Bölüm 918: Kim O?

avatar
4474 8

Martial God Asura - Bölüm 918: Kim O?


 

Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

 

 

Bir yönden gelip her yere yayılan aura bir kubbe şeklini almıştı. Qiushui Fuyan bile bu auraya dayanamamıştı, hemen mühürlenip kalmıştı.

 

"Üçüncü seviye bir Dövüş Kralı mı bu?" Qiushui Fuyan kaşlarını çattı, gözlerinde bir panik belirdi. Rakibinin aurasından onun üçüncü seviye bir Dövüş Kralı olduğunu anlamıştı. Bu onun başa çıkabileceği bir şey değildi.

 

Qiushui Fuyan Piaomiao Hanım'a baktığında onun bilinçsiz olduğunu ve aurasının gittikçe zayıfladığını gördü. Hayatta kalıp kalmayacağı bile muğlaktı, yani Qiushui Fuyan'ın ona bel bağlama gibi bir şansı yoktu.

 

"Ne dikkatsiz davrandım! Murong Mingtian'ın bizim buradan kaçacağımızı düşüneceğini kestiremedim. Burada bir Işınlanma Alanı olduğunu kesin biliyordur."

 

"Ahh... Yoksa bu sonumuz mu?"

 

Qiushui Fuyan artık kaçmaya çalışmıyordu, kaçacak gücü kalmamıştı. Kaçamayacağını biliyordu. Güzel yüzünde çaresizlik belirmişti.

 

Chu Feng'in ise elinden gelen tek şey Qiushui Fuyan'ın yanında durabilmekti. Qiushui bile büyük bir baskı hissederken onun hissettiği baskı çok daha fazlaydı.

 

"Chu Feng, kim olduğumu biliyor musun?"

 

Sonunda yaşlı bir adam belirdi. Saçları siyahtı, yüzü öfkeyle parlıyordu. Öfkeli gözleriyle Chu Feng'e bakıyordu. Sanki Chu Feng'in kanını içmek, etini yemek istiyordu.

 

Adamı gören Chu Feng suratını astı, çünkü hem yetiştirmesi hem de yüzü tek bir kişiye işaret ediyordu. Chu Feng sakince, "Sen Zhan Feng'in babası, Ölümsüz İnfaz Takımadasının İkinci Ölümsüzü Zhan Jiuxiao'sun," dedi.

 

"Madem kim olduğumu biliyorsun diz çök hemen!" Diye öfkeyle kükredi Zhan Jiuxiao.

 

"Diz mi çökeyim? Diz çökersem bizi bırakacak mısın?" Diye cevapladı Chu Feng.

 

"Sizi bırakmak mı? Milyon defa diz çöksen bile oğlumu geri getiremezsin! Seni asla affetmeyeceğim! Derini yüzeceğim senin, kaslarını paramparça edeceğim yoksa kalbimdeki bu öfke sönmez asla!" Dedi Zhan Jiuxiao dişlerini sıkarak.

 

"Ne? Zhan Feng öldü mü?" Chu Feng şaşırmıştı.

 

Ahlaksız Vadide Chu Feng Zhan Feng'i sakatlamıştı ama onu öldürmemişti. Bildiği kadarıyla onu hemen Ölümsüz İnfaz Takımadasına götürmüşlerdi. Ahlaksız Vadideki savaşa katılmadığı için ölmemesi gerekirdi.

 

"Oğlumu sakatladın. Yaşamakta bir anlam görmediği için intihar etti. Hepsi senin yüzünden. Onu sen öldürdün! Diz çök!" Zhan Feng'in ölümünü anlatan Zhan Jiuxiao daha da sinirlenmişti.

 

"Hah. Zhan Feng beceriksiz olduğu için sakatlandı. Sonra da yaşayamadığı için intihar etmiş. Bunun benle ne alakası var?"

 

"Ayrıca bana her türlü işkence edeceksen ne diye diz çökeyim?" Chu Feng'in yüzünde soğuk bir gülümseme vardı. Zhan Jiuxiao'ya sanki bir aptala bakıyor gibi bakıyordu.

 

"Diz çök! Diz çökmek zorundasın! Benim için değil oğlum için diz çökeceksin!" Zhan Jiuxiao kolunu salladı. Elinde otuz santime bir metre büyüklüğünde ahşap bir tablet belirdi.

 

Bu bir ruh tabletiydi. Üstünde Zhan Feng yazıyordu, Chu Feng'in Ahlaksız Vadide sakatladığı çocuğun ismi.

 

"O benim diz çökmeme layık değil. Sen de değilsin," dedi Chu Feng kayıtsızca.

 

"Tartışmalık bir durum yok." Zhan Jiuxiao dudaklarını büktü. Gökten bir anda dehşet bir baskı indi.

 

"Mm--" Qiushui Fuyan'ın yüzünde acı dolu bir ifade belirdi. Çok büyük bir baskı altındaydı.

 

"Eğer diz çökersen ölümleri hızlı olur. Diz çökmezsen ölene kadar işkence ederim ikisine de. Diz çökecek misin çökmeyecek misin?!" Diye öfkeyle bağırdı Zhan Jiuxiao.

 

Chu Feng biraz düşündü ama hemen sonra hafifçe dizlerini kırdı. Diz çökecekti.

 

Kendisi işkenceye dayanabilirdi ama Qiushui Fuyan ve Piaomiao Hanım'ın kendisi yüzünden işkence görmesine katlanamazdı. Bu yüzden diz çökmekten başka bir şansı yoktu.

 

"Chu Feng, diz çökme. Ne olursa ölsün öleceğiz zaten, aşağılanmanın ne manası var?"

 

"İşkenceymiş, peh. Ben ne acılar çektim. İşkenceden mi korkacakmışım?" Ama Qiushui Fuyan onu durdurdu.

 

"Sen var ya eceline susamışsın!" Qiushui Fuyan'ın araya girmesi Zhan Jiuxiao'yu sinirlendirmişti. Dövüş gücüyle yarım ay şeklinde hançerler oluşturdu. Hançerler bir parmaktan uzun değildi ama durdurması imkânsız bir yıkıcı güçleri vardı.

 

*whoosh whoosh whoosh*

 

Hançerler çoktan yola çıkmıştı bile. Direkt Qiushui Fuyan'a doğru uçuyorlardı. Öyle bir yollamıştı ki Zhan Jiuxiao onları ölümcül yaralara sebep olmasalar da hançerler Qiushui Fuyan'ın bayağı bir etini koparacaktı. Zhan Jiuxiao gerçekten de şeytan gibiydi, Qiushui Fuyan gibi bir güzelliğin etini koparacaktı.

 

"Lanet olsun." Qiushui Fuyan karşılık vermek istiyordu ancak baskıdan dolayı hiçbir şey yapamıyordu. Sanki biçimsiz bir ip elini kolunu bağlamıştı. Dövüş gücünü kullanacak kuvveti bile yoktu.

 

İkinci seviye bir Dövüş Kralı olarak üçüncü seviye Dövüş Kralı olan Zhan Jiuxiao karşısında hiçbir şansı yoktu.

 

"Siktir."

 

Chu Feng'in gözlerinde bir ürperme belirdi. Avucunu açtı ve Gümüş Ejderha Mızrağı elinde belirdi. Aynı anda vücudu da şimşeklerle parlamaya başladı. Aurası altıncı seviye Dövüş Lorduna yükseldi.

 

Eş zamanlı olarak Kara Kaplumbağa Zırh Tekniğini kullandı ve ayağının altında Azure Atılgan Ejderha  Tekniği belirdi. Chu Feng elindeki mızrakla Qiushui Fuyan'ın önünde durdu. Qiushui Fuyan'a doğru gelen saldırıyı elinden gelen her şeyle durdurmaya çalışacaktı.

 

"Chu Feng, kaç!" Diye bağırdı Qiushui Fuyan. Üçüncü seviye bir Dövüş Kralından gelen saldırının ne kadar güçlü olacağını gayet iyi biliyordu. Chu Feng sahip olduğu her bir tekniği kullansa bile böyle bir saldırıyı durduramazdı.

 

"Atı durdurmaya çalışan karınca. Ama ölümün bu kadar basit olmayacak." Zhan Jiuxiao dudaklarını büktü. Parmaklarını birazcık hareket etti ve hançerler yön değiştirdi.

 

Hançerler Chu Feng'i vurduğunda öldürmeyecekti belki ama eski hâlinden de eser kalmayacaktı.

 

Chu Feng gözlerini kapatmıştı. Zhan Jiuxiao'nun saldırısı karşısında hiçbir şansının olmadığının farkındaydı. Ama Zhan Jiuxiao o kadar kolay ölmesine de izin vermezdi. Ona daha işkence edecekti, ağır bir işkence. Bu yüzden Qiushui Fuyan'ın önünde durduğu sürece geçici de olsa onun zarar görmesini engelleyebilirdi.

 

*bam bam bam bam bam bam*

 

O sırada hançerler patladı. Şok dalgasının patlamaları da kayboldu ama Chu Feng'in bir teline bile zarar gelmemişti.

 

"Kim?" Bunu gören Zhan Jiuxiao'nun yüz ifadesinde büyük bir değişiklik olmuştu. Öfkeli bakışlarıyla etrafı kolaçan etti.

 

Chu Feng de gözlerini açmış Qiushui Fuyan'la birlikte etrafa bakıyordu. Chu Feng kim olduğunu görmüştü, bakışlarını güneye odaklamıştı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr