Bölüm 554 - Elit Silahların Korunmasız Olması

"Gidin, herkesi öldürün. Hiçbirini canlı bırakmayın." Shen Tu Lang, güçlü grubun ölümünden sonra onun arkasındaki muhafızlarla konuştu.

"Evet efendim!" Shen Tu Lang'ın sözlerini duyunca, birkaç muhafız kaygısızca havaya yükseldi. Görülenler acımasızca katledildi.

Bir anda, lüks taverna bir savaş bölgesi haline geldi. Alevler gökyüzüne yükseldi, gürültülü bir şekilde gülümsemeler durdu. Bu seslerle çakışan şeyler, kasvetli yakarışlar ve çığlıklardı.

"Çok fazla masum insanı öldürüyorsun! Sen insan mısın?" Önündeki olayları görünce Su Mei dayanamadı. Shen Tu Lang'ı işaret etti ve öfkeyle azarladı.

"İnsan? Tabii ki ben insan değilim. Daha kesin olmak isterse, ben Tanrı'yım. "

"Buradaki insanlar çok fazla yer kaplıyorlar. Bu yüzden buraya geldikten sonra lüks bir oda rezervasyonu yapamıyorum. Yolculuğumu ertelediler, planlarımı bozdular ve niyetleri ne olursa olsun, ölüm onlara en iyi cezadır" dedi. Shen Tu Lang memnun edici bir ifadeyle.

"Sen..! Sen sadece bir hayvansın!" Su Mei yüksek sesle bağırdı.

"Hayvan? Tamam, tamam, tamam. Benim bir hayvan olduğumu söylemeye cesaret mi edersin? Gerçek bir hayvanın ne olduğunu size bildiririm!"

“Erkekler! Bu iki kadını soyun. Gözlerinize ziyafet çekip 'Chun Gong Tu' da bir sahne hazırlayacağım." Shen Tu Lang kötü niyetle bakışları, Su Rou ve Su Mei'nin gururlu güzel bedenleri üzerinde şehvetli bir şekilde dolanıp durdu.(internette google images’te araştırabilirsiniz çin kültüründe sex pozisyonu, doggy style’n bir değişik versiyonu)

"Evet efendim." Sözlerini dinlerken şu anda Shen Tu Lang'ın arkasında duran iki muhafız bir araya geldi ve havada Su Rou ve Su Mei'ye fırladı. Her ikisi de Gök Aleminin dördüncü aşamasındaydı, bu iki muhafızın yetiştiriciliği zayıf değildi.

"Gerçekten öleceksin!" Onlara baktığımızda, Jiang Wushang'ın gözleri öfkeden ateş saçıyordu. Gök Alemi ve bedenindeki Kansoyu gücünü içinde döndürerek, o iki korumaya iyi bir ders vermek istedi.

Her ne kadar Shen Tu Lang'ın dengi olmasa da, savaş gücü iki gardiyanla ilgilenmek için yeterliydi.

* Hmm *

Bununla birlikte, Jiang Wushang saldırı yapma şansı bulmadan önce, ansızın, sınırsız bir Gök Alemi gücü yukarıdan düştü. Bir patlamayla, Jiang Wushang'dan on metre uzakta büyük bir çukur göründü. Bakışlarını iki gardiyana geri çevirdi, zaten iki et köftesi haline geldiğini gördü.

Aynı zamanda öldürme arzusuyla dolu bir ses göklerden indi. Kısa süre sonra, Jiang Wushang, Su Rou ve Su Mei'nin önüne iki figür gördü. Bu iki kişi, Chu Feng ve Zhang Tianyi'den başkası değildi. Şimdi saldıran ise tabii ki Chu Feng'di.

"Lanet olsun, adamlarıma saldırmaya cesaret ediyorsun değil mi? Gerçekten öleceksin! Erkekler, hepsini ölüme gönder!" Kendi muhafızlarından ikisini öldürdüklerini görünce, Shen Tu Lang da öfkelendi ve gökyüzünde uludu.

Bu kelimeleri duyunca, muhafızlar da öfkeli oldu. Hepsi geri uçtu ve bir daha söylemeden Chu Feng'e saldırmaya başladı.

"Beni öldürmek mi istiyorsunuz? Hiçbiriniz nitelikli değilsiniz."

Bununla birlikte, Chu Feng en ufak bir şeyden korkmadı çünkü her taraftan kendisine doğru uçan güçlü olanlar ile karşı karşıya kaldıklarında, en zayıf olanlar yalnızca Gök Aleminin ikinci aşamasındayken birçoğu Gök Aleminin dördüncü aşamasındaydı.

* Hmm *

Elini salladı, o zaman büyük Gök Alemi gücü gökyüzüne fırladı ve şiddetli, vahşi canavarlar gibi, onları tek seferde tükettiler.

“Aaa ~~~~~~”

"Prens, beni kurtarın ~~~~~~"

O anda, sürekli olarak acı çılgınlığı ve kesintisiz çığlıklar duyabiliyordu. Shen Tu Hanedanı muhafızları büyük sıkıntı yaşıyorlardı.

Çünkü Chu Feng onları hemen öldürmedi. Onlara eziyet ediyordu, Gök Alemi gücünü kullanarak, derilerini, kemikleri ve hatta sinirlerini koparıyordu. Acı çekenler ise hemen ölmeyi diledi.

"Sen! Gerçekten öleceksin!"

Kendi muhafızlarına işkence edildiğini görünce, Shen Tu Lang'ın öldürme niyeti taştı. Öfkeli bir sesle bağırdı, sonra alnında göz kamaştırıcı bir "kraliyet" ortaya çıktı.

O anda, Gök Aleminin beşinci aşama aura'sı birkaç kez arttı. Onun savaş gücü aslında küçümsenemeyecek kadar yüksekti ve o muhafızlardan pek çok kez daha güçlü idi.

Ancak, Chu Feng'e göre, şu anda Gök Aleminin altıncı aşaması veya yedinci aşamasından bahsetmeye hiç gerek yoktu, ona korku salmak için yeterli değildi.

Yıldırım, Chu Feng'in gözleri içinde belirdi ve aurasını hızla yükseltti. Bir göz kırpışında, Gök Aleminin üçüncü aşamasından Gök Aleminin altıncı aşamasına yükseldi.

Yetiştiriciliği bir düşünceyle ortaya çıktıktan sonra, birkaç patlama gibi yankı bulmuştu. Havadaki Shen Tu Hanedanı muhafızları, kan havuzlarına dönüştü ve yağmur gibi püskürtüldü ve Shen Tu Lang'ın vücuduna düştü.

"Bu ..." Şu anda, yalnızca Shen Tu Lang değil, Zhang Tianyi, Jiang Wushang, Su Rou ve Su Mei bile şaşkına döndü.

Chu Feng'in çok güçlü olduğunu çoktan biliyorlardı, ama böyle bir seviyeye ulaştığını hiç düşünmemişlerdi. Chu Feng'in güçlendirilmiş ekimi Gök Aleminin altıncı aşamasına girmiş durumda.

Özellikle Chu Feng'in korkunç savaş gücünü düşündükleri zaman ve ayrıca şu anda Chu Feng'in ekimi hakkında düşünürken, Chu Feng'in gerçek gücünün ne kadar yüksek olduğunu hayal edebiliyorlardı. Gök Aleminin sekizinci aşamasındakiler bile Chu Feng'i yenemezdi.

"Sen, sen, sen, ben ... cesedini on bin parçaya böleceğim!"

Şu anda Chu Feng ile yüzleştiğinde, kendine güvenle dolup, öfke ile tüketilen Shen Tu Lang, yalnızca tehlikeli durumu hissetmedi. Her şeyi göz ardı ederek Chu Feng'e yaptığı saldırıları başlattı.

“Ahh!”

Parlaklığı iki elinde parlamadan önce öfkeli bir kükreme duyulabilirdi. Havada görünen iki Elite Silah, bir bıçak ve bir kılıç vardı.

"Git" Hızlı bir şekilde sonra, Chu Feng'e dikkat çekti. İki Elite Silahı havaya uçurdu ve Elite Silahlanma Gücü ile Chu Feng'e doğru baskı yapıldı.

O anda Su Rou, Su Mei, Jiang Wushang ve hatta Zhang Tianyi güçlü baskıyı hissetti ve Shen Tu Lang'ın gerçekten çok güçlü olduğunu itiraf etmek zorunda kaldılar.

Yetiştiriciliği sadece oldukça iyi değil, aynı zamanda savaş gücü, iki Üst Düzey Elite Silahı olarak güç yeteneğinden görüldüğü gibi son derece güçlü idi.

Bire birle savaşırlarsa, muhtemelen Zhang Tianyi bile onu yenemezdi.

Ancak ne yazık ki, Shen Tu Lang'la yüzleşen kişi, Zhang Tianyi değil, Chu Feng'ti.

"İyi zamanlama."

* whoosh * Gökyüzünden inen iki Elit Silahla karşı karşıya kalan Chu Feng, çekilmedi ve bunun yerine havaya yükseldi.

Chu Feng, havaya çıkarken her iki kolunu da açtı, elleri ile bir pençe şekli oluşturdu ve büyük bir güç ile Elit Silahlara doğru pençeledi.

"Chu Feng!" Bunu görünce Su Rou ve Su Mei ikisi de Chu Feng için soğuk bir ter attı. Sonuçta, iki Elit Silah içinde öldürme arzusu hissettiler.

O anda, sadece Zhang Tianyi nispeten sakinleşti. Gerçekten Chu Feng'e karşı savaşan, gerçekte ne kadar güçlü olduğunu çok iyi biliyordu.

"Elite silahlarını el altında tutmaya cesaret ediyorsun değil mi? Gerçekten öleceksin!" Chu Feng'in eylemlerini görünce, Shen Tu Lang soğukkanlı bir ses duyarak karamsar bir gülümseme imajı oluşturdu. Aynı zamanda, Chu Feng'i tek bir direkt darbeyle öldürmek isteyen iki Üst Düzey Elite Silaha bütün gücünü koydu.

* Bzzzz *

O anda, Chu Feng'in avuç içleri bıçak ve kılıç, iki Elit Silaha yaklaştı. Kör edici kıvılcımlar oluştuğu ve dalgalanma tabakalarının havada patlak vermediği için, silahlar ve avuç içi silahları birbirlerine geçmek istiyor gibiydi.

Fakat Chu Feng durdurulamazdı. Avuçlarına güç katarken aslında iki Elit Silah'ı avucunun içine çekti, sonra iki tane sınırsız güç patlaması Elit Silahlarına yönlendirildiğinde kolları titriyordu.

O anda, iki silah yoğun şekilde titreşiyordu, ama çok çabuk korkunçluk ortadan kalktı ve nihayet, Elite Silahları Chu Feng tarafından havadan kaldırıldı. Chu Feng’in gerçekten de korkunç ustalığı elit silahlarını çaresiz bıraktı.