Bölüm 572: Garip Taikou

avatar
8890 11

Martial God Asura - Bölüm 572: Garip Taikou


Bölüm 572 - Garip Taikou

ÇEVİRMEN: Çıngıraklı

DÜZENLEYEN: Kurogane


"Baya hassas bir Ruh gücü. Yaklaştıktan sonra cidden beni fark ettin." Yakındaki bir uzay büküldü ve içinden tek bacaklı yaşlı bir adam çıktı, kıkırdayarak Chu Feng'e bakıyordu.


"Sen kimsin? Neden beni takip ediyorsun?"


O kişiyi görünce Chu Feng, hafiften kaşlarını çatmadan edemedi çünkü daha önceden yakınında mı yoksa uzakta mı olduğunu fark edememişti. Sadece bir şeylerin yanlış olduğunu hissetmişti, birinin orada olduğundan bile emin değildi.


Az önceki bağırış sadece bir denemeydi, birinin gerçekten de ortaya çıkmasını beklememişti. Bu yüzden yaşlı adamın ortaya çıkması Chu Feng'i gerçekten de korkutmuştu.


Üstelik önündeki yaşlı adamın Dört Deniz Akademisinin eğitmen kıyafetlerini giymesi bir yana, yetişimi anlaşılamayacak kadar derindi. Bütün bunlar durumu bir felakete sürüklüyordu.


"Korkmana gerek yok. Dört Deniz Akademisinden olsam da seni iki işe yaramaz öğrenci için suçlamayacağım. Aksine bende seninle aynı şekilde düşünüyorum; Bu iki öğrenci öldürülmeliydi." diye açıkladı tek bacaklı yaşlı adam, Chu Feng'in endişelendiğini anlamış gibi.


"Sen de kimsin? Beni takip etme amacın ne?" Chu Feng, adamın gücünün yüksek olduğuna daha yeni karar vermişti lakin düşman mı dost mu olduğuna karar verememişti. Bu yüzden ona karşı mesafeli davranıyordu.


"Hehe. Benim adım Taikou ve ben Dört Deniz Akademisinde İlahi Eğitmenim. Buraya gelmekle tek bir amacım var: senin bir dahi olduğunu hissediyorum: bu yüzden benim öğrencim olmanı umuyorum. Eğer olursan, elimden gelen her şeyle seni geliştireceğim." Taikou açık sözlü biriydi ve amacını direkt olarak söyledi.


"Ne? Sen İlahi Eğitmen misin? Benim öğrencin olmamı mı istiyorsun?!" Yaşlı adam konuştuktan sonra Chu Feng şaşırıp kalmıştı.


Elindeki güçle cidden İlahi Eğitmen olmaya uygundu, ayrıca Chu Feng'in önceden gördüğü İlahi Eğitmenden daha da güçlüydü. Bu yüzden ismini ve konumunu söylediğinde, aklına gelen ilk şey gözlerinin önündeki bu yaşlı adamın, On İlahi Eğitmen arasında ki en garip ama en güçlü olanı olduğuydu.


Fakat bu kişi açık bir şekilde hiç öğrenci almamıştı, ayrıca Chu Feng Dört Deniz Akademisinin bir öğrencisi değildi. Yine de buraya kadar gelmiş ve onu öğrencisi olarak almak istiyordu? Bunların hepsi ne içindi? Chu Feng ne diyeceğini bilemiyordu, bu onu afallatmıştı.


"Ben, Taikou konuştuğumda açık sözlü olurum. Dostum Chu Feng. Merak ediyorum... olmak istiyor musun istemiyor musun?" dedi Taikou, yüzünde hafif bir gülümsemeyle.


O anda Chu Feng daha da huzursuz hissetti. Önünde ki yaşlı adam, ismini bildiğine göre onun hakkında biraz araştırma yapmış olmalıydı. Fakat Chu Feng, hala onu neden öğrencisi olarak almak istediğini anlamamıştı. Lakin ne olursa olsun, sahte ya da gerçek veya başka bir amacı, Chu Feng Dört Deniz Akademisine girmeyi planlamıyordu.


Bu yüzden ellerini bir araya getirdi ve nazik bir şekilde dedi ki, "Gözünüze girebilmek benim için bir onurdur, Kıdemli Taikou. Ancak, ben Dört Deniz Akademisine girmedim. Bu yüzden öğrencin olmam pek doğru olmaz, değil mi?"


"Merak etme. Sen öğrencim olmak istediğin sürece doğal olarak Dört Deniz Akademisinin de bir öğrencisi olacaksın. 'Sınavı geçmelisin' gibi kurallar sadece normal kişiler için geçerli. Senin onlara ihtiyacın yok." Taikou elini salladı. Chu Feng'e karşı davranış biçimi fazlasıyla arkadaş canlısıydı.


Fakat Chu Feng gerçekten de Dört Deniz Akademisine girmeyi planlamıyordu. Bu yüzden kafasını salladı ve dedi ki, "Kıdemli Taikou, gerçekten de üzgünüm. Ben, Dört Deniz Akademisine girmek istemiyorum."


"Oh?" Dediklerini duyunca Taikou kaşlarını çattı ve biraz da olsa hoşnutsuz gözüküyordu ama o hoşnutsuzluk anında yok oldu. Bir süre sonra, içinde ki gerginliği salmak için derin bir iç çekti ve dedi ki, "Öğrencim olmak isteyenler bana uygun değil, ve öğrencim olmasını istediklerimse beni uygun bulmuyor. Kadere bak be. Her neyse, pes ediyorum."


Konuşması bittikten sonra Taikou arkasını döndü ve yok oldu. Ama aynı zamanda Chu Feng'in kulağında bir zihinsel mesaj yankılanıyordu.


"Dostum Chu Feng, bugünkü olayları görmezden geleceğim. Lakin gelecekte birisi sana Doğu Deniz Bölgesinde zorbalık ederse benim, Taikou'nun ismini kullanabilirsin. Eğer benim, Taikou'nun öğrencisi olmak isteyeceğin gün gelirse, seni açık kollarla karşılayacağım."


"Teşekkürler, Kıdemli Taikou!" Chu Feng çabucak eğildi ve teşekkür etti ama Taikou'dan hiçbir cevap yoktu.


Bir süre bekledikten sonra Chu Feng odaklandı ve etrafını gözlemlemek için Ruh gücünü kullandı. Ama hiçbir şey tespit edemiyordu bu yüzden Taikou'nun gerçekten de gittiğine karar verdi.


"O eğitmen gerçekten de söylentilerdeki gibi. Son derece garip." Chu Feng, Taikou karşısında ne diyeceğini bilememişti ama güzel bir izlenim bırakmıştı. Taiko'nun garip doğası biraz sıra dışıydı, en azından açık görüşlü ve dürüst biri gibi gözüküyordu.


Fakat böyle bir olaydan sonra Chu Feng daha da şüpheci olmuştu. Daha önce Yüz Suratlı Yaşlı Adamdan aldığı Başkalaşım Maskesini giydi ve orta yaşlı iri yarı bir adama dönüştü.


Chu Feng artık kendini millete bu adam olarak tanıtacaktı. Böylece bir sorun çıksa bile ona, Wushang'a, Zhang Tianyi'ye ve diğerlerine hiç bir şekilde etki etmeyecekti.


Üstelik Chu Feng kendine yeni bir isim vermişti: Wuqing. Nedeniyse çok açıktı. Amacını ulaşmak için Chu Feng acımasız biri olmak zorundaydı.


Yüzünü değiştirdikten sonra Chu Feng yola koyuldu. İlk durağı Aşıkların Terasıydı.


Qiushui Fuyan Aşıkların Terasındaydı. O Yanan Cennet Kilisesinin Kutsal Kızı ve ayrıca Huangfu Haoyue'nin eski aşkıydı.


Bu yüzden Chu Feng, Huangfu Haoyue'nin hala mantığının yerinde olduğunu hissetti, Qiushui Fuyan'a bir şeyler demiş olmalıydı. Bu nedenle Qishui Fuyan muhtemelen Chu Feng'in atalarını bilen tek kişiydi.


Lakin Doğu Deniz Bölgesi çok büyüktü. Eğer Aşıkların Terasına gitmek istiyorsa baya bir zaman harcamak zorunda kalırdı.


Ondan önce, Chu Feng yetişimini yükseltmesi gerekiyordu. Bu yüzden önce gizli bir yer buldu ve Magma'nın Oğlunu arıtmaya hazırlandı.


"Chu Feng, neden Shentu Jiang'ın açık arttırmadan kazandığı Elit Silah olan yelpazeyi çıkarmıyorsun? Belki de bir şeyler bulabiliriz." dedi Eggy, tam Chu Feng gizli bir yer bulup arıtmaya başlamadan önce.


"O yelpaze mi? Yelpazenin üstünde gerçekten de bir resim vardı ama biraz bulanık ve ne olduğuna karar vermesi imkansız gibi. Bir harita olup olmadığından bile emin olamıyorum." dedi Chu Feng.


"Aptal. Normal insanlar için gerçekten de zor olabilir ama sen farklısın. Unutma sen Cennetin Gözlerini çalışmış birisin. Tek bir bakışla herhangi bir şeyin özünü görebilirsin."


"Cennetin Gözlerini tam olarak kavramamış olsan da, ne de olsa uzun zamandır çalıştın. Yelpazede ki resim çalışmanın sonuçlarını test etmen için bir fırsat."


"Ne olursa olsun, gerçek ya da sahte olduğunu doğrularsan bu, Cennet Gözlerinin başlangıç seviyesinde olduğu anlamına gelir. Eğer ilerde hazinelerin gizlendiği bir yere gitsen bile onları görebilirsin." dedi Eggy.


"Evet! Ben bunu nasıl unutabilirim? Cennetin Gözleri diğerlerinin göremediği şeyleri görmeme yarıyor. Ayrıca eksik şeyleri yeniden yapmama yarıyor!" Eggy'nin dediklerini duyunca Chu Feng de farkına vardı. Başka hiçbir şey demeden Elit Silah olan yelpazeyi eline aldı.

 

&& Yelpazede bir harita gizli mi?Taikou gerçekte nasıl biri?Gerçekten de dahi olduğu için mi öğrencisi olmasını istedi?

&& Merak ediyorsanız Takipte kalın:)






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44252 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr