Bölüm 147: Bu Gece Uğraşlarını Boşa Çıkaracağım

…

…

…

"Lanet olsun, Yang Zhen!" Murong Zi dişlerini sıktı ve kalbi nefretle doldu. Büyük ziyafet İmparatorluk Sarayı'nda yapılmasına rağmen, organizasyondan sorumlu kişi Yang Zhen'di. Bu geceden önce kimsenin Yedi Derin Vadi'den gelecek kişinin kimliğini bilmemesine şaşmamalıydı. Yang Zhen onu çoktan kendi tarafına almış görünüyordu ve ona güzel kadınlar bakmak için yardım önermişti.

Ouyang Dihua geldiğinde, anında oradaki herkesin dikkatini çekti. İmparator bile hafifçe kalktı ve başını salladı.

Ama Ouyang Dihua'nın gözlerini diktiği ilk kişi Lin Ming oldu. Düşünceli bir ifadeyle şeytani şekilde gülümsedi.

Ouyang Dihua'nın kendisine baktığını görünce, Lin Ming kaşlarını çattı. Bu bakış, üst mevkide birinin astına attığı küçümseyen bakışlarla tamamen aynıydı. Alay ve acıma dolu bir bakıştı.

Ouyang Dihua yavaş yavaş sahneye gelirken, gözleri tüm salonu taradı. Gözlerini çekmeden önce hafifçe Bai Jingyun, Wang Yuhan ve hatta Qin Xingxuan'ın üzerinde durdu.

Bu hafif duraksama, Bai Jingyun'un endişeliyle titremesine neden oldu. Bu kötüydü, Yuhan bile zorlandı!

Qin Xingxuan'ın korkacak bir şeyi yoktu, çünkü o Yedi Derin Savaşçı Evi'nin çekirdek öğrencisiydi. Altıncı seviye yetenek olarak statüsü Ouyang Dihua'dan düşük olmasına rağmen, Ouyang Dihua ona karşı hareket etmeye cüret edemezdi. Gelecekte, Qin Xingxuan yüksek ihtimalle Yedi Derin Vadi'nin elderlarından birinin doğrudan öğrencisi olacaktı.

Ama Wang Yuhan farklıydı. Ouyang Dihua'nın karşısında, kendisini korumak için geniş bir arka planı yoktu.

Ouyang Dihua boğazını temizlemek için öksürdü ve konuştu. "Burada, Gökyüzü Talihi Krallığı'nda olmaktan mutluluk duyuyorum. Bu gece, Gökyüzü Talihi Krallığı'nın elitleri ile tanışabildiğim için çok mutluyum."

"Bugün Gökyüzü Talihi Krallığı'na gelmemin sebebi, Gökyüzü Talihi Krallığı'nın önemli gelişmelerine göz atmak ve bu büyük ülkenin genç ve güçlü kahramanlarını görmek."

"Ek olarak, Gökyüzü Talihi Krallığı'nın Yedi Derin Elçi'si ana tarikata geri dönecek. Yani, önümüzdeki altı ay boyunca, geçici olarak Yedi Derin Elçi olacağım."

Ouyang Dihua'nın bunu söylemesiyle, Bai Jingyun acı verici bir baygınlıkla patlayacağını hissetti. Ouyang Dihua, gerçekten Gökyüzü Talihi Krallığı'nın Yedi Derin Elçi'si mi olacaktı!?

Bu... Bundan daha berbat ötesi bir haber olamazdı!

Bai Jingyun'un zaten önümüzdeki altı ay boyunca Gökyüzü Talihi Krallığı'ndaki tüm genç kızlar için kabus gibi olmasını bekliyordu.

Murong Zi ve Wang Yuhan gibi biraz şöhrete sahip tüm kızlar, Ouyang Dihua'nın hedefi olacaktı. Saklanmak isteseler bile, saklanamayacaklardı!

Zaten çok ünlülerdi. Ouyang Dihua, Gökyüzü Talihi Krallığı'na gelmeden önce zaten Murong Zi ve Wang Yuhan'ı elde etmeyi kafaya koyması mümkündü.

Ziyafet salonunun dışındaki kavisli yolda, Murong Zi, Ouyang Dihua'nın açılış konuşmasını duydu. Artık biliyordu, saklanmanın hiçbir anlamı yoktu. Ouyang Dihua'nın, Gökyüzü Talihi Krallığı'na Yedi Derin Elçi olarak gelmesinin nedeni, onlardı.

Murong Zi dişlerini sıktı ve düşündü. "Seni şerefsiz tacizci. Bana karşı bir hamle yapmaya ya da vücuduma o pis ellerini sürmeye kalkışırsan, senin penisini kesip paramparça ederim!"

Veliaht Prens bu haberi duyduktan sonra pek iyi görünmüyordu. Bu ziyafetin onun küçük kardeşi olan Bulut Prensi tarafından düzenlendiğini biliyordu. Ouyang Dihua'nın hoş sürprizini Yang Zhen ayarlamış olmalıydı değil mi? Yang Zhen'in Ouyang Dihua ile bir tür anlaşma yapmayı başardığı açıktı.

Bugün, Yang Zhen, Ouyang Dihua'nın kimliğini gizlemek için tereddüt etmemiş, büyük ve saygın ailelerin birçok güzel kızını davet etmişti. Bu tüm ailelere büyük bir karşı hareket anlamına geliyordu. Onun bunu yapabilmesinin nedeni, Ouyang Dihua'nın Yedi Derin Elçi mevkisini almasıydı ve Yang Zhen'in artık bir destekçisi vardı!

Yang Lin, Ouyang Dihua ve Yang Zhen'in yakın olduklarından tamamen emindi. Hiç şüphe yok ki, ikisi ittifak kurmuştu ve bu ittifaka onları teşvik eden kişi Lin Ming idi.

Lin Ming, Yang Zhen ve Ouyang Dihua'nın ortak düşmanı olmuştu!

Büyük olasılıkla, Ouyang Dihua'yı davet eden kişi Zhang Guanyu idi. Bir şekilde onu destekçisi yapmayı başarabilmek için, Zhang Guanyu ne tür bir bedel ödediğini hayal bile edemedi.

Bunu düşününce, Yang Lin derin bir nefes aldı. Lin Ming'in desteğini aldığında, savaşın yarısını kazandığını düşünmüştü. Ama, Zhang Guanyu ve Yang Zhen'in son hamlesi ile karşılaşınca, geri dönüş şansı bile olmadan kaybettiğinin farkına vardı.

Zhang Guanyu veya Yang Zhen, kolayca teslim olacak insanlar değillerdi. Lin Ming yüzünden oturup ölmeyi beklemeleri mümkün müydü?

Lin Ming, Zhang Guanyu ve Yang Zhen'in yüzlerinin gurur ile dolduğunu fark ettiği sırada, aynı şekilde Yang Lin'in ifadesinin de değiştiğini fark etti ve bunun nedeninin Ouyang Dihua olduğunu hemen anladı. Ouyang Dihua'nın içeri girer girmez Lin Ming'e bir kedinin fareye baktığı gibi baktığı çok açıktı.

"Demek durum bu. Ben fareyim yani..." Lin Ming'in ifadesi değişmedi ve her zamanki sakinliği ile sandalyesinde oturdu.

Ama o anda, Zhang Guanyu yelpazesini sallayarak Veliaht Prens'e doğru yürüdü. Lin Ming ve Veliaht Prens birbirlerine yakın oturuyorlardı ve Zhang Guanyu'nun bakışları Lin Ming'in üzerine düştü. Bu bakışta bir çeşit mutluluk vardı, sanki Ouyang Dihua'nın kedi ile fare bakışındaki ifade ile aynı gibiydi. Eğer bir kişi bunların arasında bir fark olduğunu görebilseydi, aradaki tek farkın öldürme niyeti olduğunu söyleyebilirdi.

"Veliah Prens, Ekselansları." Zhang Guanyu eğildi.

"Bay Zhang." Yang Lin her ne kadar kalbinde Zhang Guanyu'yu öldürmek istese de, dostça ve gülümseyen tavrını sürdürdü.

"Ekselansları öyle görünüyor ki, Lan Yunyue, Bayan Lan, Veliaht Prens'in sarayında. Bay Ouyang, Bayan Lan'ı görmek istiyor. Ekselanslarının bu konuda ne düşündüğünü merak ediyorum?"

Zhang Guanyu'nun sessiz konuşmasına rağmen, nasıl olur da Veliaht Prens'in hemen yakınında oturan Lin Ming bunu duyamazdı?

Lan Yunyue'nin artık Lin Ming ile bir ilişkisi kalmamış olsa da, bu iğrenç Zhang Guanyu sürekl Lin Ming'in dövüş sanatları kalbine saldırmak için boş yere onu kullanmaya çalışıyordu. Lin Ming sadece büyük kara bir sineğin uçup, son derece rahatsızlık verdiğini hissetti.

Yang Lin'in ifadesi, Zhang Guanyu'nun dediğini duyar duymaz,  birazcık değişti ama hemen sevimli gülümsemesini yeniden takındı. "Gerçekten üzgünüm ama bu prens zaten Bayan Lan'ı gönderdi. Nereye gittiğine gelince, bunu prens bile bilmiyor."

Zhang Guanyu kurnaz şekilde güldü ve gülümsedi. "Ekselansları, böyle önemli bir kişi ile geldiğime göre, bu tür haberleri biliyorum demektir. Ben lafı gevelemeyi seven bir insan değilim, bu yüzden Ekselansları'na açık konuşacağım. Lan Yunyue, Bay Ouyang'ın yetişimi için çok önemli. Bay Ouyang zaten kararlı bir şekilde kendi yetişimine odaklanmaya karar verdi ve herhangi bir taht işine karışmak istemiyor. Ekselansları Lan Yunyue'yi verdiği sürece, Bay Ouyang, Ekselansları ve Bulut Prensi arasındaki taht savaşına karşı tarafsız kalacak. Veliaht Prens bu konuda ne düşünür?"

Zhang Guanyu'nun bunu söylemesiyle Lin Ming'in yüzü düştü. Bu Zhang Guanyu'nun ne kadar düzenbaz, sinsi ve pislik olduğunu kabul etmekten başka bir şey yapamadı.

Veliaht Prens'in Lin Ming ile olan ilişkisini bozmaya çalışıyordu.

Veliaht Prens, şu anki durumda, Ouyang Dihua ile düşman olmayı istemedi. Bu mesele Lin Ming yüzündendi. Lin Ming ve Zhang Guanyu düşman olmasaydı, o zaman Ouyang Dihua'nın bizzat ortaya çıkmasına gerek kalmazdı. Böylece Onuncu Prens, gelecekte Yedi Derin Elçi desteğini alamazdı. Veliaht Prens'in etkisine yapılan bu saldırı çok sertti!

Başka bir deyişle, Veliaht Prens, Lin Ming'e yardımcı olmak için ona bakmıştı ama bu ilişki onun yararına değildiz, şeytanın onu takip etmesine yol açmıştı.

Başka birisi olsaydı, Lin Ming'i kolayca ayaklar altına alıp çiğnerdi.

Şu anda, Zhang Guanyu Ouyang Dihua'nın tarafsızlığını yem olarak kullanmıştı. Veliaht Prens, bunun tamamen Lin Ming ile arasını bozmak için yapılmış girişim olduğunu bilmesine rağmen, Ouyang Dihua'nın tehdidinin çok büyük olması nedeniyle bunu reddedemezdi. Veliaht Prens ona itaatsizlik etmeye cüret edemezdi!

Zhang Guanyu'nun bu iğrenç hamlesi sadece şu şekilde tanımlanabilirdi: Lin Ming'i yalnızlaştırmaya çalışıyordu.

Zhu Yan buna en iyi örnekti. Zhu Yan'ın Lin Ming'in büyük gücü altında bu şekilde ezilmesinin sebebi, Onuncu Prens ve Zhu Ailesi'nin Lin Ming'den korkmasıydı ve bu yüzden Zhu Yan'ı doğrudan aileden atmışlardı.

Şimdi, Zhang Guanyu, Lin Ming ile uğraşmak için aynı yöntemi kullanıyordu ve Ouyang Dihua'yı ortaya atmıştı. Sadece Yedi Derin Savaşçı Evi'nin çekirdek öğrenci testinden kalmasıyla son bulmayacaktı, ayrıca Veliaht Prens'in desteğini de kaybedecekti ve kaderi en nihayetinde Zhu Yan ile aynı olacaktı!

Zhang Guanyu bu sözleri söyledikten sonra, Yang Lin artık sakinliğini koruyamadı. O bunu düşünebiliyorsa, Lin Ming de düşünebilirdi.

'Zhang Guanyu! Şerefsiz pislik!' Yang Lin zihninden öfke içinde küfürler etti. Lin Ming'e bakmaktan başka bir şey yapamadı.

Lin Ming kayıtsızca söyledi. "Lan Yunyue aslında Veliaht Prens Ekselansları tarafından kurtarıldı. Bu durumda, Ekselansların kararına müdahale etmeye hakkım yok. Ekselansları, lütfen kararınızı verin."

Yang Lin derin bir nefes aldı. Genelde sakin olmasına rağmen, şu anda avuç içlerinden terler damlıyordu. Bunun hayatı boyunca vereceği en önemli karar olacağına dair hafif bir önsezisi vardı. Lin Ming'in tarafında durmaya mı karar verecekti, yoksa Gökyüzü Talihi Krallığı'nın Yedi Derin Elçi'sine kendi isteğiyle boyun mu eğecekti?

On nefeslik sürenin geçmesinin ardından, Yang Lin nihayet derin sessizliği bozarak konuştu. "Benim etkim, benim askeri ordum ve yine benim finans desteğim onuncu kardeşimden daha aşağıda. Ben en dipteyken, sahip olduğum her şey onuncu kardeşimden az olmasına rağmen, Kardeş Lin benim yanımda durmaya ve zor durumumda beni desteklemeye karar verdi. Ben, Yang Lin, her zaman kalbimde bana ettiğin yardımın zarafetini taşıyacağım. Kadim zamanlardan beri, imparatorlar hırslı ve acımasız olmuştur. Bunu hesaba katınca, belki bir imparator uygun olmayabilirim ama bir gün gerçekten tahta çıkarsam, o zaman bunu kardeşlerim sayesinde başarabilirim ve sıradan halkı kendi ebeveynlerim olarak görürüm."

Yang Lin sözlerinin ona korkunç derecede zorluk çıkaracağını bilmesine rağmen, yine de söyledi. Lin Ming bunları duyunca duygulandı. Yang Lin'in aniden böyle şeyler söylemesini beklemiyordu.

Böyle bir durumda bile, Yang Lin onun tarafında durmaya devam etmiş ve Yedi Derin Elçi Ouyang Dihua'ya karşı isyan etmişti! Yang Lin gerçekten kıymet bilen bir insandı.

Bir imparator, yanındaki bir kişiyi kardeş olarak görürse öyle karşılık görürdü, eğer bir imparator yanındakilere değer vermezse yanındakiler imparatora düşman kesilirdi.

Lin Ming bu andan itibaren Yang Lin'e tahta çıkma konusunda tamamen yardım etmeye karar verdi. Gökyüzü Talihi Krallığı Lin Ming'in eviydi ve ailesi de hâlâ buradaydı. Doğal olarak, ülkenin bu tür ilkelere sahip olan bir imparatora sahip olmasını umuyordu.

"Öyle mi? Demek Ekselansları, Lan Yunyue'yi teslim etmeyi düşünmüyor?" Zhang Guanyu sorarken gülümsedi.

Ama bu sefer, Zhang Guanyu'nun yalnız değildi, Ouyang Dihua da onların tarafına bakıyordu. Gülümsüyordu ama bu gülümseme biraz soğuktu.

"Bu Prens, Bayan Lan'ın artık sarayda olmadığını söyledi!"

"Haha, Veliaht Prens ekselansları böyle diyorsa, o halde insanların aramasına izin vermeye cesaret edebilir misiniz?"

"Küstah!”

"Hehe, tabii ki ben aramaya cesaret edemem. Ama, bu Bay Ouyang'ın emri olursa ne olur?"

Zhang Guanyu bunu söyleyince, Veliaht Prens'in yüzünün rengi değişti. Ouyang Dihua sarayı aramak isterse, yapabileceği hiçbir şey yoktu.

O anda, salondaki yüksek tansiyon ortadaydı; tüm ziyafet salonu gözler önüne serilen bu sahneyi izlemek için dönmüştü.

Aniden, Lin Ming ağzını açarak söyledi. "Bay Zhang, aniden aramızda bir düello konusunun olduğunu hatırladım."

Lin Ming'in fikri çok basitti. Zhang Guanyu ittifakını kurmuş ve onunla uğraşacak birilerini bulmuşsa, o zaman ilk darbeyi vuran avantajı eline geçirecekti. Bu gece, Lin Ming, Zhang Guanyu ile düelloya girişmek ve uğraşlarının tamamen boşa gitmesini istedi. Böylece artık zekice küçük hileli oyunlar oynayamayacaktı.