Çeviri: Xanaphia Düzenleme: Kharsmi

Wang Yanfeng sunağın etrafına bakınırken beti benzi atmıştı. Beklemediği bir şekilde elenen ilk kişi kendisiydi. Kendisi dışında on bir öğrenci de hâlâ sunağın içindeydi!

“Ben… nasıl… en kötüsü ben miydim?”

“Cesaretin kırılmasın.” Kayıtsız soğuk bir ses Wang Yanfeng’in arkasından duyuldu. Wang Yanfeng dönüp baktığında, konuşan kişinin Toprak Salonu eğitmeni Hong Xi olduğunu gördü.

“Sunaktaki on bir kişi Toprak Salonu’nun en yetenekli öğrencilerinden. Sıralaman fena değil.” Hong Xi bunu söylerken yanındaki Sıralama Taşı’nı hatırlatmıştı. Wan Yanfeng’in adı şimdi etkileyici bir şekilde 168’di. Bu sonuç ilk 150’ye giren üst düzey yeteneklilerden oldukça uzaktaydı ama unutulmamalı ki Wan Yanfeng daha sadece 15 yaşında. Eğer burada altı yıl boyunca çalışırsa, Göksel İkamet’e girmesi sadece zaman meselesiydi Hatta Sıralama Taşı’nda ilk ona girebilmesi bile 5-6 yıl içinde imkansız olmaktan çıkacaktı

Hong Xi sıralamasının çok kötü olmadığını söylemiş olsa da, Wang Yanfeng bu sonuçtan memnun değildi. Liu Mingxiang’ın sıralaması 125’ti. Aralarındaki fark çok fazlaydı.

Lin Ming’e bir bakış atmaktan kendini alıkoyamadı. Lin Ming aldırışsız gözüküyordu, bunun dışındaysa çok sakindi.

“Bu eleman benden güçlü ama aramızda uçurum yok. Eğer ben 168. olduysam, o zaman o da muhtemelen 150 olacaktır. Rakibi olacak olan Zhang Cang 109. sırada ama şimdi sıralaması daha da iyi olabilir. Durumdan hiç endişelenmiyor mu?”

O sırada, birkaç kişi daha On Bin Öldürme Dizilimi’nden dışarı atılmıştı; sıralamaları 120 ile 150 arasındaydı.

Bir süre sonra, birkaç kişi daha çıkarıldı, Liu Mingxiang da onlardan biriydi. Nihai sonucu dikkat çekici bir sıralama olan 122’ydi ama 5 sıralama atlayamamıştı.

Liu Mingxiang kıyafetine uzandı ve bir hap çıkardı. Biraz kendine geldikten sonra gülümseyerek Wang Yanfeng’e baktı. Böyle bir sonucu bekliyordu zaten.

Wang Yanfeng’in suratı çirkinleşmişti. Sonunda yeni öğrenciler ile eski öğrenciler arasındaki farkı öğrenmişti! Yedi Derin Savaşçı Evi’nde birçok yerden eşsiz yetenekler ve dahiler toplanıyordu. Toprak Salonu’ndaki bu öğrenciler ise bu dahilerin arasından seçilmiş olanlardı. Buna ek olarak Yedi Derin Savaşçı Evi tarafından kaynaklar tedarik ediliyor ve ünlü eğitmenler tarafından eğitim görüyorlardı. Bu kadar hızlı bir şekilde ilerleme kaydetmeleri çok normal değil mi?

Liu Mingxiang buraya girdiğinden beri çoktan iki yıl geçmişti; aralarındaki fark hiç azımsanacak kadar değildi!

Wang Yanfeng yumruklarını sıktı. Çok iyi biliyordu ki, Liu Mingxiang ile yapacağı maçı şüphesiz kaybedecekti. Ama gene de dövüşecekti. Kaybettiği her şey gelecekte kazanması için bir neden olacaktı!

“168. sıra demek? Heh Heh, ne kadar yumuşakmışsın.” Wang Mang, yüzünde bir gülümseme ile Wang Yanfeng ile alay etmişti.

“Yani 100 ile 200 puan arası. Tek yapmam gereken Beden Dönüşümünün Üçüncü Aşamasının zirvesinde olan dört elemanı öldürmek. Bu babanız bir keresinde sınırda kendisiyle aynı seviyedeki altı dövüş sanatçısını indirmişti. Bu sefer kesinlikle 150’yi geçeceğim!” Le Tie burnunun ucunu baş parmağıyla ovaladıktan sonra lafını bitirdi, dövüşmeye hazır olduğu her halinden belliydi. Kendisi Beden Dönüşümü’nün Üçüncü Seviyesinin zirvesindeki bir dövüş sanatçısıydı. Yıllarca profesyonel olarak paralı askerlik yaptığından ölümle birçok kez burun buruna gelmişti, savaşta cesareti benzer dövüş sanatçılarından çok daha yüksekti.

“Biz kardeşlerin en azından 150’ye giremezsek, Lin Ming ve Wang Yanfeng’e bakacak yüzümüz olmaz. Onları geçeceğiz, geçemezsek hakikaten çöpüz demektir.”

“İkinci tur başlıyor. Yaklaşın!”

Büyü dizilimi dönmeye ve tekrar aktifleşmeye başladı. Wang Mang ve Le Tie yan yana ilerlediler ve durdukları yerde Wang Mang dönüp konuştu, “Hop, birinci sıradaki, sen gelmiyor musun?”

“Önden buyur.” Lin Ming ikiliye bir bakış atarak cevaplamıştı. Bu ikisi çok öldürücü bir hava yayıyordu; belli ki geçmişte birçok insan öldürmüşlerdi. Genelde böyleleri zayıf olmazdı.

Büyü Diziliminin ışığı patladı ve Wang Mang ile Li Tie, On Bin Öldürme Dizilimi’ne girdiler.

İkisinin de kılıcı palaydı. Bu silah ile toplu duran çok sayıda düşmanı öldürebilirdiniz. Ama ikili çok geçmeden On Bin Öldürme Dizilimi’nin beklediklerinden çok daha zorlayıcı olduğunu fark etmişti. Lie Tie zamanında sınırda İç Organ Eğitimi aşamasının zirvesindeki altı dövüş sanatçısını öldürmüş olsa da, onları bir bir halledilmişti. Şimdi savunmayı da saldırıyı da, kendisine on düşmandan gelen vuruşlardan savuşturmayı da aynı anda halletmesi gerekiyordu. İç Organ Eğitimi’nin zirvesindeki birini bırakın, bu aşamaya yeni girmiş biri bile bu durumda kolay hedef olmayacaktır. İkinci Aşamadaki düşmanları ise birer birer indirmeyi başarmıştı. Ama ikinci aşama düşmanı öldürdüğü anda yerine Üçüncü Aşama yani İç Organ Eğitimi aşamasındaki yeni bir düşman geliyordu. Dördüncü Aşama olan Kas Değişimi aşamasından bile düşmanlar gelmeye başlamıştı. Öldürdükçe durum daha da tehlikeli bir hal alıyordu!

İki dövüş sanatçısı da Üçüncü Aşamanın zirvesinde olsa da, Dördüncü Aşamadakiler ile kıyaslanabilecek savaşçılardı. Ama şimdi düşmanlar tarafından her yanları sarılmıştı ve beş dakika kadar sonra yenilmişlerdi.

Nihai sonuç. Wang Mang sıra 156. Lie Tie, sıra 158.

İlk 150’ye girmeyi başaramadılar!

Bu ikili On Bin Öldürme Dizilimi’nden atıldıklarında hemen Sıralama Taşı’na baktılar ve ardından yüzlerindeki ifadeden hüsrana uğradıkları anlaşılır olmuştu. Çok güvendikleri savaş güçleri ilk 150’ye girmelerine yetmemişti!

Dahası, ikili çoktan 18 yaşındaydı ve gelişim için çok da vakitleri yoktu. Belki de buradan mezun olduklarında bile ilk 100’e giremeyeceklerdi.

Lin Ming olanları izlerken, hevesleri kırılmış ikili ayrıldı. İçten içe biliyordu ki ilk değerlendirme 150’ye girmek için üzt düzey bir yeteneğe sahip olmak gerekiyordu. Ama bazen bu üst düzey yetenek bile iyi bir sonucu garantileyemezdi. Wang Yanfeng üst düzey yetenekli biri sayılıyordu, ama ne yazık ki daha çok gençti.

Zhang Cang’a baktı. Zhang da ona gülümseyerek bakıyordu.

“Bu Zhang Cang Kas Değişimi aşamasına adım atmış atacak. Ama Kas Değişiminin zirvesindeki normal bir dövüş sanatçısı onun eşi olamaz. ‘Gerçek İlkel Kaos Formülü’nün Büyük Başarı aşamasında olsam da, onu şimdi yenmem mümkün değil.”

“Liang Tieshan sahneye gidiyor. Yeni öğrenciler arasında üçüncüydü.” Kalabalıktan bazıları Liang Tieshan’ı tanımıştı. Bu elemanın güçlü ve büyük fiziği insanlar üzerinde güçlü bir izlenim bırakmıştı.

“Liang Tieshan ile Lin Ming’in ikisinde de doğuştan ilahi güç var. Giriş sınavında üçüncü olarak aynı zamanda Altın Yılan Kızıl Hapı’na sahip oldu, Liang Tieshan’ın performansına bakarak üstüne 20-30 koyup Lin Ming’in performansını tahmin edebiliriz.”

Liang Tieshan sık sık Lin Ming ile mukayese ediliyordu çünkü ikisi de hem yaş olarak hem doğuştan ilahi güç olarak benzer durumdaydılar.

Liang Tieshan sahneye geldikten sonra hırçın bir şekilde gülümseyerek büyü dizilimine doğru koca adımlarla ilerledi. Altın Yılan Kızıl Hapı’nı uzun süre önce kullanmıştı. Sonraki aşamaya geçmesi an meseleydi. Gelişimi Wang Yanfeng’den çok farklı değildi ve doğuştan gelen ilahi gücü aralarındaki farkı kapamak için epey yardımcı oluyordu.

Liang Tieshan’ın gelişimi Wang Yanfeng ile aynı olsa da, gerçek dövüş tecrübesi konusunda eksikliği vardı. Aynı zamanda Wang Yanfeng’de olan ‘Gerçeğin Dokuz Yolu’ gibi bir dövüş becerisi de yoktu. Sonunda Liang Tieshan da Wang Yanfeng’den biraz daha kısa süre dizilimde durabilmişti. Sıralaması 176’ydı. İlk denemesinde 180’e giren nadir yeni öğrencilerden olmuştu ama üst düzey yetenekli olmaktan uzaktı.

“Liang Tieshan 176 oldu, Wang Yanfeng de 168. Acaba Lin Ming kaçıncı olmayı başaracak?”

Kalabalık kendi arasında konuşurken Lin Ming sahneye atladı.

“Hop! Birinci sırada giren öğrenci çıktı!”

“Bu eleman hakkında hiçbir şey bilmiyorum ama duyduğuma göre doğuştan ilahi güce sahip ve bazı değerli malzemeler yemiş. İlk 150’ye girebilir.”

“150’ye girmek o kadar kolay mı sanıyorsun? Lin Sen, Ta Ku ve Zhang Guanyu dışında ilk 150’ye giren on beş yaşında biri hiç olmadı. Giriş sınavlarını birincilikle bitirebildi çünkü on beş yaşında olduğundan Zarif Tapınak’ta avantajı vardı. Ama On Bin Öldürme Dizilimi yaşa maşa bakmaz.” Öğrencilerden biri terslerce konuşmuştu ama sesinde biraz kıskançlık hissediliyordu. Bu öğrenci 19 yaşındaydı.

“Haha, milletin gençliğini mi kıskanır oldun. Zarif Tapınak en adil aşama; yaşla alakasız bir şekilde yeteneği ölçüyor. Ama On Bin Öldürme Dizilimi’nde genç dövüş sanatçıları gerçekten acı çekiyor. Lin Ming daha 15 yaşında, İlk 160’a girebilir. Hatta ilk 170’e girse bile üst düzey yetenekli sayılabilir! 140 ya da 150 korkunç dahileri temsil ediyor! Ling Sen, Ta Ku ve Zhang Guanyu ilk girişlerinde bu sıralamalara ulaştılar.”

Ling Sen, Ta Ku ve Zhang Guanyu’dan bahsedilince birçok insanın yüz ifadesi değişmişti. Bu üçlü yıllardır büyük bir itibara ve güce sahiptiler. Bazı çekirdek öğrencilerden ve yakalanması zor Qin Xingxuan’dan bile daha ünlüler. Neredeyse kendi başlarına çekirdek öğrenci olacaklardı, ama gene de yüklü miktarda kaynağın keyfini çıkarıyorlardı ve On Bin Öldürme Dizilimi değerlendirmesine girmelerine gerek yoktu. Katıldıkları dersler, çalışmaları ve beceri kılavuzları, hepsi normal öğrencilerin ulaşabileceklerinin çok üzerindeydi.

Bu nedenlerden dolayı, sıradan öğrenciler için, Qin Xingxuan gibi çekirdek öğrencilerin varlığı pek anlaşılmazdı. Qin Xiangxuan sonuçta Savaşçı Evi’nin bir öğrencisi değildi. Bu yüzden sahip olduğu itibar ve şöhret Ling Sen, Taku ve Zhang Guanyu’ya kıyasla daha azdı.