Bölüm 1043: Ulu Orta Aşağılanma

avatar
2803 10

Martial God Asura - Bölüm 1043: Ulu Orta Aşağılanma


 

Çeviri: Wolfcobain

 

 

Tam bu anda büyük avluda üç figür belirdi.

 

Üç delikanlı gelmişti. Bu gençlerin kıyafetlerinden de anlaşılabileceği gibi yetiştirmeleri hiç düşük seviyeli değildi. Aralarından iki tanesi sekizinci seviye Dövüş Lorduydu. Diğeri ise, dokuzuncu seviye bir Dövüş Lorduydu.

 

Ancak, bu delikanlıları görenlerin korkma sebepleri yetiştirmeleri değildi. Daha çok delikanlıların kim olduğuydu. Bu üçlü Güney Turkuaz Ormanında bütün müritleler arasında meşhurdu. Bu gençler bu sene Turkuaz Dağına yollanacak olanlardı. Bu gençlere Güney Turkuaz Ormanın'daki en sıradışı müritler demek aşırıya kaçmak olmazdı.

 

Bu yüzden, ortaya çıkmalarından sonra Li Lei ve yaşlıların bazıları konuşmaya cüret edemedi.

 

Güney Turkuaz Ormanında çekirdek mürit olabilen herkes sıradışıydı. Chu Feng nasıl Sikong Zhaixing'in saygı duyduğu birisiyse bu gençlerin de durumu farklı değildi. Bu gençlerin ters tarafına düşmeye kim cüret ederdi ki?

 

"Lanet olsun, Zhao Genshuo ve diğerleri gelmiş. Güney Turkuaz Ormanının en güçlü müritleri. Çok güçlü olmalarının yanı sıra sağlam bir geçmişleri de vardı. Neden buradalar?"

 

Güney Deniz Bölgesinden gelen insanlar çok sık olmasa da Güney Turkuaz Ormanı'nın olağanüstü müritlerini görme şansı yakalamışlardı. Böylece, onlar da Zhao Genshuo ve diğerlerinin uğraşılmayacak insanlar olduğunu biliyordu.

 

Oradakiler gerçekten de panikten donakalmıştı. Hepsi Zhao Genshuo'nun oraya iyi niyetlerle gelmediğini anlamıştı.

 

"Ne oldu? Az önce bağırmıyor muydunuz? Şimdi sağır mı kesildiniz? Neye bakıyorsun sen? Sana diyorum." Aniden aralarındaki dokuzuncu seviye Dövüş Lordu parmağını Li Lei'ye uzattı. Önceden bağıran kişinin o olduğu ortaya çıktı.

 

"Kıdemli ağabey ihtiyacın olan bir şey var mı?" Artık arkasında Chu Feng olduğu için daha rahat davranan Li Lei yine de çok temkinli davranıyordu.

 

"Sen kime kıdemli abi diye sesleniyorsun? Bana mı? O kadar yaşlı mıyım ben? Lanet olsun, sen benden daha yaşlı duruyorsun. Ama sen bana kıdemli abi diyorsun?" Zhao Genshuo birden çok öfkelendi.

 

"Öyleyse sana nasıl sesleneyim?" Li Lei'nin gözü seğirmeye başladı. Dudakları titriyordu. Çok korkmuştu. Böyle aniden Zhao Genshuo'nun saldırısının hedefi olmayı beklemiyordu.

 

"Nasıl sesleneceksin bana? Madem senden daha yaşlı olduğumu düşünüyorsun, bana atam diye seslen. Hadisene Güney Deniz Bölgesin'den gelen çöp, atana seslen. Atanı şimdi mutlu edebilirsen, daha önceki saçmalıklarını affedebilir." Zhao Genshuo parmağıyla Li Lei'yi gösterdi ve dedi ki:

 

"Sen..." Bu sözleri duyan Li Lei'nin yüzü sarardı. Bunca insanın önünde ona atam diye seslenmek, bu düpedüz ulu orta aşağılamaydı. Li Lei'nin sakin bir doğası olsa da kendisi korkak birisi değildi. Kendisiyle aynı nesilden birisine atam diye seslenmek onun için imkansızdı. Bunu yapmak gerçek atalarına saygısızlık olurdu.

 

"Zhao Genshuo, Li Lei'nin önceden söyledikleri senin için değildi. Neden onun üstüne gidiyorsun ?" Bu anda bir yaşlı artık bunu izlemeye dayanamadı. Ağzını açıp Zhao Genshuo'ya tavsiye vermek istedi.

 

"Yaşlı, az önce bana ismimle mi seslendin? Yakın bir zamanda Turkuaz Dağının bir müridi olacağımı biliyor muydun? Benim gibi bir Turkuaz Dağı çekirdek müritiyle senin arandaki dağlar kadar farkın farkında mısın?

 

Zhao Genshuo o yaşlıya dik dik baktı. Gözlerinde saygıdan eser yoktu. Bakışları küçümseme doluydu. Bu yaşlı idari yaşlı olmadığı için Zhao Genshuo için bir tehdit oluşturmuyordu. Sanki o yaşlıyı görmemiş gibiydi

 

"Sen..."

 

Zhao Genshuo'nun dediklerini duyan yaşlı kaşlarını çatmaya başladı. Ağzının kenarı sert bir şekilde seğirmeye başladı. Ne olursa olsun, kendisi yine de bir Güney Turkuaz Ormanı yaşlısıydı. Herkesin önünde bir mürit tarafından tehdit edilmek kendisine yedirebileceği bir davranış değildi.

 

Ancak, Zhao Genshuo'nun kuvvetini göz önünde bulunduran yaşlı kendisini zorlayarak durdurdu. Başka bir şey demeye zahmet etmeyip kolunu salladı ve oradan ayrıldı.

 

Bu yaşlının ordan ayrılışını izlemek Zhao Genshuo'yu daha da keyiflendirdi. Sonra bakışını Güney Deniz Bölgesi'nin insanlarına kaydırarak şunları bağırdı: "Hepiniz, diz çökün."

 

Bu sözleri dedikten sonra, vücudundan sınırsız baskın bir kudret yayıldı. Bu baskın kudret her şeyi kapladı ve herkesin üzerine çöktü. Nasıl olabilir de Güney Deniz Bölgesi'nin insanları buna dayanabilirdi? Ha kadın ha erkek, ha istekli ha isteksiz bu baskın kudretin önünde herkes yere çökmüştü

 

"Zhao Genshuo ne yapıyorsun? Aniden, yakınlardan bir o kadar baskın olan kudret dolu bir ses yükseldi. Aynı anda toplamda on sekiz figür uçtu ve avluya indi.

 

Aralarında hem kadınlar hem erkekler vardı. Hepsinde bir zarafet vardı. Erkeklerin çok yakışıklı bir görünümü vardı. Kadınların çok güzel bir duruşu vardı. Aralarındaki en genç olan yirmi yaşında olmalıydı. En yaşlıları ise otuzdan fazla yoktu. En güçsüzleri yedinci seviye Dövüş Lorduydu. En güçlüleri ise Zhao Genshuo gibi dokuzuncu seviye Dövüş Lorduydu.

 

Bu insanlar Zhao Genshuo ile aynı durumdaydı. Güney Turkuaz Ormanında seçilmiş müritler olarak yetiştirmelerine odaklanmış ve bu sene Turkuaz Dağına yollanacaklardı. Güney Turkuaz Ormanının en güçlü müritleriydi bunlar.

 

Chu Feng'i duyunca hepsi gelip bir ziyaret etmek istemişti. Ancak buraya geldiklerinde Zhao Genshuo'nun Güney Deniz Bölgesi'nin insanlarını böyle aşağılarken görmeyi hiç beklemiyorlardı.

 

"Zhao Genshuo ne yapıyorsun? Yoldaş müritler olarak kardeşlerimize nasıl böyle bir şey yapabilirsin? İndikten sonra, gruptan bır kadın Zhao Genshuo'nun çarpık önderliğine karşı çıktı.

 

"Demek hepiniz buradasınız. Mükemmel bir zamanlama, Güney Deniz Bölgesi'nin çöplerini nasıl temizleyeceğimi izleyebilirsiniz." Bu on sekiz kişilik grubu gördükten sonra Zhao Genshuo yüksek sesle güldü. Yüzünde korkudan eser yoktu. Hatta, bakışlarını yine Li Lei'ye çevirdi yüksek bir sesle şunları söyledi:

 

"Siz Güney Deniz Bölgesi'nin çöpleri, her sene Güney Turkuaz Ormanının sizi karşılaması için bir sürü yaşlı gönderdiniz. Yine de bunca yıllardan sonra Güney Deniz Bölgesi'nin bir tane bile gösterecek müridi yok. Siz, Güney Turkuaz Ormanı'mızın çöplerisiniz. Sizler Güney Turkuaz Ormanı'nın hangi çabasına değersiniz?"

 

Zhao Genshuo'nun sorularıyla yüzyüze gelen Li Lei ve diğerleri sessizce başlarını aşağı indirdiler. Çünkü Zhao Gensuo doğruları söylüyordu. Onların dışında Güney Turkuaz Ormanı'nında Güney Deniz Bölgesi'nden olan çok kişi vardı. Aralarında tanıdıkları bile vardı.

 

Ancak Güney Deniz Bölgesi ne kadar güçlü olsalar da Dövüş Sanatı Kutsal Toprakları gelip Güney Turkuaz Ormanı'na katıldıktan sonra gerçekten de düşük kaliteli insanlar olmuşlardı. Burada artık kafalarını bile kaldıramıyorlardı. Gerçekten de çöpe eşitlerdi.

 

"Haha, bir yığın çöp. Sizin işinizi zorlaştırmayacağım. Hepiniz çöp olduğunuzu kabullendikten sonra gitmekte özgürsünüz."

 

"Ancak aranızdan çöp olmadığını iddia eden birileri çıkarsa yine de hepinizin işini zorlaştırmam. Ama hepinizin şuan diz çökmesi gerekiyor. Ayağa kalkmaya cüret eden olursa bacaklarını kıracağım." Diye bağırdı Zhao Genshou.

 

"Zhao Genshou, çıldırdın mı sen? Kardeşlerimize böyle davranıyorsun, Koruyucu Lord'un seni cezalandırmasından korkmuyor musun?" On sekiz kişini arasından bir adam konuştu.

 

"Beni mi cezalandıracak? Ben niye cezalandıralayım ki? Haksız olduğumu mu düşünüyorsun? Ben sadece bu çöp yığınına ne olduklarını söylettiriyorum. Bunun nesi yanlış? Bunlar çöp değil mi yani? Söylesene, değiller mi? Zhao Genshou Li Lei'ye parmağını uzattı on sekizlik gruba seslenirken.

 

Zhao Genshou'nun sorusuyla karşılaşan on sekizlik grup birbirlerine baktı. Ne cevap vereceklerini bilmiyorlardı. Gerçekten de Li Lei ve diğerleri çöp değil miydi?

 

Şüphesiz ki öylelerdi. Kendileri en yüksek seviyeli müritler oldukları için kendileriyle gurur duyuyorlardı. Normal yaşlıları bile dikkate almazken bu insanları nasıl dikkate alabilirlerdi?

 

Neden Li Lei ve diğerleri için dikilmişlerdi? Aniden yükselişe geçen kibarlıkları yüzünden miydi? Hayır, ne kibar ne de iyi niyetliydiler. Hepsi Chu Feng yüzündendi.

 

Chu Feng'in yaptıkları Güney Turkuaz Orman'ına çoktan yayılmıştı. Herkes Chu Feng'in ne kadar sıradışı olduğunu biliyordu. Yaşlıları ve Han ailesinin müritlerini öldürmekle kalmamış aynı zamanda kimsenin yanaşmaya cüret edemediği diktatör Han ailesini Güney Turkuaz Orman'ından kovmuştu.

 

Güney Turkuaz Ormanının böylesine birinin yetiştirmesine odaklanacağı ortadaydı. Güzelce söylemek gerekirse on sekizi Chu Feng'i ziyaret etmeye gelmişti. Açıkca söylemek gerekirse Chu Feng'e yalakalık yapmaya gelmişlerdi. İlerleyen zamanlarda onu kullanmak için bir ilişki kurmaya gelmişlerdi. Li Lei ve diğerleri için dikilmelerinin sebebi de buydu.

 

Aslında Li Lei ve diğerlerine yardım etmek istemiyorlardı. Sadece bu fırsattan yararlanarak Chu Feng'in gözüne girmek istiyorlardı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr