Bölüm 923: Düşmanlık

avatar
4185 7

Martial God Asura - Bölüm 923: Düşmanlık


 

Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

 

"Tantai Hanım, büyük iyiliklere sözlerle teşekkür etmek yetersiz kalır. Bugün yaptıklarınızın karşılığını ileride size. ödeyeceğim " Qiushui Fuyan da Tantai Xue'nin önünde eğildi.

 

Qiushui Fuyan sözlerini bitirip selamını verdikten sonra Chu Feng'le döndüler. Denize girip Işınlanma Alanıyla bu tehlikeli alanı terk edeceklerdi.

 

"Bekleyin." Ama tam da gitmeye hazırlanırlarken Tantai Xue onları durdurdu. Chu Feng'e bakıp, "Chu Feng sana bir şey sormak istiyorum. Umarım sorumu dürüstçe cevaplarsın." dedi.

 

"Tabii Tantai Hanım, buyurun" dedi Chu Feng kibarca.

 

"Kış Ovalarında gökte olağan dışı bir şeyler oldu. Kış Ovalarındaki herkes bu korkunç sahneyi görmüştür."

 

"Şans eseri ben de o sırada Kış Ovalarındaydım. Yanılmıyorsam o olayın sorumlusu sendin, değil mi?" Diye sordu Tantai Xue.

 

"Hı hı. Evet bendim." Chu Feng kafasını salladı ve gerçeği söyledi.

 

Zaten Chu Feng yalan söylese bile Tantai Xue muhtemelen bunu anlardı. Bundan dolayı da sinirlenip Jiang Qisha konusunda yardım etmeyi reddederse bu çok kötü olurdu.

 

Ayrıca Chu Feng'in bunu reddetmesi için bir sebep de yoktu. Dışarıdan soğuk ve mesafeli dursa da Tantai Xue'nin kendisine karşı bir düşmanlık beslemediğini anlamıştı. Onun gücü Tantai Xue için önemli değildi. Muhtemelen sadece merak etmişti.

 

"Tamamdır, gidebilirsiniz." Chu Feng'in cevabını duyan Tantai Xue kafasını salladı. O olayın sorumlusunun Chu Feng olduğunu zaten bildiği anlaşılıyordu. Sormasının sebebi Chu Feng'in güvenini kazanmaktı.

 

"Tantai Hanım, aslında aşağıdaki Işınlanma Alanını birlikte kullanabiliriz . Gitmek istediğiniz yere ulaşmanıza yardımcı olabiliriz," dedi Qiushui Fuyan.

 

"Gerek yok, gidebilirsiniz." Tantai Xue elini salladı, artık Chu Feng ve Qiushui Fuyan'a bakmıyordu. Tavrı oldukça soğuktu.

 

Qiushui Fuyan da daha fazla bir şey demedi. Arkasını döndü, denize atladı ve Chu Feng de onu takip etti.

 

Sonunda, önde Qiushui Fuyan, denizin altında büyük bir kayanın önüne geldiler. Oluşum etkisizleştirildiğinde kaya bir Işınlanma Alanı hâlini aldı.

 

Gerçekten de çok eski bir Işınlanma Alanıydı bu, çok fazla yere gitmiyordu. Sıradan insanların kullanamayacağı bir şeydi ama Qiushui Fuyan kullanmayı biliyordu.

 

Birkaç ayarlamadan sonra Işınlanma Alanı yavaş yavaş çalışmaya başladı. Chu Feng, Qiushui Fuyan ve hâlâ baygın olan Piaomiao Hanım Işınlanma Alanına girdi ve bir süre sonra gözden kayboldular.

 

Gözden kaybolmalarından sonra Işınlanma Alanı yavaş yavaş eski hâline döndü ve tekrar bir kaya şeklini aldı. Deniz de eski sakinliğine döndü.

 

Denizin üstünde duran Tantai Xue dibe bakıyordu. Chu Feng ve Qiushui Fuyan'ın güvenli bir şekilde gittiğini gördükten sonra ileri doğru sıçradı ve gözden kayboldu. Nereye gittiğini kimse bilmiyordu.

 

Chu Feng ve diğerleri gittikten sonraki birkaç gün boyunca Ölümsüz İnfaz Takımadası ordusu Sisli Tepeye giriş yaptı. Sisli Tepeyi ele geçirdikten sonra dışında hemen inşaat çalışmalarına başladılar, yüzen saraylar gibi yapılar inşa ediyorlardı. Burayı gerçekten de merkezleri yapacaklardı.

 

Bir tepenin zirvesinde garip bir saray vardı. İçinden kurtların ve hayaletlerin ulumalarına benzer sesler geliyordu. İçerisinde Bilinçlere benzeyen garip figürler fink atıyordu. Sıradan varlıklar değildi bunlar, fiziksel vücutlarını kaybetmiş iblislerdi.

 

Kulakları sağır eden ulumaları durmak bilmiyordu. Tüm sarayı ürpertici bir aura kaplamıştı.

 

Bu korkunç sarayın ortasında Murong Mingtian tek başına duruyordu. Yüzünde korkudan eser yoktu. Gözleri kırmızıydı ve ağzını açıp büyük bir kuvvetle çekmeye başladı. Birkaç iblis çığlık çığlığa ağzından içeri girdi. Saraydaki korkunç şeytanları içine alıyordu.

 

Bu iblisler güçlüydü güçlü olmasına ama Murong Mingtian karşısında bir şey yapamıyorlardı.

 

Murong Mingtian'ın ağzından içeri iblisler girdikçe aurası yükseliyordu. Özel bir Gizemli Teknik kullanarak bu iblisleri arıtıyordu. Sonuncusunu da arıttığında seviye atlamıştı, artık yedinci seviye bir Dövüş Kralıydı.

 

"Atam, tebrik ederim sizi! Artık Dövüş İmparatoru olmaya bir adım daha yakınsınız," dedi Murong Mingtian'ın yanına gelen Murong Xun.

 

"Altı üstü yedinci seviye Dövüş Kralı. Hâlâ Dövüş Sanatı İmparatoru olmama çok var."

 

"Piaomiao Hanım herhalde buradaki iblisleri öldürüp duruyordu, bu kadar az olmasının başka bir sebebi olamaz. Yoksa sekizinci seviye Dövüş Kralı olabilirdim," dedi Murong Mingtian biraz üzgün.

 

"Lanet girsin o Piaomiao Hanım'a. Zamanında işinizi bozmuştu şimdi yine bozuyor," dedi Murong Xun dişini sıkarak.

 

"Önemli değil, orman hâlâ duruyorsa odun bitmez. Buradaki iblisleri arıttım, hem yetiştirmem yükseldi hem de ömrüm uzadı. Yüz sene daha sıkıntı çekmeden yetiştirme yaparım."

 

"Gördün değil mi Xun'er? İşte bu Ruh Yiyen İblis Tekniği. Ama ne yazık ki bedene çok yüklenen bir teknik. Herkesin altından kalkabileceği bir şey değil."

 

"Murong ailesinde benden başka bu Ruh Yiyen İblis Tekniğinde yetiştirme yapabilen tek kişi sensin. Beni hayal kırıklığına uğratma!" Dedi Murong Mingtian gülümseyerek.

 

"Merak etmeyin Atam. Hayallerinizi boşa çıkarmayacağım," dedi Murong Xun ciddi ciddi.

 

"Atam, başardınız mı?" O sırada Murong Niekong içeri girdi. Murong Mingtian'ın aurasını hissedince o da sevinmişti.

 

"Hı hı." Murong Mingtian kafasını salladı ve sordu, "Jiang Qisha nasıl? Hâlâ Ölümsüzlük Yolunda mı?"

 

" Atam, Jiang Qisha çoktan çıktı. Ölmedi ama yüzünden anlaşılıyor bir şey alamamış," diye cevapladı Murong Niekong.

 

"Hmph. Sisli Tepeyi koruyanlardan hangisi tanrıların bile gurur duymadığı biri olmuş ki? Çok muhafız Ölümsüzlük Yolunu denedi. Alınabilecek hazinelerin hepsi çoktan alınmıştır. Jiang Qisha'nın sırası nasıl gelmiş olsun? Ölmediği için kendini şanslı saysın," diyerek sırıttı Murong Mingtian.

 

"Ama bu Jiang Qisha'yla başa çıkması da kolay değil. Sisli Tepeyi almamızda yardım etti ama daha kendi eline bir şey geçmedi. Şimdi sinirlidir. Siniri öfkeye dönmesin, onu kandırdığımızı düşünmesin? Düşmanımız olmasın?" Diye endişeyle sordu Murong Niekong.

 

"Jiang Qisha aptal değil, içeri girdiğinde Ölümsüzlük Yolunda kıymetli hazineler olduğunu anlamıştır. Alamıyorsa kendi beceriksizliğinden. Kimi suçlayabilir bunun için?"

 

"Ayrıca artık işimize yaramaz. Düşmanımız olmasalar bile buradan ellerini kollarını sallayarak çıkmalarına izin vermem." Murong Mingtian'ın gözlerinde bir hiddet belirmişti.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr