Bölüm 989: Cennet Yolu Açılır

avatar
4260 7

Martial God Asura -  Bölüm 989: Cennet Yolu Açılır


 

Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

 

Denizin üstündeki herkes Chu Feng'i görünce konuşmaya başlamıştı.

 

Yaşlılar Chu Feng'e kafalarını sallayıp duruyordu. Ona bakarken kendi klanlarındaki gençlere Chu Feng'in başarılarını anlatıyorlardı. Ayrıca onlara Chu Feng'i örnek almalarını söylüyorlardı; yetiştirme için bol bol çalışıp sıra dışı biri olmaları gerektiğini söylüyorlardı.

 

Bunu duyan genç çocuklar kocaman masum gözleriyle hayran hayran onu izliyordu. Chu Feng'e baktıklarında bir insan değil de sanki bir tanrı görüyorlardı. Gözleri hayranlık doluydu.

 

Böylesine bir yerde hayatta kalmak, özellikle de meşhur bir yetiştirme klanından olup da... İşte bu her küçük çocuğun hayaliydi; yetiştirme uzmanlarının en iyisi olmak. Hepsi Chu Feng gibi olmak istiyordu.

 

Ancak yaşlıların tutku dolu konuşmaları ve çocukların hayranlığına kıyasla Chu Feng'e yaşları daha yakın olan genç nesil çok daha canlıydı.

 

Hepsi tezahüratlar yapıyor, bağırıyordu. Chu Feng'e karşı duydukları saygı çok büyüktü.

 

Erkekler daha saygılıydı. Chu Feng'e çocuklar gibi bakıyorlardı. Chu Feng'e karşı büyük bir hayranlık besliyorlardı, bu delikanlı nesillerinin gururuydu. Bu yüzden ona saygı duyuyorlardı.

 

Kadınların durumu ise daha farklıydı. Chu Feng'e sadece hayran değillerdi, tapıyorlardı ona. Kadınlar arasında Chu Feng'le ilgili fantezi kuranların sayısı boldu...

 

İşte hayallerindeki adam karşılarındaydı şimdi. Nasıl etkilenmezlerdi? Doğal olarak kendilerini kaybetmişlerdi.

 

"Oh? Görünen o ki Chu Feng bayağı bir popülermiş!" diye kıkırdadı bunu gören Su Mei. Sözlerinin içinde bir tutam kıskançlık da vardı.

 

Chu Feng'in yüzünde ise sadece dingin bir gülümseme vardı. Chu Feng böylesi sahnelere alışıktı. Yetiştirme dünyasında herkes güçlülere saygı duyardı. Ölümsüz İnfaz Takımadası tarafından aranırken sokaklarda dolaşan bir fare gibiydi. Ona yardım etmek isteyen çok az kişi vardı.

 

Şimdi ise göz açıp kapayıncaya kadar tüm Doğu Deniz Bölgesinin hayran olduğu biri hâline gelmişti. Bu büyük bir değişimdi ve Chu Feng bunu tırnaklarıyla kazıyarak elde etmişti.

 

*güm güm güm*

 

Tam da o sırada denizin derinliklerinden gümbürtüler gelmeye başladı. Denizin yüzeyi dalga dalgaydı, devasa girdaplar belirmişti.

 

Girdaplardaki su dönerken etrafa hiddetle su sıçratıyordu. Girdaplar büyüdükçe büyüyordu. En sonunda neredeyse tüm denizi kaplamışlardı. Gerçekten de muazzam bir manzaraydı.

 

*bam*

 

*bam*

 

*bam*

 

*bam*

 

Birden girdapların içinden kalın bir ışın fırladı. Hepsi gökte birleştirdiler ve gözleri kör eden altından bir oluşum hâlini aldılar.

 

Oluşum devasa bir alanı kaplıyordu. Bulutları delip geçmişti ve denize kadar iniyordu. Altın bir duvar gibiydi, gözleri kamaştıran bir güneş gibiydi.

 

"Demek bu Cennet Kapısı gerçekten de gizemli bir oluşum."

 

Göklere kadar uzanıyordu altın oluşum. Chu Feng donakalmıştı. Cennet Kapısının Cennet Denizindeki gizli bir oluşumla açıldığını duymuştu zaten ama yine de bunu kendi gözleriyle görünce şaşırıp kalmıştı.

 

Çok detaylı incelemeden bile bu oluşumun ne kadar karmaşık ve güçlü olduğu anlaşılıyordu. Bu oluşumu döşeyen kişinin yetiştirmesi kim bilir nasıl bir şeydi?

 

*hmm*

 

Beliren oluşum hemen güçlenmeye başladı. Herkes oluşumun merkezinde yavaş yavaş bir girişin belirdiğini görebiliyordu, bu Cennet Yolunun girişiydi.

 

"Cennet Yolu! Cennet Yolu açıldı!" Kalabalığın içi karmaşık duygularla doluydu; korku, heyecan... 

 

Cennet Yolu Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarına çıkan yoldu. Eski zamanlardan beri sayısız insan girmişti bu yola ancak Huangfu Haoyue hariç içeri girenlerden kimse geri dönmemişti.

 

Huangfu Haoyue Cennet Yolundan geçmediğini ve Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarına gitmediğini de belirtmişti.

 

İnsanlara Cennet Yolundan nasıl çıktığını söylememişti ama diğer herkesin öldüğünü söylemişti.

 

Bu da beklendiği üzere herkesi şok etmişti. Birçok insan Cennet Yolunun dönüşü olmayan bir yer olduğunu düşünüyordu ve Huangfu Haoyue'nin böyle demesi de normal insanların geçemediği bir yer olduğunu kanıtlıyordu.

 

Bu yüzden de Cennet Yolu açılmış olmasına rağmen bir kişi bile içeri girmiyordu. Girmeyi planlayanlar bile kapıya doğru bir adım atmıyordu. Hepsi bakışlarını Chu Feng'e çevirmişti.

 

"Chu Feng ağabey, görünen o ki ilk senin girmeni bekliyorlar," dedi Jiang Wushang gülerek.

 

Chu Feng de bunu duyunca gülümsedi. Tabii ki kalabalığın ne istediğini görebiliyordu. Chu Feng sekizinci seviye bir Dövüş Lordu olmasına rağmen Sisli Tepede yaptıklarından sonra birçok kişi onun Doğu Deniz Bölgesindeki en güçlü kişi olduğunu düşünüyordu.

 

Ayrıca söylentilere göre Chu Feng Cennet Yoluna girecekti. İçeri girmeyi düşünenler doğal olarak onu takip etmek istiyordu. Belki de ondan yararlanabilirlerdi.

 

Ancak Chu Feng'in de Cennet Yolundan geçebileceğinden emin olmadığını bilseler kim bilir neler hissederlerdi...

 

*whoosh*

 

Tam da herkesin gözleri Chu Feng'e sabitlenmişken Chu Feng'in gözleri parladı. Birinin yoktan belirdiğini ve Cennet Yolu girişine doğru yürüdüğünü gördü. Bunun kim olduğunu tanımıştı; Tantai Xue'ydi bu.

 

"Tantai Xue, bekle!" Diye bağırdı Chu Feng. Aynı anda hemen ona doğru uçmaya başladı.

 

"Tantai Xue? Bu o Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarından gelen, Kutsal Vücudu olan kişi mi?" Chu Feng'in seslenmesini duyan herkes de onu fark etmişti. Onun kim olduğunu hatırlayınca gözleri saygınlıkla dolmuştu.

 

"Evet?" Diye sordu Tantai Xue umursamaz bir tavırla, arkasına dönmüş Chu Feng'e bakıyordu.

 

Tantai Xue'nin üstünde şu anda beyaz bir elbise ve yüzünü kapatan bir peçe vardı. Daha da önemlisi Chu Feng'e verdiği hissiyat buz gibiydi. İnsanları bin kilometre öteden reddeden bir yabancılıktı bu.

 

"Teşekkür etmek istemiştim."

 

Chu Feng bunu büyük bir samimiyetle söylüyordu. Zamanında Tantai Xue Kuang Bainian'ı kullanarak pazarlık yapıp da Zi Ling ve diğerlerini kurtarmasa Chu Feng başarıyla Ölümsüz Transfer Gizemli Tekniğini kullansa bile Murong Mingtian ve Jiang Qisha'yı kolay kolay yenemezdi.

 

Tantai Xue bir teşekkürü sonuna kadar hak ediyordu.

 

"Yapmam gerekeni yaptım sadece. Teşekkür etmene gerek yok. Ancak madem beni kurtardın, benim sana diyebileceğim bir şey var," dedi Tantai Xue.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr