Çeviri: Xanaphia Düzenleme: Kharsmi

“Kıdemli Acemi Kardeş, Ling Sen’in savaşçı niyetinin ne olduğunu biliyor musun?” Lin Ming bu garip gelişim durumları hakkında hiçbir şey bilmiyordu, bu yüzden daha iyi anlamak için sormuştu.

“Çok fazla bilgim yok, tek bildiğin Genç Acemi Kardeş Ling’in savaşçı niyetinin adı ‘Asura’. Sanırım ölüm ve katliam konseptleriyle alakalı. Kendi isteğiyle bu gelişim durumuna girebiliyor, bu yüzden gücü hızla artıyor! İkinci sıradaki Genç Acemi Kardeş Ta Ku’dan çok daha güçlü. Ancak, gelişimi Ta Ku’dan daha düşük. Genç Acemi Kardeş Ta Ku çoktan Kemik Gelişimi aşamasına girdi, ama Genç Acemi Kardeş Lin daha sadece Kas Gelişimi aşamasının zirvesinde.”

Demek böyleydi… görünüşe göre pek çok savaşçı niyeti türü vardı ve kişiden kişiye değişiyordu. Lin Ming kendi ‘uhrevi’ savaş niyetinin Ling Sen’in ‘Asura’sına göre nasıl olduğunu merak ediyordu. Daha mı iyiydi yoksa daha mı kötüydü?

Mekanına geri dönerken Lin Ming bedeninin sanki bir kırlangıç kadar hafif olduğunu hissetmişti.Üç buçuk saatlik durmaksızın yaptığı gelişim kendi üzerinde hiç yorgunluk bırakmamıştı. Sırtında taşıdığı Gökkuşağı Delen de hafifti ve Lin Ming’in hareketlerini engellemiyordu.

“Üç buçuk saatlik eğitimimde, ‘Gerçek İlkel Kaos Formülü’nün ikinci seviyesine ulaşamadım ama eşiğine dokunduğumu hissettim. Eğer tekrar ‘uhrevi’ savaş niyeti durumuna girebilirsem, tamamen o seviyeye girebilirim! Bu olduğunda gücüm büyük bir sıçrama yapacak ve belki de Ling Sen ile aramda çok fazla mesafe kalmayacaktır!”

“Kaotik Meziyet Savaş Meridyenleri ile gelişim yaptığım için, kuvvet benim güçlü yanım ama sadece güç ile kişinin savaş yetenekleri temsil edilmez. Acaba Ling Sen’in güçlü yanı ne?”

“Ling Sen Asura savaş niyetine istediği gibi girebiliyorsa, acaba ben ne zaman uhrevi savaş niyetine istediğim gibi gireceğim?”

…

Lin Ming’in gelişimi sıçraya sıçraya artarken Zhu Yan da cehennem gibi bir gelişim diyetine girmişti. Bir ay sonraki maç hayatının şimdiye kadarki en önemli savaşı olacak desek abartı olmayacaktır!

Kesinlikle kaybedemezdi!

Zhu Yan bir uzun kılıcı tuttu, kılıcın ışığı etrafı saran parlak örümcek ağları gibiydi. Önündeki enerjiyle oluşmuş altın askerler bir bir patlıyordu. Yedi büyük öldürme diziliminin metal, tahta, su, ateş, toprak, rüzgar ve yıldırım seçeneklerinin arasında bu dizilim metali temsil ediyordu. Burası Altın Asker Salonuydu!

On Bin Öldürme Dizilimi ve Zarif Tapınak’ta kişinin karşılaştığı düşmanlar sadece illüzyondur, içeride yaptıklarıyla dışarısı etkilenmez, hatta kişi kıpırdamaz bile. Ama yedi büyük öldürme dizilimi farklıydı, bunlar gerçek öldürme dizilimleriydi. Buradaki tüm altın askerler, enerji tarafından şekil verilmiş gerçek formlardı!

Buraya giren kişi dikkatli olmazsa yaralanabilirdi!

Diziliminin kendisinin kısıtlı bir bilinci ve dizilimin içindeki durumu yargılayacak yeteneği vardı. Dizilimin içindeki durumun kötü olduğuna karar verilirse, otomatik olarak saldırı kesiliyordu. Ama geçmişte ciddi yaralananlar hatta kaza sonucu öldürülenler bile vardı!

Tabii ki ölenler azınlıktaydı. Bu yüzden Altın Asker gelişimi güçlendirmek konusunda Ling Sen’in ‘Asura’sı kadar etkili değildi.

“Kıdemli Acemi Kardeş fazla sert! 10. Zorluk seviyesinde olmasına rağmen uzun süredir içerde! Hmm, çoktan üç çeyrek saat olmuş. Dizilim zayıflama belirtisi göstermiyor, bu da demektir ki Kıdemli Acemi Kardeş Zhu henüz yaralanmamış ya da gerçek özü konusunda bir sıkıntı yaşamıyor!”

“Lin Ming cidden bir ay içinde Kıdemli Acemi Kardeş Zhu’yu yenmek istiyorsa, bu çok zor olacak!”

“Mm. Lin Ming gerçekten canavarımsı bir dahi, ama Kıdemli Acemi Kardeş şakaya gelecek biri değil. Bence Kıdemli Acemi Kardeş Zhu kazanacak. Bu onuncu zorluk seviyesi oğlum, boru değil! Ben girdiğim anda öldürülürdüm!”

…

Günler geçiyordu. Lin Ming ile Zhu Yan’ın bir ay içinde gerçekleşecek olan maçının kargaşası azalmıyordu, aksine ortam gittikçe sertleşiyordu.

Bu süre boyunca, Yedi Derin Savaşçı Evi’nde bazı ilginç fenomenler gerçekleşiyordu. Lin Ming’in seçmiş olduğu gelişim yöntemleri seti birden şehirdeki en çok bahsedilen şey olmuştu. ‘Temel Mızrak Tekniği’nin altında dört isim yazılıydı ve ‘Temel Hareket Tekniği’nin altında ise üç isim yazılıydı. Lin Ming’in müthiş performansı sayesinde İnsan Salonu’ndan dört genç öğrenci, silah olarak mızrağı seçmişti.

Artık kimse Lin Ming’in seçtiği Beden Yırtan Kemik Parçalayan Yumruğu sorgulamıyordu.

Çünkü yeni öğrenciler Lin Ming’in bu tekniği kullandığını ya da çalıştığını görmemişti.

‘Beden Yırtan Kemik Parçalayan Yumruk’ bir yüksek seviye Toprak-adım dövüş becerisinin üzerindeydi. Şuan %70’inin eksik olmasından bahsetmeye gerek bile yok. Eksik olmasa bile bunu çalışmak çok zor olurdu. Eğer Lin Ming gerçekten bu dövüş becerisini geliştirmeyi becerdiyse, o zaman canavarımsı dahi lafı kendisini tarif etmek için yetersiz olacaktır.

Bu fenomenlerle birlikte, temel gelişim yöntemlerini seçen öğrenciler çıkıyordu, depo kıdemlisi ise sadece zoraki bir gülümseme takınıp başını sallıyordu. Birçok genç öğrenci resmen Lin Ming’e tapar hale gelmişti. Bu tapanlar, Lin Ming’in gelişim yöntemlerini takip ediyor hatta onun silahını seçiyordu. Ancak Lin Ming bu şeyler sayesinde güçlü değildi, gücünün kaynağı kendisiydi. Bir sürü öğrenci mızrağı seçmişti ama bunların ne kadarı mızrağı hakkını vererek kullanacaktı?

…

Sabahın erken saatlerinde, hava temiz ve taze bir şekilde esiyordu.

Lin Ming, bir eliyle Gökkuşağı Delen’in sonunu kavradı. Kollarını yana doğru açmıştı ve gözlerini kapamıştı. Zihnini dağlara ve ağaçlara açmıştı, sakinleşmiş ve özgür hissediyordu.

Fark etmişti ki, bu ‘uhrevi’ savaş niyeti durumunu kavramak için ne yüksek seviye Ruh Toplama Hapı kullanabilirdi ne de gerçek öz taşı. ‘Uhrevi’ duruma istediği gibi girebildiği hale gelince, bu Lin Ming’in savaş niyetinin Küçük Başarı’sı olarak düşünülebilirdi.

Bu sessiz ve huzurlu halde Lin Ming birden gözlerini açtı. O anda birinin varlığını hissetmişti. Yedi Derin Savaşçı Evi’nde nispeten daha güvencede olsa da dikkati elden bırakmıyordu. Sonuçta birçok düşman edinmişti.

“Hmm, açıkgöz olman güzel.” Güçlü ve derin bir ses Lin Ming’in kulağında yankılanmıştı. Mızrak taşıyan, kırmızı zırh giymiş bir adam hayalet gibi belirmişti ve iki ayağıyla Lin Ming’in mızrağının ucuna düştü.

Adam mızrağın ucuna bastığı anda Gökkuşağı Delen biraz aşağı doğru eğildi. Ancak Lin Ming mızrağın ucunu sabit tutmaya devam ediyordu.

“Güzel kol gücü!” diye açıkladı adam.

“Eğitmen Hong?” Lin Ming şaşırarak sormuştu. Gökten mızrağının ucuna düşen adam Toprak Salonu eğitmeni Hong Xi’ydi.

“On Bin Öldürme Dizilimi’nde gerçekten iyi iş çıkardın. 62. sıra ve Zhu Yan’a meydan okuma! Gerçekten yüreklisin!”

Lin Ming cevapladı, “Övgünüz için teşekkürler Eğitmen Hong. Ama Zhu Yan konusunda, kazanabileceğim konusunda kendime tamamen güvenmiyorum.”

“Mm, Zhu Yan basit biri değildir. Yedi Derin Savaşçı Evi’ne girdiğinde, yeteneklerini gösterişi tıpkı Wang Yanfeng gibiydi. Senin canavarımsı yeteneğinden aşağıda olsa da, iki buçuk yıldır okulda. Bu iki buçuk yılda çarpıcı bir şekilde Wang Yanfeng seviyesinden şimdiki seviyesine yükseldi. Bir ya da iki yıl içinde Lin Sen ve diğerleri mezun olduğundan Zhu Yan kuşkusuz Yedi Derin Savaşçı Evi sıralamasında ilk ona girecektir, hatta belki ilk beşe. Rakibin Yedi Derin Savaşçı Evi’nin gelecek ilk 5’inden biri! Kendine güçlü bir düşman seçtin!”

Lin Ming doğal olarak Hong Xi’nin neden bunları söylediğini biliyordu. Konuştu, “Eğitmen Hong, Zhu Yan’ın gücünü anlıyorum. Aynı zamanda onu bir ayda geçmenin zor olduğunu da biliyorum. Sadece Diyakoz bana kime meydan okuyacağımı sorduğunda, tüm kalbimden yoğun bir duyguyla Zhu Yan’a meydan okumak istedim. Bu fikri bastırmak istemedim, bu yüzden kendi doğamı takip ederek ona meydan okudum.”

“Haha, güzel! ‘Kendi doğanı’ ne güzel takip etmişsin! Dövüş sanatları çalışan kişiler kendi doğalarını ve arzularını takip etmelidir! Meridyenlerin, sadece zihnin ve düşüncelerin tatmin olursa, temizlenir ve gerçek öz akışın engelleri aşar! Seçimin güzel; yüreklice! Bugünden itibaren sana mızrak becerileri öğreteceğim! Eğer eğitmenin bensem, altımdaki hiçbir askerin başkasına kaybetmesini istemem!”