sabah çiyi katmanı ile kaplanmıştı. Yerdeki solmuş sonbahar yaprakları gece biraz don ile kaplanmıştı.

Lin Ming, elinde Ağır Derin Yumuşak Mızrağı tutuyordu, Kafir Tanrı Tohumunun içinde bulunan Alev Özünü hissetti. Bir süre sonra vücudu aniden hareket etti ve yumruğu büyük bir ağacın gövdesine çarptı. Gökyüzünden solmuş yaprak yağmuru düşmeye başlarken soluk bir uğultu sesi yükseldi.

Lin Ming Ağır Derin Yumuşak Mızrağını salladı. Fırtınadaki Çiçekler!

Havada sadece delici mızrağın sesi vardı. Ağır Derin Yumuşak Mızrak hayalet bir illüzyona dönüşmüş gibiydi ve dönen yaprakların hepsini deldi.

Her bir yaprak delindikten sonra, küçük bir miktar ateş dışarı yayıldı ve yaprakları yakarak küle çevirdi.

Kafir Tanrı Tohumu küçük bir değişime uğradıktan sonra, Lin Ming, Kafir Tanrı Tohumunu döndürdüğü zaman herhangi bir fark bulamamıştı. Sadece gerçek özüne aşılanmış küçük miktarda bir ateş özelliği vardı.

Gerçek özü, özel bir özelliğe sahip olan bir dövüş sanatçısı grubu vardı. Örneğin, Bai Jingyun'un gerçek özü su özelliğindeydi. Lin Ming'den kendisi için bir su özellikli yazıt sembolü istemesinin ve bunun için yüksek bir fiyat ödemesinin sebebi buydu.

Kafir Tanrı Tohumundaki Alev Özü, Lin Ming'in ateşi özgürce kullanmasına olanak sağlıyordu. Lin Ming bunu zaten bekliyordu. Sonuçta, bir Alev Özünü keşfedip özgürce kullanan arıtım ve simyacılar vardı.

Son günlerde, Lin Ming vücudunun gerçek özünü sıkıştırmış ve kirliliklerden kurtulmuştu.

Her gün 5 veya 6 saat kadar bir süre boyunca Lav Mağarası'nda kalıyordu. Bugün, vücudundaki tüm kirlilikler nihayet tükenmişti.

Kafir Tanrı Tohumunun baskıcı gücü ile şiddetli ve tehlikeli lav ateşi çok daha uysal hale gelmiş gibiydi. Aksi takdirde, vücudundaki kirlilikleri bu kadar arıtmasının imkanı yoktu.

Kafir Tanrı Tohumu artık bir maş fasulyesi büyüklüğündeydi. Kafir Tanrı Tohumunun lav ateşi ihtiyacını karşılamak imkansızdı.

Lin Ming, Ağır Derin Yumuşak Mızrağını uzaysal yüzüğüne geri koydu ve Yıldırım Vadi'sine gitmeye hazırlandı. Bu fikir zaten birkaç gün boyunca aklında geziniyordu.

Yıldırım Vadisi, uzak bir dağın arkasındaki vadide konumlanmıştı. Tüm dağ vadisi, manyetik kara çelik cevheri ile doluydu.

Manyetik kara çelik cevheri, pozitif ve negatif kutpa sahipti. Bu yüzden gökyüzünden yıldırım çekebiliyor ve yıldırım gücünü depolayabiliyordu. Arıtımda yaygın olarak kullanılan bir materyaldi.

Bu nedenle, her fırtınada, kükreyen yıldırım sesleri oluşurdu ve sayısız yıldırım patlaması, Yıldırım Vadi'sine düşerdi. Uzaktan bakıldığında, sadece mor yılanların kaotik şekilde dans etmesi gibi görülürdü,  bu olağanüstü bi manzara oluştururdu.

Yedi Derin Savaşçı Evi kurulduktan sonra, bir Xiantian ustası Yıldırım Vadisi dizilim oluşumunu oluşturmuştu. Şimdi, gök gürültüsü ve yıldırım, durmadan yağardı ve dizilim oluşumu, gök gürültüsü ve yıldırımın gücünü özel bir çevrede kuşatmıştı. Böylece burası, yetişim için de kullanılabiliyordu. Böylece yedi büyük öldürme dizilimlerinden birisi oluşmuştu; Yıldırım Vadisi!

Yıldırım Vadisi, yedi büyük öldürme diziliminden en gizemlisiydi. Sıralama Taşı'ndaki sadece ilk 20 öğrenci oraya girmeye cesaret edebilirdi. Burası diğer altı büyük öldürme diziliminden tamamen farklıydı. Yıldırım Vadisi'nin sadece iki zorluğu vardı, on birinci ve on ikinci seviye.

Yedi büyük öldürme diziliminde, on ikinci zorluk seviyesi basitçe söylemek gerekirse işe yaramazdı, Ling Sen bile içeride buna dayanamazdı. Bu özellikle de Yıldırım Vadisi için geçerliydi; on ikinci zorluk seviyesi tamamen anormal bir seviyedeydi. Kıdemli Nabız Yoğunlaştırma aşaması dövüş sanatçıları bile içeride fazla uzun süre dayanamazdı.

Hong Xi'nin ilk geldiklerinde Yıldırım Vadisi'ni seçmemelerini söylemesinin nedeni buydu. On ikinci zorluk seviyesinin sözünü etmeye bile gerek yoktu. On birinci zorluk seviyesinde bile, Vücut Eğitimi seviyesi bir dövüş sanatçısı yıldırım ve gök gürültüsünün etkisiyle yanıp kül olurdu.

Lin Ming Yıldırım Vadisi'nin girişine geldiğinde, içerideki gök gürültüsü seslerini net olarak duyabiliyordu.

"Küçük Acemi Kardeş Lin!" Yıldırım Vadisi'nin kıdemli acemi diyakoz kardeşi Lin Ming'i selamlamak için hızla yürüdü.

"Kıdemli Acemi Kardeş."

"Bu, Küçük Acemi Kardeş Lin'i Yıldırım Vadisi'ndeki ilk görüşüm. Bu Yıldırm Vadisi'nin toplamda altı manyetik odası var. İlk beşi on birinci zorluk seviyesinde ve sonuncusu da on ikinci zorluk seviyesinde. Küçük Acemi Kardeş Lin istediği gibi seçim yapabilir. Ama ben on birinci zorluk seviyesini seçmesini öneriyorum. Son manyetik odadan bahsedecek olursak, bir Nabız Yoğunlaştırma aşaması dövüş sanatçısı bile fazla dayanamaz."

"Mm. Teşekkürler Kıdemli Acemi Kardeş." Lin Ming zaten on birinci zorluk seviyesini seçmeye karar vermişti. Daha düşük bir zorluk seviyesini bile ummuştu. Daha hafif bir yıldırım, Kafir Tanrı Tohumunun patlaması gibi rastgele gelişecek olaylardan korunmak için daha kolay kontrol edilebilirdi.

Her manyetik oda 10 feet'e 10 feet uzunluğundaydı. Manyetik odanın duvarları ve zemini tamamen manyetik kara çelik ile kaplanmıştı ve derin mavi ışık ile parlıyorlardı.

Manyetik oda tamamen kapalı bir alan olduğu için, korkunç gök gürültüsünün sesleri odada yankılanıyordu. Sıradan bir insan bu odaya girip ses dalgaları tarafından vurulsaydı, kulakları kanar ve kulak zarı patlardı. Düşük frekanslı dalgaların kulakları paramparça etmesi bile mümkündü. Bu yüzden sadece durdukları yerde bile acı verici şekilde ölürlerdi.

Bu gök gürültüsü seslerinin belirli isimleri vardı. Buna kaplan leoparı gök gürültüsü deniyordu. Bu isim bir kaplanın veya leoparın hırıltısına benzediği için verilmişti. Vücutlarına ellerini değdirdikleri takdirde, kollarının titrediğini hissedebilirlerdi.

Bu kaplan veya leoparın gök gürültüsünün gücünün kişinin vücuduna nüfuz etmesi ve kemikleri çalıştırması mümkündü. Bunun nedeni kaplanların kemiklerinin çok korkunç ve kaplan kemiği şarabının en besleyici şarap olmasıydı.

Kemik Gelişimi aşamasına ulaşan bir dövüş sanatçısının bir işareti, kaplan leoparın gök gürültüsü idi. Başlarını kaldırdıkları anda bir kaplan gibi kükreyebilir ve kafalarını indirdiklerinde bir leopar gibi hırıldayabilirlerdi.

Lin Ming manteyik odaya girmeden önce kulaklarını kapatmak için gerçek özünü kullanmıştı.

Mor yıldırım çılgınca havada ve manyetik odanın duvarlarında dans ediyordu. Gök gürültüsünün gürleme sesleri şok dalgalarına dönüşüyordu. Eğer birisi böyle bir şok dalgasında kalırsa, kalp atışlarının yükseldiğini ve vücudundaki organların düşük ve derin ses dalgalarını geçirdiğini hissedebilirdi. Bu his, çok rahatsız ediciydi. Eğer birinin organları gerçek öz tarafından korunsa bile, göğsünde zorluk hisseder ve nefes almakta zorlanırdı.

Bu tür düşük ve derin ses dalgası insanı sessizce ve fark ettirmeden öldürebilirdi. Bunun nedeni, bir kişinin duyma frekansının çok düşük olmasıydı ancak bir insanın organları hâlâ tehlikeli bir yankı içinde kalacaktı. Son olarak, bir insan ses ile ortadan ikiye ayrılabilirdi.

Sssı-! Bir tür zehirli yılana benzeyen elektrik ışını Lin Ming'e doğru hücum etti. Elektrik ışını yıldırım hızıyla hareket etti ve Lin Ming daha bu elektrik ışınına tepki veremeden, ışının tüm vücudunu uyuşturduğunu hissetti. Bu şekilde, yıldırım Lin Ming'in bedeninin içine girmişti.

Lin Ming'in ruhu hemen tepki verdi.  Bu elektrik ışınını kalbine doğru akması için yönlendirdi.

Lin Ming ruh gücüyle izlerken, elekrik ışını Kafir Tanrı Tohumunun içine girdi. Lin Ming aniden gerildi. Ruh gücü, Kafir Tanrı Tohumu ile bağlantılıydı ve Lin Ming, Kafir Tanrı Tohumundaki her bir değişimin tamamen farkındaydı.

Eğer yanlış bir durum oluşursa, Lin Ming bu yıldırım demetini tüm gücüyle dışarı atmaya hazırdı.

Fakat, gerçekleşen olay, bu elektrik ışınının Kafir Tanrı Tohumuna girmesiyle birlikte Kafir Tanrı Tohumunda hiçbir değişiklik olmamış olmasıydı.

"Mm? Hiçbir şey olmadı.”

Yıldırım gücü Kafir Tanrı Tohumuna girdiğinde hiçbir değişiklik gerçekleşmemişti.

Bu yüzden Lin Ming vücuduna daha ve daha fazla yıldırım demeti aldı ve sonuç olarak Kafir Tanrı Tohumu, bunların hepsini yuttu.

Bu Lin Ming'in cesaretini artırmıştı; doğrudan bir dans eden elektrik yılanına doğru yürüdü.

Lin Ming birden bire tüm vücudunun uyuştuğunu hissetti ve yıldırım gücü, vücuduna fışkırtılan su gibiydi.

Yıldırım gücü çok gizemli bir güçtü. Söylentilere göre, yıldırım tüm hayatın kaynağıydı.

Antik yazıtlarda, göklerin ve toprağın yeni açıldığı o antik zamanlar sırasında, gök, sayısız yıldırım bulutu ile parlıyordu. Bu yıldırımlar, antik okyanusları birbirinden ayıran ve ilk olarak hayata gelmesini sağlayan şimşeği göndermişlerdi.

Bugünkü et ve kanın oluşmasının ardındaki tek sebebin, geçmişteki yıldırım olduğu söylenebilirdi. Bu yüzden gök gürültüsü ve yıldırımın gücü, kişinin kendi vücudunu eğitmesi için en iyi seçenekti.