Bölüm 120: Buz Tutmuş Gardiyan

avatar
8677 33

Martial World - Bölüm 120: Buz Tutmuş Gardiyan


 

Bölüm 120: Buz Tutmuş Gardiyan

 

Lin Ming gerçek öz ses aktarmasıyla Wang Yuhan’a istediği materyalleri hızlıca söyleyip nasıl işleyeceğini anlattı. Bu materyallerin hazırlanması çok karışık ve detaylıydı.

 

Fakat Wang Yuhan’ın yazıt tekniği çalışma konusunda derin bir geçmişi vardı ve hafızası da oldukça iyiydi. Lin Ming’in söyledikleri anlaşılmaz bir saptırmanın sonsuz telleri gibiydi fakat Wang Yuhan karışık materyalleri hazırlama işlemine başlamadan önce, sadece başıyla onaylayıp “Anlaşıldı” dedi.

 

Wang Yuhan değişik materyalleri işlemede çok ustaydı. Ellerinden her bir materyalin geçişinde tıpkı bir büyücünün duman ve alevle oyunu gibi bir görüntü sergiliyordu. Materyaller daha parlak renklere büründü ve bu sıkıcı işlem sırasında Wang Yuhan’ın çabuk ve beyaz ellerinde göz kamaştıran bir estetikle doldu, tıpkı bulutların üzerinde akıp giden sular gibi.

 

Materyalleri işleme konusunda Lin Ming, Wang Yuhan’ın kendisinden daha yetenekli olduğunu hissediyordu. Yazıt çıraklarının büyük bir çoğunluğunun yazıt tekniklerine olan ilk adımı materyalleri işlemek ve onları öğrenmek olurdu, fakat Lin Ming bu aşamaları atlamıştı.

 

Wang Yuhan’ın yardımıyla, Lin Ming’in yazıt sembol planı çok daha akıcı şekilde işliyordu.

 

Lin Ming “Zorba Ruh Tekniği’ni etrafında döndürmeye başladı, elini döndürmesiyle birlikte soğuk bir koyu mavi sıvı damlası havaya doğru yol aldı. Lin Ming parmaklarını oynatmaya başladı ve damla parlak gökkuşağı ışıklarına dönüştü.

 

İlk esas çizgi çizildiğinde, Lin Ming tekrar parmaklarını oynattı ve ikinci bir sıvı damlası ortaya çıktı. Göz kamaştıran gökkuşağı ışını bir kere daha parıldadı, fakat bu sefer ilk esas çizgisinin ardında bıraktığı zayıf parıltı izleyenlerin gözüne çarptı.

 

Harika ve çarpıcı rünler, sürekli birbirine eklenerek birbiri ardına havada oluşmaya başladı. Rünlerin havada kaldığı ve birbirine karıştığı andan sonra, Lin Ming çok nadiren başarısız olmuştu.

 

Wang Yuhan çoktan bütün materyalleri işlemeyi bitirmişti ve kenarda o kocaman güzel gözlerini Lin Ming’in hareketlerine dikmişti, tek bir detayı bile kaçırmamaya çalışıyordu.

 

Fakat Wang Yuhan'ın yabancı bir yazıt yaratma metodunu izleyerek öğrenmek imkansızdı. Yazıt teknikleri çok karışık ve güçlü ruh gücü kontrolü gerektiriyordu, ayrıca esas semboller ya da çizgilerdeki en ufak hata yazıt sembolünün etkisinde çok büyük değişikliklere sebep olabilirdi. Bu detaylar herhangi birinin gözüyle yakalayabileceğinden çok fazlaydı.

 

Wang Yuhan bunları biliyordu tabii ki fakat yine de izleyerek biraz da olsa ilham almaya çalışıyordu. Dedesi Wang Xuanji sayesinde, öğrenebileceği her şeyi öğrenmişti, sadece dövüş sanatı gelişimi düşük olduğu için bazılarını öğrenememişti. Fakat, Lin Ming’in yazıt tekniği değişikti, Gökyüzü Servet Krallığı’ndaki okullarda öğretilenlerden tamamen farklıydı. Çok daha gizemli ve derin bir teknikti bu. Lin Ming’in kendisine bu teknikleri öğrettiğini hayal bile edemezken, kenardan böyle bir tekniği izleyebilmek büyük bir şanstı.

 

Zaman geçtikçe Wang Yuhan daha da şaşırmıştı. Lin Ming çizim işlemi sırasında bir saniye bile durmamıştı. Her hareketi en temel içgüdüden doğuyormuş gibiydi. Parmak uçları tereddüt etmeden akıp gidiyordu.

 

Hareketleri basit görünüyordu, fakat Wang Yuhan doğduğundan beri kitabe teknikleriyle içli dışlı olduğu için Lin Ming’in rastgele çizimleri sırasında ruh gücünün yoğunluğunun 7 veya 8 kere değiştiğini fark ediyordu. Bu hızlı değişimler o kadar hızlıydı ki uzun ve zalim pratikler yapmayan birisinin böyle bir vücut refleksine sahip olması mümkün değildi.

 

On beş dakika geçtikten sonra, birkaç düzine rün havada süzülüyordu ve bunlar katmanlaştıkça yazıt sembolü daha da karmaşık bir hâl alıyordu. Genelde sadece üst düzey bir yazıt ustası ya da gerçekten yazıt tekniklerinde kıdemli birisi bu şekilde çizim yapabilirdi. Böylesi zahmetli bir işlemi yapabilecek gerçek öz rezervi başlangıç seviyesinde yazıt ustasında bulunmazdı.

 

Fakat Wang Yuhan buna çok şaşırmamıştı. Lin Ming’in gücü çoktan Kemik Dövmenin Büyük Başarısı seviyesindeki bir dövüş sanatçısına ulaşmıştı. Dolayısıyla böyle kalın ve saf ruh gücü onun için alışılagelmişin dışında bir durum değildi.

 

Bir 15 dakika daha sonra Lin Ming’in önünde toplanan 70’den fazla sembol vardı. Lin Ming sonunda ellerini çekti ve havada parlayan bütün semboller kaynaşmaya ve birbiri içine tıpkı parlayan ışık süzmelerinin birbirinin içine girmesi gibi geçmeye başlamıştı. Bir süreliğine Yazıt Salonu sanki bir sürü yıldızla kaplanmış gibiydi. Sonra bütün bu yıldızlar birleşip tek bir sembol haline geldi.

 

Lin Ming son bir darbe ekledi ve yazıt sembolü alev şekline büründü. Yavaşça, tıpkı bir kuş tüyü gibi zırhın üzerine düştü.

 

Sembol zırha dokununca ‘çi çi’ sesi çıkardı ve zırhın üzerinde bir alev işareti çıktı. O anda inanılmaz bir şey oldu. Zırh tıpkı ürpermiş gibi titredi ve ortadaki alev işaretinden tomurcuklanıp dalgalanarak dışarı doğru mavi renkli dalgalar yayıldı. Siyah savaş zırhı, buz mavisi renge dönmüştü.

 

Wang Xuanji’nin gözleri genişledi. Bir yazıt sembolü hazinenin rengini değiştirebilir miydi?

 

Hayatı boyunca Wang Xuanji sayısız eski metin okumuştu. Bu metinlerde, zengin, güçlü ve beş elementin birinin gücüne sahip yazıt sembollerinin hazinenin rengini değiştirebildiğini öğrenmişti.

 

Örnek olarak, bir ateş gücüne sahip yazıt hazinenin rengini kırmızıya, buz gücüne sahip olan buz mavisine, metal gücüne sahip olan ise hazinenin parlamasına sebep olabilirdi.

 

Fakat o bunları sadece eski metinlerde okumuştu. Gökyüzü Servet Krallığı’nın yazıt tekniği sınırlı olduğu için, her ne kadar “Su Ayırma Sembolü” ya da “Altın Zil Sembolü” gibi bazı semboller elementlerden izler taşısa da, Wang Xuanji herhangi bir yazıt sembolünün hazinenin rengini değiştirdiğini duymamıştı; bugün böyle bir mucizeye ilk defa tanık oluyordu.

 

Orta yaşlı dövüş sanatçısı zırhının buz mavisine döndüğünü gördü, neden ya da nasıl olduğunu anlamamıştı. O anda Wang Xuanji heyecanla ileri çıktı ve zırhı ellerine aldı. Gerçek özünü yazıt sembolünün etkinliğini görmek için zırhın içine akıttı.

 

Wang Xuanji derin ve kuşkucu bir nefes aldı. Gerçek öz toplama etkisi %30 artmıştı.

 

Normal bir hazinede %30 etkileyici bir sonuç değildi. Fakat bu hazine hasar görmüştü. Eğer hazine sağlam olsaydı, artma etkisi yaklaşık %36 olurdu. Wang Xuanji’nin kendisi tamamen sağlıklı bir hazine üzerinde bu etkiyi en fazla %42 sağlayabilirdi.

 

%36 ve %42 arasında sadece %6’lık bir fark vardı. Lin Ming ise sadece 15 yaşındaydı. Kendisiyle karşılaştırdığında yazıt sanatında yüzlerce yıldan daha az tecrübesi vardı. Nasıl aralarında bu kadar az bir fark olabilirdi?

 

Bu Wang Xuanji’nin derin bir düş kırıklığına uğramasına sebep oldu.

 

Ve sadece bu da değil, aynı zamanda Lin Ming’in yazıt sembolü zırhın çevresine kendiliğinden soğuk bir katman yaratmıştı, bu katman zırhın savunma özelliğini arttırabiliyordu. Her ne kadar bu etki çok olmasa da, bir yzaıt sembolünün aynı anda iki etki sağlaması inanılmaz nadir görülen bir şeydi. Gökyüzü Servet Krallığı yazıt teknikleri okulunda bu tip bir etki veren 30’dan az yazıt sembolü vardı ve her birinin değeri 3000 altın tael’den fazlaydı.

 

YAzıt konusunda canavarımsı bir dehası vardı, aynı zamanda savaş niyetini de idrak edebiliyordu. Onun savaş sanatlarının Dao’su konusundaki algısı cennete meydan okuyacak düzeydeydi. Vücudunda toplanan bunca göz kamaştırıcı yetenek, tanrıları bile kıskandırabilirdi.

 

Wang Xuanji orta yaşlı dövüş sanatçısına zırhı uzattı ve “Şuna bir bak.” dedi.

 

Orta yaşlı adam gerçek özünü zırha yönlendirdi, kısa süre sonra keyifli bir şaşkınlık yüzünden okunabiliyordu. Zırhın sahibi olarak, zırhın önceki durumu hakkında bilgi sahibiydi.

 

“Tatmin oldun mu?” diye sordu Wang Xuanji.

 

“Evet, Evet!” diye kafasını salladı orta yaşlı dövüş sanatçısı. Lin Ming’e saygı dolu bir bakış attı. Orta yaşlı dövüş sanatçısı bir yazıt ustası değildi ve bu konularda pek bir bilgisi de yoktu fakat genç adamın muhteşem bir iş çıkardığını anlamıştı. Fakat muhteşemliğinin ne kadar büyük olduğu hakkında net bir fikri yoktu.

 

“Başkan Wang’ın öğrencisi mi bu? Böyle meşhur bir öğretmenin tabii ki böyle seçkin bir çırağı olur. İnanılmaz, olağandışı!”

 

“Öğrencim mi?” Wang Xuanji’nin yüzünde itiraz eden bir ifade vardı. “Böyle ateşli bir çırağa hiçbir şey öğretemem.”

 

“Başkan Wang çok mütevazı davranıyorsunuz. Fakat bu küçük arkadaşım gerçekten de hayatımda gördüğüm en yetenekli yazıt ustası.” Orta yaşlı adam övgü dolu cümleler sarf ediyordu. Sonuçta Lin Ming gibi bir yazıt ustasının yetenekle dolup taştığını görebiliyordu. İleride tekrar ona işi düşebilirdi. Fakat o anda Wang Xuanji durgun bir ses tonuyla ”Eğer başka bir şey yoksa, gidebilirsin.” dedi.

 

Orta yaşlı adamın söylemek üzere dolduğu övgü dolu sözcükler boğazında kalmıştı. Utanarak gülümsedi ve “O zaman sizi rahatsız etmeyim. İleride başka bir gün teşekkür için gelirim.” Orta yaşlı adam yüzünde özür dilermişçesine bir gülümsemeyle ayrıldı.

 

O sırada Wang Xuanji’nin ruh hali çok da iyi sayılmazdı. Özenle bütün efor ve dikkatini, onun Gökyüzü Servet Krallığı’nın gelmiş geçmiş en üstün yazıt ustası olmasını umarak Wang Yuhan’a vermişti. Fakat bu küçük çocuk Lin Ming de ne cehennemden gelmişti böyle. Onu iş üstünde görmek Wang Xuanji’nin derin bir yenilgiye uğramış hissetmesine sebep oldu. Wang Yuhan birkaç yıl içinde bu anormal şeytanımsı çocuk tarafından tamamen gölgede bırakılacaktı.

 

Hayatının çok büyük bir bölümünü yazıt teknikleri çalışarak harcamıştı fakat gerçekten yetenek olarak bu çocuk daha mı üstündü? Wang Xuanji’nin kalbi kaçınılmaz şekilde böyle bir fikirle çıkagelmişti.

 

Lin Ming Wang Xuanji’nin nasıl düşüncelere daldığını bilmiyordu. Kısa bir mola verdi, sonra ikinci sorunu çözmeye girişti. İkinci müşteri aristokrat bir ailenin genç oğluydu, 20 ya da 30’lu yaşlardaydı. Zaten Lin Ming’in harika yazıt tekniğini görmüştü. Lin Ming’in onu çağırdığını görünce aceleyle problemi anlatmaya ve materyalleri çıkarmaya başladı.

 

Materyalleri görmek Lin Ming’i mutlu etti. Bunlar oldukça nadir ve değerlilerdi. Misafir yazıt ustası olmanın iyi bir fikir olduğunu düşündü. Bu kadar değerli ve nadir materyallerle pratik yaparak yazıt tekniğinin sınırlarını genişletebilirdi. Kısa süre içinde de vücut kitabe sembolü çizebilirdi.

 

 

Bütün öğle boyunca Lin Ming değişik problemleri çözdü. Dikkatini dağıtmamak için Yazıt Derneği Lin Ming’e oda verdi. Materyalleri aldıktan sonra kapılar kapanır ve içerde sadece Wang Yuhan’la Lin Ming kalırdı. Wang Yuhan materyalleri işleyip hazırlar, Lin Ming de yazıt sembolünü çizerdi.

 

Yazıt sembolü çizmek, çizen kişinin çok fazla ruh gücü ve gerçek öz harcamasına sebep olurdu. Düşük seviye ya da orta seviye bir yazıt ustası sadece bir sembol çizdikten sonra bile tamamen bitkin düşerdi. Yüksek seviye bir kitabe ustası ise 2 3 bazen 3 4 adet çizebilirdi.

 

Fakat Lin Ming, öğleden sonra beş tane sembol çizmişti, şimdi ise altıncıya hazırlanıyordu. Bu durum zaten endişeli olan Wang Yuhan’ın daha çok endişelenmesine sebep oldu. Sadece materyalleri hazırlamakla görevliydi fakat gerçek öz rezervi nerdeyse bitmişti, bitkin hissediyordu. Fakat Lin Ming yorulmak bilmeyen bir makineydi.

 

Aslında her yazıt sembolünün çiziminde Lin Ming’in çok yüksek miktarda enerjisi gidiyordu. Her seferinde “Zorba Ruh Tekniğini”ni çevresinde döndürerek ruh gücünü topluyor, “Gerçek İlkel Kaos Formulü” ile gerçek özünü yeniliyordu.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr