Bölüm 999: Chu Feng'in Mezarı

avatar
4423 11

Martial God Asura - Bölüm 999: Chu Feng'in Mezarı


 

Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

 

Chu Feng önündeki yaşlı maymunla birlikte derinliklere doğru ilerliyordu. Kısa bir süre sonra durdular.

 

Chu Feng'in önünde bir mezar vardı. Mezar taşının üstünde yazanları gören Chu Feng'in yüz ifadesi değişmişti. İçinde tarifi imkânsız bir duygu belirmişti.

 

Mezar taşının üstünde "Chu Feng" yazıyordu. Cennetin Gözlerini kullanarak mezarın sıradan Kaynak Taştan yapıldığını fark etti. Üstündeki zaman şu anki yaşıyla aynıydı.

 

Ancak ne yazık ki ancak mezarın üstünde yazanları görebiliyordu. Mezara bakmaya çalıştığında bir şey göremiyordu.

 

"Efendim, bu da ne?" Diye sordu Chu Feng yaşlı maymuna, kafası karışık bir şekilde.

 

"Hah..." Yaşlı maymun sakince gülümsedi. Bu karışık duygularla dolu bir gülümsemeydi. Sonra da "Aslında sana 'Genç Efendi' demem gerekir."

 

"Ancak şu anda bu unvana layık değilsin, bunun için güç gerekir."

 

"Bu mezar ise daha önce hayatını kurtardı. Şimdi de tekrar hayatını kurtarabilir." Yaşlı maymunun arkasından görünmez bir dalga gelip mezara girdi.

 

Toprak birden harekete geçti ve dışarı doğru patladı. Kısa bir süre sonra bir tabut belirdi. Bu tabut da KaynakTaştandı ancak devasaydı. Sıradan tabutlardan on kat daha büyüktü.

 

Chu Feng bu tabuta bakarken içindeki duygular daha da yoğunlaşmıştı. Gerçekten de bu tabutun içinde ne olduğunu ve kendisiyle olan alakasını öğrenmek istiyordu.

 

Yaşlı maymun bu mezarın hayatını kurtardığını ve yine kurtarabileceğini söylemişti. Ne anlama geliyordu bu?

 

*bam*

 

O sırada bir ses yankılandı. Kaynak Taştan yapılma tabutun kapağı açılmıştı. İçinden gözleri kör eden bir ışık geliyordu.

 

Bu bir oluşumdu. Çok engin, o kadar engin ki Chu Feng bile bir şey anlayamıyordu ve tarifi imkânsız derecede kuvvetli bir oluşumdu. Karmaşıklığına rağmen Chu Feng bunun bir Işınlanma Oluşumu olduğunu anlayabilmişti, Antik Dönemdekilere kıyasla çok daha üstün bir Işınlanma Oluşumu.

 

"Hadi. Bu oluşum seni sağ salim Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarına götürecektir," dedi yaşlı maymun umursamaz bir tavırla.

 

"Efendim, gitmemi mi istiyorsunuz?" Diye sordu Chu Feng şaşkınlık içerisinde.

 

"Tabii ki. Burada kalmayı aklından geçirmedin, değil mi?" Diyerek Chu Feng'e bir bakış attı yaşlı maymun. Bakışları sanki "Hemen gitmen lazım!" der gibiydi.

 

"Efendim, burayı nasıl bulduğumu biliyor musunuz? Bunca senedir neredeydim biliyor musunuz? Bu kadar seneden sonra bu kadar çabadan sonra nerede olduğunuzu buldum. Sayısız engeli aşarak buraya geldim. Başka hiçbir amacım yok. Tek isteğim ailemin kim olduğunu öğrenmek. Nasıl olduklarını öğrenmek."

 

"Ama... Hiçbir şeyi anlamıyorum. Kimin çocuğuyum bilmiyorum. Ailemin kim olduğunu bile bilmiyorum. Neden beni bıraktıklarını bilmiyorum. Ve siz benim gitmemi mi istiyorsunuz?"

 

Chu Feng'in sinirinin bozulduğu belliydi. Gözlerinde arzu vardı. Bu yaşlı maymunun kendisine birkaç bir şey anlatmasını bekliyordu, öğrenmek istediği şeyler vardı.

 

"Ahhh..." Gerçekten de Chu Feng'in söyledikleri yaşlı maymunu etkilemişti. "Ah Chu Feng, sana söylemek istemiyorum değil ancak baban söylemememi istiyor. O da burada aslında. Ancak... Onu görmeni istemiyor çünkü çok zayıfsın. O kadar zayıfsın ki oğlu olmaya layık değilsin."

 

"Ne?" Chu Feng sarsılıp kalmıştı. Bu sebep onu yıkıp geçmişti .

 

Babası, yıllardır tanışma hayali kurduğu babası buradaydı. Onunla aynı yerdeydi. Ama Chu Feng'i görmek istemiyordu. Ve sebebi de Chu Feng çok zayıf diyeydi öyle mi?

 

"Hah..." Chu Feng birden gülümsedi. Garip bir şekilde mutlu bir gülümsemeydi bu ancak aslında kalbi öfke doluydu.

 

Birden patladı. Öfkeyle kükredi. Derinliklere doğru avazı çıktığı kadar bağırarak "Ne saçma bir sebeptir bu?" diye bağırdı.

 

"Beni bebekken terk ediyor, başkasına veriyorsun. Bir de gelmiş benimle tanışmıyorsun. Sebebi de çok zayıfım diye öyle mi?"

 

"Tamam, kabul ediyorum. Size kıyasla zayıfım evet. Hem de ne kadar zayıfım, acınası bir hâldeyim. Ama aile dediğin şeyde güç mü önemli olan? Sizin gibi anne baba olmaz olsun be?! Sizi--"

 

"Kes sesini!" Ancak daha Chu Feng sözlerini bitirmeden yaşlı maymun öfkeyle sözünü kesti. Sesi korkunç bir aurayla dolup taşıyordu.

 

Bu ses Chu Feng'in kulaklarının yanında patladığında sanki tüm beyni patlamıştı. Sonrasında duyguları, kederi, öfkesi birden yatıştı.

 

"Onu suçlamaya layık değilsin. Git. Yeterli güce sahip olmadan da buraya gelme. Tabii ki onu baban olmaya layık olarak görmüyorsan gelmeyebilirsin de. Gidip istediğin gibi yaşayabilirsin," dedi yaşlı maymun. Ancak sesinde keder vardı.

 

Çoktan sakinleşmiş olan Chu Feng yaşlı maymunun yüzünü görünce kalbinde derin bir keder hissetti. Birden maymunun bahsedemediği bir sıkıntı olduğunu anlamıştı. Belki de babasının ve ailesinin bahsedemediği bir takım problemler vardı.

 

Ona nasıl davranırlarsa davransınlar Huangfu Haoyue onu koruduğunda ve köpek kafalı yaratık onu kurtardığında bunun arkasında hep ailesi vardı. Onlar olmasa belki de şimdiye ölmüştü.

 

Yani ona nasıl davrandıklarının bir önemi yoktu. Gerçek şuydu ki ailesi kendisini hep koruyup kollamıştı. Chu Feng'i sevmemeleri gibi bir şey söz konusu olamazdı. Bu yüzden bu muamelenin arkasında yatan bir sebep olması gerektiğine karar verdi.

 

Ancak nasıl bir şey çocuklarını terk etmelerine sebep olabilirdi ki?

 

"Efendim, madem babam beni görmek istemiyor o zaman giderim ben de. Ancak ona sorabilir misiniz, tekrar gelmeden önce nasıl bir yetiştirmeye sahip olmalıyım? Beni oğlu olarak kabul etmesi için yetiştirmem hangi seviyede olmalı?" Diye sordu Chu Feng soğuk bir ses tonuyla. Gözlerinde yalvarma ve yakarış vardı.

 

Yaşlı maymunun ifadesi yine değişti, sanki bir buz katmanı erimişti.

 

"Ahhh..." Derin derin iç çekti ve "Yanılmıyorsam Doğu Deniz Bölgesinde bir dâhiydin. Ama neden zayıfsın diyorum biliyor musun?" dedi.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44302 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr