Bölüm 1035: Çözülmemiş Kriz

avatar
2942 9

Martial God Asura - Bölüm 1035: Çözülmemiş Kriz


 

Çeviri: Wolfcobain

 

 

 

"Bu..." Gri saçlı yaşlının diz çöktüğünü gören Chu Feng şok olmuştu.

 

Aslında o da Güney Turkuaz Ormanından ayrılmak istemiyordu. Ne de olsa buraya bir amaçla gelmişti. Eğer gri saçlı yaşlının dediği gibi Güney Turkuaz Ormanı gerçekten de Chu Feng'i arıyorsa ona büyük bir değer veriyor olsalar gerekti. Chu Feng de doğal olarak Güney Turkuaz Ormanında kalmak isterdi.

 

Chu Feng başına büyük bir bela açtığını da biliyordu. Güney Turkuaz Ormanını bildiği için söylediklerini gri saçlı yaşlıyı test etmek için söylemişti.

 

Gri saçlı yaşlı bu kadar dürüst olduğuna göre Chu Feng'in de onu reddetmesinin bir anlamı yoktu. Bu yüzden arkasını döndü ve gri saçlı yaşlıya yaklaştı.

 

"Efendim ne kadar samimi olduğunuzu görüyorum. Güney Turkuaz Ormanında sizin gibi bir yaşlı olması buranın ne kadar erdeme kıymet veren bir yer olduğunu gösteriyor. Sizinle kalmak isterim." Chu Feng, Azure Ejderhasını yolladı ve gri saçlı yaşlıyı ayağa kaldırdı.

 

"Chu Feng kardeşim, Güney Turkuaz Ormanına bu şansı tanıdığın için sana teşekkür ederim. Güney Turkuaz Ormanı seni hayal kırıklığına uğratmayacaktır." Chu Feng'in döndüğünü gören gri saçlı yaşlı çok sevinmiş ve heyecanlanmıştı. Sanki yüreğine oturan öküz sonunda kalkmıştı.

 

“Woosh woosh woosh woosh.”

 

Tam da o sırada uzaktaki ufuklardan birden bir rüzgâr uğultusu duyuldu. Chu Feng onlarca lacivert cübbeli yaşlı adamın kendilerine doğru geldiğini gördü. Hepsinin de yetiştirmesi yüksekti.

 

En güçsüzleri dördüncü seviye Dövüş Kralıydı. Çoğu ise beşinci seviye Dövüş Kralının üstündeydi. En güçlüleri ise saçında iki tane taç* olan yaşlı bir adamdı.Yetiştirmesi ise sekizinci seviye Dövüş Kralıydı. Belli ki Chu Feng'in hareketleri Güney Turkuaz Ormanının çekirdek bölgesini harekete geçirmiş ve bütün bu idari yaşlıların buraya gelmesine sebep olmuştu.

Ç.N: Çinli erkeklerin saçını topladıktan sonra taktıkları bir süs: https://www.google.com/search?q=%E5%8F%91%E5%86%A0&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ved=0ahUKEwjSkuLdsP_OAhWEeSYKHRraBT0Q_AUICCgB&biw=606&bih=559]

 

"Chu Feng kardeş korkmana gerek yok. Güney Turkuaz Ormanının idari yaşlıları senin ne derecede önemli olduğunun farkında. Sana zarar vermeyecekler." Chu Feng'in endişelenmesinden korkan gri saçlı yaşlı onu yatıştırmak istedi.

 

Gerçekten de durum gri saçlı yaşlının dediği gibiydi. İdari yaşlılar en başında sinirli bir havaya sahipti. Ama Chu Feng'in yüzünü görünce hepsinin yüz ifadesi değişti. Yüzlerinde birden şaşkınlık ve neşe belirmişti. Hepsinin heyecanlandığı anlaşılabiliyordu, birden hızlandılar.

 

Yakınlaştıklarında havada nizami bir şekilde durdular. Chu Feng ve gri saçlı yaşlıyla aralarında azıcık bir mesafe kalmıştı. Saçlarında taçlar olan sekizinci seviye Dövüş Kralı Chu Feng'in ve gri saçlı yaşlının yanına geldi.

 

"Yaşlı Gongsun'a selamlar olsun." Yaşlının geldiğini gören gri saçlı yaşlı hemen gidip onu selamladı.

 

"Yoksa... Bu Güney Deniz Bölgesinden gelip Han ailesinin müritlerini ve yaşlılarını öldüren kişi mi?" diye sordu Yaşlı Gongsun.

 

"Evet efendim tüm bu dediklerinizi yapan bu çocuktur. Ancak durumun bu raddeye gelmesinin bir sebebi var. Han ailesi en baştan hatalı. Chu Feng kardeşimiz onlar tarafından aşağılanmaya dayanamamış. Bu yüzden tüm gücünü kullanarak karşılık vermiş." Gri saçlı yaşlı Chu Feng'i savunuyordu.

 

"Adı Chu Feng demek?" Yaşlı Gongsun kafasını salladı. Sonra da bakışlarını Chu Feng'e çevirdi. Dost canlısı bir ses tonuyla, "Han ailesi her zaman aşırıya kaçan bir aile olmuştur. Chu Feng kardeşimizin yaptığını bir ders olarak görebilirler. Endişelenmene gerek yok. Koruyucu Lordumuz döndüğünde bu meseleyi ona bildireceğim. Liderimiz adaleti sağlayacaktır."

 

"Zahmet olacak efendim." Yaşlı Gongsun'un dediklerini duyan Chu Feng sonunda rahat bir nefes alabilmişti. Chu Feng, yaşlıların davranışlarından gri saçlı yaşlının doğruyu söylediğini anlayabilmişti.

