Çeviri: Çıngıraklı Düzenleme: Wandream

*********************************************************

O anda, hem hanedanlığın imparatoru hem de uzmanları olsun beklenmedik bir şekilde hepsi sevinmiş ve heyecanlanmıştı.

Çünkü yıllardır onlara sadık olan güçlerin onları terkettiği zaman, Chu Feng'in onlara yardım etmek için bu kadar çok uzman getirmesini beklemiyorlardı.

Atalarımızın söylediği gibi, "Felaket başa geldiğinde dost düşman ortaya çıkar." Chu Feng'in getirdiği birliklerin üç büyük hanedanlığa karşı bir şansı olmasa da, niyetini belli etmişti. Chu Feng'in hareketleri kış günü kömür göndermek gibiydi, Jiang Hanedanlığına koca bir cesaret veriyordu.

"Jiang Hanedanlığım ölüm kalım durumundayken, bu çocuğun hayatından vaz geçip bize yardım etmesini beklememiştim."

"Yini, Wushang ve Babamın bu çocuğa iyi gözle bakmasına şaşmamalı. Görünüşe göre gerçekten de dostluk ve duygular hakkında endişelenen biri."

Chu Feng ve diğerlerini görünce, imparatorun yüzü rahatlamış gibiydi. Chu Feng hakkındaki çoktan güzel olan izlenimi hemen daha da iyi oldu.

Yardıma gelenlerin Chu Feng ve diğerleri olduğunu anladıkları an, Jiang Hanedanlığı gökyüzüne uzanan Ruh Formasyonunu kapattı, şehrin kapılarını açıp Chu Feng ve diğerlerini karşıladılar.

"Dostum Chu Feng, sende gerçekten de arkadaşlık ve dürüstlük var. Böyle bir zamanda, Jiang Hanedanlığıma desteklemeye hazır sadece senin Gök Mavisi Ejderha Okulun." dedi Jiang Hengyuan, Chu Feng'e bakıp gülümserken.

"Ahh, Kardeş Hengyuan, böyle konuşamazsın. Ben, Qi Fengyang, Qilin Prens'in Malikanesini temsilen gelmedim mi?" o anda, yaşlı bir adam kalabalığın içinden ileri çıktı. Qi Fengyang'ın ta kendisiydi.

"Haha, Kardeş Fengyang, senin geleceğini biliyordum." Qi Fengyang'ı görünce Jiang Hengyuan'ın yüzündeki gülümseme daha da büyüdü. Yetişim seviyeleri ya da konumları farklı olsa da ne olursa olsun ikisi çok iyi anlaşıyordu ve ilişkileri kardeşlikten farksızdı.

"Evet. İkinci kardeşim doğru dedi. Bizimle aynı şekilde düşündüklerine inanıyorum, Jiang Hanedanlığı baya bir iyilik yaptı en azından Dünya Ruh Birliği kesinlikle gelicek." dedi Chu Feng gülümseyerek.

Bahsettiği ikinci kardeş Qi Fengyang'dı. Geçmişte, Chu Feng ve Qi Fengyang kan kardeşi(sworn brothers) olmuşlardı. Ama sonradan Korkunç Maymun Kral ortaya çıkmış ve üçünün arasındaki kıdem seviyesi değişmişti. Korkunç Maymun Kral büyük kardeşti, Qi Fengyang ikinci kardeş olmuş ve Chu Feng'se en küçükleri olarak üçüncü kardeş olmuştu.

Onlar konuşurken, hanedanlığın bir uzmanı hızlıca uçarak imparatorun önüne gelip saygı ile selamladı ve rapor verdi, "Lordum, haberleri sunuyorum. Dünya Ruh Birliğinden bütün Gök alemindekiler, Gu Tianchen'in önderliğinde çoktan hanedanlığımızın sınırlarına girdiler. Şu anda, Jiang Hanedanlığımızın ana karargahına doğru geliyorlar."

"Haha, Chu Feng'in dedikleri gerçekten de doğruymuş. Dünya Ruh Birliği'nin Jie klanından farklı olacağını biliyordum. Jiang Hanedanlığımın felaketle yüzleştiği anda, kesinlikle gelip yardım ediceklerini. Jiang Hanedanlığımın bunca yıldır onlarla iş birliği içinde olması boşuna değildi."

Haberleri öğrenince, Jiang Hanedanlığından olanlar mutlu olmuştu. Böyle bir zamanda destek kuvvetlerin gelmesi onlara baya bir savaş gücü sağlamış ve morallerinin tamamen yükselmesini neden olmuştu.

"Lordum!" Aniden, başka bir ses yankılandı. Bu sefer yaşlı bir adamdı. Benzer bir şekilde o da bir Gök aleminde uzmandı. İmparatora bağırırken son derece yüksek bir hızla o tarafa uçtu.

"Başka bir gücün Hanedanlığımıza yardıma gelmiş olması mümkün mü?" onu görünce, oradaki insanların yüzleri gülümsemelerle doldu, hatta daha fazla iyi haberin geldiğini düşündüler.

"Bekleyin." ama yaşlı adamın yüzünü görünce içleri korkuyla dolmuştu çünkü yaşlı adamın yüzü neşeyle değil panikle doluydu.

"Sorun ne? Ne oldu?" Jiang Hanedanlığının imparatoru aceleyle öne çıkıp sordu.

"Prince, o... o Kraliyet Soyu Bağlılık Formasyonuna dayanamadı ve şu anda baygın bir durumda! Lordum, çabuk gidin ve onu görün!" dedi yaşlı adam panik içinde.

"Ne?!"

Dediklerini duyunca, herkesin yüz ifadesi tamamen değişti. Özellikle imparatorun. Normalde neşeyle dolu olan yüzü anında soldu. Zıpladı ve hanedanlığın merkez bölgesine doğru uçtu.

Aynı zamanda, Jiang Hanedanlığının diğer uzmanlarıda teker teker onu takip etti. Bunu görünce Chu Feng ve diğerleri birbirlerine baktılar, onlarda takip etti.

Chu Feng ve diğerlerinin, Jiang Hanedanlığıyla olan şu anki ilişkisi yüzünden imparator ve diğerlerini takip ederken hiç kimse onları durdurmadı.

Yolda, katman katman bariyerden geçtiler ve sonunda lüks bir yeraltı sarayına gidiler. Daha açık olmak gerekirse bir yeraltı sarayı değildi ama koca bir yeraltı formasyonuydu.

Çünkü sarayın her tarafına semboller ve desenler işlenmişti. Yani tamamlanmış bir formasyondu.

O sırada, büyük bir grup insan bölgeyi çevrelemişti. O grubun içinde Chu Feng tanıdık birini gördü. Jiang Yini. Jian Yini'nin yüzü grubun ortasına bakarken gerginlikle doluydu.

"İmparator geldi!" birisi yüksek sesle bağırdıktan sonra kalabalık hemen dağıldı. Sadece o anda Chu Feng grubun ortasındakinin aslında Jiang Wushang olduğunu farketti.

O anki Jiang Wushang yerde yatıyordu. Yüzü ölü gibi beyazdı, yüzündeki yedi delikten kan akıyordu ve komadaydı. 7. seviye Gök aleminde olan kıdemli biri o anda Jiang Wushang'ı tedavi ediyordu.

"Wushang!" oğlunu o durumda gören imparator daha da endişelenmişti. Göz açıp kapayıncaya kadar Jiang Wushang'ın yanına gitti ve onun yaralarını inceledi.

Yaralarını kontrol ettikten sonra imparatorun gergin yüzü sonunda rahatlamıştı. Jiang Wushang'ın yüzündeki kan izlerini şahsen sildikten sonra ayağa kalktı ve dedi ki, "Onu dinlenmesi için odasına taşıyın."

"Baba, kardeşim nasıl? O iyi değil mi?" bunu görünce Jiang Yini aceleyle sordu.

"Merak etme. Önemli birşey değil. Sadece hafif yaralar almış." diye cevap verdi imparator.

"Ahh, bu Wushang çok inatçı. Kraliyet Soyu Bağlılık Formasyonuna girmeden önce birşeylerin yanlış olduğunu hissedip vazgeçmesini istemiştim ama o dinlemedi. Şansa, bir kıdemli vücuduna ışınlama formasyonu yapmıştı, onun daha fazla dayanamadığını görünce dışarı yolladı. Yoksa...... Ahhhh~~~" olaydan bahsedince Jiang Yini'nin yüzü çaresizlik ve korkuyla dolmuştu.

"Prenses, sakin olun. Onun hakkında bu şekilde konuşmayın. O da Jiang Hanedanlığımızı düşünüyordu. Nede olsa şu anda hedanlığımızı kurtarabilecek tek şey Kraliyet Soyu Bağlılık Formasyonu." dedi 7. seviye Gök alemindeki kıdemli.

"O zaman şimdi ne yapacağız? Prens Wushang'ın soy yoğunluğu bile formasyonun baskısına dayanamıyorsa, bu şu anki Jiang Hanedanlığında formasyonun gücünü kazanabilecek hiç kimsenin olmadığı ve sadece ölmeyi beklediğimiz anlamına gelmiyor mu?" dedi hanedanlığın bir uzmanı.

"Olay bu noktaya geldiğinden, daha fazla oyalanmamız gerek. Lordum, yalvarıyorum hemen prensesleri ve prensleri hanedanlıktan dışarı gönderin, onları Dokuz İl'den çıkarken korumaları için yanlarında uzmanlar gönderin, yoksa Jiang Hanedanlığımızın kökü kazınacak." Aniden, Jiang Hengyuan dizleri üzerine çöktü ve imparatora yalvarmaya başladı.

"İmparator, yalvarıyoruz!" Jiang Hanedanlığından herkes aynı anda diz çöktü.

"Bu...." bunu görünce imparator ne yapması gerektiğini bilmiyordu ve zor bir durumdaydı.

"Bekle." ama o sırada Chu Feng öne çıktı, kalabalığa baktı ve sordu, "Az önce konuştuğunuz bu Kraliyet Soyu Bağlılık Formasyonu da neyin nesi?"