Bölüm 1050: Huzurlu İlişki

avatar
8752 14

Martial God Asura - Bölüm 1050: Huzurlu İlişki


 

Bölüm 1050: Huzurlu İlişki

 

Ziyafet sonlandığında hava çoktan kararmıştı. Herkes Antik Çağın Ölümsüz Göleti'ne ilerlemeyi kabul ettiği için, Bulut Yıldırımı Köşkü'nün sakinleri yerlerinden ayrılmayıp özel bir yaşam alanı oluşturdular.

 

Bulut Yıldırımı Köşkü'nün tüm idari yaşlıları, öğrencileri ve müdürleri misafir odasındalardı. Yüzleri rezil olmalarını gösterir vaziyetteydi.

 

"Koruyucu Lord, Chu Feng adındaki şımarık çocuk Yuanhang'ın yetişimine zarar vermek istedi. Eğer biz varmamış olsaydık yetişimi kurtarılamaz hale gelirdi. O çocuk acımasız ve saldırgandı. Nasıl oldu da bunu yanına bıraktınız?"

 

Bulut Yıldırımı Köşkü'nün idari yaşlıları hiddetle sordular. Müdürlerini tanıyorlardı, o acı verici kayıpları seven biri değildi. Ama Yuanhang'ın yetişimi zarar gördüğünde bir zalime dönüşmemişti.

 

Eğer böyle bir şey geçmişte yaşansaydı müdür öfkeden kudurmuş bir hale gelirdi. Nasıl oldu da bir şey yapmadı? Bugün buna tahammül etmeyi seçti. Böylesine bir tepki gerçekten de anormaldi.

 

"O Chu Feng denen kişi güçlü bir karakter. Yetişimi dokuzuncu seviye bir Dövüş Lordu. Buna şüphe yok. Dokuzuncu seviye bir Dövüş Lordu olarak birinci seviye bir Dövüş Kralı'nı kolayca baskılayabildi. Böyle büyük bir savaş gücü onun dahiler arasında yer almasına yeter."

 

"Dahası, o çocuğun savaşabilme gücünün bununla da sınırlı olmadığını duydum. Birinci seviyedekiler bir kenara, daha önce üçüncü seviye bir Dövüş Kralının bile ona yenildiğini duydum. Bunun doğruluğundan emin olmasam da, Han ailesinin ondan yakınıp Sikong Zhaixing tarafından Güney Turkuaz Ormanı'ndan atıldığını biliyorum."

 

"Güney Turkuaz Ormanı neredeyse on bin yıldır var. Ama daha önce böyle bir öğrenci görülmedi. Doğal olarak Chu Feng'e bir hazine gibi davranıyorlar. Onlar için çok önemli olan Han ailesini bile düşünmeden uzaklaştırabildiler, eğer biz Chu Feng'e bir şey yapmaya kalkışsaydık, Sikong Zhaixing bunu görmezden gelmezdi." Dedi Bulut Yıldırımı Köşkü'nün müdürü.

 

"Ya işleri oluruna bırakmayı düşünmüyorlarsa? Bizim Bulut Yıldırımı Köşkümüz onlardan korkabilir mi? Koruyucu Lord, bu hiç de sizin karakterinize uygun bir tavır değil."

 

“Evet, bu doğru. Koruyucu Lord, her ne kadar Chu Feng güçlü de olsa, bu onun daha fazla yaşamasına izin vereceğimiz anlamına gelmemeli. Bana kalırsa, bu çocukla uğraşmak hiç kolay olmayacak. Bugünkü konu aramızda sorunlar olmasına sebep oldu. Eğer bu çocuk gelecekte önemli bir yere sahip olursa, Bulut Yıldırımı Köşkümüze saldırmayacağının garantisini kim verebilir?"

 

"Koruyucu Lord, diğer yaşlıların söylediği doğru. Onların Güney Turkuaz Ormanı Chu Feng'e bulunmaz Hint kumaşı gibi davranıyor ama Bulut Yıldırımı Köşkü öğrencileri de bizim kıymetlilerimiz değil mi?"

 

"Bunlardan otuz beş tanesi sizin, Koruyucu Lordun titiz bir şekilde yıllarını harcayıp eğittiği yetiştirmeciler. Bugün onlardan biri neredeyse sakat hale gelecekti. Buna gerçekten katlanabilir misiniz?" Dedi idari yaşlılar. Bunu kabul edecek gibi değillerdi.

 

Her ne kadar Shi Yuanhang ve diğer öğrenciler konuşmayı bölemeseler de, Koruyucu Lord'larına güveniyorlardı. Her daim adalet için zalim olabilen Koruyucu Lord'un, onlar için adaleti sağlayacağına inanıyorlardı.

 

"Katlanmak? Siz gerçekten benim buna katlanmak istediğimi mi düşünüyorsunuz? Aramızda kim bir Yarım Dövüş İmparatoru'yla kafa kafaya gelebilir? Böyle biri var mı aranızda?" Öfkeyle bağırdı müdür.

 

"Ne? Yarım Dövüş İmparatoru mu? Olabilir mi... Sikong Zhaixing Yarım Dövüş İmparatoru Alemi'ne aşmış olabilir mi?" Bu sözlerin ardından herkesin yüz ifadesi değişti. Bir Yarım Dövüş İmparatoru'nun ne kadar güçlü olabileceğinin farkındalardı. Kendi müdürleri aşmayı defalarca deneyip başaramamıştı. Bu alem Dövüş İmparatoruna yaklaşıp neredeyse İmparator seviyesinde bir Savaş Gücünü yakalayabilirdi.

 

Daha açık olmak gerekirse, Bulut Yıldırımı Köşkleri devasa olup binlerce üye barındırsa bile, tek bir Yarım Dövüş İmparatoru'nu gücendirmeleri demek tüm köşkün yok edilmesi demek olurdu.

 

İşte bu nedenle, Güney Turkuaz Orman'nın bir Yarım Dövüş İmparatoru tarafından yönetildiğini anlayınca, herkes şok olmuştu.

 

"Bu doğru, Sikong Zhaixing çoktan başarıp bir Yarım Dövüş İmparatoru oldu. Benim başka türlü böylesine bir kibre katlanabileceğimi düşünüyor musunuz?" Dedi müdür.

 

"Koruyucu Lord, ne yapmalıyız o halde?" Tüm bunları duyduktan sonra Bulut Yıldırımı Köşkü'nün idari yaşlıları adalete olan isteklerini kaybetmişlerdi. Hepsi tek tek bakışlarını Koruyucu Lord'a çevirdiler.

 

"Başka ne yapabiliriz? Artık Güney Turkuaz Orman bir Yarı Dövüş İmparatoru tarafından yönetildiğine ve Chu Feng de burada olduğuna göre, Güney Turkuaz Orman yakında daha da güçlü hale gelecek."

 

"Onlarınki gibi bir güce karşı gelmemiz zorunda kalmadıkça saçmalık olur."

 

"Korkarım ki... Onlarla arkadaş olmamız gerekebilir." Dedi Bulut Yıldırımı Köşkü'nün müdürü, çaresiz bir ses tonuyla.

 

Sikong Zhaixing bu olanların yayılmamasını söylediği için, kimse bu konu hakkında konuşmak istemiyordu. Bu yüzden de o gün orada olanlar dışında kimse ne olduğunu bilmiyordu.

 

Orada olanlarsa bu olanlardan hiç bahsetmediler. Sanki hiçbir şey olmamış gibi, konu yavaşça unutulup gitmişti.

 

O günün ardından, Zhao Genshuo ve diğer öğrenciler Chu Feng ile arkadaş olabilmek için ellerinden geleni yapmaya başladılar. Aslında Chu Feng onları sevmiyordu. Ama o gün yabancı düşmanlara karşı aynı safta olduklarını düşününce, Chu Feng onlarla uğraşmayı bıraktı. Yavaş yavaş Chu Feng de onlara açılmaya başladı.

 

İşin en tuhaf kısmı da, Bulut Yıldırımı Köşkü öğrencilerinin bile yavaş yavaş Chu Feng'le arkadaş olmaya uğraşmalarıydı. Chu Feng'e karşı olan tavırları gittikçe daha saygılı bir hal almıştı. Sanki yaşıtlarına değil de, ondan kıdemli birine davranır gibi davranıyorlardı.

 

Atasözündeki gibi kimse gülümseyen bir yüze vurmazdı. Chu Feng onlara bir ders vermişti, en önemlisi de, Güney Turkuaz Ormanı'nın müdürü de Chu Feng ile konuşuyordu.

 

Her ne kadar Güney Turkuaz Orman, Turkuaz Dağı'na bağlı bir güç olsa da, kötü performansları nedeniyle diğer Turkuaz Ormanlarına göre daha alt seviyedeydiler. Şu an, diğerlerinden ayrı kalmakla birlikte Güney Turkuaz Ormanı ile arkadaş olmak isteyenlerin sayısı bir hayli azdı. Bilmeden birçok da düşman edinmişlerdi.

 

Sikong Zhaixing'in Yarım Dövüş İmparatoru olmasıyla birlikte, Güney Turkuaz Orman güçlü bir koruma kalkanının altına girmişti. Bunun da üstüne Chu Feng onların umuduydu. Bu, Güney Turkuaz Ormanı'nın geleceğinin epey bir parlak olduğunu gösteriyordu.

 

Yine de, diğer üç Turkuaz Orman'ndan daha güçsüzlerdi. Bu nedenle gerçek dostlara ihtiyaçları vardı. Bu günün ardından, Bulut Yıldırımı Köşkü'nün müdürü Sikong Zhaixing'e arkadaşlıklarını devam ettirmek istediğini belirtti. Sikong Zhaixing de Chu Feng'in olanları boşvermesini, kin tutmamasını ve Bulut Yıldırımı Köşkü ile olabildiğince sağlıklı ilişkiler kurmasını istiyordu.

 

Sikong Zhaixing bu isteğini kırmayan Chu Feng, Bulut Yıldırımı Köşkü ile bir daha uğraşmaya çalışmadı. Onlarla olan ilişkisi birbirlerine yoldaş olan küçük ve büyük kardeşlerinkinden daha derin değildi.

 

Bu şartlarda birkaç gün daha geçti. Nihayet, Güney Turkuaz Orman ve Bulut Yıldırımı Köşkü, Antik Çağın Ölümsüz Göleti'ne olan yolculuklarına başladılar.

 

Yolculuk epey uzun sürecekti. Onlara eşlik edecek çok fazla kişinin olduğunu da düşünerek, bir savaş gemisinden yararlandılar. Bu gemiyi bir Yarım Dövüş İmparatoru olan Sikong Zhaixing, bizzat yönlendiriyordu. Bu nedenle oldukça hızlıydı.

 

Devasa olmasa da, küçük de olmayan bir gemiydi bu. Chu Feng geminin önünde, gözleri kapalı bir şekilde oturuyordu. Bir anda Chu Feng'in kulaklarında hafif bir kadın sesi yankılandı.

 

"Kardeş Chu Feng, Antik Çağın Ölümsüz Göleti'nin kökenlerini biliyor musun?"

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44247 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr