Çevirmen: Aytekin29

Düzenleyen: Kurogane

Bölüm 640 : Ayrılış

Eggy bile korkmuş bir biçimde ciddiye aldığında, Chu Feng daha da huzursuz oldu. Her zaman “Bir erkeğin ötesinde bir erkek ve bir gökyüzünün ötesinde bir gökyüzü var” ilkesini biliyordu.

Ama gökyüzünün ötesinde inanılmaz gücü gerçekten görünce, Chu Feng istemeden korku ve endişe hissetti.

Şu anda gökyüzündeki her şey gerçek olsaydı, o zaman Chu Feng ve Doğu Deniz Bölgesi'ndeki insanlar tüm Dövüş Lordları, Dövüş Kralları ve hatta Dövüş İmparatorları çok küçüktü. Basitçe çok küçük, tozdan daha azdılar.

Dövüş yetişimi yolu gerçekten sonsuz ve sınırsız mıydı? Dokuz Göklerin Ötesinde, gökyüzünü parçalamak için ilahi gücün olduğu bir gerçek var mıydı?

Doğu Deniz Bölgesi'nin sözde Dövüş ustaları ve emsalsiz uzmanları, onlarla kıyaslandığında, tozdan daha aşağı ve hatta osuruktan bile daha azlar mıydı?

“Yiyayiya! Büyük Erkek Kardeş!”

Ama Chu Feng bu şoka gömüldüğünde, tatlı ve melodisiz bir ses uzak mesafeden zamansızca ortaya çıktı.

Bu sesi duyan Chu Feng’in havası anında mutlulukla değişti. Her şeyden önce endişesi ve huzursuzluğu , dumanın hışırtıları gibi ortadan kayboldu ve bakışlarını hızla sesin geldiği yöne doğru çevirdi.

Gerçekten de, denizin yüzeyinden patlayarak ona doğru fırlayan düz bir dalga göründü ve sonunda, Chu Feng'in önüne bir insan atlayarak ortaya çıktı. Hemen Chu Feng’in kucağına atladı ve bu Küçük Fishy’den başka biri değildi.

“Küçük Fishy, sonunda döndün!” Onu görünce, Chu Feng’in gergin kalbi sonunda rahatlamıştı. Onu hiç suçlamadı ve sahip olduğu sadece mutluluk ve rahatlamış bir yürekti.

“Hehe, Büyük Erkek Kardeş, Küçük Fishy için endişelendin mi?” Küçük Fishy gözlerini kırpıştırırken zekice ve yaramaz bir şekilde sordu.

“Tabii ki endişelendim! Küçük Fishy, Büyük Erkek Kardeş’in meleği! Meleğim gittiğinde nasıl endişelenmezdim? ” Dedi. Chu Feng, Küçük Fishy'nin simsiyah saçlarını ovuştururken kıkırdıyordu. O küçük kızı gerçekten çok seviyordu. Onu bırakamazdı.

“Heh Büyük Erkek Kardeş? Küçük Fishy gitmeli,” Küçük Fishy aniden dedi.

“Gitmek? Nereye ?! ” Bu sözleri duyduktan sonra, Chu Feng şaşırmadan edemedi.

“Oynamak için başka bir yere gidecem! Küçük Fishy burada yeterince oynadı, ” Küçük Fishy gülerek söyledi.

“Sonra Küçük Fishy ne zaman dönecek?” Diye sordu Chu Feng.

“Geri gelmek mi? Sanırım geri gelmeyeceğim. Küçük Fishy, yeterince oynadığı bir yere oynamak için geri dönmeyecek. Küçük Fishy, oynamak için daha iyi bir yere gitmek istiyor ” dedi.

“Ehh… O zaman, Küçük Fishy, ne zaman gitmeye hazırsın?” Diye sordu Chu Feng.

"Şimdi!"

"Şimdi mi ?"

“Mm.” Küçük Fishy başını karalı bir şekilde salladı.

Nedense, gözlerinin önündeki şirin küçük kıza baktığında kalbinin ağrıdığını hissediyordu. Küçük Fishy’i gerçekten özleyecekti. Her ne kadar onlar sadece kısa bir süre için beraber olsalar da, Chu Feng bu çocuğu sevmişti ve o çocuğu korumak istemişti.

Ancak, Chu Feng sadece bu düşünceleri düşünebilirdi çünkü o da o çocuğu koruyacak güce sahip olmadığını biliyordu. Bu yüzden, onunla kalmasını istemek için konuşmadı ve ona eşlik etmek istediğini söylememesinin nedeni de buydu.

Chu Feng, aslında Küçük Fishy'nin hayatında sadece bir yoldan geçen biri (OTOSTOPÇU:D) olduğunu biliyordu. Onun gibi özel bir kızın her zaman onun yanında kalması imkansızdı.

Ayrıca, Chu Feng'nin yapacak çok şeyi vardı. Onun üzerinde ağır bir sorumluluk vardı. Onunla birlikte her zaman acı tecrübeler yaşayacak bir kızı getiremezdi.

Chu Feng sonunda ayrılacaklarını biliyor olsa da, bunun çok yakında gerçekleşmesini beklemiyordu.

“Büyük Erkek Kardeş, Küçük Fishy’nin senin için bir hediyesi var!” Kıkırdadı, sonra ellerini açtı. Güzel ve hassas ellerinde bir kolye ortaya çıktı.

Chu Feng üzerine odaklandığında, kolyenin gerçekten ilginç olduğunu fark etti. Küçük siyah renkli bir kaya etrafında bağlı normal bir kenevir ip vardı.

Dikkatle bakınca, ister ip ister kaya olsun, onlar hakkında hiçbir özel şey yoktu Sıradan nesnelerdi. Sadece sıradan değillerdi, ipin bağlanması üstelik çok sertti.

“Bu, Küçük Fishy tarafından bizzat yapıldı! İyi görünüyor mu? ” Küçük Fishy, kaya kolyesini elleriyle kavrayarak gururla sordu.

“Görünüyor! Küçük Fishy’min bu kadar becerikli olmasını ve kendi başına bir kolye yapmasını beklemiyordum! ” Her ne kadar kötü bir şekilde yapılmış olsa da, üç yaşındaki bir çocuk tarafından yapılmıştı. Doğal olarak, Chu Feng aşırı düşkün bir görünüm ortaya koyarak durmaksızın övdü.

“Hehe, sonra Büyük Erkek Kardeş, bunu her zaman giymelisin! Onu kaybetme, yoksa Küçük Fishy çıldırır!” Kolyeyi Chu Feng'in ellerine bıraktı.

“Küçük Fishy'nin artık gitmesi gerekiyor ama Büyük Erkek Kardeşinin de sana bir hediyesi var.” Chu Feng'in sahip olduğu hazineler sayısızdı, ama o anda, titizlikle güzel bir ayak bağı seçti ve kendi küçük Fishy'nin ayak bileğine bağladı.

Bu ayak bağı sadece muhteşem değildi, hatta bir Elit Silah idi. Efendisini otomatik olarak koruma etkisine sahipti.

“Yiyayiya! Büyük Erkek Kardeşin Küçük Fishy'ye verdiği hediye çok güzel! Küçük Fishy çok sevdi.” O Elit Silahın ne olduğunu bilmiyor olmasına rağmen, o şu anda aşırı mutlu bir şekilde zıplıyordu. Sonra suya daldı ve Chu Feng etrafında neşeyle yüzdü.

“Büyük Erkek Kardeş, Küçük Fishy şimdi ayrılacak!” Ancak, sayısı bilinmeyen birkaç yüzme turundan sonra, Küçük Fishy sonunda durdu ve Chu Feng'e veda etti.

“Mm. Küçük Fishy, güle güle. Büyük Erkek Kardeş seni özleyecek. ” Chu Feng onu tutmadı. Deniz yüzeyinde durdu, özlem duyarak denizde olan Küçük Fishy'e elini bir gülümseme ile salladı.

“Küçük Fishy de seni özleyecek! Büyük Erkek Kardeş, güle güle! ” Küçük Fishy gözlerini kırpıştırdı, sonra döndü ve bir denizkızı gibi göz kamaştırdı. Neşeli ‘yiyayiya’ sesleriyle, Chu Feng’in görüş mesafesinden kayboldu.

Küçük Fishy’nin gidiş yönüne baktı. Sadece bir süre sonra Chu Feng rahatça gülümsedi. Ellerini açtı ve bir kez daha Küçük Fishy'nin ona verdiği kolyeye baktı. Sonra, kolyeyi boynuna geçirdi ve elbisesinin altına gömdü.

“Bu sahne ufukta ilerliyor. Doğu Denizi Bölgesi ile ilgili olmayabilir. Bu yerle ilgili olsa bile, kötü bir şey olmayabilir. Yani Fei’er, korkmana gerek yok. ”

Eş zamanlı olarak, Ya Zongyun anormalliği izlediği gibi Sonsuz Kan Denizinin en merkez bölgesinde torununu teselli etti.

“Mm.” Ya Fei gerçekten yırtıktan korkmuş olsa da, bir süre yatıştırıldıktan sonra korkusu yavaş yavaş ortadan kaybolmuştu. Özellikle anormalliğin çok daha uzun süre kalmasına rağmen, orada olağan dışı bir şey olmadığı için, daha da rahattı.

Bu yüzden, o Ya Zongyun’a dedi ki, “Büyükbaba, bu olağan üstü şey uzun zamandan beri ortada olmasına rağmen, hiçbir şey olmadığından, gözlemlemeye devam etmemize gerek yok. Şu anda, gidip şu Taoist Qiushui ile ilgilenelim. Eğer haberler ulaşırsa ve Sonsuz Kan Denizine geldiğinizi öğrenirse sonra tüyler ürpertici bir şekilde kaçabilir.”

“Mm. Fei’er haklı. Bu anormalliğin ne olduğu önemli değil, kontrol edebileceğimiz bir şey değil. Önce uzun zamandan beri görmediğim Kutsal Kıza bir ziyarette bulunalım. ”

Ya Zongyun da bir gülümseme ile başını salladı. Gücünü ve görkemini göstermek için, bir grup Ölümsüz İnfaz Takımadaları uzmanı bile getirdi ve Qiushui Fuyan'ın evine doğru gitti.

&& Küçük kızımızda gitti kim bilir bi daha ne zaman görüşecez. Büyükbaba ne yapacak? Savaş olacak mı? Bizim oğlan pacayı kurtarabilecek mi?

&& Merak ediyorsanız Takipte kalın;)