 

Yoksa bu yaşlılar tüm bu yaptıklarından sonra kendisine bu kadar iyi davranmazdı. Güney Turkuaz Ormanın Lordunun gerçekten de kendisine karşı saygılı davranması konusunda katı emirler verdiği anlaşılıyordu.

 

"Yaşlı Gongsun, Chu Feng kardeşimizi bulmuş olmamız çok iyi oldu. Ancak Koruyucu Lordumuz burada değil ve Chu Feng kardeşimiz için adaleti sağlayamaz."

 

"Bence Chu Feng kardeşimizi Güney Turkuaz Ormanından çıkarmalı ve Koruyucu Lordumuzun dönmesini beklemeliyiz." Dedi yedinci seviye Dövüş Kralı olan yaşlılardan biri.

 

"Neden?" Yaşlı Gongsun suratını astı. Kafası karışmış gibi duruyordu.

 

"Bildiğim kadarıyla ceza işlemlerinden sorumlu yaşlı Han Qingyu çoktan Güney Turkuaz Ormanına döndü. Adamları Han ailesine olanları ona mutlaka anlatacaktır."

 

"Han ailesinin bu kadar rahat hareket edebilmesinin tek sebebi Han Qingyu'nun sağladığı koruma. Han Qingyu onları hep kollar ve gözetir."

 

"Normal zamanlarda kim Han ailesine karşı gelmeye cüret edebilir ki? Olanları duyduğunda mutlaka öfkelenecektir. Chu Feng kardeşimiz Han ailesinin fertlerini herkesin içinde katletti. Han Qingyu bunu öğrenirse aklını kaybeder." Dedi yedinci seviye Dövüş Kralı yaşlı endişeli bir ses tonuyla.

 

"Aynen öyle. Yaşlı Gongsun, Han Qingyu'yu tanıyorsam elinden geleni ardına koymayacaktır. Koruyucu Lordumuz dönmediği için Chu Feng kardeşimizin Güney Turkuaz Ormanında kalması güvenli olmaz."

 

"Yaşlı Li'nin de dediği gibi Güney Turkuaz Ormanından çıkalım şimdilik. Koruyucu Lord döndüğünde o kendisi Chu Feng'i davet eder. Ne diyorsun?" İdari yaşlıların hepsi bu tavsiyeyi onaylamıştı.

 

"Koruyucu Lord emirleri verdiğinde Han Qingyu da oradaydı. Chu Feng kardeşimizi tanımıyor değil. Onun ne kadar önemli olduğunu da biliyor. Koruyucu Lordun emirlerine karşı gelip Chu Feng kardeşimize zarar verir mi diyorsunuz yani?"

 

"Han Qingyu, Cezalandırmadan Sorumlu Yaşlı olarak neyin daha önemli olduğuna karar verebilir diye düşünüyorum. Koruyucu Lordun emirlerine karşı gelmeye cüret ederse bile Chu Feng'e bir zarar gelmezine izin vermem."

 

"Güney Turkuaz Ormanında tüm bu yaşlılar ve müritler varken Koruyucu Lorddan başka Han ailesini kontrol altında tutabilecek kimsenin olmadığını mı ima ediyorsunuz?" Yaşlı Gongsun'un gözlerinde memnuniyetsizlik vardı. Han Qingyu moralini bozuyor gibiydi.

 

"Ama..." Ancak yaşlılar yine de endişeliydi.

 

"Aması falan yok. Chu Feng kardeşimizi şimdi Koruyucu Lordun Salonuna götüreceğiz. Han Qingyu'nun Koruyucu Lordun Salonunda problem çıkaracak kadar cesur olduğunu düşünmüyorum. Eğer böyle bir şeye cesaret ederse Koruyucu Lord olmasa da ona gereken cezayı veririm ben."

 

Sözlerini bitiren Yaşlı Gongsun kolunu salladı ve Güney Turkuaz Ormanının çekirdek bölgesine doğru uçmaya başladı. Bunu gören yaşlılar da daha fazla düşünmeden onun peşine takıldı. Chu Feng'i aralarına almış, onu koruyorlardı. Yaşlı Gongsun ile birlikte yola koyuldular.

 

Ayrıntılara dikkat eden Chu Feng, yaşlılar sadece yanında duruyor gibi gözükseler de pozisyonlarını dikkatle seçtiklerini fark etti. Bu bir koruma oluşumuydu. Oluşumun merkezindeki Chu Feng'i koruyorlardı.

 

Bundan iki şey anlaşılabilirdi. Birincisi, Chu Feng'e önem veriyorlardı. İkincisi, Han Qingyu'dan korkuyorlardı.

 

"Cezadan Sorumlu Yaşlı Han Qingyu, öyle mi? Görünen o ki Han ailesinin Güney Turkuaz Ormanındaki statüsü hiç de hafife alınacak gibi değilmiş. Chu Feng başındaki bela daha çözülmüş gibi durmuyor." Diyerek güldü Eggy. Ama ses tonunda beklenti vardı.

 

"Mümkün olursa bu Han Qingyu'nun nasıl biri olduğunu görmek isterim." Diyerek umursamaz bir tavırla gülümsedi Chu Feng. Sakin gibi duruyordu.

 

Chu Feng böyle bir durumla karşı karşıya olmasına rağmen endişelenmemişti. Chu Feng'e göre Han ailesi Güney Turkuaz Ormanının tümörüydü. Güney Turkuaz Ormanına daha yeni girmiş olmasına rağmen Güney Turkuaz Ormanının kendisine ne kadar değer verdiği düşünüldüğünde onun için bu tümörden kurtulabilirlerdi.

 

Chu Feng, böyle bir fırsat yakalarsa bunu kaçırmayacaktı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr