Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

"Heh, birazcık da olsa hünerin var ne güzel. Yoksa sıkıcı olurdu."

Diğerlerini bırakın Chu Feng bile Murong Xun'un bu saldırısının hafife alınmaması gerektiğini anlamıştı. İki tane becerinin birleşimi. Güçlü bir şeydi bu, sıradan dokuzuncu seviye becerilerin karşısında duramayacağı bir şey.

Chu Feng ne kadar küstah olursa olsun Murong Xun'un gücünün sıradan sekizinci seviye Dövüş Lordlarından üstün olduğunu kabul etmesi gerekirdi.

Ama yine de Chu Feng hiç korkmamıştı. Avuçlarını açtı ve birden bağırdı, "Ölümsüz Kalkan -- Üç Katlı Kapı!"

*dong dong dong*

Chu Feng'in söylediklerinden sonra derinden üç çan sesi geldi. Bu seslerle birlikte Chu Feng'in üstünde üç büyük kapı belirdi.

Her biri yüz metre uzunluğundaydı. Hem büyüklerdi hem de tehditkâr bir şekilleri vardı. Kapılarla birlikte sanki cennetten inmişçesine beyaz bulutlar ve sis de belirmişti.

Üç kapı hızla yere düştü ve Chu Feng'in önüne indi. Üçü bir sıra oluşturarak ikili becerinin önünde durdu.

"Anında dokuzuncu seviye bir beceri yarattı! Chu Feng becerilerde bu kadar iyi miymiş?!"

Üç kapının gökten düştüğünü gören insanlar bir iç çekmekten kendilerini alamadı. Chu Feng de başarıyla dokuzuncu seviye bir beceri kullanmıştı.

Hem de bunu sadece bir düşüncesiyle yapmıştı . Gerçekten de akıl almaz bir şeydi bu, Chu Feng'in becerileri üzerinde ne kadar kontrol sahibi olduğunu gösteriyordu.

*buum buum buum*

İnsanlar şok içerisindeyken Murong Xun'un birleşmiş tekniği hedefine varmıştı. Üç dehşet patlamadan sonra Chu Feng'in becerisi yok olmuştu.

En önemlisi de Murong Xun'un saldırısı zayıflamış olmasına rağmen yok olmamıştı. Korkunç kudreti ve mor ışıkları ile altın çizgileriyle Chu Feng'e doğru seyahat etmeye devam ediyordu. Oldukça hızlıydı, çoktan Chu Feng'in önüne gelmişti.

"Dağıl." Chu Feng ise hiçbir beceri falan kullanmadı. Kolunu salladı ve sınırsız bir kudret yayıldı, beceriden geri kalanları yok etti.

Ancak kalanlar çok güçlüydü. Onları yok etmiş olsa bile şok dalgalarının etkisinde kalmıştı. Yaralanmamıştı ama gerilemişti, ancak birkaç adım attıktan sonra tekrar dengesine kavuşabildi.

"Üstün dâhiymiş! Hiç de öyle durmuyor! Birazcık çaba gösterdiğim saldırı tekniklerimi bile durduramıyorsun." Saldırısının başarılı olduğunu gören Murong Xun'un yüzünde kendini beğenmiş bir gülümseme belirmişti.

"Birleşik teknik ha? İlginç. İnsanlar sana nasıl davranıyorsa sen de onlara öyle davran derler. Al bakalım sana bir birleşik teknik."

Chu Feng'in yüzünde ise garip bir gülümseme vardı. Sol eliyle bir yumruk yaptı ve sağ eliyle bir avuç yaptı; yumrukta da avuçta da güçlü bir kudret toplanmaya başladı.

Chu Feng'in ellerinde altın çizgilerin ve mor ışıkların belirdiğini gören herkes hayretler içerisindeydi, özellikle de Ölümsüz İnfaz Takımadasının adamları. Yüzleri yemyeşil olmuştu.

Chu Feng'in kullanmaya hazırlandığı beceriler Murong Xun'un becerileriyle aynıydı; Mor Aura Yumruğu ve Altın Bilge Avucu.

Bunlar Ölümsüz İnfaz Takımadasının temel teknikleriydi. Bırakın halka yayılmasını Ölümsüz İnfaz Takımadasında bile sadece üst kademedekiler bu beceride yetiştirme yapabilirdi .

Ama Chu Feng bu özel teknikleri kavramıştı ve karşılarında sakin sakin kullanıyordu. Ölümsüz İnfaz Takımadasının yüzüne bir tokat indiriyordu.

"Al bunu!"

"Haa --"

Chu Feng birden bağırdı ve iki beceriyi de yolladı. Tıpkı Murong Xun'da olduğu gibi iki beceri bir oldu ve gücü katlandı.

Aradaki tek fark Chu Feng'inkinin biraz daha yüksek sesli olmasıydı. İki becerinin birleşmesiyle birlikte garip dalgalar da belirmişti.

Bazıları Chu Feng'in iki beceriyi kusursuzca birleştirememesine bağlıyordu bunu, bu yüzden bu kadar sesliydi ve bu yüzden dalgalar belirmişti.

Ama Chu Feng'in bu iki beceriyi ilk defa birleştirdiğini bilseler kesinlikle onun kötü bir iş yaptığını düşünmezlerdi. Hatta ağızları açık kalırdı çünkü daha önce ilk denemesinde iki beceriyi birleştirebilen kimse olmamıştı.

Bir de Chu Feng'in birleştirdiği bu iki beceride gizli bir şey olduğunu da bilmiyorlardı.

"Şerefsiz, Ölümsüz İnfaz Takımadasının üyelerini öldürüyorsun ve bir de Ölümsüz İnfaz Takımadasının becerilerinde yetiştirme mi yapıyorsun! Utanma yok mu sende?"

Kendi becerilerinin kendisine karşı kullanıldığını gören Murong Xun sinirden dişlerini sıktı. Ancak dikkatsiz davranma gibi bir şansı yoktu. Hemen Dövüş gücünü çağırdı ve güçlü bir savunma becerisi kullandı.

Ne de olsa Chu Feng de böyle yapmıştı, onun da aynısını yapması gerekirdi. Dokuzuncu seviye bir beceriyle Chu Feng'in birleşik tekniğini durdurabilirse Chu Feng'den daha güçlü olduğunu kanıtlamış olurdu.

*hmm*

Murong Xun'un Dövüş gücü hemen geldi ve parlak bir koruyucu bariyer oluşturdu. Chu Feng'in kullandığı Üç Katmanlı Kapıdan farklıydı; tek bir yönden koruma sağlamıyordu da her tarafını sarmıştı. Her yönden gelen saldırıları durdurabilirdi.

Ama bunun hem dezavantajları hem de avantajları vardı. Dokuzuncu seviye bir beceri olmasına rağmen savunma gücü Chu Feng'in kullandığı beceriden düşüktü. Bu yüzden Chu Feng'e yenilmemek için bir de küçük bir teknik kullanmıştı, becerinin içerisinde Ruh Oluşumu katmıştı ve böylece basit ama güçlü bir Defansif Ruh Oluşumu döşemişti.

Bu ikisi bir olduğunda savunma gücü de artmıştı. Chu Feng'in kullandığı beceriden de güçlüydü.

Chu Feng'in tekniği çok hızlıydı. Murong Xun bariyerini bitirdiği anda beceri de hedefine ulaşmıştı. Büyük bir patlamayla birlikte her yere vahşi enerji dalgaları yayıldı.

"Aman Allahım! Bu?!"

Ancak dalgalar dağılınca izleyenlerin yüz ifadesinde büyük değişimler oldu. Hepsinin ağızları açıktı, Murong Xun'a şok içerisinde bakıyorlardı.

Onların gözünde Murong Xun'un savunma becerisi çok güçlüydü, Chu Feng'in kullandığından da güçlü. Chu Feng'in birleşik tekniğini tamamen durduramasa bile en fazla Chu Feng gibi birkaç adım geriler diye düşünüyorlardı.

Ancak gözleri önündeki durum çok farklıydı. Murong Xun binlerce metre gerilemişti ve saçı başı birbirine girmişti. Yorgun duruyordu, sanki güçlü bir fırtına tarafından yıllarca sürüklenmiş gibi bir hâli vardı. Bir darbeyle bu hâle gelmek çok mümkün gibi durmuyordu.

"Nasıl oldu bu?" Herkesin aklında bu soru vardı. Aynı saldırı, aynı savunma. Murong Xun gerçekten de Chu Feng'den kötü olsa bile bu kadar da kötü olamazdı herhalde, değil mi?

"Buldum! Ne olduğunu anladım!" Diye bağırdı o sırada Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının Su Kralı. Chu Feng'e saygı dolu gözlerle bakıyordu.