Bölüm 125: Mazoşisttik Gelişim

avatar
8934 34

Martial World - Bölüm 125: Mazoşisttik Gelişim


 

Çeviri: Yicooo

 

Yardımcı papaz üst öğrenci kardeş şaşırmıştı; Şiddetli Rüzgar Tüneli’nin içerisinde canavarlar mı vardı yoksa?

 

Hayır, bu imkansızdı. Şiddetli Rüzgar Tüneli günlük kullanılıyordu, içerisinde nasıl canavarlar olabilirdi ki? Ya da acaba zorluk seviyesinde hata mı yapmıştı? Arkasını döndü ve dizi formasyonlarının paneline baktı, gerçekten de yedinci seviye zorluktaydı.

 

Fakat neden Ast Öğrenci Lin kardeşin görünüşü bu kadar yırtık pırtıktı? İçeride ne olmuştu?

 

Ast Öğrenci Lin kardeşin adım teknikleri istikrarlı değil miydi yoksa?

 

Bu da imkansızdı. Dövüş sahnesinde Ast Öğrenci Lin kardeşin yüce bir dağ gibi istikrarlı olduğunu hatırlıyordu. Adım tekniklerinde bir sıkıntı olmasına imkan yoktu.

 

Lin Ming durumu açıklayamamıştı. “Üst Öğrenci Kardeş, zahmet olamayacaksa altıncı seviye zorluğa düşürebilir misin?”

 

Yedinci seviye zorlukta rüzgar çok hızlıydı. Lin Ming’in havada kalma süresi çok kısaydı ve rüzgarın kaynağını tam hissedecekken duvara toslayıveriyordu.

 

Zorluğu bir miktar düşürerek, rüzgarın kaynağını idrak edebileceğini umuyordu. Rüzgarın gücüne karşı durmasına gerek yoktu, dolayısıyla rüzgarın gücünün bir önemi yoktu.

 

“Zorluğu düşürmek mi istiyorsun?” Yardımcı papaz üst öğrenci kardeş paranoyak olmaya başlamıştı, fakat ağzını açıp Lin Ming’e nedenini nasıl soracağını bir türlü çözememişti.

 

Lin Ming bir kere daha rüzgar tüneline girdi, birçok denemeden sonra, artık rüzgar konseptini hissetmeye başladığını düşünüyordu. Bu fırsatı rüzgar konseptini anlama sınırını bir çırpıda aşmak için kullanmak istiyordu.

 

8 saatlik pratik süresi bitince, Lin Ming yaklaşık on bin kere duvara çarpmıştı. Eğer yanında en iyi kaliteden sakatlık ilaçları getirmeseydi, bu kadar fazla darbe çoktan birkaç iç organını yaralamıştı bile.

 

Lin Ming’in vücudunda morarmamış tek bir nokta bile kalmamıştı. Kıyafetlerini değiştirdi ve tünelden dışarı çıktı. Yardımcı papaz üst öğrenci kardeş tamamen şaşkınlığa kapılmıştı.

 

Yardımcı papazın karşısında Cennet Evi’nin bir öğrenci vardı. O yıpranmış haliyle Lin Ming’i tanıyamamıştı. Sadece “Acaba bu muhteşem düşük-seviye öğrenci de kim? Daha düşük bir seviyeyi açmayı düşünmez miydin? Bu kadar mazoşisttik bir pratik izlemene gerek var mıydı?” diye düşündü.

 

“Ast Öğrenci Lin kardeş, burada ne yapıyorsun?” dedi yardımcı papaz üst öğrenci.

 

“Pratik.” Lin Ming hafifçe gülümseyerek. Böyle üstünkörü bir cevaptan sonra üst öğrenci başka bir soru sormadan gitti.

 

Orada beklemekte olan öğrenci sordu, “Ast Öğrenci Lin kardeş mi? Hangi Lin? Lin Wu mu? Bu doğru olamaz, Lin Wu zayıftır ama bu kadar da kötü değildir.”

 

Yardımcı papaz kötü bir bakış attı ve hızlıca dedi ki “Ast Öğrenci Lin Ming kardeş!”

 

“Lin Ming mi? Haha, Üst Öğrenci kardeş, şakan çok komikti. Eğer Lin Ming gerçekten bu seviyedeki Şiddetli Rüzgar Tüneli’nde bu hale düşüyorsa, şu andan itibaren geri geri yürümeye başlarım.”

 

“Nasıl istersen öyle yürü. Bir dahakine inanmazsan, kendin bir bak.” Yardımcı papaz üst öğrenci kardeş, bu öğrenciyle uğraşmaktan sıkılmıştı. Formasyon dizisini kapatmaya başladı. İşi bitirmesinin zamanı gelmişti artık.

 

 

Lin Ming o gece kabinine döndükten sonra, sıcak küvetini birçok şifalı bitkiyle doldurmuştu. Kıyafetlerini çıkarır çıkarmaz, küvete atladı ve iki saat orda durdu. Vücudundaki yaralar kendini yavaşça tamir etmeye başlamıştı. Gece meditasyon için küvete oturduğunda, ertesi güne vücudu şifalı bitkilerin gücünü emip tamamen morluklarını iyileştirmiş olurdu.

 

Tamamen şifalı bitkilerle dolu bir küvet 7000 altın tael kadar ederdi. Sade materyallere harcadığı para onun 7 8 yıllık pratiğine yeterdi aslında. Fakat şu anda ilaçla dolu küveti tamamen kullanmıştı. Bu Lin Ming’in derin bir iç çekmesine sebep oldu. Eğer parası olmayan birisi dövüş sanatlarında gelişmeye kalkarsa, ne kadar yetenekli olursa olsun, hiçbir ilerleme sağlayamazdı.

 

Önceki gün 8 saatlik mazoşisttik pratikten sonra Lin Ming sonunda rüzgar konseptine ufak bir dokunuşta bulunmuştu fakat yine de sınırı geçememişti. Rüzgar konseptini kavramaktan hâlâ uzaktı.

 

Böyle gizemli ve derin bir yetenek olan “Hiçliği Delen Altın Anka Kuşu”nu kısa sürede geliştirmeyi beklemiyordu. Yine de, azıcık bir pratik bile çok eğlenceli olmuştu.

 

Bugün ise Lin Ming Şiddetli Rüzgar Tüneli’ne gitmemişti. Vücudunun bütün bu tecrübeyi absorbe etmesi için zaman tanımıştı.

 

Ses aktarma tılsımını yaktı ve Wang Yuhan’a bir mesaj iletti. Bugün Yazıt Derneği’ne gelecekti.

 

 

Geçtiğimiz birkaç günde, Gökyüzü Servet Şehrinde bir namus olayı gerçekleşmişti. Zhu Ailesi Zhu Yan’ı aile kurallarını çiğnediği için aileden sürüldüğünü açıklamıştı. Ayrıca Onuncu Prens, bulut prensi, de Zhu Yan ile arasına belirgin bir sınır koymuştu.

 

Bu olay çok ses çıkarılmadan gerçekleştirilmişti. Fakat bütün önemli güçler bu olayı not almıştı. Herkes Zhu Yan ile Lin Ming’in arasında bir kin olduğunu biliyordu, hatta bazıları olayın Lan Yunyue ile alakası olduğunu dahi söylüyordu.

 

Bazı güvenilir kaynaklara göre, Zhu Yan ve Lin Ming bir aşk üçgeninde kalmış iki rakipti. Birçok ufak kavgaları olmuştu fakat bu iş gittikçe daha ciddi hale gelmişti. Şu anda ise Zhu Ailesi Zhu Yan’ı aileden çıkarmış ve Onuncu Prens de Zhu Yan ile arasına bir sınır çizmişti. Bunun anlamı neydi ki?

 

Birçok insan bu olayın Onuncu Prens ve Zhu Ailesi’nin Lin Ming’e karşı bir iyi niyet gösterisi olduğunu düşünüyordu. Lin Ming’i yanlarına çekmek için, ana aileden olan yetenekli birisini kovmuşlardı fakat bu çok zalim ve düşüncesizce bir hareket olmamış mıydı?

 

Her ne kadar Lin Ming inanılmaz güçlü olsa da, Veliahtta daha yakın olduğu belliydi. Eğer Onuncu Prens Lin Ming’i kazanamayıp Zhu Yan’ı aileden attırırsa, o zaman bu onun için çifte bela olmaz mıydı?

 

Onuncu Prens’in bu hareketinin ardında hangi sebep yatıyordu?

 

Lin Ming haberleri duyduktan sonra, olayların anlaşılmaz olduğunu düşünmüştü. Onuncu Prens bunu iyi niyetini göstermek için mi yapmıştı? Gerçekten gerekli bir hareket miydi?

 

“Zhu Yan aileden atıldı ve aynı zamanda Yedi Derin Savaşçı Evinden de çıktı. Ona dikkat etmeliyim. Her ne kadar şatafatlı bir hayatı olsa da, azabın nasıl üstesinden geleceğini bilir. Bu onun dayanıklılığını daha da arttırır.  Sonrasında karşıma bir şekilde çıkacaktır. Gücüm gitgide artıyor ve korkmuyorum fakat ebeveynlerim Yeşil Dut Şehrinde. Lin ailesini ebeveynlerimi korumaları için uyarmalıyım."

 

“Maalesef onu sahnede öldürmedim, şimdi ise karşıma bir potansiyel problem olarak çıktı.”

 

Soğuk bir rüzgar Lin Ming’in gözlerinde esti. Her ne kadar Wang Yigao ve Wang Yanfeng onunla başa çıkmaya çalışırken zalimce metotlar kullansa da onları takip etmeye zahmet etmemişti, fakat bu onun yumuşak kalpli biri olduğu anlamına gelmiyordu, özellikle sevdiği insanların hayatı söz konusuysa.

 

Bunu düşünerek Lin Ming bir ses aktarma tılsımını Gökyüzü Servet Şehrinin Lin aile dalına yolladı ve onları ebeveynlerinin durumuyla ilgili uyardı.

 

 

O öğlen Lin Ming Yazıt Derneğine gitmeye karar verdi. Aynı zamanda bu Wang Yuhan’a randevu vermesinin de sebebiydi.

 

Yoldan aşağı yürürken Lin Ming bir anda durdu. Biriyle karşılaşmıştı. Lin Ming bu kişinin kim olduğunu biliyordu, Nabız Yoğunlaştırma Aşaması Veliahttın yanında çalışan dövüş sanatçısı – Liao Wenyuan.

 

Veliaht Liao Wenyuan’ın kariyerine destek vermiş ve ona kibarlık göstermişti. Liao Wenyuan ün ve servet kazanmadan önce genç Veliaht ona yardım etmişti. Böyle bir merhamet unutulmaz bir değere sahipti.

 

Bu yüzden hızlıca yükselen ünü ve kariyerine rağmen Liao Wenyuan taht kavgasının arasına dalmış ve Veliahtta tahta yükselmesi için destek vermişti.

 

“Bay Lin.” Liao Wenyuan ellerini birleştirdi ve nazikçe Lin Ming’i selamladı.

 

“Bay Liao çok naziksiniz, bu gördüğünüz genç size eğilmeliydi.” Lin Ming yumruğunu sıktı ve Liao Wenyuan önünde reverans verdi.

 

Lin Ming Liao Wenyuan’ı burda gördüğüne şaşırmamıştı. Bu günlerde, sokaklarda yürürken bile gözleri üzerinde hissediyordu, bu sıralar onu gölgelerden izleyip koruyan insanlar olmalıydı. Hatta Onuncu Prens’in Lin Ming’i Gökyüzü Servet Şehri’nde öldürmesi, Veliahttı öldürmesinden daha zor bile sayılabilirdi.

 

Veliaht onun bu sıralar sıkça Yazıt Derneği’ni ziyaret ettiğinden haberdardı.

 

“Haha. Bay Lin’in adımı bileceğini düşünmezdim. Dürüst olmak gerekirse, ben nezaketten pek anlamayan basit bir insanım. Mazur görmezseniz kaba bir şekilde size Bay Lin yerine Kardeş Lin diye seslenedceğim.”

 

Lin Ming gülümsedi. “Kardeş Liao’nun sözleri hem dürüst hem de açıktı. Benim de dürüst olmam gerekirse, saygı ifadeleri ve etiketlerden ben de pek haz almıyorum.”

 

“Bu harika. Kardeş Lin, bugün özellikle sizin ardınızı kollamak için geldim. Biliyor ya da bilmiyor olabilirsiniz fakat Zhu Yan, Zhu ailesinden atıldı.” Liao Wenyuan bu sözleri gerçek öz ses aktarmasıyla söylemişti.

 

“Mm.” Lin Ming kafasını salladı, o da gerçek öz ses aktarması ile konuşmaya başladı.

 

“Biliyorum fakat burada garip giden bir şeyler var. Neden Zhu Ailesi bu kadar acımasız davrandı?”

 

“Bu acımasızlık Kardeş Lin yüzünden. Yedi Derin Elçisi ya da Savaşçı Evi Ustası olma olasılığınız var. Böyle bir statüyle ne Onuncu Prens ne de Zhu Ailesi sizi kızdırmak ister. Fakat onlara göre, Zhu Yan en fazla Nabız Yoğunlaştırma dövüş sanatçısı olabilirdi. Bir Nabız Yoğunlaştırma savaş sanatçısı kabul edilebilir bir kayıp, bu yüzden onu attılar. Zhu Yan sizden nefret edecek ve size suikast düzenlemeye çalışacak. Eğer böyle bir şey olursa, Zhu Yan suçu üstüne alacak ve Zhu Ailesiyle Onuncu Prens suçlanmayacaktır.”

 

“Yani durum bu... Konu büyük ailelerin ya da kraliyetin iç meseleleri olunca, aile bile yok sayılabiliyor.” Liao Wenyuan iç çekti. Veliahttın insanlığı ve dürüstlüğünü düşündü.

 

“Ah doğru ya, Kardeş Lin, siz kısa bir süre önce Veliaht majestelerinden bazı materyalleri aramasını istemiştiniz, çoktan onları aramaya başladık. Veliaht çevre ülkelere insanlar görevlendirdi. Huoluo Ulusu’nun ticaret fuarında her yerden şeyler var, bazı materyalleri oradan bulmanız olası. Fakat bütün materyalleri toplamak zaman alacaktır. Konak meselesine gelince, majestelerin Veliahttın size hediyesi olan araziyi nasıl geri alabilir ki? Rahatlıkla orayı kullanın lütfen.”

 

Huoluo Ulusu Yedi Derin Vadiler tarafından yönetilen, Gökyüzü Servet Krallığı’ndan gerek ordu gerekse sahip oldukları usta sayısı bakımından üstün bir yerdi. Huoluo ticaret fuarı ise çok ünlü ve 100,000 mil civarda herkes tarafından bilinen bir organizasyondu. Sadece Gökyüzü Servet Krallığı’ndan çok uzaktaydı. Eğer Kar Ejderha Atı kullanılarak gidilseydi bile, bir düzine gün kadar sürerdi yolculuk.

 

Huoluo Ulusu’na gitmekle geçecek bu zamana materyalleri aramak için gereken süre de dahil olduğunda ve bazı materyallerin de bulunamayacağı hesaba katıldığında, sadece Veliahtta materyalleri bulması için bel bağlamak yanlış olurdu.

 

Lin Ming derinden bir minnettarlıkla “Lütfen benim için Veliahtta teşekkürlerimi iletin. Bu iyiliğini unutmayacağım.” dedi.

 

“Kardeş Lin çok nazik. Sizinle karşılaştığımdan beri tanıştığıma ziyadesiyle memnun olacağımı biliyordum. Bana güvenin, Veliahttın yıllar içinde biriktirdiği bir miktar para var. Materyalleri satın almaya gücü yetecektir. Fakat asıl yük sizin üzerinizde Kardeş Lin. Sadece müthiş savaş yetenekleri değil, aynı zamanda yazıt tekniklerinde de ustalığınız var. Kardeş Lin, sizi tanımak bildiğim bütün deha tanımlarını çöpe yollamamı sağladı.”

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44247 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr