Bölüm 1006: Dövüş Kralıyla Savaş

avatar
4450 11

Martial God Asura - Bölüm 1006: Dövüş Kralıyla Savaş


 

Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Kharsmi

 

 

Işıktan doğma insan figürleri her yeri kaplamıştı.

 

Güçleri dokuzuncu seviye Dövüş Lorduna yükselmekle kalmamıştı, artık elleri de boş değildi. Her birinin elinde ışıktan mızraklar vardı.

 

Bunlar normal mızraklar değildi. Hepsinin değişik güçleri vardı, figürlerin gücünü arttırıyordu.

 

“Woosh woosh woosh woosh.” İnsan figürleri harekete geçti. Ama kör bir şekilde Chu Feng'e saldırmıyorlardı. Bunun yerine Chu Feng'in etrafında bir katliam oluşumu yarattılar.

 

İnsan figürleri daha da güçlendi. Sadece yetiştirme güçleri artmamıştı, düşünme yetileri de kuvvetlenmişti. Sanki aklı olmayan bir ölüm makinesi yavaş yavaş akla kavuşmuştu.

 

"Böylesine bir yerde kim böyle bir oluşum yaratmıştır bilemiyorum. Buraya ilk defa geliyorum, size karşı ne bir nefretim var ne de bir düşmanlığım. Bilmem neden böylesi bir oluşumla bu kulunuzun işini güçleştiriyorsunuz?"

 

Yüz insan figürünün bir kez daha kendisine doğru saldırıya geçtiğini gören Chu Feng bu işin sonunun gelmeyeceğine karar verdi. Bu yüzden artık karşılık vermekten vazgeçmişti. Bunun yerine saldırılardan kaçmaya başlamıştı.

 

Ama etrafta bir kişi bile bulamıyordu, Chu Feng ne kadar bağırırsa bağırsın muhtemelen boşunaydı. Burada sadece ışıktan doğan insan figürleri vardı.

 

"Pekâlâ, madem oynamak istiyorsun ben de oynarım. Gerçekten de bu oluşumun ne seviyeye kadar çıkabileceğini merak ediyorum!" Bir tepki alamayan Chu Feng sinirlendi.

 

Sahip olduğu gücü gayet iyi biliyordu. Chu Feng belki sadece sekizinci seviye bir Dövüş Lorduydu ama karşısında hiçbir Dövüş Lordu duramazdı. Öyle bir seviyedeydi ki birinci seviye Dövüş Krallarını bile rakibi olarak görmüyordu.

 

Bu yüzden bu insan figürleri hangi yöntemleri kullanırsa kullansınlar, dövüş güçleri ne kadar fazla olursa olsun Chu Feng'in bir darbesine bile dayanamazlardı. Onları öldürmek Chu Feng için bir karınca yuvasını dağıtmak kadar basitti.

 

Ama Chu Feng sinirlendiği için bu figürleri öyle basit bir darbeyle öldürmemeye karar verdi. Bunun yerine insan figürlerinin içine doğru koştu ve keskin bıçaklar gibi olan kollarını sallayarak insan figürlerini art arda kesmeye başladı.

 

Chu Feng oldukça acımasızdı, hatta insanlık dışı olduğu bile söylenebilirdi. Neyse ki insan figürleri gerçek insan değildi. Yoksa her yere kan sıçrardı ve gökten uzuvlar yağmaya başlardı. Böylesine bir manzara da korkunç olurdu.

 

Ama Chu Feng zıvanadan çıkmıştı bir kere. Hiçbir sebep yokken biri onu buraya kıstırmıştı. Bu onu öfkelendirmeye yeterdi. Bir de bunun üstüne biri ona hiç yoktan saldırıyordu. Bu yüzden daha da öfkelenmişti. Chu Feng uygun yöntemlerle karşılık vermezse gerçekten de kalbindeki öfke dinmezdi.

 

Chu Feng insan figürlerini bir bir öldürüyordu ama yine de yüz figürü saniyeler içerisinde yok etti. Bir tane bile kalmamıştı geriye, yok olmuşlardı.

 

"Görelim bakalım başka ne var elinde." Yüz insan figürünü öldüren Chu Feng sanki zincirleri kırılmış gibi hissediyordu. Coşku doluydu, kafasını göğe doğru kaldırmış bağırıyordu. Kendisini buraya kıstıran kişiye de şov yapıyordu bir nevi.

 

"Hum"

 

Tıpkı Chu Feng'in de beklediği gibi yüz insan figürünü öldürdükten sonra oluşumun içinde başka bir güç yoğunlaşmaya başladı. Bu güç burnu, gözleri olan bir siluet oldu; bir Dövüş Kralıydı bu.

 

Dövüş Kralı seviyesindeki insan figürü Chu Feng'in önüne geldi. Sadece birinci seviye bir Dövüş Kralıydı ama yine de Dövüş Kralıydı.

 

"Vay canına işte şimdi ilginçleşti bu iş." Işıktan doğma Dövüş Kralını gören Chu Feng'in gözlerinde bir neşe ışığı parladı.

 

Chu Feng Jiang Qisha'yı, dâhi Dövüş Kralını öldürmüştü ama bunu başka birinin yetiştirmesiyle yapmıştı. Şimdi ilk defa kendi yetiştirmesiyle bir Dövüş Kralının karşısına çıkacaktı.

 

Dövüş Kralı evresi Dövüş Sanatı Lordu evresinden çok farklıydı. Chu Feng'in olağanüstü bir dövüş gücü vardı ama yine de karşısındaki Dövüş Kralının baskısını hissedebiliyordu.

 

Evet, Dövüş  Lordu Chu Feng karşısındaki rakibi bir Dövüş Kralı olunca onu ezip geçemiyordu. Artık işi bir grup Dövüş Lordunun kafasını almak kadar kolay değildi. Ama Chu Feng yine de güveniyordu kendine, rakibini yenebileceğini biliyordu.

 

"Woosh."

 

Chu Feng birden harekete geçti. Işıktan doğma figür saldırıya bile geçemeden Chu Feng  saldırmıştı. Harekete geçer geçmez hava titremeye başladı. Bunun sebebi Chu Feng'in heyecanını içinde tutamıyor olmasıydı, ne de olsa ilk defa bir Dövüş Kralıyla savaşacaktı.

 

"Buum buum buum buum"

 

Chu Feng çok hızlıydı. Göz açıp kapayıncaya kadar Dövüş Kralının yanına gelmişti. Chu Feng herhangi bir Dövüş Becerisi kullanmıyordu, avucu bomboştu silahı yoktu. 

 

Chu Feng'in saldırıları çok hızlıydı. Öyle hızlıydı ki dışarıdan bakan bir kişi saldırılarının kudretini hissedebilirdi, saldırıyı göremezdi.

 

Dövüş Kralı da Chu Feng'in saldırılarına karşı herhangi bir silah ya da beceri kullanmadı. Chu Feng ve Dövüş Kralı savaşsız bir silahta yumruklarını konuşturuyordu.

 

Silahsız bir yakın mesafe dövüşünde kişinin bedeninin ne kadar dayanıklı olduğu anlaşılırdı. Eğer bedeniniz çelik kadar kuvvetliyse ve rakibinizin bedeni ancak bir et yığınıysa savaşmanın bir anlamı bile olmazdı. Savaşın sonucunu bedenin ne kadar güçlü ve dayanıklı olduğu belirlerdi.

 

Buna ek olarak yakın dövüşte kişinin tepki hızı da önem kazanırdı. Yakın dövüşte değişiklikler çok ani olurdu. Mesafe çok yakın olduğundan rakibin kullandığı tekniklere zamanında tepki veremeyen savaşı kaybederdi.

 

Mantıken bakıldığında sekizinci seviye bir Dövüş Lordunun birinci seviye bir Dövüş Kralıyla savaşması mümkün değildi. Özellikle de bu yakın mesafe dövüşte daha da geçerli olan bir kuraldı. Ne de olsa Dövüş Kralları Dövüş Sanatı Lordlarından farklıydı. İkisi arasında bir evre olsa bile bu iki evre arasında uçurumlar kadar fark vardı. Normal şartlar altında Dövüş Kralı Dövüş Lordu karşısında kendini savunmasa bile Dövüş Lordunun Dövüş Kralını yaralaması çok zor olurdu. Dövüş Sanatı Krallarının bedenleri çok dayanıklı olurdu.

 

Ama Chu Feng içindeki Kutsal Şimşek'e güveniyordu. Aynı zamanda olağanüstü dövüş gücü ve eşsiz tepki hızı vardı. Dövüşte bırakın geri düşmeyi rakibini tamamen domine etmişti.

 

Birinci seviye Dövüş Kralını bastırmıştı sekizinci seviye bir Dövüş Lordu. Biri bu manzarayı görse hayretler içerisinde kalırdı.

 

"Puuu."

 

Birden Chu Feng'den sürpriz bir saldırı geldi. Şimşek gibi ışık figürünün arkasında belirdi. Aldatıcı bir hamle yaparak ışık figürünün kafasını korumasına sebep oldu. Sonra da aldatıcı hamlesini geri çekip elini ışık figürünün bedenine keskin bir hançer gibi sapladı.

 

Chu Feng'in elini sapladığı yer sıradan bir yer değildi; burası yetiştiricilerin enerji merkeziydi. Neyse ki bu Dövüş Sanatı Kralı figürü oluşum tarafından yaratılmış bir şeydi sadece, yoksa şimdi yetiştirmesini kaybetmiş olurdu. Bedenini terk edip bir bilinç olmuş olsa bile yetiştirmesi büyük ölçüde etkilenirdi.

 

Sürpriz saldırıdan sonra ışık figürü Chu Feng'le dövüşmeyi bıraktı. Bir ışık sisi oldu ve kayboldu gitti.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44336 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr