Bölüm 901: Sisli Tepeyi Dümdüz Etmek

avatar
4716 9

Martial God Asura - Bölüm 901: Sisli Tepeyi Dümdüz Etmek


 

Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

 

 

"Onların da gelmesini beklemezdim. Demek ki tek istedikleri ben değilim... Muhtemelen Sisli Tepeyi istiyorlar." Chu Feng kaşlarını çattı. Birden durumun göründüğü kadar basit olmadığını anlamamıştı.

 

Bu genç adam gerçekten de fazla dehşet vericiydi. Sadece gücü değil, kıyafetleri de insana huzursuzluk veriyordu, her yeri muskalarla doluydu ve boynunda uzun bir sicime bağlı boncuklar vardı. Görünüşü Murong Xun'u kurtaran iki gençle aynıydı. Ancak gücü o ikisininkini fazlasıyla aşıyordu.

 

Eğer o ikisi Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarından geldiyse şüphesiz bu genç de oradan gelmişti.

 

Doğu Deniz Bölgesinden olanlar arasında olsa bu savaş başka bir meseleydi. Ancak eğer Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarından biri bu işe karışırsa durum çok farklı olurdu.

 

"Chu Feng! Tıpkı düşündüğüm gibi, buradasın sen de!"

 

O sırada Murong Xun Chu Feng ve diğerlerini gördü. Fare boku yemiş kedi gibi kudurmuştu. Sanki Chu Feng'in etini yemek, kanını içmek ister gibi bir hâli vardı.

 

"Yani meşhur Chu Feng denen velet bu ha! Söylentilere kulak asmaktansa en iyisi kendi gözlerimle görmek. Doğu Deniz Bölgesini birbirine katmışsın gerçekten de!"

 

"Ben de seni delikanlı sanardım, halbuki Sisli Tepede saklanan bir korkakmışsın," diye sırıttı Cehennem Kutsal Kuş klanının şefi.

 

"Chu Feng, eminim niye buraya geldik biliyorsundur. Adamsan dışarı gelirsin! Takımada Lideri Murong efendiden cesedini onurlu bir şekilde bırakmasını isteyebilirim."

 

Kaya Mutasyonu Canavarı klanının şefi de lafa girmişti. Sesi gök gürültülerini andırıyordu.

 

"Panshi Şef,  bu Chu Feng'i abartıyorsun. Bana sorarsan bu kadar insanı gördükten sonra şimdiye mahvolmuştur. Dengesini kaybedip düşmemiş olması bile bir mucizedir! Kendi ölümüne yürümesini mi istiyorsun? Hehe, imkânsız bu," dedi Kan Kırmızısı Pullu Canavar Balık klanının şefi.

[Ç.N: "Panshi" Çince'de "kaya" anlamına gelir.]

 

"Chu Feng, ben Ölümsüz İnfaz Takımadasının lideri, Murong Niekong! Oğlumun Gümüş Ejderha Mızrağını verir ve diz çöküp af dilersen Ölümsüz İnfaz Takımadasına yaptıkların için, suçu sadece sana yıkarım. Arkadaşlarına ya da Sisli Tepeye zarar vermem."

 

Dedi sonunda Ölümsüz İnfaz Takımadasının lideri Murong Niekong. Üslubu ise çok fenaydı. Sözlerinden Chu Feng'in bugün öleceğinden şüphe duymadığı belliydi. Chu Feng'in diz çöküp af dilemesini istiyordu. Yoksa tüm arkadaşlarını öldürecekti.

 

"Murong Niekong, o nasıl bir üslup öyle! Burayı neresi sandın sen? Ölümsüz İnfaz Takımadan değil burası, dikkat et. Burası Sisli Tepe! Buraya gelip de istediğini yapabileceğini mi sandın?" Ancak kimse Chun Wu'dan böylesine meşhur ve kudretli birine böylesine sert bir tonla cevap vermesini beklemiyordu.

 

Sisli Tepedekiler derin bir nefes aldı. Öyle az buz korkmamışlardı, özellikle de Xia Yu ve Dong Xue. Hemen zihinsel mesajlarla ona bir şey dememesini tembihlediler.

 

"Bu nerenin veledi? Benle nasıl böyle konuşmaya cüret edersin? Kim olduğumu bilmiyor musun sen?" Bu sözler Murong Niekong'un keyfini kaçırmıştı gerçekten de.

 

"Ben Piaomiao Hanım'ın müridi Chun Wu. Kim olursan ol Sisli Tepeye gelip de belanı arıyorsan sana nazik davranacak değilim!" Chun Wu boyun eğmiyordu. Karşısındakilerin ne kadar güçlü olduğunun farkında olmasına rağmen geri adım atmıyordu.

 

Aslında o da çok korkuyordu. Böyle korkusuz durabilmek için kendini zorluyordu, böyle bir ordudan korkmaması zaten delilik olurdu.

 

Ama yine de karşılık vermeye cesaret etmişti, bu sıradan birinin yapabileceği bir şey değildi.

 

Bundan da Piaomiao Hanım'ın müritlerinin arasından en güçlülerinin -en azından cesaret açısından- Chun Wu olduğu anlaşılıyordu.

 

"Yani Piaomiao Hanım'ın müridisin. Küstahlığına şaşmamak lazım. Ama yine de gençsin, tecrübesizsin. Piaomiao Hanım'ın hatırına sana bir şey yapmayacağım."

 

"Ancak sayısız canı alan ve günahkâr Chu Feng için aynısını söyleyemem. Onun gibi birini Sisli Tepede ağırlamakla bu lekesiz toprakları utandırıyorsunuz. Hemen onu dışarı salın. O zaman bu olanları görmezden gelebilirim."

 

Chun Wu'nun kim olduğunu öğrenen Ölümsüz İnfaz Takımadasının liderinin yüzündeki öfke silindi, hatta artık gülümsüyordu.

 

Sisli Tepeyi kendinden üstte bir konuma yerleştirmişti. Amacı onları onurlandırmaktı .

 

Ama bu sözlerin arkasında başka bir anlam yatıyordu ve çok açıktı bu, Piaomiao Hanım'a saygısını göstermişti. Piaomiao Hanım'ın da buna karşılık olarak Chu Feng'i dışarı çıkarması gerekirdi.

 

Bunu yapmaması bu nazik teklifi reddetmesi anlamına gelirdi. Eğer durum böyle ise karşı taraf da naziklikten vazgeçerdi.

 

Sisli Tepedeki herkes Murong Niekong'un niyetlerini anlamıştı. Hepsi bakışlarını Chu Feng'e çevirmişti.

 

Chu Feng'e çok yakın olanlar, Dong Xue, Xia Yu ve Sisli Tepenin bazı gardiyanları dışında hepsi onun dışarı çıkmasını istiyor gibiydi.

 

Chu Feng gibi bir yabancı yüzünden ölmek istemiyorlardı.

 

"Yapmazsak ne olur?" Dedi o sırada Chun Wu kararlı bir tonla. Sözlerinin arkasında Chu Feng'i dışarı çıkarmayacakları anlamı yatıyordu.

 

"Hahaha, eğer yapmazsanız Sisli Tepeyi dümdüz ederiz,"dedi Murong Niekong gülümseyerek.

 

"Bak sen şuna! Sen Sisli Tepeyi ne sanıyorsun? Sizin gibi şerefsizler Sisli Tepeyi dümdüz edecekmiş ha?" Diye alay etti Chun Wu.

 

"Şerefsizler mi? Haha. Cahil kız, göreceksin bakalım şerefsiz miyiz değil miyiz."

 

Murong Niekong'un yüzünde garip bir gülümseme belirmişti. Sonra da yavaşça kollarını kaldırdı ve sonra birden indirdi. Sonra da bağırdı, "Dümdüz edin Sisli Tepeyi!"

 

Bu sözlerinden sonra milyonlardan oluşan orduyu bir heyecan sarmıştı. Hemen kollarını kaldırıp bağırdılar:

 

"SİSLİ TEPEYİ DÜMDÜZ EDECEĞİZ!"

 

"SİSLİ TEPEYİ DÜMDÜZ EDECEĞİZ!"

 

"SİSLİ TEPEYİ DÜMDÜZ EDECEĞİZ!"

 

On milyonların hep bir ağızdan yaptığı bu tezahüratlar gök gürültüsünden de beterdi. Tüm dünyayı sallıyordu, sanki her şey yıkılıp çökecekti.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr