Bölüm 1024: Önce Güney Turkuaz Ormanı

avatar
3111 10

Martial God Asura - Bölüm 1024: Önce Güney Turkuaz Ormanı


 

Çeviri: Wolfcobain 

 

"Yolu mu mu uzatayım?" Luo Dedenin dedikleri Chu Feng'i şaşırtmıştı.

 

"Şu anda sahip olduğun yeteneklerle Turkuaz Dağında doğrudan çekirdek müridi olman olası. Ama Turkuaz Dağında sana bakacak biri olmazsa işin zor olur."

 

"Bildiğim kadarıyla buraya yakın bir yerde Güney Turkuaz Ormanı denen bir yer var. Güney Turkuaz Ormanı sıradan bir yer değil, Turkuaz Dağının alt güçlerinden biri. Burada olmasının sebebi Turkuaz Dağına sıradışı müritler yollamakla görevlendirilmiş olması."

 

"Önce Güney Turkuaz Ormanına girip oradan Turkuaz Dağına geçersek çok işine yarar. Yine de Turkuaz Dağının çekirdek müridi olabilirsin. Oraya ulaşman daha uzun sürer ama çok daha iyi olur senin için."

 

"Güney Turkuaz Ormanının lideri hem çok güçlüdür hem de Turkuaz Dağında bir sürü tanıdığı var. Eğer Güney Turkuaz Ormanının lideri seni sever de Turkuaz Dağına yollarsa oradaki tanıdıklarına sana göz kulak olmalarını da söyler."

 

"Çünkü Turkuaz Dağında ilerlersen hem Turkuaz Dağını hem de Güney Turkuaz Ormanını onurlandırmış olursun." Dedi Luo Dede.

 

"Efendim tavsiyeleriniz için çok teşekkür ederim."

 

Luo Dedenin tavsiyesini alan Chu Feng'e de yolunu uzatmak mantıklı gelmişti. Güney Turkuaz Ormanına gitmek yolunu uzatacaktı evet ama gerçekten de orada yardım alabilirse buna değerdi.

 

Kararını veren Chu Feng daha fazla beklemedi. Luo Dedeyi evine götürdükten sonra hemen Güney Turkuaz Ormanına doğru yola koyuldu.

 

Güney Turkuaz Ormanı çok uzakta değildi. Chu Feng bir gün içerisinde Güney Turkuaz Ormanına geldi.

 

Chu Feng Güney Turkuaz Ormanına geldiğinde göklere kadar uzanan ağaçları görünce şaşırıp kaldı.

 

"Dövüş Sanatı Kutsal Toprakları gerçekten de sıra dışı bir yer. Ağaçları bile ne kadar uzuyor. Güney Turkuaz Ormanı böyleyse acaba Turkuaz Dağı ne biçimdir." Güney Turkuaz Ormannın dışında duran Chu Feng heyecanlanmıştı. Ne de olsa Güney Turkuaz Ormanı böyleyse Turkuaz Dağı kim bilir ne kadar muhteşem bir yerdi...

 

Turkuaz Dağı gerçekten de Chu Feng'in hayalindekinden büyük çıkmıştı. Zaten Chu Feng de ancak böylesine bir gücün müridi olurdu.

 

Chu Feng, Doğu Deniz Bölgesinde ne kadar etkileyici olursa olsun Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarında işe baştan başlaması gerektiğini biliyordu.

 

Buna kendini hazırlamıştı. Geçmişteki şan ve şöhretinden bile vazgeçmişti.

 

Güney Turkuaz Ormanı büyüktü ama yine de öyle insanların kafasına göre girebileceği bir yer değildi. Etrafında koruyucu bir bariyer vardı, insanların belirlenen girişten girmesi gerekiyordu. Chu Feng girişten girdi ve Güney Turkuaz Ormanının müridi olmak istediğini söyledi.

 

Güney Turkuaz Ormanının yaşlıları Chu Feng'in yetiştirmesini incelemedi. Chu Feng'i oluşumun içine aldılar. Oluşumda birçok engel vardı. Bu oluşum mürit olmak isteyenlerin sınavıydı.

 

Hiç de basit bir sınav değildi. Birçok insanın kafasını karıştırmış ve mürit olmak isteyen birçok insanın önünde bariyer olmuştu.

 

Ama böylesine bir sınav hiç Chu Feng'in önünde durabilir miydi? Chu Feng hiç zorluk çekmeden sınavı geçmişti. Hatta çok hızlı geçmişti. Ama yaşlılar bundan etkilenmemişti. Güney Turkuaz Ormanının müridi olmak isteyen birçok kişi vardı, bu sınavı geçenlerin sayısı da çoktu. Tıpkı bu sınavı geçenler gibi Chu Feng'in de daha fazla sınav geçmesi gerekiyordu.

 

Birinci sınavda kişinin gücü ve yeteneği sınanıyordu. Sonraki sınavda kişinin geçmişine bakılıyordu. Chu Feng sorguya çekildiğinde uzun süre geldiği yerin ismini düşündü. Sonra da yaşlıya Güney Deniz Bölgesinden geldiğini söyledi.

 

Chu Feng'in cevabını duyan adam şaşırmıştı. Chu Feng'e bir kez daha baktı. Ama bir şey demedi ve Chu Feng'e kimliğini, mürit kıyafetlerini verdi ve onu avluya götürdü.

 

Avluda birçok bina vardı. Ama binalardan hiçbiri devasa ve şatafatlı değildi. Diğer binalara kıyasla bu binalar biraz basit kalıyordu.

 

Chu Feng daha sonra buranın Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarının dışından gelenlerin kaldığı yerler olduğunu anladı. Avluda yaşayanların hepsi Güney Deniz Bölgesindendi.

 

Bunu öğrenen Chu Feng sonunda Cennet Yolundan çıktıktan sonra neden o oluşumla karşılaştığını anladı. Bu oluşumu belli ki Güney Turkuaz Ormanı kurmuştu. Büyük oluşumun amacı Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarına Cennet Yolundan gelen insanlardan yeni müritler bulmaktı.

 

Ama Chu Feng geç kalmış gibi duruyordu. Bu yüzden Cennet Yolundan çıktığında Güney Turkuaz Ormanının adamları çoktan gitmişti. Geride onu bekleyen sadece oluşum kalmıştı.

 

Zaman çabuk geçti. Göz açıp kapanana kadar hava kararmıştı. Onlara gösterilen muamele de oldukça kötüydü. Kimse yemek getirmiyordu. Yemek yemek için avludaki yemek salonuna gitmeleri gerekiyordu.

 

Yemek salonuna gelen Chu Feng sonunda Güney Deniz Bölgelilerle karşılaştı.

 

Büyük bir gruptu bu insanlar. Yüze yakın insan vardı Chu Feng'in karşısında. Hepsi de genç insanlardı. En gençleri Chu Feng'le aynı yaştaydı. En yaşlıları ise otuzdan fazla yoktu.

 

Hepsinin bu kadar genç olmasının sebebi Güney Turkuaz Ormanının sadece genç insanları mürit olarak kabul etmesiydi. Ama yine de Güney Deniz Bölgesinden bu kadar fazla insanın Cennet Yolunu geçmiş olması Chu Feng'i şaşırtmıştı.

 

Bu insanların yetiştirmeleri o kadar da güçlü değildi. Çoğu Gök alemindeydi. En güçlüleri dördüncü seviye Dövüş Lorduydu. Bu yetiştirme seviyeleri Doğu Deniz Bölgesinin dâhilerine kıyasla çok az kalıyordu. Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarının genç nesliyle kıyaslamaya gerek bile yoktu.

 

Chu Feng, Güney Deniz Bölgesinden gelen insanların Güney Turkuaz Ormanında neden bu kadar kötü bir muamele gördüğünü sonunda anlamıştı. Bunlar yeteneksiz insanlardı.

 

Bu dünyada güçlünün sözü geçiyordu. İşler böyle işliyordu.

 

"Kardeş, ben seni neden daha önce hiç görmedim? Sen de Güney Deniz Bölgesinden mi geldin?" Chu Feng oturduktan kısa bir süre sonra tam yemeğini yiyecekken yirmilerinde olan bir adam Chu Feng'in yanına oturdu. Adam ne uzundu ne de yakışıklı ama yüzünde parlak bir gülümseme vardı.

 

"Benim adım Chu Feng." Chu Feng adamı kibarca selamladı.

 

"Chu Feng kardeş. Ben Li Lei. Eskiden Yıldırım Ruhu Tarikatının çekirdek müridiydim.  Ama şimdi Güney Turkuaz Ormanının müridiyim." Li Lei isimli adam Chu Feng'in cevap vermediğini görünce daha fazla kurcalamadan yüzünde büyük bir gülümsemeyle kendini tanıtmaya devam etti.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44225 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr