Bölüm 154: Qin Ziya

…

…

…

İlahi Akasya gücü son derece sapkın ve acımasız bir yetişim yöntemiydi. Bir kişi İlahi Akasya Gücünü geliştirirse, o kişinin aurası tamamen sapkınlık ve ahlaksız eğilim ile dolu olurdu. Bir dövüş sanatçısı bunla sarılırsa, zihni bu sonsuz sapkın illüzyonlarla başa çıkamaz ve kalbindeki çirkinlik ortaya çıkardı.

Ama Lin Ming'in dövüş sanatları kalbi tamamen saf ve gerçekti. Ayrıca, Lin Ming, Kaotik Meziyet Savaş Meridyenlerini geliştiriyordu, yani gerçek özü kıyaslanamayacak derecede kalındı. Dövüş sanatları aurası bir dağ gibi hareketsiz, sağlam bir köprü gibiydi. Bu nedenle, bu sonsuz illüzyon hayaletler Lin Ming için bir şakadan ibaretti.

Ouyang Dihua'nın yetişimi Nabız Yoğunlaştırma aşamasındaydi, Houtian aşamasına ulaşsa bile, Lin Ming, onun aurasına direnebilecekti.

Şu anki sahnenin tam açıklaması bu şekildeydi. Ouyang Dihua aurasını tamamen açığa çıkarmasına rağmen, Lin Ming etkilenmemiş ve hareketsiz olarak kaldı. Bu durum, Ouyang Dihua'nın bir sirk palyaçosu gibi görünmesinden başka bir işe yaramadı.

Herkes, bu sahneyi gördüğü gibi anında şok oldu. Ouyang Dihua'nın ezici aurası ile karşı karşıya kalmışken, Lin Ming birazcık bile etkilenmemişti.

Bu çok saçmaydı! Bu resmen surata atılmış tokat etkisi yarattı.

Kalabalığın içinde, Bai Jingyun boş boş Lin Ming'in figürüne bakıyordu. Böyle korkunç bir baskı altında, Lin Ming'in böyle sakin ve rahat kalabileceğini tahmin etmemişti.

Lin Ming'e göre, Ouyang Dihua'nın ezici aurası kolayca kurtulabileceği zayıf bir örümcek ağı gibiydi.

Biraz önce Zhang Guanyu ile karşılaşıp karşılaşmamasına bağlı olmaksızın, Lin Ming'in aurası son derece keskindi. Kırılamaz savunmaları bile yok edebilirdi, hepsini yere seren uzun bir mızrak gibiydi.

O anda, Bai Jingyun'un kalp atışı şaşkınlık içerisinde hızlandı.

Lin Ming sakin ve sanki bir dağ gibi sabitti.

Savaşın patlak vermesine rağmen, o dünyayı sersemleten sonsuz bir kenar gibiydi.

Belki... belki de... kazanabilir!

Bunu düşünen Bai Jingyun, nefes darlığı çekerken elbisesinin yakasını kavradı.

Ayakta durduğu küçük, ıssız köşede kimse onun ifadesini fark etmemişti. Sessizce kafasını kaldıran Murong Zi bile...

Askeri alanda, Lin Ming uzun süre sakin kaldı. Ouyang Dihua da uzun süre boyunca itibarını yok etti ve iyice utandı.

Bazı insanlar bunu izlemeye bile artık katlanamadı. Peki Ouyang Dihua bugün bu oyunu nasıl bitirecekti?

Yüce statüyle birlikte, insanlar en önemli olarak gördükleri kişiye bakıyorlardı. Ve Lin Ming hiçbir sıkıntı belirtisi göstermiyordu.

"Lin Ming hiç normal değil. Yine de, Ouyang Dihua'nın aurasına dayanmak pek akıl işi değil. Biraz alttan almalı ve Ouyang Dihua'ya onu aşağı çekmesi için fırsat bırakmalı.ydı" Birkaç kişi mırıldandı.

"Alttan almak mı?" Murong Zi bunu duydu. Kıkırdadı ve soğukça söyledi. "Lin Ming birazcık bile alttan alırsa onurunu koruyamaz. Ouyang Dihua, Lin Ming'in kolayca gitmesine izin vermez. Lin Ming'in sulanan ağzıyla, donuk gözleriyle ve şaklaban gibi hareketler ile aptal gibi davranması gerekir. Bu bir domuz olmaktan daha iyi değil."

Atmosfer giderek yoğunlaştı. İşler zaten bu noktaya geldiğine göre, artık barışçıl bir karar verme süresi çoktan geçmişti.

Ama o anda, gürültülü bir kahkaya yankılandı. Bu kahkaha bilhassa güzeldi, ilk duyulduğunda çok uzaktaydı ama ikinci yayılışında herkesin kulaklarında çınladı.

Kimse reaksiyon veremeden, kalabalığın karşısında beyaz cüppeli bir adam belirdi, elinde bir zither tutuyordu.

Adam uzun ve inceydi, kalın gür kaşları vardı. Orada dururken zamansız bir zarafet ile gizlendi. Onu görenler kalplerindeki gerçek korkuyu hissetmekten başka bir şey yapamadı.

Bu kişi ortaya çıktığında, Ouyang Dihua'nın ezici aurası aniden rüzgarın içinde kayboldu. Bu kişinin gücünün Ouyang Dihua'dan kat kat fazla olduğuna şüphe yoktu.

"Savaşçı... Savaşçı Evi Ustası?"

Qin Xingxuan şok oldu. O nadiren ortaya çıkan Yedi Derin Savaşçı Evi, Savaşçı Evi Ustası idi. Hareketleri düzensizdi ve oradan oraya gidiyordu. Gücü eşi benzeri olmayacak şekilde derindi. Zaten uzun bir zaman önce zirve Houtian aşamasına geçmişti ve Xiantian alemine yarım adım attığı söyleniyordu.

Ouyang Dihua'nın ağzı, uzun bir zither tutan bu adamı gördüğü anda seğirdi ve bu aurasını geri çekmek için bir fırsattı. Zither tutan adam, Yedi Derin Savaşçı Evi, Savaşçı Evi Ustası Qin Ziya idi.

Qin Ziya, Yedi Derin Vadi'ye katılmadan önce, sadece avare gibi dolaşan bir müzisyendi. Daha sonra Yedi Derin Vadi Zither Bölümü'ne girmişti. O sırada 20 yaşındaydı.

Qin Ziya 20 yaşında dövüş sanatları yetişimine başladığında, zaten dövüş sanatları yetişimi için altın dönemini kaçırmıştı. Yine de, 31 yaşında beklenmedik şekilde Nabız Yoğunlaştırma aşamasına ulaşmıştı. Daha sonra 36 yaşında Houtian aşamasına ulaşmıştı. 45 yaşında da zirve Houtian aşamasına ulaşmıştı.

Böyle yetenekli bir yetişim dehası, Yedi Derin Vadi elderlarını bile şok etmişti. Ancak, bir dövüş sanatçısı için altın dönemi kaçırması çok büyük bir kayıptı. Bu yüzden Qin Ziya yeniden doğsa bile, Xiantian alemine geçmeye çalışırken muazzam bir darboğaz ile karşılaşacaktı. Şimdi, kendi hevesleri doğrultusunda dünyayı dolaşıyordu ve Yedi Derin Savaşçı Evi, Savaşçı Evi Ustası ünvanını koruyordu. Bunun nedeni, seyahat etmek ve zihninde atılım gerçekleştirmekti, ayrıca zither yeteneklerini geliştirecekti.

"Bay Ouyang, hürmet eder ve bugün bu meseleyi burada sonlandırabilir misiniz? Buna ne dersin?”

Qin Ziya gülümseyerek söyledi. Sesi çok garip bir sevgi barındırıyordu, sanki bir bahar esintisini dinliyormuş gibiydi.

Bir sessizlikten sonra Ouyang Dihua sessizce söyledi. "Savaşçı Evi Ustası Qin öyle diyorsa, normal olarak bu konuyu uzatmayacağım."

Qin Ziya bizzat ortaya çıkınca Ouyang Dihua bu fırsatı kullanıp ona saygı gösterdi. Ouyang Dihua, ayrıca Qin Ziya'dan biraz korkmuştu. Qin Ziya Xiantian alemine yarım adım atmıştı ve ayrıca bir elderdı. Zither sanatları yeteneği ile birlikte, statüsü amcasından kesinlikle daha düşük olamazdı.

"Küçük Kardeş Lin, bu sizin için de geçerli." Qin Ziya bileğini çevirdi. Hareketi net değildi ama bebek avcu büyüklüğünde kızıl bir Lingzhi elinde ortaya çıktı.

Elinden bir dalga ile, Kan Lingzhi'si içinde bir çeşit bilgi varmış gibi Lin Ming'e uçtu.

Bu 500 yıllık Kan Lingzhi'siydi!

Lin Ming, Kan Lingzhi'sini yakaladıktan sonra, zengin gerçek özün eline akmaya başladığını hissetti. Kalbi istemsizce heyecanla atmaya başladı.

500 yıllık bir Kan Lingzhi'si son derece nadirdi. Sadece büyük bir tarikat onu yetiştirmenin gizli yöntemlerini bilirdi ve bitkinin hayatta kalma oranı da çok düşüktü.

Çoğu Kan Lingzhi'si 300 yılın sonunda ömrünün sonuna ulaşırdı. O bitki seçilmemişse, sadece boşa gitmiş olacaktı. 300 yıllık bir Kan Lingzhi'si bir leğenin boyutuna kadar büyürdü ve ölümlü erkeklerin dünyasında eşsiz bir tıbbi mucize olarak bilinirdi.

Bu tür bir Kan Lingzhi'si zaten çok değerliydi. Yaşlı bir Kan Lingzhi'sini bulmak ölümlü dünyada gerçekten çok zordu. En büyük tarikatların bakabileceği gerçek öz konusunda zengin bazı kutsal dağlar vardı.

300 yıllık bir Kan Lingzhi'si 300 yaşına ulaştığında, özü sıkışmaya başlar ve boyutu küçülmeye başladı. 400 yıllık bir Kan Lingzhi'si bir kürek boyutunda olurdu ve 500 yıllık olanlar sadece bebek avcu kadar olurdu.

Kan Lingzhi'si küçülmesine rağmen, aslında yoğunlaşan şey gerçek özdü. Kan Lingzhi'si bir dövüş sanatçısının kişinin etini ve vücudunu destekler, dövüş sanatçısının canlılığını artırır ve gücüne katkıda bulunurdu.

500 yıllık bir Kan Linzghi'si, gücü arzulayan her dövüş sanatçısının hayali olan mükemmel bir ilaçtı.

Oradakiler, kızıl Kan Lingzhi'sinin yaydığı sönük kokuyu alınca, kalpleri hareketlendi. Bazı insanlar derin bir şekilde yutkundu; bu türde tıbbi bir mucize para ile satın alınamazdı.

Önceden, Elder Wang, Lin Ming hakkında hükmünü vermişti. Sözü edilen dört ödül vardı. Ağır Derin Yumuşak Mızrak, 500 yıllık Kan Lingzhi'si, Mavi Mucize Hap ve Manevi Vücut İrini idi. Bu ödüller şaşırtıcı derecede etkileyici olsa da, kimse Lin Ming'in onları kazanabileceğine inanmıyordu. Ama Lin Ming birden fazlasını elde etmişti. Gerisine gelince, onlar da aşırı derecede imkansız değildi.

Bu, seyircilerin çaresizce kıskanç hissetmelerine neden oldu. Lin Ming'in gücü zaten gözler önüne serilmişti, söyleyebilecekleri hiçbir şey yoktu.

Lin Ming iki eliyle Kan Lingzhi'sini tuttu ve Qin Ziya'ya doğru saygılı şekilde eğildi. Söyledi. "Teşekkür ederim, Savaşçı Evi Ustası."

"Haha, bana teşekkür etme. Bu Lingzhi benim değil, Yedi Derin Vadi tarafından yetenekli öğrencilere verilen bir hediye. Testi geçtiğini fark ettiğime göre, bu Kan Lingzhi'si artık senindir."

Lin Ming Kan Lingzhi'sini uzaysal yüzüğüne koydu ve Yıldırım Şeytan Ateşi Boncuğunu da sakladı. Bunu Ouyang Dihua'ya geri verme gibi bir niyeti yoktu. Ouyang Dihua'nın bu konuda onunla tartışmayacağını tahmin etti ve üstelik, Ouyang Dihua bu boncuğu, Zhang Guanyu'ya kendisinin verdiğini itiraf edemezdi.

Ouyang Dihua, Lin Ming'in hareketini görünce yüzünün rengi giderek kasvetli hale geldi. 'Lin Ming, Lin Ming, Yıldırım Şeytan Ateşi Boncuğunu bu kadar arzuluyorsun madem, o zaman onu iyi kullanmalısın. Onunla uğraşmanı ve yanlışlıkla kendini patlattığın güne kadar bekleyeceğim!'

Zhang Guanyu ve Lin Ming arasındaki düello yüzünden, büyük ziyafetin asıl amacı çoktan anlamını yitirmişti. Ve şimdi, Yedi Derin Savaşçı Evi, Savaşçı Evi Ustası Qin Ziya'nın ortaya çıkmasıyla, atmosfer tamamen doruk noktasına ulaşmıştı.

Bir dövüş sanatçısına göre, Yedi Derin Savaşçı Evi Savaşçı Evi Ustası ile karşılaşmak, sıradan biri için İmparator ile karşılaşmak gibi bir şeydi. Onun kesinlikle yüce bir etkisi vardı ve gücü, Gök Talihi Krallığı'nda herkesi aşıyordu. Muyi ve Wang Xuanji gibi ünlü Houtian ustaları bile, Qin Ziya'nın huzurunda söz konusu edilmeye değmezlerdi.

Ouyang Dihua artık burada kalmakla ilgilenmiyordu. Sabırlı şekilde öfkesini kontrol etti ve Qin Ziya'ya birkaç kibar söz söyleyip kollarını sallayarak oradan ayrıldı.

Qin Ziya'nın da kalma niyeti yoktu. Sonuçta, o rüzgarla birlikte gezen bir figürdü. Birkaç fincan çay içtikten sonra ayrıldı.

Büyük ziyafetanlamını yitirmesine rağmen, misafirlerin çoğunun hâlâ morali yüksekti. Her türlü savaşa tanık olmuşlardı; bu gecenin doruğun da doruğuna ulaştığını söyleyebilirlerdi, tamamen tatmin olmuşlardı.

Tabii ki, Onuncu Prens Yang Zhen gibi kötü ruh halinde olan insanlar da vardı. Zhang Guanyu'nun Lin Ming tarafından ezici bir yenilgi alacağını ve hatta yerlerde çiğneneceğini hiç düşünmemişti.

Zhang Guanyu, Lin Ming'i sakat bırakmak istemişti ama aslında kendisi sakatlanmıştı. Onuncu Prens bir müttefik bulmuştu ama o müttefiği de şimdi bitmişti. Ayrıca, Zhang Guanyu, Ouyang Dihua ile bağlantılı olan kişiydi. Zhang Guanyu olmadan, Ouyang Dihua da kesinlikle onu desteklemeyecekti.

Yang Zhen bunu düşününce sadece acı içinde olduğunu hissetti.

Lin Ming, hayatının en karanlık can düşmanı olmuştu.

Orada ondan daha kötü bir ruh halinde olan kesinlikle bir kişi daha vardı. Bu kişi ise, Müttefik Ticaret Birliği'nin reisi, Zhang Ailesi'nden Zhang Fengxian idi.

Zhang Guanyu'nun götürüldüğünü görünce, Zhang Fengxian kalbinde öfkeli kanının döndüğünü hissetti. Anında korkunç bir öldürme arzusu ile dolmuştu ve Lin Ming'i liğme liğme etmek istiyordu. Ama onun kişiliği Zhang Guanyu'dan farklıydı. O, Müttefik Ticaret Birliği'nin başıydı, akıl yürütmesi ve sakin kalması gerekiyordu. Şu anda Lin Ming ile başa çıkamayacağını biliyordu. Fazla aceleci davranırsa, o zaman kesinlikle Müttefik Ticaret Birliği kötü etkilenirdi.