Bölüm 882: Ulu Orta Aşağılanma

avatar
5187 6

Martial God Asura - Bölüm 882: Ulu Orta Aşağılanma


 

Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

 

 

Rüzgârlı Ovalarda on binlerce kilometre ötelerden gelen bir sürü insan toplanmıştı.

 

Hiçbirinin de yetiştirmesi zayıf değildi; çoğu Dövüş Lordu aleminin zirvesindeydi. Doğu Deniz Bölgesinin en iyi uzmanları değillerdi belki ama isimleri az çok bilinen insanlardı 

 

O sırada bir savaş izliyorlardı, Doğu Deniz Bölgesinin en güçlü iki kuvveti arasında gerçekleşen bir savaş; Ölümsüz İnfaz Takımadası ve Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının savaşı.

 

Ova kana bulanmıştı. Her yerde etrafa saçılmış uzuvlar vardı. Cesetlerin ufak bir kısmı tek bir parça hâlindeydi ama hiçbirinde hayat göstergesi yoktu.

 

Bunların bazıları Ölümsüz İnfaz Takımadasından olsa da çoğu Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatındandı. Bir de hepsi Dövüş Lorduydu.

 

Gökte iki savaş alanı vardı. Biri ateş ve suyun karşılaşması gibiydi, savaş gök ve güneşin önünü kapatmıştı ve iki tarafın da kudreti dehşetti. Savaş alanında bir ileri bir geri gidip duran, sürekli saldırıdan savunmaya savunmadan saldırıya geçen dört kişi vardı.

 

Bunlardan ikisinin ateş kırmızısı cübbesi vardı. İki genç adamdı bu ve kafalarında güzel tüyler vardı. Vücutlarında bir sürü süs vardı. Ne tipik erkeklere benziyorlardı ne de tipik kadınlara; daha çok insana benzeyen canavar gibilerdi.

 

Aslında bunlar insan değil de gerçekten de canavardı; Azman Canavardı bunlar. Bunlar Cehennem Kutsal Kuş klanının iki Koruyucusuydu.

 

İki Koruyucuyla çarpışanlar ise iki yaşlı adamdı. Birinin cehennem gibi alevler içinde olan kırmızı uzun saçları vardı diğerinin ise su gibi aziz ve dingin mavi uzun saçları vardı. Ateş ve su kontrolleri altındaydı ve Cehennem Kutsal Kuş klanının iki Koruyucusuyla savaşıyorlardı. Bunlar Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının meşhur Su Kralı ve Ateş Kralıydı.

 

Dört Dövüş Kralının içinde bulunduğu savaş alanı oldukça hararetliydi. İster Ölümsüz İnfaz Takımadasının adamları olsun ister Ölümsüz İnfaz Takımadasının davet ettiği seyirciler olsun hiç kimse onlara yaklaşmaya cüret edemiyordu; savaşın şok dalgalarına yakalanmaktan korkuyorlardı. Ne de olsa bu dördü çok güçlüydü. Şok dalgalarından biri bile bir Dövüş Lordunu öldürmeye yetebilirdi.

 

Bu savaş alanının dışında bir tane daha savaş alanı vardı ve bu alan da oldukça dikkat çekiciydi. Burada da dört kişi vardı ve hepsi de sekizinci seviye Dövüş Lorduydu. Ancak buradaki savaş ikiye iki değildi bire karşı üçtü.

 

Bu savaşın bu kadar dikkat çekici olmasının sebebi savaşanların Doğu Deniz Bölgesi halkı tarafından dâhi olarak kabul edenler insanların savaşıyor olmasıydı. Ölümsüz İnfaz Takımadasının genç efendisi Murong Xun ve Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının Üç Koruyucusunun müritleri Xuan Xiaochao, Fu Fengming ve You Tonghan.

 

Tıpkı Ahlaksız Vadide yaptıkları gibi kapışıyorlardı. Ancak bu sefer durum farklıydı; Murong Xun'un Kraliyet Silahı yoktu. Elinde bir Noksan Kraliyet Silahı vardı. Xuan Xiaochao ve diğerlerinin de durumu aynıydı.

 

Ancak Murong Xun'un elinde sadece bir Noksan Kraliyet Silahı olmasına rağmen dövüş gücü çok yüksekti. Tek başına Xuan Xiaochao ve diğerlerini tutmayı başarabiliyordu ve üçünün de vücudunda yaralar vardı. Üçe karşı bir olmasına rağmen Murong Xun'u yenememişlerdi.

 

"Görüyor musunuz bunu? Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının çöpleri işte."

 

"Ancak böyle fazla kişi gelirler, zayıflara bulaşmaktan başka bir şey bilmezler. Aşağılık bir şekilde Ölümsüz İnfaz Takımadasına pusu kurmaktan başka bir şey bilmezler. Gerçekten de utanmaz insanlar bunlar."

 

"Bugün burada Ölümsüz İnfaz Takımadası herkese Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının ne güç açısından ne de sayı açısından bize üstün olmadığını gösterecektir." Birden bir ses duyuldu; bu ses devasa bir savaş gemisinden gelmişti.

 

Devasa savaş gemisinde Ölümsüz İnfaz Takımadasının on bine yakın uzmanı nizami bir şekilde duruyordu. Bir de savaş gemisinin ucunda saçının iki tarafı beyaz, ortası siyah olan yaşlı bir adam oturuyordu.

 

Adamın gözleri kartal gözlerini andırıyordu. Bu gözlerde sinir olmamasına rağmen yine de kudret vardı. Adam Dövüş Lordu aleminin zirvesinde olan on kişinin önünde duruyordu. Dikkatle bakıldığında bu on kişinin Altın-pelerinli On Kardeş olduğu anlaşılıyordu.

 

Altın-pelerinli On Kardeşlerin hepsinin üstü başı kan içerisindeydi. Öfke dolu olmalarına rağmen bu adamın baskısından bir türlü kurtulamıyorlardı. Bu adama karşı kaybetmişlerdi ve şimdi utanç içerisinde öyle durmaktan ellerinden başka bir şey gelmiyordu.

 

Ancak onların da bir suçu yoktu, adam bir Dövüş Kralıydı. Sıradan bir Dövüş Kralı da değildi, Rüzgârlı Ovaları koruyan Altıncı Ölümsüzdü bu.

 

O da ne olur olmaz diye yerinden ayrılmış ve Murong Xun ile diğerlerini takip etmişti. Yani Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatı iki Dövüş Kralı yollamış olmasına rağmen Ölümsüz İnfaz Takımadasına karşı gelememişlerdi.

 

Cehennem Kutsal Kuş klanının iki Koruyucusu Ateş ve Su Kralını bastırırken Altıncı Ölümsüz de bir katliam yapmıştı. Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının adamlarını katletmiş ve geriye sadece Altın-pelerinli On Kardeş, Xuan Xiaochao, Fu Fengming, ve You Tonghan, Ateş Kralı ve Su Kralı kalmıştı.

 

"Neden Altıncı Ölümsüz Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının işini bitirmek için hamlesini yapmıyor? Savaşın devam etmesine izin veriyor. Durumun değişmesinden korkmuyor mu?" Ölümsüz İnfaz Takımadası savaşı istese bitirebilirdi ama böyle bir şey yapmıyordu. Bunu gören seyircilerden bazılarının kafası karışmıştı.

 

"Gerçekten de aptalsın! Anlayamıyor musun? Ölümsüz İnfaz Takımadası neden bizi buraya çağırdı ve iyi bir gösteri sizi bekliyor dedi sanıyorsun? İyi gösteri dedikleri bu işte."

 

"Altıncı Ölümsüz, Cehennem Kutsal Kuş klanının Koruyucularının Ateş ve Su Kralını, Murong Xun'un da Üç Koruyucunun müritlerini öldürmesini istiyor."

 

"Böylece hem kendi güçlerini göstermiş olacaklar hem de Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının ne kadar güçsüz olduğunu. Tüm dünyaya eşit şartlarda dövüştüklerinde Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının Ölümsüz İnfaz Takımadasına denk olmadığını göstermek istiyorlar," diye açıkladı olanları anlayan biri.

 

"Hahahaha, sizi Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının utanmaz aptalları! Ben hiç karışmayacağım! Size adil şartlar sağlıyorum, bu iki savaştan birini kazanırsanız hepinizin gitmesine izin vereceğim! Ama korkarım böyle bir şey mümkün olmayacak!"

 

"Ey ey Ateş Kralı, Su kralı ne yapıyorsunuz ihtiyarlar? Zamanında siz ikiniz ne kudretliydiniz öyle ya? Yaşlandınız mı yoksa? Yoksa hep işe yaramazdınız da Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının ismini mi kullanıyordunuz sadece?"

 

"Ve siz üç velet, siz de biraz işe yaramazsınız sanki ha? En azından Ateş Kralı ve Su Kralı adil bir savaşta ama siz üçünüz tek kişiyi bile yenemiyorsunuz ha? Nasıl bu kadar çöp olabilirsiniz? Üç Koruyucunun müritleri çok da bir halt değil gibi durmuyor mu sizce de?" Kalabalığın konuşmalarını duyan Altıncı Ölümsüzün daha da bir kendini beğenmiş hissetmişti. Tam olarak da bunu istemişti o da. Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatını ulu orta aşağılamak istemişti.

 

"Hah. Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatı hep böyle bir avuç utanmaz insandı. Tek bildikleri yıllarca yetiştirme yapan uzmanlarıyla Ölümsüz İnfaz Takımadasının genç nesline pusu kurmak. Bildiğin korkak bunlar, değil mi?" Elindeki altın hançerle Xuan Xiaochao ve diğerleriyle savaşan Murong Xun da karşısındakilerle dalga geçip duruyordu, oldukça küstah bir tavrı vardı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43990 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr