Bölüm 902: Kralların Kralı

avatar
4644 7

Martial God Asura - Bölüm 902: Kralların Kralı


 

Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

 

On milyonların çığlıkları gök gürültülerini bastıracak düzeylerdeydi. Hava bile bu ses karşısında dayanamamıştı, o da titriyordu.

 

Ordu coşkuluydu, içlerindeki savaş ateşi bir kere tutuşmuştu. Önlerine çıkan her şeyi ezebilecekmiş gibi duruyorlardı.

 

Bu durdurması imkânsız kudreti gören Sisli Tepedekiler suratlarını astı. İçlerinde bir huzursuzluk belirdi . Korku dolu gözlerle geri geri çekilenler bile olmuştu.

 

Ordunun bağırmasından savaşmaya ne kadar istekli oldukları belliydi. Bu sefer gerçekten de hazırlıklı gelmişlerdi. Bu yüzden de Sisli Tepedekiler dehşet içerisindeydi.

 

Sisli Tepenin savunma oluşumun bu orduya dayanıp dayanamayacağına karşı şüpheleri vardı.

 

Ya hepsi aynı anda saldırıya geçerse? Piaomiao Hanım'ın gücü gerçekten de dayanabilir miydi buna?

 

Eğer oluşum dayanmazsa ve Piaomiao Hanım da yenilirse hepsi de ölmez miydi?

 

"Sisli Tepeyi dümdüz mü edeceksiniz? Siz?!"

 

Ama tam da o anda arkadan bir ses geldi. Bu sesle birlikte hava çılgınlar gibi sallanmaya başlamıştı. Uzay dokusunda bile çatlaklar oluşmuştu, sanki çökecekti.

 

Aynı anda denizler de çekildi. Büyük bir dalga belirdi, neredeyse göklere değen bir dalga.

 

Tüm evreni ters düz edebilecek bir şok dalgası Sisli Tepeden dışarı doğru seyahat ediyordu.

 

Havada duran ordu bu dalgalanmaya dayanamamıştı. Hepsi yuvarlanıp düştü, uçma yeteneğini kaybedenler bile olmuştu. Gökten yağmur gibi inmeye başlamışlardı, dalganın içine düşüyorlardı.

 

On milyonların oluşturduğu ordudan ayakta kalanlar sadece Dövüş Krallarıydı. Güçlü Murong Xun bile havada sallanıyordu. Hepsi fena olmuştu, öyle bir orduya benzer bir hâlleri yoktu.

 

Sisli Tepeden herkes ise sevinç içerisindeydi, Piaomiao Hanım gelmişti.

 

Beklendiği gibi, kafalarını çevirip baktıklarında Sisli Tepenin girişine doğru yürüyen iki kişi gördüler.

 

Bunlar tabii ki Qiushui Fuyan ve Piaomiao Hanım'dı.

 

*whoosh*

 

Piaomiao Hanım belirdikten sonra Murong Niekong kolunu salladı ve güçlü aurasını yaydı.

 

Dövüş Krallarının auraları çok güçlü olurdu, her şeyi sakinleştirebilirlerdi. Geçtiği yerdeki sallanmalar duruyordu.

 

Ama yine de kimse Piaomiao Hanımı hafife almaya cüret edemiyordu. Hepsinin yüzünde bir ciddiyet belirmişti. Bir bağırmasıyla tüm orduyu sallamıştı. Piaomiao Hanım'ın gücünün söylentiden ibaret olmadığını biliyorlardı. Gerçekten de Doğu Deniz Bölgesinin en güçlü insanıydı.

 

"Piaomiao Hanım, ne harika bir şeydi o öyle. Ufkum genişledi gerçekten de." Sallanmayı durduran Murong Niekong gülümsedi, eski küstah tavrından eser yoktu. Alçak gönüllülükle Piaomiao Hanım'ı selamladı.

 

"Murong Niekong, rol yapmanın lüzumu yok. Sisli Tepemi düz edeceğinden bahsetmiyor muydun daha demin?" Diye soğuk bir tonla sordu Piaomiao Hanım.

 

"Evet dedim ama bir sebebi vardı."

 

"Bu Chu Feng Ölümsüz İnfaz Takımadasının sayısız adamını öldürdü. Bir de oğlumun Kraliyet Silahını aldı, nişanlısını aldı ve İlk Ölümsüzün torunu Ya Fei'yi öldürdü."

 

"Bu çocukla aramızda olan düşmanlık öyle affedilebilecek bir şey değil. Onu korumamalısınız," dedi Murong Niekong.

 

"Hah... İstediğimi korurum. Kimse bir şey diyemez bana. İyi dinleyin beni. Sisli Tepemi işgale gelenleri unutmayacağım."

 

"Cehennem Kutsal Kuş klanı, Kaya Mutasyonu Canavarı klanı, Kan Kırmızısı Pullu Canavar Balık klanı. Gerçekten de etkileyicisiniz! Ölümsüz İnfaz Takımadasıyla bir olup başkalarına karşı geliyorsunuz onu bir kenara koyuyorum ama bana karşı gelmeye cüret edersiniz ha? Hepinize ödeteceğim bunu ileride."

 

Piaomiao Hanım'ın yüzü sakindi ancak sanki gözleri iki hançer gibiydi. Sadece bakışlarıyla adamı ürpertebiliyordu.

 

"Bu..."

 

Piaomiao Hanım gerçekten de güçlüydü. Sözleri Üç Muhteşem Canavar Klanının adamlarını panikletmişti. Şefleri bile kaşlarını çatmıştı ve gözlerinden içlerine bir kurt düştüğü anlaşılıyordu. Bu toprakların bir kısmının hakimleri olabilirlerdi ama yine de Piaomiao Hanım'dan korktukları belliydi.

 

Ama korkmalarına rağmen geri çekilmediler. Buraya hak ya da adalet aramaya falan gelmemişlerdi. Kararlarını vermişlerdi.

 

"Saygı duyduğum birinden de böylesini beklerdim. Ne dehşet bir kudret ama."

 

"Güçlü olabilirsin Piaomiao Hanım ama biz gençleri de hafife almayınız. Sizinle böyle saygıyla konuşuyorsam kıdeminizdendir. Kıdeminizden istifade ederek size olan saygımı görmezden gelmeyin. Sisli Tepenizi dümdüz edemeyeceğimi de sanmayın."

 

"Size birkaç nahoş şey söyleyeceğim: bunu yapacak güce sahip olmasak şu an burada olmaz idik!" Murong Niekong artık gülümsemiyordu, gerçek bir kral gibiydi.

 

"Sözlerle mi savaşacağız sanıyorsun? Gücün varsa gel bakalım. Dene." Piaomiao Hanım'ın gözleri açılıp kapandı ve kayıtsız yüz ifadesi bir anda buz kesti.

 

*buum*

 

Aynı anda kıyafetleri de deliler gibi dalgalanmaya başlamıştı. Vücudundan dışarı dehşet bir aura yayılmaya başlamıştı.

 

Bu aurayla birlikte Sisli Tepenin dışındaki uzay dokusu çöktü. Auranın dokunduğu her yer bir anda kapkaranlık oluyordu.

 

"Bu aura... Altıncı seviye bir Dövüş Kralı!"

 

Bu dehşet aurayı hisseden herkesin yüz ifadesi değişiyordu.

 

Piaomiao Hanım'ın hangi seviyede olduğunu hissetmişlerdi. Neredeyse bin yıldır yaşayan bu meşhur şahsiyet altıncı seviye bir Dövüş Kralıydı. Ölümsüz İnfaz Takımadasının efendisinden de seviyesi üstündü.

 

Ölümsüz İnfaz Takımadası ve Üç Muhteşem Canavar Klanının ordularında bir karmaşa baş göstermişti. Birçoğunun yüzündeki korkuyu çıplak gözle bile görebilirdiniz.

 

Onların korkusuna kıyasla Sisli Tepedekilerin yüzü neşe doluydu. Piaomiao Hanım'ın güçlü olduğunu biliyorlardı zaten ama bu kadar da güçlü olduğunu bilmiyorlardı.

 

Beşinci seviye bir Dövüş Kralı Doğu Deniz Bölgesinin en iyi uzmanları arasında sayılıyorsa eğer altıncı seviye bir Dövüş Kralı hepsinin de üstünde demekti, kralların kralı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr