Bölüm 1039: Yarı Dövüş İmparatoru Seviyesi

avatar
3001 13

Martial God Asura - Bölüm 1039: Yarı Dövüş İmparatoru Seviyesi


 

Çeviri: Wolfcobain

 

 

"Vuva."

 

Bu beyaz saçlı yaşlı adamın saldırısı küçümsenecek bir saldırı değildi. Han Qingyu yere doğru çarpılmıştı ve düşerken göğe uzanan bazı ağaçları bir kılıç gibi kesip geçti. Ancak ondan sonra yere çarptı.

 

Han Qingyu yere çarpınca havaya büyük bir toz bulutu kalktı. Yerde derin bir krater oluştu. Krater genişlemeye devam ettikçe dev ağaçları devirmeye devam etti.

 

"Koruyucu Lord." Her şey çok aniden gelişmişti. İnsanlar ancak Han Qingyu yere çarptıktan sonra farketti ki onu yere çarpan ve şimdi Chu Feng'in önünde duran yaşlı adam Koruyucu Lord'un ta kendisiydi

 

"Koruyucu Lord'u yarım seviye Dövüş İmparatoru seviyesini geçip, birinci seviye Dövüş Sanatı İmparatoru olduğu için tebrik ederim." Güney Turkuaz Ormanı'nın  reisinden yayılan aurayı farkeden yaşlılar çok keyiflendi. Yerde duranlar da havada asılı kalanlar da birden dizleri üstüne çöküp reislerini selamladı.

 

Bundan sonra, akıllarını başlarına toplamayı başaran talebeler de diz çöktüler. Bir yandan da, herkesin ağzından kutlama sözcükleri uçuyordu. Yüzleri heyecan ve sevinç doluydu.

 

Ancak, diğerleri gibi diz çöküp reislerini kutlasa da Han ailesinin üyeleri arasında hiç heyecan veya sevinç yoktu. Bunun yerine yüzlerinde korku ve panik vardı.

 

Koruyucu Lord'un yetiştirmesinin ne olduğu önemsizdi çünkü ondan gelen bir avuç darbesi bile Han Qingyu'yu yere zımbalamaya yetmişti. Bu, Chu Feng'in gerçekten de çok önemli olduğunu gösteriyordu. Öyle olmasaydı, Koruyucu Lord onu korumak için Cezadan Sorumlu Yaşlı'ya saldırmazdı. Büyük ihtimalle Han ailesi bu sefer büyük bir felaketle karşı karşıya kalacaktı.

 

"Yarım Dövüş İmparatoru Eggy, bu nasıl bir seviye?" Diğerlerinin aksine, Chu Feng'in odaklandığı şey Koruyucu Lord'un gelişi değildi. O Koruyucu Lord'un yetiştirmesine odaklanmıştı.

 

Çünkü o daha Güney Turkuaz Ormanı'nın reisi ortaya çıkmadan önce güçlü bir auranın kendisine yaklaştığını hissetmişti. Ama bu aura kendi kendine hissettiği bir şey değildi. Aksine, kendisine o kişi tarafından kasıtlı bir şekilde yollanmıştı. Sanki o kişi kendisine korkmamasını, onu koruyacağını söylüyordu.

 

İşte o anda Chu Feng kendisine yaklaşan kişinin Güney Turkuaz Ormanı'nın reisi olan Koruyucu Lord olduğunu anlamıştı. Chu Feng'in bu kadar korkusuz kalabilmesinin sebebi buydu.

 

Chu Feng'i afallatan şey ise Koruyucu Lord'un yetiştirmesiydi. Chu Feng, bunun çok garip bir şey olduğunu hissetti. Koruyucu Lord'un aurası Dövüş Kralları'nın aurasından farklıydı. Bu Dövüş Kralları'nın aurasından daha üstün bir auraydı. Ancak, Dövüş İmparatoru aurasından tamamen farklıydı.

 

Bu durum Chu Feng'in kafasını karıştırdı. Mantıksal olarak, Dövüş Kralı'nın bir üst seviyesi Dövüş İmparatoru idi. Ancak, Koruyucu Lord'un yetiştirmesi Dövüş Kralı ve Dövüş İmparatoru arasında bir şeydi. Yani Dövüş Kralı'ndan güçlüydü ama Dövüş İmparatoru'ndan güçsüzdü. Bu özel aura Chu Feng'in kafasını bir hayli karıştırdı.

 

Chu Feng, ancak insanlar 'Yarım Dövüş İmparatoru' diye tezahürat etmeye başladıklarında olayı anlayabildi Görünen oydu ki, Koruyucu Lord'un yetiştirmesi Yarım Dövüş İmparatoru seviyesiydi. Ancak Chu Feng bu seviyeyi daha önce hiç duymamıştı. Bu yüzden, danışmak için hemen Eggy'e döndü.

 

"Bu... Aslında, sizin burda sahip olduğunuz seviye ayrımları Asura Ruh Dünya'sından çok farklı. İki ayrı yetiştirme seviyesine aynı anda ulaşabiliyoruz gibi düşünebilirsin. Geçmişte sana Dövüş İmparatoru yetiştirmesine sahip olmamdan bahsetmemin tek sebebi gücümü anlaman içindi."

 

"Aslında, geçmişte sırf meraktan dünyanız hakkında çok şey araştırmıştım. Bunların arasında yetiştirme seviyeleriniz de vardı."

 

"Çok güçlü ve kıdemli birisinden, burdaki yetiştirme seviyelerini öğrendim. Ancak daha önce hiç Yarım Dövüş İmparatoru seviyesini duymamıştım." Eggy kafasını salladı. Güzel yüzünde şaşırmış bir ifade vardı.

 

"Tepkilerinden bu insanların Yarı Dövüş İmparatoru seviyesine alışkın olduklarını söyleyebiliriz. Görünen o ki Dövüş Sanatı Kutsal Toprakları gerçekten de Doğu Deniz Bölgesinden farklı bir yer. Burada bizden çok daha fazla şey biliyorlar. Görünen o ki gerçek diye kabul ettiklerimizi yok sayıp bu yeni bilgileri öğrenmeliyiz."

 

Chu Feng, bakışlarını aşağıdaki insanlara çevirmişti. Gözlerinde bir heyecan vardı. Çünkü Chu Feng yeni şeyler öğrenmeyi çok severdi. Bu onun geliştiği anlamına gelirdi.

 

"Buum." Güney Turkuaz Ormanının lideri avucunu açtı. Avucundan dışarı kuvvetli bir emme gücü yayıldı. Yere gömülen Han Qingyu'yu havaya kaldırdı.

 

"Öhö öhö öhö..." Yüzü tozlarla kaplı Han Qingyu acınası bir hâldeydi. Tozun üstünde katılaşmış bir sıvıya benzeyen siyah renkli bir madde vardı. Bu onun kanıydı. Koruyucu Lordun avuç darbesi hafife alınacak bir şey değildi.

 

"Koruyucu Lord, siz siz... Seviye mi atladınız?" Sadece bakışlarından bile Han Qingyu'nun ne kadar acınası bir hâlde olduğu anlaşılıyordu.

 

Eskiden ne kadar baskın ve ihtişamlı olsa da Koruyucu Lord karşısında süt dökmüş kediye dönüşmüştü. O eski ihtişamı tuzla buz olmuştu. Geriye sadece derin bir korku kalmıştı.

 

"Hang Qingyu, sen yürek yemişsin. Benim talep ettiğim birine saldırmaya cüret edersin ha? Gerçekten de beni ciddiye almıyorsun demektir bu. Eceline mi susadın yoksa?"

 

Koruyucu Lord dost canlısı duruyordu ama etrafa tehditkar bir öfke yayıyordu. Bunu hisseden insanlar korkudan titriyordu. Han Qingyu'nun ne hissettiğinden ise bahsetmeye bile gerek yoktu.

 

"Koruyucu Lord... Size karşı gelmek gibi bir niyetim yoktu. Bunun bir sebebi var. Bu çocuk sebepsiz yere Han ailesinin fertlerini öldürdü. Cezadan Sorumlu Yaşlı olarak ona bir ders vermek istemiştim. Koruyucu Lord bana inanmıyorsanız gidin de onlara sorun. Hepsi olanları gördü." Diye açıklamada bulundu Han Qingyu. Konuşurken aşağıdaki insanları işaret etmişti.

 

Han Qingyu'nun kendilerini işaret ettiğini gören insanlar hemen korkmuştu. Hemen kenara çekildiler ve kafalarını eğdiler. Bu ölümcül tartışmaya karışmak istemiyorlardı.

 

"Gongsun Kuo, tam olarak ne oldu?" Diye sordu Güney Turkuaz Ormanının lideri. Han Qingyu'nun dediklerini dikkate almamış, soruyu Yaşlı Gongsun'a sormuştu.

 

"Koruyucu Lord, Han Qingyu'nun dediğinde bir hata var. Gerçeğin tamamını açıklamıyor. Bu durumda kimin hatalı olduğunu Koruyucu Lordun belirlemesi daha doğru olur." Durumu gören ağır yaralı Yaşlı Gongsun'un Han Qingyu'yu umursayacak hâli yoktu. Ayağa kalktı ve olanları tüm ayrıntılarıyla Koruyucu Lorda anlattı.

 

Han Qingyu'ya zaten baştan beri düşman olduğu için olanları öylece bir anlatıp geçecek hâli yoktu. Hikayenin hiçbir detayını atlamıyordu. Sadece bugün olanları değil, Han ailesinin Güney Turkuaz Ormanında önceden yaptıklarını da anlattı.

 

Olanları öğrenen Güney Turkuaz Ormanının liderinin yüzü daha da asıldı. Gözlerini kapattı ve kar beyazı sakallarını okşadı. Derin düşüncelere dalmış gibi bir hâli vardı.

 

O sırada bir kişi bile bir çıt çıkarmaya cüret edemiyordu. Mümkün olsa nefes bile almayacaklardı. Yaprakları hışırdatan rüzgâr dışında kuşlar bile ses çıkarmıyordu. Ortama garip bir sessizlik hakimdi.

 

Uzun bir süre sonra Güney Turkuaz Ormanının lideri gözlerini yavaş yavaş açtı. Gözlerinde derin bir azim parıltısı vardı.

 

"Woosh."

 

Birden kolunu salladı. Öncelikle özel ve güçlü aurasını yaydı. Sonra da gök gürültüsü gibi sesiyle bağırdı.

 

"Han Qingyu, Cezadan Sorumlu Yaşlısı olarak yaptıkların adil değildir. Otoriteni istismar ederek Han ailesini kayırdın ve kabul edilmeyecek şeyler yapmalarına göz yumdun. Tanrıların kanunları bu yaptıklarına göz yummamıza izin veremez."

 

"Han ailesi ise Han Qingyu'nun korumasına güvenerek kontrolden çıktı. Güney Turkuaz Ormanımda akıl almaz suçlar işlediniz. Günahlarınız göklere kadar çıkmış durumda. Güney Turkuaz Ormanının düzenini bozdunuz ve yaşlılar ile müritlerin yetiştirme ortamını mahvettiniz."

 

"Han ailesinin Güney Turkuaz Ormanıma yaptığı hizmetleri göz önünde bulundurarak bugün bu konuyu daha fazla deşmeyeceğim. Ancak Han ailesinin bu davranışları hemen son bulmalı. Bir daha böyle şeyler yapmayacaksınız."

 

"Bu sebeple Han ailesini Güney Turkuaz Ormanından kovuyorum. Gelecekte Han ailesinin fertlerinden ve torunlarından hçibiri Güney Turkuaz Ormanına adım bile atmayacak."

 

"Bu karara karşı gelen herkes öldürülecektir."

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr